dindar bir nesil yetişiyor mu sorunsalı

hem de öyle hızlı yetişiyor ki, hızına biz yetişemiyoruz. spor arabalar, malikaneler kokolar falan.

yetişmemesi temennimdir. bilinçli ebeveynlerin yetiştirmediğinden eminim ama dindarların üreme hızı eşeysiz üreyen canlıları geçmek üzere olduğundan maalesef negatif evrim kaçınılmaz.

haram yediği belli olan bir nesil yetişiyor. parayı öyle hak etmeden öyle çabuk kazandılar ki hazmedemeyip bol buldukları yağı burunlarına* sürdüler.

eski nesilleri görüyoruz.. aman yetişmesinde.. dindar olacaklarına vicdanlı olsunlar..
daha makbule geçer..

yetişmiyor diye cevaplayacağım sorunsaldır. ayrıca şu vicdan meselesi de çok sıktı. "ülen siz kötü şeyleri günah diye işlemiyonuz, biz kötüler diye!" yahu o "kötü" dediğiniz şeyi kim belirliyor? yasalar mı? peki yasa koyucu kişiye onların kötü olduğunu kim söylemiş? ya kötü sandığınız şeyler iyiyse? ya sizin bugün kötü diye yapmadığınız şey 200 yıl sonra çeşitli medeniyetlerde "ahlaksızlık, vicdansızlık" olarak tanımlanırsa ne olacak? bu konu biz teistler için pek önem teşkil etmeyecektir, çünkü biz evrensel ve sabit olan, değişmeyen bir ahlak inancına sahibiz! ve önemli olan bir kötülüğü günah diye işlememek ya da vicdan namına işlememek değil, önemli olan o kötülüğü işlememektir. sonuç=işlememiş olmaktır. artık hangi yolla olursa olsun. ben çıksam desem ki, siz bir adamı, suç diye öldürmüyorsunuz desem ve ardından sözüme şöyle devam etsem, "biz ise hiçbir devletin yönetimi altında değiliz, bağımsızız, hürüz, ve biz bir insanı vicdanımız bize böyle emrettiği için öldürmüyoruz!" desem ne kadar mantıklı olur?

velhasıl, şu din ve vicdan kavramlarını karşılaştırmayı kesin.

kendi adıma ve çevreme göre konuşuyorum hayır. hatta aramızda mantığa uymayan ve dinle bağdaştırılan saçma bir şey konuşulursa o kişiyi artık kâale bile almıyoruz. geçen biri uyumadan önce bi dua okuyunca gelecekte evleneceğimiz kişiyi gördüğümüzü söyledi. artık dışlanıyor. (tek sebep bu değil tabii arkadaş biraz kafadan çatlak)

mevzu bahis dindar bir nesil değil cahil bir nesildir.
asıl üzerinde durulması gereken konu bu.

açıkçası bu neslin elinde internet var. araştırıyorlar, her şeyi öğreniyorlar. sen istersen dini dayat, istersen dinsizliği dayat. okuyup kafalarına ne yatıyorsa onu alıyorlar. yeni nesilleri bir yola zorla sokmak hiç mümkün görünmüyor.

sorunsal ?

dindarlıktan önce vicdanlı insanlar yetişsin ki onlar zaten doğru yolu bulacaklardır. vicdanı olan insan çalmaz mesela, pudra şekeri bol diye burundan asılmaz komşusuyla paylaşır kürt böreğine boca etsin diye. hiçbir canlıya veya nesneye tecavüz etmez. anasına bacısına hallenmez. şiddete, harama meyl etmez, can'a kast etmez. evvela vicdan azizim "" vicdan""

küçükken zorla kuran kursuna gönderilip hâlâ dindar olan var mı ya? ben camiye mihraba çıkıp şarkı söylemeye gidiyordum sonra da imam kovdu zaten. belki hafız olacaktım puşt. nasip değilmiş biz de ateyiz olduh yeğenim.

olmamasını umduğum, yetişmişi var, durumlar ortada dediğim sorunsal.

dini dar, zihni dar, ufku dar bir nesil yetişiyor. sapına kadar yoz. tepkisizliği ve normalleştirmeyi normalleştirmiş bir yığın.

zorlanarak nicelik kazanan ama niteliği olmayan topluluk.

dindar gibi görünen insanların gerçekten dindar olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyeceğimiz için bu sorunun cevabı da her zaman cevapsız kalacaktır.

gelecekte inançsızlık -ateistlik değil- artacak şeklinde gösteriliyor. ancak ne hikmetse islam dinine inanan insan sayısının artacağı öngörülüyor. bunun sebebi islam'a inananların çok çocuk doğurması mı acaba diye sorguluyorum.

dinci(din alıp satan) nesil evet.. ama yetişmelerinin bir anlamı olmayacak ortalama bir hukuk düzeni kurulduğunda.

dindar bir neslin yetişmesinden ziyade dini görüşlere saygılı neslin yetişip yetişmediğidir asıl sorun. dindir vicdani meseledir inanılır inanılmaz. her bireyin kendi hakkıdır. dindar yetişen neslin dine inanmayan insanları düşman olarak görmesi ya da dine inanmayanın dine inananı yobaz olarak tanımlaması sorundur. nesil yetişirken bu kriter göz önüne alınmalıdır kanaatimce. eğer her iki taraf birbirine saygı duyuyorsa ha inanmış ha inanmamış fark etmez. mesele toplum ayrılmasın efenim

küçük çocuklar baya dindar oluyor aslında ama büyüyüp bunu devam ettirebilen çok az kişi tanıyorum. yani sözde müslüman ve muhafazakar aile çocuğu çevremdeki çoğu kişi. ben de dahil olmak üzere gençlerin içinde neyle dolduracaklarını bilmedikleri büyük bir boşluk var. herkes kendini yaşamın akışına bırakmış durumda. inanma isteği var içimde, yaratıcının varlığına inandığım zaman gelen huzuru da hatırlıyorum ama çok fazla aması var. hani kendi içimde dinin söylediklerini günümüze uyarlamaya çalışıyorum, çabam saçma ve gülünç geliyor artık. genç ve cahilim, önümde ne kadar yol var bilmiyorum, inanç meselesini mesele olmaktan ne zaman çıkarırım onu da bilmiyorum. ama bildiğim bir şey var; dindar bir nesil yetişmiyor, yetişemiyor.

dindarı bağnaz geri kalanı da dinden soğutulmuş bir nesil yetişiyor.