artık erkeklerin evlenmek istememesi

ünlü bir dergide yayınlanan makale de okumuştum dünyada böyle bir yönelim varmış. yani hali vakti yerinde maddi durumu erkekler evlenmekten kaçınıyorlar. özellikle gelişen ülkelerde rastlanan bu durum bizim ülkemizde gözlemleniyor. artık evliliğin insanların gözünde büyülü bir tarafının kalmaması zaten mantıksal zekaya hitap eden erkeklerde evliliği bilinçli olarak tercih etmeme durumu gözlemleniyor. özellikle eğitim seviyesi arttıkça bunu erkekler için söylüyorum evlilik basit bir durum iken daha az eğitim seviyesine sahip erkeklerde evlilik hayatın amacı olarak görülüyor.

çağımız değişti artık. evlilik yok olmak üzere. 3. gün insanlar boşanıyor. herkes her şeyin en iyisini istiyor. istemek zorunda da. robotlara, mekaniğe karşı daha da yenik duruma düşüyoruz. her zaman derim : evlilik de boşanmak da zengin işi. evlenmemek de hakeza. boşanmak, elinde bir viski ile 5000 dolarlık ceketin cebinden çıkan bir çeki imzalamaktır zengin için. insan yığınları arttıkça evliliğin çöküşü de hızlanacaktır. kapitalist sistemin çarkları döndükçe kaos da her zaman var olacaktır.

neden isteyeyim ki. para yok. benim canım suşi de istemez. çünkü anı alacak döt bende yok.

sebepleri irdelenebilecek bir başlık.
örn. benim arkadaş çevremin ve benim tercih etmememizin sebeplerini 2-3 madde sayabilirim.

- o sorumluluğu almak için erken olduğunu düşünmek. belki 35'lerden sonra düşünülebilir.
- gençlikte kazanılan paranın gereksiz görülen düğün/nişan gibi eylemlere harcanması yerine, buna ve eşya alımına harcanılacak parayla, (gerekirse sevgilileri de alıp) gezip dünyayı keşfetmenin daha cazip gelmesi.
- artık değişen kültürel yapıların, evliliğe ne gerek var zaten beraber yaşıyoruz diye söylencesi.
- kağıda atılan bir imzaya gerek görülmemesi.
- tan'ın okan bayülgen'in programında dediği gibi ''henüz bir tane yetmiyor'' olmasıdır.

o da bir şey mi ben yaşamaya üşeniyorum dediğim tespit. iş yok millette, işi olanın da parası ancak karın doyurmasına yetiyor. ee sana evsiz, düğünsüz, takısız, çeyizsiz, yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar ile gelini ıkınarak ağlatmasız kızı kim verecek yeğenn?

bence artık kimse evlenmek istememeli.
ona daha çok yıllar olduğu için şimdilik erkeklere hak veriyorum. evlilik sistemi çok ikiyüzlüce bence. iş, ev, araba evlilik için adım atacakken erkeklerden beklenenler mesela. bu seviyeyi geçince işler daha da saçmalaşıyor; erkek bireyimiz ev açıyor, düzüyor (kendi fikrine göre değil, evi ve eşyaları kadın seçiyor, erkek ödeme yapıyor), kadın bireyimiz çeyiz ve yatak odası ile giriş yapıyor ve ev nedense kadının oluyor. tapu olarak değil ama. hangi eşya nerede olacak, hangi dolaba ne konacak kadın karar veriyor. erkeğin söz hakkı elinden bu noktada alınmış oluyor. adam da yaşayacak o evde be vicdansız. sorunlar burada da bitmiyor; düğün nerede yapılacak, kimler gelecek, süsleme nasıl olacak, pasta hangisinden olacak, gelinlik-damatlık seçimi hepsine kadın karar veriyor ama ödemesini yine niyeyse erkek birey yapıyor. iki seçenek arasında seçim yaptırmak söz hakkı olması değil bence hanımlar. ayrıca düğünden önce damat beye gelinlik gösterilmiyor ama damatlığı seçerken söz hakkı gelinin. ikiyüzlülüğün bu kadarı resmen.
şimdilik aklıma gelenler bu kadar devamı gelirse eklemeye çalışırım. tüm bunları görüp de evlilikten soğumamak işten değil. ben olsam ben de evlenmek istemem. sevgiyi, aşkı geçtim hayatı paylaşmak bu işin hiçbir yerinde yok. kadınlar erkekleri finansal köle olarak kullanıp kendilerine istedikleri hayatı sıfır çaba+koca ile kuruyorlar resmen.

sadece erkeklere özgü bir durum olmadığını düşünüyorum.şimdiki zamanın insanlarında bir şeyler var. bunun bir sürü sebepleri vardır elbet ama en başını işsizlik geçim sıkıntısı çekerken,güvensizlik duygusunun ağır basması,sevgi bağlanma duygusunun azlığı ,partnerlerin karşılıklı çok fazla beklenti içine girerek birbirleriyle yarış içinde olmalarıdır.

