hem trabzon'da hem de istanbul'da bulunan ibadethane.
devamını gör...
aziz sofya. istanbul’da eskiden kilise, şimdi ise camiinin adıdır.


aya sofya" adı "kutsal bilgelik" ya da "ilahî bilgelik" anlamına gelmekte olup ortodoksluk mezhebinde tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır.


şu şartlarda hala adının değişmemiş olması da şaşırtıcıdır. hacıbilge ya da uyumlu olsun diye hacısufi falan yaparlar belki yakında.
devamını gör...
nika ayaklanmalarinda sehrin buyuk bir kismi ile beraber ikinci ayasofya da yanmisti. nika ayaklanmalari bastirildiktan sonra basileus justinianus yani bir ayasofya'nin insaasi icin ise koyuldu. bu yeni ayasofya, onceki iki ayasofya gibi olmayacakti. justinianus'un restauratio imperii, roman imparatorlugu'nun restorasyonu projesinin ihtisamina yakisacak, yeni roma'nin baskentinin sembolu olacak bir ayasofya olacakti.

justinianus, yeni ayasofya'nin tasarimi icin iki tane matematikciyi gorevlendirdi: trallesli anthemios ve miletuslu isidoros. ayasofya'nin insaasi 5 yil surdu ve 537'de tamamlandi. justinianus, o zamana kadar gorulmus en buyuk kilise ve en buyuk kubbeyi 5 yilda insaa etmeyi basarmisti. (bkz: justinianus)

ayasofya'nun oncellikle cok ciddi bir kubbe sikintisi var. ilk yapildiginda, kubbe sacma derecede buyuk. zaten kubbe iki veya uc defa cokuyor. en son, mimar sinan'in yerlestirdigi dis desteklerden sonra daha saglam bir hale geliyor ve 16. yuzyildan sonra bir daha cokmuyor.

bu kadar kudretli bir yapi tabii ki gorenleri etkiliyor. gec antik mimarinin en son buyuk eseri ve bizans mimarisinin ilk buyuk eseri olarak kabul ediliyor ayasofya. bati hristiyan dunyasi da, dogu hristiyan dunyasi da, islam dunyasi da ayasofya'dan cok ciddi sekilde esinleniyor. ayasofya'nin yeri, klasik osmali mimarisinde cok onemli. kubbe yapisi, neredeyse her zaman ayasofya'dan esinlenerek tasarlaniyor ve ayasofya'nin kubbesini gecmek bir obsesyon haline geliyor.

ayasofya'nin mozaikleri konusu sanildigindan cok farkli aslina bakarsaniz. ayasofya ilk insaa edildiginde tabii ki mozaikler var. ancak 9. yuzyildaki ikonoklazm akimiyla mozaikler sokuluyor. ıkonoklazmin, bizans kraliyetindeki etkisini kaybetmesiyle 10. yuzyilda yeni mozaikler yaptiriliyor ve bu mozaiklerin orijinallerinden daha etkileyici oldugu iddia ediliyor. 4. hacli seferlerinde, 1204'te istanbul latinler tarafindan yagmalandiginda, cahil ve vandal haclilar mozaiklerin bazi parcalarini caliyorlar. (bkz: dördüncü haçlı seferi) bundan sonra mozaiklere pek dokunulmuyor aslina bakarsaniz.

1453'de, fatih sultan mehmet ayasofya'yi camiye cevirdikten sonra mozaiklere dokunmuyor. ustlerini de kapatmiyor. hristiyanlar ayasofya'yi kullanmaya da devam ediyorlar bir taraftan. cami olsa bile. (fatih kafirmis gorunuse bakilirsa?). mozaiklerin ustu, ilk kez 18.inci yuzyilda siva ile kapatiliyor. sonra, 19. yuzyilda mozaiklerin ustunun tekrar acilmasi icin calismalar oluyor. (yanlis hatirlamiyorsam abdulmecit bir takim calismalarda bulunuyor). ancak ustu acilan kisimlar, cemaat tarafindan yagmalandigi icin calismalar duruyor.

ayasofya'yi bu kadar essiz kilan bir suru ozelligi var: bizans mimarisi, outlier kubbesi, dort farkli din tarafindan kullanilmasi (hellenik paganizm, ortodoks ve katolikler, sunni islam), vs. ancak benim ozellikle parmak basmak istedigim bir nokta var: ayasofya, dogu ile batinin en basarili sentezlerinden biri ve bundan mutevellit, istanbul'u cok iyi yansitiyor. bizans imparatorlugu, bir avrupa imparatorlugu degil. bizans, osmanli gibi dogu ve bati arasinda sikisip kalmis, medeniyetler arasi bir gecis haline gelmis bir imparatorluk. osmanli da boyle. ayasofya'nin icine girdiginiz de ise gordugunuz tek sey bizans eseri degil, osmanli doneminde eklenmis bir suru sey. ayasofya, bizans ve osmanli'nin kusursuz bir sentezi, ki bu iki imparatorluk da dogu ve batinin bir sentezi.

