bir şehri sevmemek için sebepler
başlık "aysenazlı" tarafından 27.12.2020 17:27 tarihinde açılmıştır.
101.
çocukken ailecek o şehre gidildiğinde hep bir tartışmanın, kavga gürültünün çıkması.
devamını gör...
102.
o şehirde;
- bir kadın rahatsız edilmeden tek başına gezemiyorsa,
-insanları sürekli diğer insanları izleyip, dedikoduluk malzeme çıkartmaya çalışıyorsa,
-trafiği berbat, sokakları pis, altyapısı sorunlu ise,
-esnafı hırsızın ve kazıkçının önde gideniyse,
- temel alışveriş ihtiyacı için araba gerekli ise
o şehrin sevilmesi pek mümkün gözükmüyor.
böyle bir şehir,içinde yaşamak zorunda olanlar için, açık bir hapishanedir.
- bir kadın rahatsız edilmeden tek başına gezemiyorsa,
-insanları sürekli diğer insanları izleyip, dedikoduluk malzeme çıkartmaya çalışıyorsa,
-trafiği berbat, sokakları pis, altyapısı sorunlu ise,
-esnafı hırsızın ve kazıkçının önde gideniyse,
- temel alışveriş ihtiyacı için araba gerekli ise
o şehrin sevilmesi pek mümkün gözükmüyor.
böyle bir şehir,içinde yaşamak zorunda olanlar için, açık bir hapishanedir.
devamını gör...
103.
öğrenci düşmanı şehir olması yeterli. çünkü öğrenci düşmanı şehir yobazdır, geri kafalıdır, man kafadır, beyincikleri örümcek ağları ile kaplıdır.
devamını gör...
104.
üniversitesindeki altyapı yetersizliği.
devamını gör...
105.
bursa ilinden gelerek diyorum ki: her gün saçma bir şekilde yobazlaşan halkı, yeşilin her türlüsünün ağzına özenle kaka yapmaları, gece bunaldığınızda bir kahve içebileceğiniz mekanların şehir merkezinde asla olmaması(pandemi öncesi), yarınlar yokmuşçasına artan metro fiyatları, yatır turizmi ve salt müslüman ama türk olmayan turistin oturma organını taharet musluğu gibi temizleyen turizm anlayışı. yaptıkları çirkin parklara girmiyorum bile. içme suyumuzun içinden geçtiklerini söylememe gerek bile olmamalı.(bkz: bursadan nefret eden ezik yazardan inciler)
devamını gör...
106.
coğrafi bölgelerden iç anadolu bölgesinde yer alması.
devamını gör...
107.
sosyal olanakları,
halkı ve halkın gelenekselliğinin dozajı,
trafik ve çevre kirliliği problemi,
şehrin ne kadar gelişip/ gelişmediği.
maalesef ki türkiye için en büyük problem kırsallaşma durumu.. ülkenin her yeri eşit refah seviyesinde olmadığı için özellikle belirli bir yaş grubu sonrası belirli şehirlere göç ediyor ( istanbul- izmir - ankara -bodrum) ve buraların nüfus oranını patlatıyorlar.
istanbul bu konudan en muzdarip şehir bana sorarsanız.bir şekilde sosyal olanakları geçmişten beri fazla şişirildiği için, önüne gelen yaşadığı şehirdeki memnuniyetsizliğini gidermek amacıyla buraya gelmeye çalışıyor.üniversite tercihleri, iş başvuruları, evlenip taşınma vs derken istanbulda adım atacak alan neredeyse kalmadı.
millete yeterli alan sağlayabilmek için, her tarafı plaza, gökdelen yapmaya başladılar.
bence belediyenin artık istanbul’a göç’ü , nüfus yoğunluğu kontrolünü sağlamak için yasaklaması gerekiyor.gelen geri dönecek, burada oturum sağlamayacak.okulu olan okuyup, geri dönecek.
böyle giderse boğazı bile doldurup, gökdelen dikecekler konut ihtiyacı için.