neden isteyeyim ki. karı yok. sağıma bakıyorum aa yok, soluma bakıyorum gene yok. diyorum ki yarın kız arkadaşlarımla takılcam bakıyorum düşünüyorum karı karı karı karı...yooook.. aklıma gelmiyor. karı yok karı.

kısacası "kadın yok".

erkeklere özgü bir durum olduğunu zannetmiyorum.
zaten eskiden de 'evde kaldı denmesin' 'o da bir yuva kursun' gibi çeşitli kafa yapılarıyla evleniliyordu. evlendikten sonra da laf söz olmasın veya bekaret gibi suni sorunlar yüzünden evli kalıyorlardı.
böyle evlilikleri olan eski insanlar şimdikilere bakıp sanki evlilikle sonsuza dek mutlu yaşanıyormuş da yeni nesil tek gecelik/kısa süreli ilişkilere çok meraklıymış gibi yargılamaları veya evlenmek isteyen gençlerin eskilere bakıp "ay çok huzurlular 50 yıllık aşk <333" diye düşünmesi bana çok saçma geliyor.
hoşumuza gitse de gitmese de insan tek eşliliğe meyilli değildir ve evlilik insana bunun aksine yemin ettirir. bu yemini edecek kişiyi de bulmak zor umarım isteyen herkes bulabilir.

tek başına kız çocuğu yapma formülü üzerinde çalışıyorum. bir bulursam evlilik oranları %25-30 oranda keskin düşüş yaşar.

bu evlilik denen kurumunun kökünü kazicaz kökünü. güzelliğimizle eda edip karılara ay hoşt çekicez.

yani kıllı erkekler hariç onlar biraz denizli adamı'na benziyor ama somuçta onları da allah yaratmış.

üzücüdür, türk nüfusunda azalmaya sebep olacaktır.

evlilik %100 erkek aleyhine bir sözleşme. hele cocuk yapıp boşansan insanlık onurun kalmıyor ortalıkta.

evlilik yaşı ilerledi. kimse 20'lerini alakasız tiplerle "huu o yarını düşünmeyen bir çılgın tamam mı" diye harcamış kadınların 30'larındaki reboundu olmak istemiyor.

evlilik yaşı ilerledi kadının çekiciliği 30'larda tepetaklak inerken erkeğin 40'a yaklaştıkça artıyor. bunu her ortamda her koşulda görmek çok kolay. kimse yükselen kağıdı bozdurmak istemez.

hem erkek hem kadın için ana babadan kopma yaşı saçmalık noktasına uzadı. bu ailelerini bırakıp kendi ailelerini kuramıyorlar. nişana varsa yüzükler atılıyor.

bunları elediğinde kalan küme çok dar. yok değil, çok ufak. orada sevgiyi bulan kim varsa bastırsın.

yeterince yalnız kalmadıklarından ötürüdür.

masraflar, sorumluluk, geçinebilme, ekstra yüklenen yükler, beklentilerin gereğinden fazla olması, sonrası için geçinebilme kaygısı ve aşkın artık zorlaşması.

çok doğal.bence kadın ve erkek evlenmemeli ,mümkünse aynı evde yaşamamalı.2 günde bir ne bileyim 3 günde bir araya gelmeli. özlemeli.
çok muhabbet tez ayrılık getirir.ayrıca aynı ev içinde birbirlerinin kötü yönlerini de görüyorlar,ilişkiye balta vuruyor bu tarz şeyler .nadir bir araya geleceksin,kaliteli vakit geçireceksin,doyamadan ayrılacaksın ki tadı tuzu olsun.
bundan sonra böyle...

düğün yapıp bir gecelik malca eğlence için 1268 ay taksitle kredi çekecekler. sonra geçinememe sıkıntısı başlayacak, 1 yıl sonra boşanacaklar. kavga gürültü. kadının çenesi erkeğin yelesi derken zaten ülkenin yanına koymuş yönetenler. stüdyo daire 5k olmuş a dostlar. iyi oluyor heterolar da sürünsün bizim gibi.

bu devirde evlenmek her açıdan riskli ve sıkıntılı bir durum. özellikle erkekler için. *

eğer işim olursa evlenmek için maddi sıkıntım olmuyacak ama işimin olmasını bekliyorum.

"artık erkek" diye bir kavram üretmiş durumdur. ne kadar uyumlu oldu aslında. artık erkek. inşallah ben artık erkek değilimdir. cümleye bak. türkçe javascript gibi dil yemin ederim.

kafamız bu konuda karışık.terk edilme korkusu var.iyi anlaşamama korkusu var gözümüzün dışarda olması durumu var.gelecek kaygısı aynı şekilde var.fakat en önemlisi de güvenememek durumu var.