bundan mutevellit, ayasofya'nin muze olmasi cami olmasindan daha uygun. ayasofya, dinler uzeri, kulturler uzeri bir eser. ayasofya, sadece bir dinin, bir kulturun basarisi degil. ayasofya, bir karisim, dinlerin ve kulturlerin uzerinde bir sembol. ayasofya, butun insanligin eseri.
devamını gör...
siyasal islam'a malzeme olmuş tarihi yapı.
devamını gör...
ismi araplaştırılan tarihi eser.
(bkz: ayasofya-î kebîr cami-i şerîfi)
devamını gör...
özünde kilise olan camidir kendisi. müze olarak kalmalıydı fakat siyasal islam kurbanı oldu diyebilirim...
devamını gör...
4 tane seraph tarafından korunan yapı.

yüzleri genelde kapalıdır.
devamını gör...
döneminin en geniş kubbesine sahiptir. ana kubbenin güney ve kuzeyde yarattığı baskı ise payandalarla karşılanmıştır. kubbenin tepesinden başlayıp kubbe pencereleri arasından geçerek pandantiflere inen 40 kaburga, kubbenin ağırlığının payelere aktarılmasında önemli bir rol oynar. binanın ağırlığını 40’ı aşağıda, 67’si üst katta olan 107 sütun taşımaktadır. bu ağırlık 8 tane eyfel kulesine eşittir. yapının ağır olacağı öngörülmüş ve özel bir tuğla geliştirilerek yapılmıştır. bu tuğla su üzerinde yüzebilecek yoğunluktadır. detaylı incelemesi için buradan .
devamını gör...
sultan mehmet han'ın istanbul'u fethinden sonra roma'ya karşı bir güç gösterisi olarak "bak birader biz adamın mabedini böyle cami yaparız" roma'nın kralı benim. roma benim demiştir. siyasi bir hamlenin kurbanı olmuştur. zira sultan mehmet fetihten önce farklı dine mensup olanlara güvence vermiş fakat fetihten sonra adamların mabedini camiye çevirmiştir.
devamını gör...
camii olması gayet doğaldır. çünkü fatih sultan mehmet'in bu yaptığı islamî kanuna uygundur. ee gerisi fatih'i ilgilendiriyor mu efendiler? yoo. peki beni ilgilendiriyor mu? yoo. o zaman fatih ile beni ilgilendirmediğine göre bir sorun yok demektir. çünkü neden? çünkü ben sudan çıkmış ak kaşığım.

evet şaka bir yana, yaptığı islamî kanunlar çerçevesinde doğal değerlendirildiği için, kimse fatih sultan mehmet'e ay neden şöyle yaptı, ay ben böyle bir şey görmedim diyemez. çünkü, tarih boyunca, kiliseye dönüştürülen camiiler de olmuş, fakat ne hikmetse kimse buna ses çıkarmamıştır. hatta ve hatta, bulgaristan'da onlarca camii, kiliseye dönüştürülmüştür. tabii sadece bulgaristan değil, moldova, romanya, bosna hersek ve s. biz bir şey diyor muyuz. konuşturtmayın lan bizi. ayrıca ayasofya eski müze yeni cami değil, eski cami yeni müze ve yeni camidir. bu dediğim de çok ince laf. kaldırabilene eyvallah.
devamını gör...
benim için ayasofya müzesidir. boğaziçi köprüsü gibi.
devamını gör...
537 yılında yapımı tamamlanan bizans imparatorluğu'nun ana mabedidir. 1054-1204 ve 1261-1453 yılları arasında rum ortodoks katedrali olarak kullanılmıştır. 1204 yılındaki latin işgali sonrasında 57 yıl roma katolik katedrali olmuştur. istanbul'un fethinin ardından camii olarak kullanılmaya başlanmış ve yapıya minareler eklenmiştir. mimar sinan ayasofya'nın yıkılmaması için payandalar eklemiştir. cumhuriyet döneminin ilk yıllarında müzeye dönüştürüldükten sonra uzun yıllar boyunca türkiye'de en çok ziyaret edilen müze olmuştur. 2020 yılında yeniden camii olarak hizmet etmeye başlamıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
birgün(m.s. 532) maviler ile yeşiller arasında yapılan bir maç sonrasında büyük bir kavga çıkar ve ayasofya’yı yakarlar, şehrin gördüğü en şiddetli ayaklanma olan, tarihte (bkz: nika ayaklanması) olarak bilinen bu ayaklanmada şehrin nerdeyse yarısı yok olurken, dönemin imparatoru justinianus korkar ve kaçmaya karar verir. fakat arkasından elini uzatan dur gitme diyen karısı aşkın sembolü theodora’dan başkası değildir. justinianus’a bütün isyancıları öldürmesi gerektiğini söyler 35 bin kişi öldürülür ve isyan sona erer. ve isyandan sonra bugünkü yani 3. ayasofya inşası başlar,5 yıl sonra imkansız başarılır, piramitler dışında dünya üzerindeki en büyük binaydı, yaklaşık 1000 yıldır böyle kalmıştır. daha büyük bir mabet yok, ve justinianus ayasofya’nın imparator kapısından girerek ve haklı olarak, tarihe geçecek bu cümleyi sarfeder ‘eyy süleyman seni yendim, seni geçtim’ der. çünkü o güne kadar en büyük mabed süleyman ’ın yaptığı kudüs’teki mabeddir. işte ayasofya’yı asırlardır bu kadar önemli kılan bu. onun için kavgalar son bulacak mı bilinmez,güzellik, büyüklük başa bela. ayasofya’nın da belası fazla güzel ve özel olması
devamını gör...
evet, camiye çevirdikleri ayasofya'da son durum:

