881.
1 kişilik bay rezerve alayım...
devamını gör...
882.
a aa yillar sonra erken saatte bir at kafası radyo yayını. ne kadan da güzel.
devamını gör...
883.
küçükken komşu her şeydi. kızgın babadan sığınma yeriydi...
insanların belli bir yaştan sonra travmalarını bırakmaları gerekir. travmalarımızın ardına saklanıp, böyle olmamın nedeni bunlar demeyi doğru bulmuyorum. yaşandı bitti, geçti gitti. buna inanıyorum. ama bazen bir şeyler hortlatıyor travmalarımızı. yukarıdaki cümleyi okuyunca, babamın annemi dövdüğü bir sahne geldi gözümün önüne. küçüğüm, korkudan evden kaçıp komşumuz sebahat teyzeye sığınıyorum, ağlaya ağlaya uykuya dalıyorum.
devamını gör...
884.
tabii anlatırım. kendi başıma ilk defa eve çıktığımda garip bir komşum olmuştu.
sabah veya akşam fark etmeksizin sürekli ses yapardı.
bir ev düşün at bey...
komşunun güldüğünü bile işitebiliyorsun..
en çok kaloriferine vurup ses yapmayı severdi.
bir gün kafam çok attı.
elimdeki bozukluğu kalorifere fırlattım.
bir durdum baktım etrafıma.
ses gelmeyince aha dedim sustu sonunda..
bir iki dakika sonra iki kere vurdu kalorifere.
iki defa vurarak karşılık verdim.
ritim tutmaya başladığında ulan dedim nerenin manyağı bu?!
o güne kadar yüzünü bile görmediğim bir bireydi.
çıktım yukarı kata alacaklı gibi vurmaya başladım kapısına..
kapıyı açtığında senin derdin ne ulan diye bağırdım. tutamadım kendimi.
kıza bakıyorum, kız bana bakıyor...
eğleniyorum dedi.
afallayıp evime geri döndüm. ulan dedim ne insanlar var dünyada...
işin garip tarafı 3 ay sonra kızla arkadaş olmamızdı.
neyse çok uzun bir tanım oldu ahah.
okumazsanız anlayışla karşılarım.
evet,garip bir hikaye.
devamını gör...
885.
efenim komşunun iyisini de kötüsünü de gördüm; daha çok annemin duruşundan kaynaklı iyi komşuları bol bol gördüm ancak komşuluk güzelleyemeyeceğim efenim. kimi mıç mıç insan ilişkisi sever, kimi accık ucundan sever, kimi sever gibi yapar, kimi uzak durur. annem yakından komşuluk ilişkisi seven biri, ben ise uzaktan, oldukça mesafeli kalmak şartıyla. *

odun sobası romantizmi gibi geliyor bu "eski komşuluklar" konusu bana; gürül gürül yanar. yanında mayışırsınız uykunuz gelir, manasız, saçma bir huzur bulursunuz belki ateş sesiyle, kuzinesinde ekmek pişirirsiniz filan ama temizliği? her yeri kül, pas, yaz-kış tak sök... içini hazırla, dışını ayarla... eşyalara sinen is kokusu osu busu... insan ilişkileri işte klasik.
devamını gör...
886.
887.
at mı kafası radyo yayını? doktor bu ne diye düşündüren başlıktır.. sözlüğün radyosu mu ?
devamını gör...
888.
ortaokuldayım. ayşegül abla var. komşumuzun kızı. o üniversite de. fransızca öğretmenliği okuyor. ama ne abla. beni de çok sever. sokakta görünce bir sarılırdı. içim dışıma çıkardı. ah be ayşegül abla. şimdi ne yapıyor acaba. benim yaşımda kız kardeşi var ama benim gözüm ondan başkasını görmüyor.
aynı sitedeyiz. 2 katlı bir bina her katta 3 ev var. onların ev ön tarafa bakıyor. genelde onların evin olduğu bahçede oynarız. bahçenin duvarı var 1.5 metre. bahçe de küçük bir çam ağacı. atlarsın atlayamazsın. ne atlayacam manyak mıyım.

ayşegül abla çıktı balkona. rbf sen atlarsın dedi. o der demez oradan ağacın üstünden atladım. sonra bayılmışım yere düşünce. . gözümü ayşegül ablanın kollarında açtım. dedim hiç uyanmayım. ah be. yıllar sonra komşular denilince unuttuğum ayşegül abla geldi aklıma. umarım mutludur.
devamını gör...
889.
komşuluk kültürü değil de, bizde bakkal kültürü var. 20 yıldır oturduğum yerde bir bakkal var ismi aynı, sahipleri de 5 yılda 6 yılda bir değişir. her gelen bir öncekinden iyi bir abimiz, ablamız oluyor genelde. kargom gelir, bakkala bırakın derim. param çıkmaz, abi akşama idarelik 100-200 versene akşamına vereyim derim fazlasını verir genç adamsın lazım olur der. abi bakkallar yaşasın ya.

komşuluk değil de bakkalcılık baki kalsın. şimdi sigaram bitti, gidip alayım da iki sohbet edeyim abimle.
devamını gör...
890.
açtım, yemek yaparken dinliyorum. komşuları dövmeliyiz. teşekkürler.
devamını gör...
891.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


komşuluk ölmüş kur'anima.
devamını gör...
892.
ben eski romantizmi yapmayı pek sevmem aslında ama bu komşuluk konusunda kesinlikle asansör yayıldı mertlik bozuldu diyebilirim. sonuçta kapılarımız ayrıydı ama aynı çatı altında yaşadığımız için, hepimiz hepimizin, iyi kötü bir parçasıydık. şimdi apartmanda zorlasam 10 daireyi ancak tanıyorumdur. bir yandan da, bu hayatımızda bir eksiklik yarattı mı, sanmam. bir iki tane kafa dengi, güvenebileceğin komşu olsa yeter. bunda benim insan sevmiyor oluşumun etkisi ne kadar o tartışılır.
sadece, çocukken güzel komşuluk olan, gece yarısına kadar apartmanın çocuklarıyla oynayabildiğim bir komşuluğu yaşadığım için şanslı hissediyorum kendimi. şimdiki çocuklar dört duvara mahkum. ayrıca güven bitti. dışarı çıksalar da anne babaların gözleri hep üstlerinde olmak zorunda.
konu komşuluktan ülke meselesine dönecek gibi ve ben toplayamayacak kadar hastayım. o yüzden tanım bitiyor burada.
devamını gör...
893.
komşu momşu hak getire. gerçi az biraz evde dursam belki de getirecek hak bilemiyorum.

oturduğum son üç ev, katlarda tek daire. karşı komşu tedirginliği-iletişimi namümkün. şu an oturduğum bina sakinleri aşırı sakin, 70 yaş üstü insanlar. ayda bir sefer anca karşılaşıyoruz. ondan önceki evimde alt komşum vardı sadece, onlar da suriyeli idi, sıfır iletişim, yanaşmıyorlardı pek komşuluğa. ben üst katta tek oturuyordum onlar altta 3 kuşak bir düzine insan. ondan evvelkinde de işte az biraz, sürekli apartman önünde takılıyorlardı akşam üstleri, sandalyeler-masalar, çaylar-çörekler. iş dönüşleri gire çıka halı sahaya çağırılacak kadar olmuştum, işte o kadar.

neyse efenim, evden eve ses tecavüzü olmasın da hepsinin canı sağolsun. gerçi yurdum müteahhitleri alttaki hapşursa üsttekine çok yaşa dedirtecek standartlardan taviz vermiyor, yüksek standartlarda buluşmak üzere.
devamını gör...
894.
yayına girdiğimde rbf'in çocukluğuna iniyorlardı.
devamını gör...
895.
milletin komşulara bak, bizim de eski komşu baltayla/satırla babamın üstüne yürümüştü.
devamını gör...
896.
ankara/cebeci' yarı öğrenci yarı bekar evindeyiz. öğrenci eviyiz ama bolluk bereket akıyor. odamda televizyonum var o kadar zenginim. yan daireye kızlar gelmiş, ben o ara 3-4 aylığına istanbul da yaşıyorum. ev arkadaşlarım telefonda söylediler: "yan tarafa 5 tane kız geldi" dediler. "gibtirin lan " dedim. inanmadım. istanbul dan döndüm ki ne göreyim. harbiden kızlar gelmiş. bizim yemek pişmeyen evde tencere tencere yemek pişiyor yan tarafa gidiyor. alışveriş yapılmayan eve ne varsa 2 şer 2 şer alınıyor.yarısı bize yarısı yan tarafa gidiyor.
komşuluk gereği benim odadaki televizyonumu da kızlara vermişler. komşususu televizyonsuzken tv li yatan bizden değildir mantığı... muhabbet sohbet goygoy o biçim. ben daha yeni gelmişim. velhasıl 1-2 hafta geçti, ben de hangisine yürüsem diye düşünüyorum. 1-2 gün sonra, yan taraftan ses soluk kesildi. evde yoklar. ara tatil gibi bişeydi. ama bi türlü dönmüyorlar. bir gün evde yatıyorum kapı çaldı. kızlardan birisi kapıyı çaldı. tabi ne hayallerle kapıyı açtım.
+cenabettin merhaba, bizim kızları görüyor musun, gelen giden oldu mu?
- son günlerde yoktunuz, gelen giden olmadı sanırsam.
- yaaaa kaçtılar, faturalar falan da benim adımaydı, ulaşamıyorum...
- hönk!!!
şaştım kaldım. kızlar bildiğin üçkağıtçılarmış. kendi arkadaşlarına bile takıp kaçmışlar. hatırlatırım benim de tv vardı...onu da hacılamışlar. tv den de olduk!
allah herkese böyle komşular nasip etsin...
devamını gör...
897.
balıkesir daha güzel şarkı bence.
devamını gör...
898.
valla ben de kamyon kasasında çok gittim komşu pikniğine, komşudan ziyade mahalle pikniği gibisine. o zamanlar kusmadan yolculuk edebildiğim tek şey kamyon kasasıydı, oyüzden ayrı bir saygı duyuyordum kamyon kasalarına. kasa değil de dorse miydi yoksa onun adı, dorse kalkıp inendi de kasa sabit olanı mıydi neydi, neyse işte çook eskilerde kaldı o günler be, anmış olduk sayende.
devamını gör...
899.
yıl 1986. hem mahalleye hem şehre yeni gelmişiz. ikinci gün. evlerin arka tarafındaki tarlada başında meksika 86 şapkalı iki çocuk. benim yaşlarımda. ikisi de aynı giyinmiş. gittim yanlarına. lan aynı bunlar. ilk defa ikiz görüyorum. ve o gün başlayan arkadaşlık hala devam eder. ilkokul, ortaokul ve lise de hiç ayrılmadık üçüzler olarak heo aynı sınıftayız. hiç kavga etmedik. hiç küsmedik. gerçi oynarken biri kafamı yarmıştı ama olurdu o kadarda.

beni duvarın üstünden atlarsın atlayamazsın diyende bunlardı. bunlar ayşegül ablanın kardeşine yanlıyor ben büyük düşünüyorum. hayallerim ayşegül abla.

ne güzel komşumuzdun sen ayşegül abla.
devamını gör...
900.
eyyy lülük. sen kimsin ya.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"at kafası radyo yayını" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim