şekli ile yüzü en değiştiren etken burun olduğu içindir.

bir de tabii detaya ineceksek, bir kadını en masum gösteren de, dudaklar ince ise nahif, değil ise seksi gösteren de burnun minikliğidir.

angelina jolie'den itibaren özellikle bu yakıştırıldı ve bu pompalandı. sonrasında beğenilen yabancı mankenler de bu ayarda oldu. aynı şekilde porno yıldızlarında estetik var mı bilemiyorum ama ne görüldüyse ona yükselindi ve talep dengesi de böyle oldu.

türkiye'de tek bir profil, tek bir kesim yok, o sebeple genellemek çok zor ancak söylenecek olursa, maalesef işe alımlarda dahi sıkıntı yaşattı bu, normal tip çok zeki yerine salak ama çok güzel kızlar tercih edilir oldu. ülkede eğitime önem verilmediği için güzellik ve medya üzerinden tanınarak bol para kazanma moda oldu. ürün tanıtım modeli de olsanız, en çok bu para kazandırdı. ki medyayı es geçeceksek, eskortlar da aynı şekilde çok para kazandı. ınstagram'ı baz alacaksak, yine aynı şekilde.

yani bilirsiniz, özellikle sanırım y kuşağı denebilir, okul okuduğu halde iş, meslek, kariyer sahibi olamadılar, ama atanamamak ama devletin koyduğu yasalar... engel olundu yani, vasıflı insanın başarılı olmasına. bu sayede vasıfsızlar kazandı. burnuna yaptıracağı 10.000 lira sermaye ile barbie bebek oldular.

konu buraya nasıl geldi diye sorulacak olunursa, burnunuzdan aşırı rahatsız olursunuz ve gerçekten yaptırmanız gereklidir, başka konu ancak diğer herkes bunu kendini erkeklere beğendirmek, diğer kadınlarla yarışabilmek, erkeklerin peşinden koşan onlardan adım bekleyen tipsiz kız olmak yerine erkeklerin peşinde koştuğu, çevresinde dört döndüğü, yaranmak için uğraşacağı bir biblo haline getirmek için yaptılar.

çünkü tüm maraz erkeklerden çıkmıştı. bu devinimi onlar başlattılar. öyle kadınlara gitmesinler diye, kadınlar 'gelinecek' kadınlar oldular. aldatılan kadın olmaktansa, aldattığı kadın oldular.

başka yere dönecek olursak da; eğer doğal yapacak olsaydı, dozunda davranacak olsaydı tüm doktorlar, büyük ihtimal %10 bile etmeyecek bir azınlığın karşı çıkacağı bir durum olurdu estetik yaptırılması. yapay olunca hoş değil, yapılı durunca iyi değil. doğal durabiliyor olunca, muhteşem bir şeye dönüşebilir.

bu arada tavsiye isterseniz; burun yaptırırken estetik cerrah yerine mutlaka bir kulak burun boğazcıyı tercih edin.
devamını gör...
burun değil şu anda estetikli olmayan insan çok az.muhtemel benim gibi garibandır onlarda para olsa yaptırır.
devamını gör...
deviasyon diye yutturulan estetik operasyonudur. ben yaptırmak istediğimde doktorlar "altyapımız yetmez" diyerek dalga geçti :(
devamını gör...
elbette herkesin kendi tercihidir ve çıkarım yapmak saçmadır fakat karşılıklı konusurken burunla dudak arasındaki anlamsız mesafe gozleri surekli o noktaya yöneltir.
devamını gör...
milletin dini imanı sosyal medya ve fotoğraf olmuş. şaşırtmayandır.
devamını gör...
standart dudak, standart burun bırakın bunları orijinal olun...
devamını gör...
yakında yaptıranların çoğunun fabrikasyon usulü olup ayırt edilmesi imkansızlaşan simalara dönüşmesi.
devamını gör...
desteklediğim konudur, güzelliğin sonradan elde edileni daha degerli bana kalırsa. ugrasiyor cunku para harcıyor, emek sarfediyor sonradan kazanıyor.
dogustan gelen bedava güzelligin neyini övebilirsin; ama calismis, ugrasilmis hakedilmis güzelligi tabi ki savunacagiz. yaşasın kazanılmış güzellik!

düzeltme: ekleme yapıldı
devamını gör...
sebebi erkekler olan üzücü durum.