halkı ve halkın gelenekselliğinin dozajı,
trafik ve çevre kirliliği problemi,
şehrin ne kadar gelişip/ gelişmediği.
maalesef ki türkiye için en büyük problem kırsallaşma durumu.. ülkenin her yeri eşit refah seviyesinde olmadığı için özellikle belirli bir yaş grubu sonrası belirli şehirlere göç ediyor ( istanbul- izmir - ankara -bodrum) ve buraların nüfus oranını patlatıyorlar.
istanbul bu konudan en muzdarip şehir bana sorarsanız.bir şekilde sosyal olanakları geçmişten beri fazla şişirildiği için, önüne gelen yaşadığı şehirdeki memnuniyetsizliğini gidermek amacıyla buraya gelmeye çalışıyor.üniversite tercihleri, iş başvuruları, evlenip taşınma vs derken istanbulda adım atacak alan neredeyse kalmadı.
millete yeterli alan sağlayabilmek için, her tarafı plaza, gökdelen yapmaya başladılar.
bence belediyenin artık istanbul’a göç’ü , nüfus yoğunluğu kontrolünü sağlamak için yasaklaması gerekiyor.gelen geri dönecek, burada oturum sağlamayacak.okulu olan okuyup, geri dönecek.
böyle giderse boğazı bile doldurup, gökdelen dikecekler konut ihtiyacı için.
devamını gör...
108.
şehir ile işim yok ki.
özgelişim düzeyim arttıkça hayattan daha bir keyif alıyorum. en büyük mutluluk budur bence. ifade gücümün her yükselişinde, motivasyon olarak da çıtam yükseliyor. ılıkça bir megalomani herkesin düşlediği bir aşamadır bence.
özgelişim düzeyim arttıkça hayattan daha bir keyif alıyorum. en büyük mutluluk budur bence. ifade gücümün her yükselişinde, motivasyon olarak da çıtam yükseliyor. ılıkça bir megalomani herkesin düşlediği bir aşamadır bence.
devamını gör...
109.
insanlar. şehir sadece mimari ve doğal güzellikren oluşur. bizlerin şehirle alıp veremediği yok. bizim insanlarla alıp veremediğimiz var. insanlarla olan anlaşmazlığımız daha doğrusu dar kafalı insanların bizi anlamaması bizi şehirden soğutur. anlaşılmamak tartışmayı tetikler. tartışma mutsuzluğu tetikler. şehirde nereye bakarsanız bakın o mutsuzluğu hatırlarsınız insanların bıraktığı yaraları görürsünüz. şehirden soğursunuz şehirden uzaklaştığınızda sanki her şey düzelecekmiş gibi gelir ama yalan acılarımızda yara izlerimizde bizi ölene kadar gölge gibi takip eder.
devamını gör...
110.
insanların sevimsiz ve çıkarcı olmaları yeterlidir.
devamını gör...
111.
küçük ve az nüfuslu olması. sürekli aynı kişilerle karşılaşırsın falan. ıyyy.
devamını gör...
112.
portekizce kursu olmaması. bir şehirde portekizce kursu yoksa o şehre ısınamıyorum.
devamını gör...
113.
o şehirde doğduysanız o şehri sevin, ama o şehirde öldüyseniz o şehri sevmeyin!
devamını gör...
114.
aşırı kalabalık ve de gürültülü olması.
devamını gör...
115.
starbucks ikliminin vasat olmasıdır. bilenler bilir artık günümüzde şehirlerde starbucks iklimi var o iklim iyi değilse bir şey olmaz o şehirden.
devamını gör...
116.
havasının sıcak neminin bol olmasıdır.
devamını gör...
117.
insanlarının dedikodu ve gösteriş budalası olması.
devamını gör...
118.
hamam böcekleri gibi koloniler halinde yaşayan insanlarla dolu kalabalık caddelere ve sokaklara sahip olması.
devamını gör...
119.
deniz olmaması.
devamını gör...
120.
denize kıyısı olmaması durumudur.
devamını gör...