81.
başkalarını çözmeye çalıştıkça kendimi düğümlemişim, haberim yok.
devamını gör...
82.
zaman zaman ödünç verdiğim ve asla geri alamadığım bukowski kitabı gelir aklıma. biz ne bukowski'ler gördük, serdengeçtiler heheyt.
devamını gör...
83.
olumlu ya da olumsuz eleştirileri dikkate almadan tanımak için çabaladığım yazar. ekmek arası kitabıyla tanışmıştık. o zamandan aklımda kalan; biraz fazla hoyrat, ağzı bozuk ve halledemediği birçok şey olduğu. sonra bir şiir kitabını aldım, bir anda değil ama zaman zaman açıp birkaç şiirini okurum. içlerinde bir tanesi var ki.. bence bu şiir bukowski'nin sıcak yönünü ele verdiği en güzel eserlerinden biri.
uyuyan kadın
geceleyin yatakta oturup
horlamanı dinliyorum
seni otobüs durağında tanıdım
ve şimdi sırtını seyrediyorum
hastalıklı beyaz ve çocuk çilleriyle kaplı
abajur dünyanın çözümsüz hüznünü
uykunun üstüne yüklerken.
ayaklarını göremiyorum
ama çok güzel olduklarını
tahmin edebiliyorum.
kime aitsin sen?
gerçek misin?
çiçekleri düşünüyorum, hayvanları, kuşları
hepsi o kadar güzel
ve net bir biçimde
gerçekler ki.
yine de kadın olmak
senin seçimin değil. hepimiz
bir şey olmak üzere
seçiliriz. örümcek, aşçı.
fil. her birimiz sergi duvarına asılmış
birer tabloyuz sanki.
-ve şimdi tablo
ters dönüyor ve kıvrık bir dirseğin üzerinde
yarım ağız, bir göz ve
neredeyse bir burun görebiliyorum.
geri kalanın
gözden gizlenmiş
ama senin çağdaş, modern bir
canlı eser
olduğunu biliyorum
ölümsüz değil belki
ama sevdiğimiz.
lütfen horlamaya
devam et.
uyuyan kadın
geceleyin yatakta oturup
horlamanı dinliyorum
seni otobüs durağında tanıdım
ve şimdi sırtını seyrediyorum
hastalıklı beyaz ve çocuk çilleriyle kaplı
abajur dünyanın çözümsüz hüznünü
uykunun üstüne yüklerken.
ayaklarını göremiyorum
ama çok güzel olduklarını
tahmin edebiliyorum.
kime aitsin sen?
gerçek misin?
çiçekleri düşünüyorum, hayvanları, kuşları
hepsi o kadar güzel
ve net bir biçimde
gerçekler ki.
yine de kadın olmak
senin seçimin değil. hepimiz
bir şey olmak üzere
seçiliriz. örümcek, aşçı.
fil. her birimiz sergi duvarına asılmış
birer tabloyuz sanki.
-ve şimdi tablo
ters dönüyor ve kıvrık bir dirseğin üzerinde
yarım ağız, bir göz ve
neredeyse bir burun görebiliyorum.
geri kalanın
gözden gizlenmiş
ama senin çağdaş, modern bir
canlı eser
olduğunu biliyorum
ölümsüz değil belki
ama sevdiğimiz.
lütfen horlamaya
devam et.
devamını gör...
84.
"kadınlara yalan söylemekten çekinmeyin. yeter ki kendileri için söylendiğini bilsinler."
devamını gör...
85.
senaristi olduğu barfly filminde kendi yaşamı hakkında az çok bir fikir edinmemizi sağlayan yazar, şair, dipsomani şahsiyet.
devamını gör...
86.
çok bukowskiler tanıdık gördük biz yer miyiz ? mehh..
devamını gör...
87.
çişinden, kamışından ve yattığı kadınların apış arasından kalem eden pis moruk/yazar. yeraltı edebiyatı'nın piri kabul edilen bukowski soy isminin karizmasından yürümüştür. bizim ülkede taşlanır bu adam ama birleşik devletlerde yazar işte. birkaç kitabını okudum; benlik değil. fakat şu sözü çok şahane;
"or*spuları ve çingeneleri severim: birisi namuslu numarası yapmaz, diğeri milliyetçilik ayağına yatmaz."
"or*spuları ve çingeneleri severim: birisi namuslu numarası yapmaz, diğeri milliyetçilik ayağına yatmaz."
devamını gör...
88.
kendisini anlamak için kitaplarını okumak yetmez. zaten pek çok kişi de bir şeyleri inceler, araştırır, bakar ama görmez. bu bazen biz oluruz bazen de bir başkası. evet kendisi kitaplarında çokça kadınlardan ve "tak tak tak" seslerinden bahseder. aynı zamanda kaldırımlardan, insan yüreğinden, zihinden, acılardan, o sürekli şikayet ettiğimiz modern işçilikten, mutluluktan, vahşilikten, duygusallıktan, aileden, toplumdan, hayatı kabullenmekten de söz eder. hatta yâlnızca söz etmez, bunu gerçekten başarılı bir şekilde aktarır ve bu içinize işler. ve bu olduğunda artık eskisi gibi olamazsınız, ister istemez olgunlaşır -ki nasıl olgunlaştığınız size bağlı- hayatı daha yumuşak ve iyi görmeye başlarsınız.
uzun lafın kısası bukowski adamdır. okuyun, okutturun.
uzun lafın kısası bukowski adamdır. okuyun, okutturun.
devamını gör...
89.
"yan yana yürümeyelim diye, dar yapılmıştı kaldırımlar.
ve yine yan yana yürümeyelim diye, dar kafalıydı insanlar.
ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik.
sarılmak yakar bizi deyip ,aşkı hep uzaktan sevdik"
-bukowski
ve yine yan yana yürümeyelim diye, dar kafalıydı insanlar.
ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik.
sarılmak yakar bizi deyip ,aşkı hep uzaktan sevdik"
-bukowski
devamını gör...
90.
anlamlı yazar ama pesimistliği içimi bayar. depresyonda kalmayı sevenler için ideal bir yazar. kıç aylarında adını daha çok duyarız.
devamını gör...
91.
amerikan popüler kültürünün ekmeğini yemiş çapsız, liseli, moron. bizim kaybedenler kulübü programını yapan elemanlar bundan daha kıyak.
devamını gör...
92.
basit, sade , komik adam.
"telefonu kapatıp ayaklarımı masanın üzerine uzattım. kopuk parçaları masamda birleştirmeye çalışıyordum. işte karmaşık bir olayın ortasındaydım. ben dedektif nick belane. bir yanda kırmızı kırlangıç meselesi çözülmeyi bekliyordu. bir tarafta da celine ve bayan ölüm vardı başımda. sanki bayan ölüm'ün soluğu hep ensemdeydi. şimdi bir de başıma uzaylı bir or..pu çıkmıştı."
"telefonu kapatıp ayaklarımı masanın üzerine uzattım. kopuk parçaları masamda birleştirmeye çalışıyordum. işte karmaşık bir olayın ortasındaydım. ben dedektif nick belane. bir yanda kırmızı kırlangıç meselesi çözülmeyi bekliyordu. bir tarafta da celine ve bayan ölüm vardı başımda. sanki bayan ölüm'ün soluğu hep ensemdeydi. şimdi bir de başıma uzaylı bir or..pu çıkmıştı."
devamını gör...
93.
sanılanın aksine zeki ve mizahi yönü kuvvetlidir. çoğu kişinin anlamayacağı tezatlara yer verip insanları düşünmeye itiyor.
devamını gör...
94.
"en güvendiğin insanların, bir yanılgıdan ibaret olduğunu anlayınca, köşene çekilirsin."
-bukowski
-bukowski
devamını gör...
95.
sabah 6'da yataktan fırlayan, giyinip zorla bir şeyler atıştıran, başka birine para kazandırdığı bir yere ulaşmak için trafikle boğuşan ve tüm bunlara sahip olduğu için müteşekkir olması istenen biri hayattan nasıl keyif alabilir?
charles bukowski
charles bukowski
devamını gör...
96.
senin içtiğinle bizim olimpik havuz dolar charles reyiz.
devamını gör...
97.
kadınlı götlü kitaplar yazan terbiyesiz loser. yaşasaydı, ıssız adam izleyip ağlardı sümkürerek. liseli der geçerdik.
ucuz solcu şarabı içmesi de ayrıca irite edicidir. ıyy pis moruk.
ucuz solcu şarabı içmesi de ayrıca irite edicidir. ıyy pis moruk.
devamını gör...
98.
sabah seni kimse uyandirmiyorsa ve geceleri seni kimse beklemiyorsa ve istedigini istedigin zaman yapabiliyorsan, bu ozgurluk mudur yoksa yalnizlik mi?
devamını gör...
99.
1920-1994 yılları arasında yaşamış amerikalı yazar ve şairdi, bunun yanı sıra içmeyi seven bir ayyaştı da. yaşasaydı bu kelimeye takılacağını hiç zannetmiyorum.
küçük yaştan itibaren yazmış, yazdıkları kendisine geri gönderilmiş, tâ ki 24 yaşında yazdığı kitap yayınlanana kadar. yazmayı 10 yıl bırakmış, yazıya geri dönmüştür. eserlerinde kendisini anlatıp anlatmadığı ise hep bir merak konusu olmuş, lösemi yüzünden hayatını kaybetmiştir. hayatının büyük bir bölümünü amerika'da geçirmiştir... alkolik bir hayat sürmüş, bir kez baba olmuştur.
bazı kitapları/.
büyük zen düğünü.
kadınlar.
postane.
pis moruğun notları.
nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/02/14/rsupzqvztnhewpwe-t.jpg)
en iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
küçük yaştan itibaren yazmış, yazdıkları kendisine geri gönderilmiş, tâ ki 24 yaşında yazdığı kitap yayınlanana kadar. yazmayı 10 yıl bırakmış, yazıya geri dönmüştür. eserlerinde kendisini anlatıp anlatmadığı ise hep bir merak konusu olmuş, lösemi yüzünden hayatını kaybetmiştir. hayatının büyük bir bölümünü amerika'da geçirmiştir... alkolik bir hayat sürmüş, bir kez baba olmuştur.
bazı kitapları/.
büyük zen düğünü.
kadınlar.
postane.
pis moruğun notları.
nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/02/14/rsupzqvztnhewpwe-t.jpg)
en iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.
devamını gör...
100.
sevdiğim ve bir çok fikrini kendime yakın bulduğum bi yazardı.
ama kendisini araştırırken youtubeda bir yayında sevgilisini tekmelediği bi videoyu gördüğümden beri soğudum
ama kendisini araştırırken youtubeda bir yayında sevgilisini tekmelediği bi videoyu gördüğümden beri soğudum
devamını gör...