şuraya yazan erkeklerin çoğu da bu kadınları görünce şapşikleşiyor.
hiç kızmayın,gerçek bu.
sonra "ama yakışan var,yakışmayan var"diyorsunuz.belki "yakışır"umuduyla yaptırıyorlar işte,ağlamayın hiç burada.
devamını gör...
normal bence, artık estetik yaptırmak çok kolay çünkü. eğer insanlar kendilerinden memnun değillerse neden bir ömür boyu psikolojilerini etkileyen kötü bir burunla yaşasınlar ki? hele ki artık bu işler bu kadar kolaylaşmışken, tek zorluğu eskisine oranla daha pahalı olması. saygı duymak lazım yaptıranlara.
insanların güzel olma isteği neden bu kadar aşağılanır anlamam.
ne olursa olsun zaten her dönem belli bir güzellik anlayışı olur, bunu ınstagram'a bağlamak pek mantıklı değil. 60'lı 70'li yıllarda da bu böyleydi. kaş almanın bile modası var. kilo mesela, geçmiş dömelerde çok kilolu olmakta modaydı, hafif balık etli olmakta modaydı. şimdi tam tersi moda, ileriki dönemlerde de değişir zaten. herkesin birbirine benzemesi 60'lı yıllarda da vardı şimdi de. yani yeni bir şey bulmadınız, bu klişe çıkarım çok sıkıcı ve dahiyane değil arkadaşlar.
ayrıca sosyal medyada estetikli ünlülerle dalga geçilmesi mevzusunu da çok avam buluyorum. keşke başkalarını aşağılamak yerine, kendilerine yatırım yapsalar.
devamını gör...
yaş biraz ilerledikçe insan olmanın kusurlara sahip olmak olduğunu anlıyorsunuz. aslında bunu hayatımızın her alanında deneyimliyoruz ama farkedemiyoruz. etrafınızdan herhangi biri, bir iş veya okul arkadaşınız hata yaptığı zaman sempatiyle yaklaşırsınız. onun utancı sizi üzer, empati duyunuz harekete geçmeye başlar. elbette başkalarının mutsuzluğuyla mutlu olmayan temiz kalpli insanlarsanız.

biraz da işim gereği arkadaşlarım yazdıkları önemli mektup ve mailleri kontrol etmem için bana gösterirlerdi. küçük üslup hatalarını düzeltmezdim. çünkü biz robot değiliz, ve karşımızdaki insanın hatalarının-kusurlarının olduğunu hatırlamak ona karşı tavrımızı olumlu anlamda etkiliyor.

fiziksel kusurlarımız da öyle. onlar sizi daha insani yapar. çünkü doğaldır. tıpkı bir ağaç gibi; simetrik hiç değildir, kabuğu pürüzlüdür. ama kusursuz dört köşe beton duvarlardan çok daha fazla ısıtır içinizi. kusursuz bir yüzü alın müzeye koyun. müzedeki tablolar ne kadar dikkat çekici olursa olsun netice itibariyle sadece bir tablodur, aranızda emniyet şeridi vardır. dokunmak yasaktır. sıcak ve samimi değildir.

sadece bu da değil. herkesin bıçak altına yattığı bir dünyada kendi kusurlarını kabullenerek güzel olduğunu hisseden bir kadın gerçekten özgüvenlidir. cesaretiyle büyüleyicidir. kadınlarımızın özgüven ve cesaret kavramını yanlış anladığını düşünüyorum. özellikle cüretkarlıkla karıştıranlarımız çok. kusurlarını olduğu gibi kabul etmek ve onlarla mutlu olabilmek; işte kendinle barışık olabilmenin, özgüvenin en iyi tanımı bu değil mi?
devamını gör...
ak parti'den önce olmayan şey.
devamını gör...
kişinin kendi bedenidir, isteyen, o riski ve ağrıları göze alabilen yaptırsın, hiç kimseyi ilgilendirmez. bana sorulursa tercihim doğal olandan yanadır o ayrı...
devamını gör...
iran' da da çok sık görülen bir durum. ırk değiştirme ile ilgili. estetik anlayışında standart norm olarak nitelenen küçük ve kalkık burun tamamen beyaz ırk özelliklerinin üstün görülmesi üzerine olduğu için milyonlarca sağlıklı ve güzel insan para harcayarak, sağlığını da tehlikeye atarak bıçak altına yatıyor. ırkçılık bu kadar yaygın ve baskın bir şey.
devamını gör...
yaptırmayanların azınlıkta olduğu bir durum haline gelmiştir.
devamını gör...
bir çok insan gibi bende ufak tefek değişiklikler istiyorum, şuram şöyle olsaydı daha iyi olurdu diyorum. buna burnum da dahil. yaptırır mıyım bilmem. ancak arkadaş öyle bir yapıyorsunuz ki kendinizi hepiniz birbirinizin aynısısınız. kınadığımdan değil ama senden 15 tane daha var sokakta.
devamını gör...
baktığında anlaşılıyorsa kötü iştir.
devamını gör...
diğer yazarlar toplumun güzellik algısı tekdüze olmasından kaynaklı demiş bu herkes için geçerli değil ben de 3 yıl önce ameliyat oldum ameliyat olma sebebim halısaha maçı yaparken burnumu kırmamdı yani demem o ki
(bkz: bu dahil, bütün genellemeler yanlıştır)
devamını gör...
rinoplasti adıyla bilinen cerrahi girişimin tabip sayısının artmasıyla beraber ucuzlamasıdır 2 3 seneye döner+ayran parasına bu operasyonu yaptırmak mümkün olacaktır.
devamını gör...
o değil benim burnumu da estetik zannediyorlar aga, halbuki estetik olan hemen belli ediyor kendini.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"burun estetiğinin aşırı yaygınlaşması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim