boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin keyfi bir biçimde gözaltına alınması

ne yaşadınız da insanlıktan bu kadar uzaklaştınız.onlar uzaydan gelmedi bu ülkenin çocukları.

gezi de eylemcilerin çadırını yakanlar hala teşkilatta mı acaba dedirtmiştir.

rezalet puanımın 10/10 olduğu şaşırtmayan hadise.
korkmuyorlar sizden,hoca eteğinde büyümüş çocuklar değil ki bunlar.
sormadan edemeyeceğim;
şurada anket dolduran gençlik ile oradakiler aynı kuşak mı?

ülkede iyi olan her şeye düşmanlık beslendiği için şaşıramadığım rezalet. çalışkan çocuklarımızı artık lisede yurtdışına gönderiyoruz insan gibi yaşasınlar diye.

yıllar sonra çıkar petöcüler yaptı derler bir de pişkin pişkin.

polisin neden terbiyesizler dediğini merak ettiğim video. varsa paylaşın görelim. öncesinde ne olmuş veya göremediğimiz kısımda ne söylenmiş? kaynak da yol tv bu arada * tam bir ibretlik kesit. * boğaziçi üniversitesi üzerinden bir takım gençlik ayaklanması yapılmak isteniyor haliyle. e polis de bu işin tü kaka tarafı olarak lanse edilecek her zamanki gibi. ikinci gezi hayalleri kuracak bazı hülyalı gözler falan filan. tercih de güzel seçilmiş tabi ülkenin en ciks üniversitelerinden biri. sözlükte kabe fotoğrafına lgbti bayrağı iliştirilmesiyle ilgili gündeme bakındım, birkaç tanımı geçmemiş. e bisak’a üye öğrencilerin excel’de isim isim fişlendiği konu? hiç konuşulmamış. keyfi (?) şekilde gözaltına alınmaktan bahsetmek daha keyifli geliyor demek bazı insanlara. ben de keyif alarak izliyorum. içerisi terörist, faşist yuvası olmuş görevini hakkıyla yapan her türk polisine saygı duyuyor, minnet besliyorum. tanrı sizi korusun!

utançtır. hepimiz için.

hukukun reformlu halidir. reformsuz hali nasıl olurdu acaba sorusunu sordurtur.

iyi ki teknoloji çağındayız. bu kadar büyük bir rezillik, tarihe kara bir leke olarak not edilsin. şu anda yapılanlar, yaşanılanlar istenildiği kadar inkar edilsin. tarih sizi not etti!
tanım: rezillik.

silivri soğuktur esprileriyle geldiğimiz noktayı gözler önüne seren keyfi gözaltına alma olayı. ama kimse merak etmesin aşağı bakmayacağız

sadece tv den izleyerek öğrencilerde biraz agresifmiş, ortalığı karıştırıyorlar tarzı konuşanları, yazanları dikkate almayın. onların mevzunun merkezine gidip gerçekleri görmeye cesaretleri yoktur. aslında neler olduğunu bilirler ama işlerine gelmez. ülkemizde olan bu olaylar gezi dönemini hatırlatmaktadır. hukuksal anlamda zaman ilerledikçe biz geri gidiyoruz. durup bı düşünmek lazım, ülkenin en zeki gençlerinin neden ayağa kalktığını anlamak zor değil.

bilime kilit vurmaya kalkan politik taraflı bir durumdur. öğrenciye kalkan el bu ülkenin saygın üniversitelerinden biri olan boğaziçine kalkmadı, bugün bilime, geleceğe, özgürlüğe, hakka, hukuka, adalete kalktı.

keyfi değil. normal şekilde gözaltına alınmasıdır. kısacık videodan neyin ne olduğunu nasıl anlıyorsunuz. müneccimsiniz galiba. gösteri yasaksa yasaktır. bitti gitti.

z kuşağı eski türkiye'yi bilmiyor diyordunuz. yeni türkiyede olanları nasıl açıklayacaksınız bakalım

gezi ile karşılaştırmak gezi'de hayatını kaybeden insanlara hakarettir.. gezi 2.0 diyenlere akıl fikir diliyorum. kayyum dan, lgbt ye oradan kabe uzanan bir komedi bu. umarım kimsenin zarar görmeyeceği bir şekilde biter.