twitter.com/CirkinIstanbul/...

tepki göstermeseydik mozaikleri de kazıyacaklardı. alın mutlu olun eserinizle vandal sürüsü.
devamını gör...
çoğu istanbullunun görmediği, dışarıdan gelenlerin gezip fotoğraf çektiği muhteşem yapı.
devamını gör...
kelime anlamı kutsal bilgelik olan bu büyüleyici yapı, dünyanın en eski katedrali ünvanına sahip olup aynı zamanda 15 yüzyıl boyunca içinde ibadet edilerek dünyada en uzun süre ibadet edilmiş inanç yuvası olarak günümüze kadar ulaşmıştır. günümüze ulaşan yapı aslında 3. ayasofya olup, ilk 2 ayasofya kilisesi halk ayaklanmalarında yakılıp, yıkılmıştır.
2 sene önce, daha henüz ayasofya saçma sapan politik bir kararla camiye çevrilmeden önce, almanya'da okurken türkiye-avrupa birliği siyasi ve ekonomik ilişkileri hakkında bir sunum hazırlamıştım.sınıfın bir kısmı abd'li, bir kısmı güney amerikalı ve geriye kalanı da avrupa birliğinin farklı ülkelerinden insanlardı.öyle bir önyargı ile bakıyorlardı ki oradaki türklere, konuşup tanıştıktan sonra bana önyargılarını söyledikleri zaman başıma ağrılar girmişti.
o saçma önyargıları kırmak için sunumumun sonuna ayasofya'yı koymuştum. atatürk döneminde nasıl müzeye çevrildiğini, bizim ayasofyayı kutsal görmemize rağmen dünya mirası olduğu için koruyup herkesin ziyaretine açtığımızı, cami ile kilisenin aslında nasıl tarih kokan bir şaheser içerisinde doğu batı sentezinde buluşup ortak noktada buluşabildiğini, farklılıklarımız olsa bile kesişim noktamızın ayasofya olduğunu uzun uzun anlatmıştım. fatih'in nasıl gözü gibi baktığını, konstantinlere(istanbulu kuran ve istanbulu son kez savunan) olan hayranlığı ve saygısını, aya sofyanın kutsal bilgelik anlamına geldiğini ve bunun bizim için ne denli büyük bir şey olduğunu, bu dünyanın belki de en güzel yapısına gözümüz gibi baktığımızı..
sunum sonrasında o kadar güzel şeyler duymuştum ki, rahmetli babamın belki de hep görmek istediği şeyi ona yaşatmıştım, vatana millete hayırlı bir evlat olmak, ülkemi en iyi şekilde temsil etmek..
camiye döndürüldüğü zaman o kadar utandım ki ülkem adına, onca dil dökme, onca önyargıları kırma emeklerimi bir çırpıda yok etmişlerdi. bu ülkenin idealist gençlerine bu iktidarın o kadar çok borcu var ki, kısacık kalan ömürlerinde bunu asla ödeyemeyecekler.
devamını gör...
cami olduktan sonra gidip gördüm, cami olmasına içerlemiştim ama ibadet yapılan bir mekana dönüşmesi daha hoş bir hava katmış. yani müzeyken bir soğukluk vardı mekanda. elbette bunda kubbeye kadar yükselen iskelenin kaldırılmasının da büyük payı vardır, ancak sadece o değil bence. belirli bir fonksiyonun olması mekana sıcak bir hava vermiş. elbette cami olmasının getirdiği problemler de yok değil. mozaikler kapalı. galerilerde yer alan o muhteşem mozikleri göremiyorsunuz, çünkü galeriler kapalı. başka bir problem oldukça kalabalık olması. gerçekten çok kalabalık. 7 milyar insanın bulunduğu ve kitle turizminin olduğu bir dünyada buna nasıl bir çare bulunabilir bilmiyorum. ayasofya, dünya nüfusunun taş çatlasın 700-800 milyon olduğu bir zamanın mabedi, günümüzün bu mahşeri kalabalığını kaldırmıyor.
devamını gör...
zamanında turistlerin epey kazıklandıkları yer. aşağıda ayasofya henüz müzeyken çektiğim bir fotoğraf bulunuyor. turistler pahalı bilet fiyatlarını protesto etmişler. üst tarafta bulunan avizelerin topuzlarına kazıklandıklarını yazmışlar. :) o zamanlarda ayasofya'nın üst katında dilediğiniz gibi gezebiliyordunuz. zamanla ziyaretçiler için rota çizildi ve yürüyüş alanları kısıtılandı. zaten yakın zamanda camiye dönüştürüldü. şimdi üst kattaki dolaşma durumu nedir bilmiyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

