insanın beynindeki kalıplara sığdıramadığı, çekmecelere yerleştiremediği, anlam çerçevesine oturtamadığı her şeye karşı içinde oluşan tedirginlikle bezeli korkudur. ki sen bunu zaten biliyorsun.

bilmediğin şeyden korktuğunu biliyorum. ama bu güne gelene kadar bildiğin şeyler de zarar vermedi mi sana? sadece bilmediklerin yüzünden mi yara aldın? canını yakan şeyler daha önce karşılaşmadıkların mıydı sadece? beni bilmediğini düşünüyorsun zaman zaman. ileride ne olacağına dair hayalden öte geçmeyen hisler olduğuna inanıyorsun bazen. o yüzden bozulmaya başlıyorsun. tamir olacağına inanmadığın zamanlar bile oluyor. biliyorum.

başka bir açıdan baksak mı bu korkuya? evet, bilmediğin bir durum bu. ama şunu hissediyorsun derinden; senin içine korku veren o ejderha yavaş yavaş evcilleşmekte. artık nefesi o kadar kükürtlü değil, yaşlanıp elden ayaktan düşmeye başladı. çünkü içine çöreklenen korkular annenin olmayan kollar tarafından yok edilebilir artık. biliyorsun.

senin burnundaki acı, yanlışlıkla aldığın o darbe başka birinin canını yakabiliyor mesela. sana belli etmeden canı yanıyor, çok çok uzak diyarlarda arpa boyu yollar aşmaya çalışan bir masal kahramanının. senin tek çizgili korkuların elini ayağını titretebiliyor bu kahramanın. kendi başına ne geleceğini düşündüğü için değil hem de, sensizliğin nasıl bir duygu olduğunu bildiği halde buna alışamamış olmasından bu sarsıntılı duygu. sen bunu da biliyorsun.

iki oda bir salon bir ikili yalnızlıktan kaçıp tek başına daha geniş antreli bir ev hayal ederken bu özgürlüğe ortak olacak birini düşünmek zor elbette. nasıl bir hayat seni bekliyor bilmiyorsun ve bu seni korkutuyor. ama balkonu mutfağa katmayı düşünmeden, çok eşyayla kişisel alanları daraltmadan seninle yaşamayı isteyen bir insanın, senin aile evin olacağını da en derinden hissediyorsun, bu hissin gerçek olduğunu da biliyorsun.

daha çok gençken yaşadığın şeyleri sen anlatmadan anlayabilen, bunları sana sormayı aklından bile geçirmeyen, sadece yaraları sağaltmaya talip olan ve bundan büyük mutluluk duyan bir saat tamircisi var karşında. içinde hiç korku olmasın diye kendi bilmediklerinden korkmayı bir yana bırakıp senin her şeyi öğrenmen için çabalayan, bir yandan da durmasın diye evdeki bütün saatleri düzenli olarak kuran bir saatçi. sen artık saatin kaç olduğunu da biliyorsun.

her koku güzel değildir elbette. kimya da önemli bir bilim dalıdır. merakın korkuya dönüşmesin. “ya olmazsa” değildir düşünmen gereken şey. çünkü sen birini seversen kokusu güzel olacaktır doğal olarak. ve kimyada bilmediğin soruları boş bırak. zaman kalırsa dönüp birlikte bakarız. ve zamanımızın kalacağını biliyorsun.

bu yazıyı okuyup bitirince paragraf sonlarında her sorunun cevabının seni beklediğini göreceksin. bilmediğin bir şey kalmadı artık. korkma. biliyorsun.
devamını gör...
mesela ölümdür ölümden neden korkarız çünkü bilmiyoruz sonrasını bizim için biçilen ömür bittiğinde bildiğimiz ölecek olmamız ama sonrası bizim için bilinmezdir bana kalırsa da insanlar bu sebeple ölümden korkar.
devamını gör...
bilinmeyene olan inanç kadar tehlikeli değildir.
devamını gör...
insanı diğer tüm canlılardan ayıran aklını kullanmaya iten bir başlık. ne kadar öğrenir ve bilgilenirsen korkularından o kadar sıyrılırsın. bilgi beraberinde gücü ve kendine güveni doğurur. güç ve inanç korkunun baş düşmanıdır.
devamını gör...
bilinmeyene olan inançmış allahın tenekeleri sizi..
devamını gör...
korkma insan yemem. sadece kendini bana bırak ve bulutların üzerine çık.
devamını gör...
özellikle kontrol bağımlılarını etkileyen korku . malum her şeyi planlarlar, tüm riskleri hesaplarlar. haliyle ne olacağını bilmedikleri şeylerden de korkarlar. bana göre en büyüğü ölümdür. üstü de yoktur.
devamını gör...
korkunun temelinde yatan sebeptir, insan hep bilmediğinden korkar.
devamını gör...
bilinmeyen nedir?
mesela, bazı insanlar bir hastalık durumunda hastalık hakkında bilgisi olmayan korkmazken, bilgisi olan kişi daha çok korkar.
bu sadece bir örnek çoğaltılabilir.
devamını gör...
başına ne geleceğini bilememekten kaynaklanan korkudur. hep bir adım sonrasını planlayan kontrolcü insanların, günün birinde hiç hesaba katmadıkları olumsuz bir durumla karşı karşıya kalınca ne yapacaklarını bilememeleri ve söz konusu travmatik deneyimin etkilerini üzerlerinden kolayca atamamaları neticesinde, beynin bu duygusal yükü kaldıramaması ile birlikte anksiyete ve panik atak gibi durumların gelişmesi muhtemeldir.
devamını gör...
mitolojiyi ve antik dinleri doğurmuştur.
devamını gör...
karanlığa duyulan korkunun temelidir. şimşeği, ateşi, suyu ilahlaştıran insanlık karanlığı tanrılaştırmadan durabilir mi? tabii ki duramaz. böylece erebus doğar.
devamını gör...
nereden ne geleceği bilinmediği ve hazırlıklı olunmadığı için hissediliyor.
devamını gör...
cesaret dediğimiz şey hiçbir şeyden korkmamak değil. hiçbir şeyden korkmayan insan akli dengesi yerinde olmayan biridir.

akli dengesi yerinde olsa bile psikopati gibi durumlarda kişi korku duygusunu hissedemez.

insanın yataktan çıkmak için bir sebebe minimum 1 sebebe ihtiyacı var. yaşamın getirdiği bilinmezlik ile mücadele etmeye katlanmak belki de en büyük cesaret.
devamını gör...
korkuların en tedirgin edicisi ve şahıdır.
devamını gör...
bir zamanlar bilinmeyenden rahatsız olan ben şu an agnostik bir inanca sahibim. her şey ancak ve ancak olasılıklar kadar doğru.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bilinmeyene olan korku" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim