babayla girilen diyaloglar

babam coştu. ben ona, o bana dürüst artık.



evet babam ne ramazan içerdi ne perşembe günü...

babama şencan ağa derlerdi...



babamı herkes halen çok sever. güzel adamdır. seviyorum babamı.

az önce girdiğim diyalog. 5 dakika oldu olmadı.
ben: babam ben senin neden içmekten vazgeçmedigini biliyorum.
babam: nedenmiş?
ben: içmeyi bırakınca öleceğini sanıyorsun
babam: evet, çünkü doktorum öyle dedi
ben: dolduruyorum o zaman
babam: doldur o zaman.

"baba..."

"efendim...."

"bana para göndersene, ders kitabı alacağım."

"lisede kitapları devlet vermiyor mu?"

"baba, ben üniversiteye gidiyorum."

kendisine şunu göndermiştim:

ve o da yanıma gelip dramatik bir ses tonuyla şöyle demişti:
''belki bu ay çok para vermedim ama neden biliyor musun sevgili kızım? çünkü ben kızımın tutumlu olduğuna inandım ve ona güvendim. milletin babası neden çocuklarına çok para veriyor? başlarından savmak için. ama ben sana güvendim kızım.''

uyduruk bir twitter kurgusu gibi geliyor ama yaşandı.
ek not: para alamadım.

sigara içmeye yeni başladığım dönemler. oyonüs durağında sigara içerek otobüs beklerken önğmde durdu, sonra devam etti. eyvah dedim sigara içtiğimi görünce almadı bile, varınca ne olacak. korka korka gittim eve. annemi yokluyorum bir şey yok, ablamı yokladım bir şey yok. ilerleyen saatlerde bana bakıp dedi ki: otobüs durağında sana çok benzeyen birini gördüm çağıracaktım ama sigara içtiğini gördüm, devam ettim.

-baba diyorum ki .... (herhangi bir eşya) alsam indirim falan varm-
+ senin var ondan?!
-(hayır yok çoktan mefta oldu o )peki baba.

babayla girilen diyaloglar bütünü.

bizim rutinlerimiz vardır. her gün onları konuşuruz.

sabahları ilk karşılaşmamız mutfaktadır ve bendeniz günaydın diye giriş yapınca babam günaydın kızım der. masada yerim onun yanıdır ki kalkarken sırtımı sıvazlayıp başımı okşar.

akşamları ise biraz kakara kikiriden sonra günümüzün nasıl geçtiğini sorarız birbirimize. sonrası ise beraber dizi/film/çizgi film yorumlayarak izleyerek geçer. haberleri unutmayalım. çizgi film en keyifli olanı.

odama çıkarken ona iyi geceler baba demeden asla çıkmam. karşılığı ise iyi geceler kızım olur.

bu rutinler dışında babamla konuşursak hayata dair öğretileri olur. yalnızca bana değil. abime ve ablama da. hayatında elbette zorluklar olmuş ama oralara çok girmeden kendi anılarını anlatmayı ve benim onlardan ders çıkarmamı sever. insan ilişkileri hakkında ondan çok şey öğrendim.

-------pick up lines------
bak o meyveleri ye.
benim gözlüğüm nerede?
kumandayı verir misin?
e-devlet'e girelim mi bi'?
-------end of the pick up lines------

+kartıma para yükledin mi?
-yükledim. (gidip getirir.)
(oturuyorum.)
-sen de benim kartımı ver
+baba kalkınca veririm.
-şimdi ver.
+baba üşeniyorum.
-ben seninkini verdim.
!babaağ.

liseye gidiliyordur henüz... serde komunistlik vardır.
küçük ebatda che'nin o ünlü gölgeli karartması çok sevilmiştir. fotokopiyle büyültüp karakalemle netleştirip tekrar büyülterek büyülterek kocaman bir che posteri sahibi olunur.
evde somyanın altına saklanır.
ufak kardeş bulur. tabakhaneye yetiştirir gibi anne babaya yetiştirir.

peder gelir:
- oğlum bu ne?

(içses... ulan ne desem de yuttursam?)
- hiçççç... rambooo.

- get eşşoğleşek dalga mı geçiyon benle, (bkz: che guevara) bu!

(pederin 68 kuşağı hukuk öğrencisi olduğunu unutmuşumdur)

+baba sana birşey söylemek istiyorum
-hı söyle bakalım
+baba ben evlenmek istemiyorum
-evlenme kızım sen de evlenme. abin kaldı başımıza sen de kal
+ahshahshs
-erken söyledin biraz daha duraydin kızım(ters bakış ve gülme )
16 yıllık evli 2 çocuk sahibi olmam dışında sorun yok. babamın anlık boşluklarından böyle eğlence çıkarırım

işten mi geldin, işe mi gidiyorsun?

saat kaçta gördüğü, üzerimde ne olduğu hiç önemli değil. tek sohbetimiz bu. her seferinde sinirlerim hopluyor.

-babacım şunu alacağım trendyol'dan 300 tlsini sen ver 200 tlsini ben harçlığımdan koyayım
-tamam kızım
(babamın kartından sipariş veririm ve asla 200 tlsini vermem.)

(nazım hikmet tüm şiirleri kutulu ciltli kitabı kitaplık rafımda gören babam)
-kızım iyice komunist oldun başımıza
-baba cemil meriç de var kitaplığımda
-olsun

mehmet agaaaaaa napıyon?
iyiyim kızım oturuyorum sen naptın?
iyi bende ne olsun evdeyim.
iyi bakalım bir yaramazlık var mı paran falan var mı?
var baba param. bir sıkıntı da yok şükür.
sen var diyorsan kesin yoktur gönderiyorum ben :d

alooo
yaptım baba
tamam
0.5 milisaniye.

-napiyorsunuz?
-görmüyor musun baba oturuyorum.
-sormayinca da sormadı oluyor.
-evet sormuyorsun,gel oturalım
-yok ben gideyim, hem ne anlarım nakıştan.

-nasılsın evlat
+iyi baba sen?
-iyi allah'a şükür
+annem napıyo?
-oturuyo
+versene telefona

baba, bak ne dicem .
....
....
babaaa, sana diyorum.
....
noldu ya!
çay içicen mi?
içerim.

baba neden bit gibi duruyorsun orda?
neden öyle dedin kuzum?
bit gibi duruyorsun ya. neden?
paşam neremi bite benzettin?
yerinde duruyorsun ya.
bit yerinde mi duruyor?
evet
sen bitin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
tabi.
nasıl birşey?
bahçemizde var ya?
ben bilmiyorum. bahçenin neresinde?
kenarlarında.
çitten mi bahsediyorsun?
haa evet.