biraz yakınlaştırırsanız başka yazıların da olduğunu göreceksiniz. bunlar isim, tarih, simge gibi değişiklik gösteren izler. insanın iz bırakma hevesi özellikle tarihi eserlerin üzerinde yerini bulabiliyor. buna her yerde rastlayabilirsiniz. kimilerine göre insanlar tarafından kıymet verilen bir yere yazı yazmak, hem söylenen sözü hem de bırakılmak istenen izi güçlendiriyor... tabii bu düşünce biçiminin karşısında olanlar için yapılan eylemin sebebi cehalet ve görgüsüzlük olarak kabul ediliyor. bana kalırsa vandalizmin yalnızca olumsuzluklarla anılıp es geçilmesi bizi bazı şeyler üzerine düşünmekten alıkoymaktadır. sonuçta tarihi eserlerin yazılıp çizilmesi de tarihi bir olaydır. madem insanla ilgilenen sosyoloji, psikoloji ve daha nice bilim dalımız var ve madem disiplinlerarası çalışmalar bu kadar gerekli görülüyor ve övülüyor, tarihi eser vandalizmini de etraflıca inceleyebiliriz. hatta sorabiliriz! bir tarihi eserin devlet projesiyle yıkılması mı daha çok tepki çeker yoksa herhangi bir insanın etkisiyle zarar görmesi mi? şiddetin ve yıkımın meşruluğu (!) kime aittir. bir insan neden iz bırakmak ister ve bırakılan izin sınırları nasıl belirlenir? bir aşk ilanı 500 senelik bir çeşmenin üzerine sprey boyayla yazıldığında neden canımız sıkılır? bunu oraya yazan neden orayı seçer?
peki, devlet tarihi eserleri adını değiştirerek, pazarlayarak yahut satarak boyayabilir mi? ihya etmenin toplumsal faydası ile imha etmenin can yakıcılığı üzerine bazı sorular sormak şahane olur. sonuçta dünya da allah'ın eseri, tarihin esiri bir yerdir değil? o da boyanabilir mi? işte bunlar üzerine düşünebiliriz. hoş, düşünme eylemi bahsini ettiğim bilim dallarına dahil olmadan da gayet mümkün. bu bahisler yalnızca uzmanlıkların hayattan kopukluğu üzerine bir eleştiri.
devamını gör...
(bkz: trabzon ayasofya) #1252980
devamını gör...
paris'in eiffel kulesi, berlin'in brandenburg kapısı, londra'nın big ben kulesi, new york'un özgürlük anıtı, roma'nın kolezyum'u, sidney'in opera binası, agra'nın tac mahal'i, moskova'nın aziz vasil katedrali, rio'nun kurtarıcı isa heykeli, gize'nin piramitleri. bu yapılar tüm dünya insanlarının zihnine imgelenmiş semboller. ne galata ne de kız kulesi ayasofya ile yarışabilir. istanbul'un yegane simgesi ayasofya olmalıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ayasofya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim