coğrafya kaderdir

behzat ç'nin son sezonunda hayalet tarafından yapılan tespit.

bu tarzda boş mizahı ayrı bir seviyorum yahu

coğrafya kitaplarında sık sık karşılaştığım eski bir biginin sözü.

ibn-ı haldun'un 14.yüzyilda söylediği, günümüzde de bir çok durumu açıklayabilecek güçlü bir tespit.

hbo yapımı jack ryan dizisinin bir bölümünde de, türk bir karakter diyor bunu.

gerçekliği çok güzel ifade eden cümledir.

ibni haldun'atfedilen söz.

kültür, din, ezgilerden tutun da haritadaki oy oranından dahi anlaşılabilecek tespit.

son zamanlarda sıklıkla düşündüğüm mevzudur.kanıtlarını görmek istiyorsanız avrupa ve orta doğu'daki yaşamları kıyaslayın bu insanların gayesi bile bu durumu kanıtlar biri sadece yaşamak ister diğeri arabasının üst modelini almak ister .

anne rahmindeyken ''allah'ım norveç gelsin, n'olur norveç gelsin.'' derken bir anda ortadoğu'nun göbeğinde kendini bulmak. işte bu kaderdir. n'aparsan yap göklerden gelen bir karar var! *

iskandinav ülkelerini bir puanla kaçırdık.

coğrafya kaderdir, ama o kaderi belirleyen de yine insanların eylemleridir. öyle olmasaydı bugünün ortadoğusu zamanında ilim ve irfan yuvası olmazdı diyerek, cevabımı vereceğim.

coğrafya kader değildir diye aksini savunacağım konudur. isterseniz toplum sizi şekillendirir. ama siz ne kadar isterseniz...

özellikle elektronik cihazların fiyatlarını görüp, yurtdışıyla kıyaslayınca söylediğim söz dizisi.

kader değildir.
ınsan neyi nasıl isterse o şekilde yaşar.
bunu yapmak için belki ağır bedeller ödemek gerekir ancak isteyen , kararlı insan gerekirse tüm riskleri göze alır, kendi için olmasa da gelecek nesiller için harekete geçer.
bunu yapmıyorsa da bir tercihtir , kader vs. yakıştırmaları kolaycılığa kaçmaktır...

aynı zamanda 'keder'...

ibn-i haldun’un “el mukaddime” adlı eserinde geçen bir söz.
aynı zamanda (bkz: zülfü livaneli)(bkz: serenad) adlı kitabında da bu konu işlenmiştir.
ben de öyle olduğunu düşünüyorum.

yaşadığınız yer hem fiziki yapınızı hem karakteristik özelliklerinizi hem de gelenek - göreneklerinizi etkiler. nerede doğduysanız oraya aitsinizdir. bu söz hakkında neredeyse hepimizin çıkardığı anlam aynı, nerede yaşıyorsan oraya mahkumsun. acı ama gerçek!

ibn-i haldun'a atfedilmiştir.

öncelikle türkiye bazında konuşacak olursam, evet, neresinden tutsan parçasından akan bir toplumuz maalesef.
dolandırıcılık, düzenbazlık, töre adı altında yapılan davranışlar, baskıcılık, hasetlik gibi durumlardan halen kurtulamadık. son dönemlerde yapılan cinayetler, geçirilen cinnetler ve daha fazlası. yani ülkenin durumunu ve davranışlarını ufak da olsa bir miktar coğrafya üzerinden değerlendirmek doğru.

ama bazı arkadaşlar yapamadıkları veya sosyal ortamı olmadığı için göremedikleri bazı şeyleri, gördükleri yanlış örneklerle genelleyerek coğrafya kaderdir etiketiyle sunmaya başladılar internette, farkında mısınız bilmiyorum.

bunun örneğini en son ekşi'de gördüm. amerika'da geçen bir video paylaşılmış, genç bir erkeğin elinde "çok çaresizim, beni öper misin" yazılı pankart var, yoldan geçen kadınlar da erkeği öpüyor vs. bu videoyu paylaşmış iyi güzel, ama sonuna da coğrafya kaderdir diye not düşmüş.

şimdi türkiye'de bu olayın olduğunu hayal edin. yoldan geçen kadınlar ne yapardı sizce? ciddi ciddi ay hoşt köpek diye adamı yerden yere mi vuracak, bence tam tersi isteyen kadın erkeği öpecekti yine. yani ben tanıdığım insanlar ve canayakınlıklarını düşündüğümde sonuç öyle çıkıyor, ortalama düzeyde sosyal hayatı olan insan da üç aşağı beş yukarı bu konuda aynı şeyi düşünür.

hadi bu yine çok kısıtlı bir örnek. son dönemlerde öyle şeylere coğrafya kaderdir diye yazmaya başladılar ki, malum tabuları eleştirmek isterken kendileri tabu yaratıyorlar farkında değiller. ulan ciddi ciddi türkiye'de değil de başka bir ülkede yaşadığımı düşünmeye başladım artık, durum o hale geldi.

iskandinav ülkelerinde doğmak ile ortadoğu'da doğmak arasında tahmin edilmeyecek kadar fark vardır.

coğrafya kaderdir demek kolaycılıktır. isveçle iran'ı, bagladeşle isviçreyi kıyaslayarak cevaplayanlar bir dakika durun neden kolaycılık çünkü kader de gayrete aşıktır.
türkan saylan'ı ele alalım mesela, aynı coğrafyada doğmadık mı doğduk ama onun yaptığının yüzde birini yapabildim mi hayır yapamadım.
ümmiye koçak ya da, herhangi bir köylü kadın olmayı değil, girişimci, aktif bir kadın olma gayreti ile hayatına yön verdi, ben ne yaptım peki? hiçbir şey neredeyse.
coğrafya kaderimizi belirleyen unsur olabilir ama gayret ederek bu zincirden çıkılıyor mu ben ona bakıyorum.

coğrafya en çok da kpss de kaderdir. atanmak ya da atanamamak işte bütün mesele bu.