depresyonda olan kişiye çık bi hava al iyi gelir demek
başlık "trevor philips" tarafından 13.01.2021 16:27 tarihinde açılmıştır.
81.
empati yoksunu insan davranışıdır.
devamını gör...
82.
aynen cebine bir paket sigara 200 lira koyup al bunu yigenim arkadaslarinla corba fln icersin denilerek bitirilmesi gereken cumle .
tabi devami ne olur bilinmez .
tabi devami ne olur bilinmez .
devamını gör...
83.
daha kötü tavsiyeler de verilmiştir. depresyondaki kişiye nutuk çekmektense sorular sorulmalıdır. kendini ifade edebileceği bir alan açılmalıdır. "senin için ne yapabilirim?" minvalinde destek verilmelidir. kötü günde sabırlı olmak ve yargılamamak elzemdir. arkadaşlarımızı tanıdığımız ve seçtiğimiz günlerdir.
yahşı günde yar yahşıdır yaman günde yetiş gardaş
yahşı günde yar yahşıdır yaman günde yetiş gardaş
devamını gör...
84.
bunu iç sesim neriman bana dedi ve iyi ki de dedi. çıktım yataktan* geçtim manzara eşiğinde hönküre hönküre ağladım, gelen geçen de bakıyordu asla umrumda değildi, daha da ağladım hatta. yarım saat sonra burnumu çekip kendime de çekidüzen verip kalktım banktan. gerçekten de iyi geldi.
devamını gör...
85.
mutsuz birine, hey mutlu olsana demek gibi saçma bir cümle...
depresyonda olan birine somut bir yardımınız dokunmuyorsa, yalanciktan halini hatrini sormamaniz daha iyidir.
depresyonda olan birine somut bir yardımınız dokunmuyorsa, yalanciktan halini hatrini sormamaniz daha iyidir.
devamını gör...
86.
uaçktayken verilmemesi gereken tavsiye.
devamını gör...
87.
88.
bunu deseler yine iyi bana geçmişe takılma falan diyorlar, hani bir çözümünüz falan var mı varsa uygularım ama anca laf olsun diye konuşuyorlar.
devamını gör...
89.
nefesini tutmak için elinden geleni yapacak insandır. gereksiz bir tavsiyedir.
devamını gör...
90.
suda bogulan birine bir bardak su uzatmak gibi bir sey. anlamsiz ve faydasiz.
devamını gör...
91.
normalde "aa depresyonda mısın öl o zaman. hatta gel üstüne toprak atayım" demek daha doğru galiba. tanımlardan sözlüğün zeka seviyesi ortaya çıkıyor. sanırım yardımcı olmak yerine öldürmek daha mantıklı.
devamını gör...
92.
bana bunu seansına 500tl verdigim terapist (psikiyatrist) demisti. bir daha da gitmedim.
devamını gör...
93.
hava ile beraber düşünme payı da alırsa o havada faydasını illaki görür.
devamını gör...
94.
iyi geliyor. özellikle yürümek. yürürken yürürken, dertlerınızı düşünürken uzaklasıyor kaptırıp gidiyorsunuz. dondugunuzde daha ıyı hıssedıyorsunuz. deneyin inanmıyorsanız.
devamını gör...
95.
doğru ama havayı nereden aldığı önemli.
devamını gör...
96.
depresyonu uzaktan yakından yaşamayan insandır. bu şey gibi görme engeli olan bir bireye bari gözlük tak demek gibi bir şey .
devamını gör...
97.
ayağı kırık birine, hadi biraz koşalım demekle aynıdır.
devamını gör...
98.
hiç işe yaramazmış gibi duran ama aslında çok işe yarayan bir tavsiye.
kolay kolay depresyona giren bir tip değilim ama gergin ve sinirli olduğum her anda açık havaya çıkıp bir dal sigara tüttürmenin verdiği rahatlığı çok az şeyden alırım.
kolay kolay depresyona giren bir tip değilim ama gergin ve sinirli olduğum her anda açık havaya çıkıp bir dal sigara tüttürmenin verdiği rahatlığı çok az şeyden alırım.
devamını gör...
