başlıkları tutmayan yazar

kadın olmama ihtimali , kadın olma ihtimalinden yüksek olan yazardır.

zaten kırılmış bir yazardır.

hiç bir zaman tutmadı.
canınız sağolsun .

martin eden'in sözlük yazarı versiyonudur.

bir süre sonra peşinizden koşabilirler, umudunuzu kaybetmeyin dostlar.

içinde bulunduğum durumdur bunun bir üst aşaması s* iplenmeyen yazardır. endişe verici.

üzgün kaslının sözlük yansımasıdır.

başlığı tutturmak maksadıyla açmak istemeyen yazar olabilir. mühim olan içerik üretmek ise cok mühim değildir. fenomen olmak isteyen farklı mecralara yönelebilir. ızlenmek, takip edilmek ya da farklı getiriler için sözlük pek uygun değil bana göre.

tutturamayanlar olarak kaygımız yok, küskün değiliz, varız, yazıyoruz. kimileri beğeniyor kimileri sorguluyor kimileri görmezden geliyor diye yazmayı bırakalım mı? hiç sanmıyorum.

hem ne demiş ünlü fenomen kutu açıcı o halde kimin neyi tutturdugunun pek de önemi yok. isteyen yazar ve düşüncesini yorumunu veya bilgisini paylaşır istemeyen de gidiyorum elveda şarkısını söyler.

ifade etmek, anlaşılmak güzeldir fakat bunu tribünlere oynayarak yaparsak kendimiz ile celisip kaygı ile aslolandan uzaklaşmak zorunda kalırız. kurallar çerçevesinde ifade özgürlüğünü kaygisizca kullanmak keyfini kaçırmamak adına böyle kalması tercihimdir.

(bkz: siyahruh)
bu tanım eşittir ben başka açıklaması olamaz. *

ben

ben bu akşam açtıydım bir tane 10'dan fazla tanım girilmiş.

normalde en fazla yedi sekiz tanım falan giriliyordu.

ezik yazar yani*

başlıkları tutsun diye değil, sözlük için gerekli olduğunu düşündüğü bilgi içerikli tanımları yazmak için açıyordur.
doğrusu da o zaten. ama bu ve buna benzer sözlüklerde goygoy başlıkları olmazsa, yaşı pek genç yazarlarımız nasıl eylenecek? (eğlenmek değil, eylenmek fiili tercih edildi.)
hatta az önce bir başlık gözüme ilişti, tam 'vay, bu da nesi?' demiş iken kayboldu birdenbire. sonunda (!) yönetime de abes mi geldi, yoksa ben mi göremiyorum, bilemedim. o kadar dikkatimi çeken başlık; 'her çocuk babasıyla süt kardeş midir?" gibi bir abukluğa sahipti. ya da buna benzer bir şeydi. daha da ne yazayım?

ellerim kirlenir diye hiç tutmuyorum.

tutsun diye yazarsan olmaz aga.

benim kalemim satılık değil yoldaş efendi!

zaten mayışları da geciktiriyon sürekli.

demezler mi aga yoğurt mu bu tutsun.

ben de buraya yazayım kalabalık görünelim.
dua da edicem bu başlık tutsun inşallah amin.

(bkz: fıkrasına gülünmeyen adam)

başlık açarken artık soyunmaktan başka çare kalmadı. seks sattırır mantığıyla yola çıkıp başlığı görünür kılmak şart!

umursamayan kişi.

sizce ben, açtığım başlıkların tutacağını düşünüyor olabilir miyim *

dakikası 100 liraya ders veririm. istesem 3 te 1 rahat tuttururum da ben kafama göre içimden geldiğince davranıyorum. hayatta olabileceğimce kendi kurallarımı ve isteklerimi yaptığım için sözlük kullanımımada yansıdı , 3000 e yaklaşmış başlık sayım, derslerime bile yansıdı bu hayatımda hep bir farklı çözüm arayışı ya da kafama göre çözüm anlayışı, neden bunu yapıyoruz ki?, tamam ama neden böyle alıyoruz? müfredat dışı sorular vs. lan küçüklüğümde biri keşfetseydi keşke beni, ilkokul matematik dersinde toplama çıkarmayı farklı yapıyorum diye hoca kızıyormuş mesela bana halbuki şimdi düşünüyorum, o yaşta çözümleme mantığı ile çözüm yapıyordum, şimdi bizim kuzen var küçük dayımın kızı, ona benim yaptığım gibi çözümleme ile öğretiyorlar şimdiden ilkokulda. çözümleme ne bilmeyenlere basitçe anlatayım. 23 - 12 diyelim. onlar basamağini ve birler basmadığını ayrı düşünüyorsunuz. yani 20-10 + 3-2 =11 gibi kısaca. şerefsiz öğretmen yüzünden okuldan soğudum üstüne zorbalık yaşadım okul döneminde, lisede biraz düzeldi işte, üniversitesideyim hala ders çalışma disiplini oluşmadı ama en azından çalışıyorum ve sevdiğim bir bölümdeyim, sevdiğim başka alanlarla ilgilenmeye vaktim var. işin üzücü kısmı potansiyelinin boşa gittiğini fark etmek o yaşlarda, ama belki ki bu gerekiyordu bilemiyorum. yani belkide hayırlısı budur ve bana belli bir olgunluk kalmıştır, bazen eksiklikler ileride daha büyük yapbozların tamamlanması için gereklidir diye düşünüyorum, bu yüzden hayati suçlamak yerine içinde yaşadığım ana ve sonrası odaklanmak psikolojik olarak daha iyi geliyor. olanı değiştiremem ama olacakları değiştirebilirim belli kapasitede. ben bu başlıkta niye bu kadar uzattık bilmiyorum, uykumda geldi.