ülkede 2 tıp hukuk var.yaptığın eyleme göre polis veya hakimler tarafından aldığın cezalar, yaptırımlar değişiyor.katıldığın organizasyona göre pandemi kuralları gevşetilebiliyor.hatta yoğun katılım olduğu için cumhurbaşkanı tarafından tebrik edilebiliyorsun.önemli olan yaptığın, güçlünün işine geliyor mu gelmiyor mu?

sosyal medya çalkalanıyor, her kesimden tepki yağıyor ama çıkıp kimse bir şey demiyor, açıklama yapmıyor farkında mısınız?
kaba tabirle sallamıyorlar artık bizi. dünyaya baktığımız yer iktidara o kadar ters düşüyor ki her birimizi sindirene kadar ve iş işten geçene kadar olayları durdurmuyor ve müdahale etmiyorlar.
bunlar yıldırma politikası bana kalırsa. ne zaman vazgeçeriz adaletten, eşitlikten, hukuktan yana olmaktan? hiçbir zaman!

2 şubat sabahı saat 9 itibariyle istanbul valiliği, boğaziçi üniversitesi'ndeki gösterilerde gözaltına alınan şüphelilerden 98'inin serbest bırakıldığını bildirdi. kaynak

1 şubat günü 159 şüpheli cumhuriyet başsavcılığı talimatıyla il emniyet müdürlüğü'nce gözaltına alınmıştı.
valilik, sosyal medya ve basın yoluyla boğaziçi üniversitesi kampüsü önü ve çevresinde toplantı çağrılarına ilişkin basın açıklaması yapmıştı. valilik basın açıklaması

değerli yazarlar burada yazılanları boğaziçi üniversitesi rektörü melih bulu'nun okuyacağını sanmıyorum. twitter adresi @melihbulu twitter.com/melihbulu/statu...
30 ocak'ta "bir grup kendini bilmez tarafından islamiyetin kutsallarına saldırı hiç bir şekilde kabul edilebilir değildir. bunun boğaziçi değerlerinde asla yeri yoktur. bu şuursuz saldırıdan sorumlu olanlar hakkında kapsamlı soruşturma başlatılmıştır." diye twit atmıştı.

not: rektör hiç bir diye ayrı yazmış. doğrusu türk dil kurumu'na göre hiçbir olarak bitişik yazılır. aceleyle yazarken hatalı yazmış olabilir.
üniversitedeki profesörlerin, öğrencilerinden cahil oldukları bir zamanda da olabiliriz.

"öğrencilerinize yüksekokulların diploma atölyesi değil, etrafa ışık saçan canlı mumların üretildiği fabrikalar, ülkenin zihinsel ve manevi açıdan aydınlanmasını sağlayan merkez istasyonlar olduğunu anlatın" - grigory petrov.
gözde üniversitelere zekayla giremeyenler ancak zorla girerler.

istikbal göklerdedir..o çocuklar yukarı baktıkları için senelerce ders çalışıp kimsenin alamadığı puanları alıp boğaziçili oldular..şimdi sen o çocuklara 'aşağıya bak' diyorsun ya onların fıtratın da yok o. onlar senin tahmin edemeyeceğin kadar ufku açık, başları helal puanlarla dik..

polis türkiye'de her dönem iktidarın kolluk kuvveti olduğu için şaşırtmayandır. polis nihayetinde memurdur, yani emir alan. türkiye'de polis de hukuk da vatandaştan önce iktidarı korumak için işler. iktidarı zora sokan durumlarda hukuk ve kolluk kuvvetinin ışık hızıyla harekete geçmesi fakat cinayet ya da tecavüz zanlıların ellerini kollarını sallayarak dolaşabilmesinin sebebi budur. polis için de iyidir. tehlikeli suçluların peşinde ömür çürüteceğine öğrencilere saldırmak, evlerine şafak operasyonu yapıp gözaltına almak daha kolaydır. üstelik iktidardan yıldızlı pekiyi alır, sosyal haklarında artış sağlar. iktidarın sadık bekçisidir kısaca. işin güzel tarafı iktidarın kim olduğundan bağımsızdır bu. her gelen iktidarın gözüne ayrı ayrı girmeye çalışır. dolayısıyla devran dönünce aynı hukuksuzlukların karşı tarafa yapılmasının önünde de bir engel kalmamıştır. dindar öğrenciler eylem yaparken gıkını bile çıkarmıyorsa polis, resim netleşmiştir.

türkiye artık bölünmüştür.

sarı ineği vermeyecektiniz gençler. artık çok geç.