charles baudelaire

19. yüzyılda yaşamış sembolist fransız şair. melankolinin ete kemiğe ve şiire bürünmüş halidir. rimbaud, verlaine gibi şairleri epey etkilemiştir. kötülük çiçekleri, paris sıkıntısı ve yapay cennetler en bilinen eserleridir. en büyük öğretisi : sarhoş olun! tabii neyle isterseniz. yeter ki sarhoş olun.

yalnızlığı ve umutsuzluğu öylesine derindir ki yıllardır aklımdan çıkmayan şu sözleri söylemiştir,

" ve ben her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir."

19. yüzyılın en önemli fransız şair'lerindendir.

en sevdiğim şairdir kendileri.

ve o gün bugündür , yalvaçlar gibi ben de,
çöle ve denize ta gönülden vurgunum ;
gülüp geçerim yasta , ağlarım şölende ,
ve en kekre şarapta hoş bir tat bulurum ;
bana sık sık yalan gelir olup bitenler,
çukura düşerim göğe göz gezdirirken.
ama avutur ses:sakla düşleri der
delinin düşü güzeldir bilgeninkinden.dize'lerinin sahibidir.

“she’s mad but she’s magic. there’s no lie in her fire.” sözüyle ingilizce’deki kafiye olayına hayran olmamı sağlayan satırların sahibi. okuyun, okutturun.

spleen şiirini aşağıdaki gibi serbest çevirdiğim mükemmel şair:

kapalı ve ağır bir gökyüzü,
çöktüğü zaman bitmez sıkıntılar ile boğuşan ruhun üzerine,
tüm ufkumuzu kapatan bir çember ile bizi sarıp,
gecelerden bile daha hüzünlü bir günü üzerimize yağdırdığında,

rutubetli bir zindana dönüşen yeryüzüne kısılmış,
beklenti, bir yarasa gibi,
korkak kanatları ile duvarlara çarpıp,
başını çürümüş tavanlara vurararak kaçtığında,

damlalarını bir zindan parmaklığı gibi uzatan yağmur,
devasa bir hapishanenin parmaklıklarına dönüştüğünde,
ve iğrenç bir örümcekler ordusu,
beynimizin dibine gelip ağlarını ördüğünde,

çanlar büyük bir hışımla harekete geçip,
tıpkı inatçı bir şekilde sızlanan,
başıboş ve vatansız bir zihin gibi,
gökyüzüne doğru ulumaya başladığında,

ve uzun cenaze alayları, sessiz ve tantanasız,
ruhumda geçit törenleri düzenlediğinde; umut,
yenilmiş, ağlayan, ve endişe acımasız, despot,
bükülmüş boynuma saplar kara bayrağını.

damien saez'in harika seslendirmesiyle lanetlenmiş kadınlar şiirini buraya bırakıyorum. müthiş

lanetlenmiş kadınlar şiirinde iki lezbiyen kız kardeşin hikayesini anlatan günahların şairi. necip fazıl kısakürek kendisini pek sevmiş olacak ki en ünlü şiirlerinde bile baudelaire'den "alıntılar" yapar.

(bkz: beklenen)
(bkz: kaldırımlar)

sembolizmin babasıdır.

(bkz: jean paul sartre)

(bkz: dandy)

buradan

"her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir. " sözünün sahibi.

bu sözü çok genç yaşlarda söylediğini düşünüyorum. zira mutluluğun yaşla olan bağlantısı mekanla olan bağlantısından daha sıkı kanımca.

yıldızlardan bir tanesi. rimbaud baudelaire falan çok özel adamlar.

arthur rimbaud isimli delioğlanın en çok etkilendiği şair bir abimizdir kendileri.

charles baudelaire

1821-1867 yılları arasında yaşamış fransız şair, yazar.
19. yüzyılın en önemli fransız şairlerinden biridir.
en ünlü eseri kötülük çiçekleri'dir.

benim aku no hana isimli anime vasıtasıyla tanıdığım fransız şair.

ama sadece tanıdım. gidip bakmadım. öyle de bir kazmayım.

bırak varsın sevginle oyalansın gönlüm,
o güzel gözlerinde tatlı düşlere dalsın,
kirpiklerinin gölgesinde uyuya kalsın.*

kimseciklerin fransızca bilmediği, yabancı yayınlara erişmenin de son derecede güç olduğu günlerde büyük türk şairlerimiz tarafından hunharca intihale uğramış fransız şairidir.