attila ilhan

lakabı "kaptan" dır.
attila kaptan

kendisinin yazmış olduğu "hangi batı" isimli kitaptan şu alıntıyı paylaşmak isterim.

ikinci yeni şairlerini şairden saymaz. at gözlüklü bir insandır. demirel için ülkeye katkısı atatürk'ten fazla der, nükleer santralleri savunur. sultan galiyev takıntılıdır. ismet paşaya gıcık olur. şiirleri aşırı romantik, dolayısıyla naftalin kokar.

ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum

ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburun sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki haziran'da mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
kötü rüzgar saçlarını götürüyor

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin

duyguyu ve tekniği şiirde en iyi kullanan şairimizdir. bence kendisi bir şiir mimarıdır.

elde var hüzün

söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüşürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylerdi mercan köz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün

o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam âşık incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün

kendisi korkak aydınlarımızdan biriydi. arkadaş memleketi kırk yıldır yakan kürt sorunu hakkında tek bir cümlen olmaz mı yahu? suya sabuna dokunmadan tatlı su muhalifliğiyle ona buna atıp tutup bilge aydın geçinmek ne kadar hoş bir şey olsa gerek. kötü de bir romancıdır. romanlarında atatürk'e bir tek peygamber demediği kalmıştır. zaten bugün kemalizm ülkemizde bu kadar hızlı berhava edildiyse yazık ki bunda kemalist aydınların halkımıza atatürk'ü bir putmuş gibi anlatmasının büyük payı vardır. atatürk, etten, kemikten ve cesaretten oluşmuş büyük bir insandı. bunu bizim aydınlarımız içselleştirememişler ki halkımıza yeterince doğru anlatsınlar.

ama bunun yanında tabii ki atilla ilhan türk şiirinin en büyük kaptanıdır.


kimi sevsem sensin
kimi sevsem sensin / hayret
sevgi hepsini nasıl değiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarım bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor

kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum

büyük halk şairi ahmed arif, ''rüstemo'' şiirinde ''dosto'' sözcüğüyle, türkçede yazılmış bir şiirde ilk defa kürtçe bir kelimeyi kendisinin kullandığını iddia eder. ''dosto'' sevgili dostum anlamına gelir.
oysa türkçede 1948 yılında yazdığı ''hey'' şiirinde ilk kürtçe sözcüğü (lorke) attilla ilhan kullanmıştır.

boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
gece trenlerine binme
kaybolursun
sokaklarda mızıka çalma çocuk
vurulursun.
dize'lerinin sahibi romancı,denemeci, gazeteci ve eleştirmen'dir.

sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız..

attila ilhan

elinin ardında güneş duruyordu
aylardan kasım'di üşüyorduk
ağacın biri bulvarda ölüyordu
şehrin camları kaygısiz gülüyordu
her köşe başında öpüşüyorduk


satırlarinin yazarı şiir denilince aklıma gelen üstad tarzı beyefendinin derya feniz içeriğinde saklı. okunması okutulması gereken bir aydınlık cevher. ne söylesek az. bir kadeh şarap iyi şarap gibi, içersin ve bir bakmışsın şişe bitmiş. öyle okudukça okuyasi gelir adamın.
"yalnızlık bana dokunuyordu" gibi
bir cümle etmiştir. 'kırmızı pazar" siirinide
hatırlarım bazı pazarlar.

not: fena halde leman kitabinada basliycam aldım.

baş ucu şairim . ben sana mecburum şiirinden her gün bir doz almadan uyuyamam belki gün içinde onun sesinden dinlerim bunu etikisi daha fazla olur bunun. attila ilhan'ın diğer şairlerden ayıran farklı bir yanı vardır bir kez onu keşfederseniz dizelerin peşinde koşarsınız.

ali kaptanoğlu takma ismi ile "yalnızlar rıhtımı", "şoför nebahat" gibi film ve kendi adıyla "kartallar yüksek uçar" gibi dizi senaryoları da yazmış olan şair, yazar, fikir adamı.

kışın, soğuğun, akşamın, sisin, yağmurun şairi.
ölü adamlar arasında en çok aşklandığım bey.

görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatlı bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür.

şiir kitaplarının sonuna meraklısına notlar başlığı ekleyen ve şiirlerinin arka planında ne olduğunu açıklayan cumhuriyet dönemi şairi.

insanların ısrarla atilla diye hitap ettiği değerli şairimiz. şiirlerini öğrendik, adını öğrenemedik.

iyi bir türk adınıydı.

çook gencin ilk şairidir. ben sana mecburum siiri az lise aşkı başlatmamıstır.
ama hepsinden ayrı, üç fidan, ölümsüzlüğe koşan deniz, yusuf, hüseyin için yazdıgı o güzel siiri vardır.

ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
diyen,
düz yazı gibi olan şiirleri ile insanların ruhlarına dokunan şair. *

ben attilâ ilhan değilim, belki de sen bana mecbursun bilemeyiz.

şeklinde bir kamyon arkası sözü buraya iliştirmezsem rahata eremezdim *