99.
hoş karşılanmayabilir. sürekli "depresyon, anksiyete, "bende bipolar var biliyor musun? major depresyon ve okb var bende" cümleleri dönüyor. özellikle antidepresan konulu tartışmalarda gördüğümüz kadarıyla ciddi bir kitle bu rahatsızlıklardan müzdarip bir durumdalar.
tonla ilaç, sürüyle insan tarafından biliniyor, kullanılıyor ve adına şarkılar yazılmaya başlanmış (bkz: trankobuskas) ve bu insanlar bir şekilde durumlarını anlatan birkaç kelime yazıyor ya da söylüyorlar. söylemeyen, konuşmayan on binlercesi ya da yüz binlercesi, bu rahatsızlıklardan dolayı kendi karanlıklarına çekilmiş durumdalar. kim bilir neler hissediyorlar, öyle değil mi, ömürleri geçip giderken? okuyacak tonla kaynak varken, ilgi çekici meseleler, biriktirilecek mutlu anılar, seyredilecek manzaralar varken, bu insanlar kendi karanlıklarında, değişik müzikler eşliğinde ömürlerini harcıyorlar.
işte bu trajik duruma karşı, kimi iyi niyetli, kimi üstenci, "çık dolaş, gez, kendini hırpalıyorsun böyle." diyoruz, diyorlar. burada dramatik olan, bu insanların o gezecek, muhabbet edecek gücü kendilerinde bulamamalarıdır. halbuki çok basit bir şey öneriliyor kendilerine. "çık, gez. otur bir yerde iki kahve iç, değişiklik olur, iyi gelir." gibi bir cümle bile belki bu insanların yarısına göre bir hakaret gibi geliyor. nefret ediyorlar bu durumdan, bu cümleleri küstahlık olarak alıyorlar ve öfkeleniyorlar.
"öyle bitkinim ki kolumu kaldırmaya mecalim yok." şeklinde bir cümle okumuştum depresyonla ilgili bir paylaşımın altında. rick and morty profil fotoğraflı bir hesap, sadece bunu yazmıştı. rick and morty çok komik ve eğlenceli bir dizi. kendi karanlığının içinde, perdeleri kapatıp, yataktan çıkmadan elinde telefonla, kim bilir kaç bölüm seyretti? kaç kahkaha patlattı kendi kendine, içten içten kıkırdadı. düşündükçe derinlere gidiyorsun, düşündükçe olaydaki dram daha da açığa çıkıyor. nice insan; hiç bilmediğimiz yerlerde, dermansız ve çaresiz durumdalar. ilgiye, iyileşmek için sevgiye muhtaç, gittikçe uzaklaşıyor, önyargılarla dolduruyorlar etraflarını. ömür gidiyor, ne yazık!
tonla ilaç, sürüyle insan tarafından biliniyor, kullanılıyor ve adına şarkılar yazılmaya başlanmış (bkz: trankobuskas) ve bu insanlar bir şekilde durumlarını anlatan birkaç kelime yazıyor ya da söylüyorlar. söylemeyen, konuşmayan on binlercesi ya da yüz binlercesi, bu rahatsızlıklardan dolayı kendi karanlıklarına çekilmiş durumdalar. kim bilir neler hissediyorlar, öyle değil mi, ömürleri geçip giderken? okuyacak tonla kaynak varken, ilgi çekici meseleler, biriktirilecek mutlu anılar, seyredilecek manzaralar varken, bu insanlar kendi karanlıklarında, değişik müzikler eşliğinde ömürlerini harcıyorlar.
işte bu trajik duruma karşı, kimi iyi niyetli, kimi üstenci, "çık dolaş, gez, kendini hırpalıyorsun böyle." diyoruz, diyorlar. burada dramatik olan, bu insanların o gezecek, muhabbet edecek gücü kendilerinde bulamamalarıdır. halbuki çok basit bir şey öneriliyor kendilerine. "çık, gez. otur bir yerde iki kahve iç, değişiklik olur, iyi gelir." gibi bir cümle bile belki bu insanların yarısına göre bir hakaret gibi geliyor. nefret ediyorlar bu durumdan, bu cümleleri küstahlık olarak alıyorlar ve öfkeleniyorlar.
"öyle bitkinim ki kolumu kaldırmaya mecalim yok." şeklinde bir cümle okumuştum depresyonla ilgili bir paylaşımın altında. rick and morty profil fotoğraflı bir hesap, sadece bunu yazmıştı. rick and morty çok komik ve eğlenceli bir dizi. kendi karanlığının içinde, perdeleri kapatıp, yataktan çıkmadan elinde telefonla, kim bilir kaç bölüm seyretti? kaç kahkaha patlattı kendi kendine, içten içten kıkırdadı. düşündükçe derinlere gidiyorsun, düşündükçe olaydaki dram daha da açığa çıkıyor. nice insan; hiç bilmediğimiz yerlerde, dermansız ve çaresiz durumdalar. ilgiye, iyileşmek için sevgiye muhtaç, gittikçe uzaklaşıyor, önyargılarla dolduruyorlar etraflarını. ömür gidiyor, ne yazık!
devamını gör...
100.