dindar bir nesil yetişiyor mu sorunsalı

bana sorarsanız, bu tür durumlar formal eğitimden geçmiyor. yani, muhafazakar kesim türkiye de kemalist eğitimle yeni nesillerin bu şekilde, dinle mesafeli olarak büyüdükleri konusunda bir yanılgıya sahipler. bu bir bakıma doğru, eğitim bir noktaya kadar belirleyici olabiliyor ancak asıl önemli nokta şu bana gore; dünyada yaşanan gelişmelerle 200 yıl önce tüm coğrafyalara yayılan yeni bir anlayış belirdi, modernizm dediğimiz olgu. bu olgu 200 yıllık sürece damgasını vurdu, modernizm, bilim, teknoloji. kaldı ki, kendini son derece muhafazakar olarak tanımlayan kişiler dahi, bu yönde atılan adımları olumlu buldu. devletler bile, dönüşürken yeni neslin yüzünü başka bir tarafa çevirmesi mümkün değildi. yani olay salt kemalizm, modern seküler eğitim değildi, hiçbir zaman da olmadı. asıl mesele, bu eğitimden geçen bireylerin bunu sindirebilmesiydi. çağa bu şekilde tutunuldu.

şimdi soru şu, türkiye'de ve dünyanın diğer yerlerinde, din yaşanılabilir, sürdürülebilir bir dünya sunuyor mu? asıl belirleyici olan bu sorunun cevabıdır.

birkaç tanımı okudum, haklı düşünenler var ama hala dindar olan birinin cahil muamelesi yapılmamalı bunun yanlış olduğunu düşünüyorum.
kaldı ki tıpta ne büyük adamlar vardı ve dindardılar.
arkadaşlar dindarlık kötü bir şey değildir.
cahillik değildir, tamamen eğitime bağlıdır.
nesil mevzusuna gelirsek, benim gözümde hakkına daha düşkün bir nesil geliyor.
daha açıkgöz olacak bunlar. din mevzusuna gelirsek, herkesin dini kendine diyorum. önce insan olalım yeter.

yüzyıllardır yetişen her nesil ahlaksız, kifayetsiz, başıboş olmakla suçlanır. herkes fert fert kendi içine baksın gerisi gelir diye dişünüyorum

yetişmiyor aksine azalıyor bence.bundan 10 yıl sonra kutsal kitapların yok olacağını düşünüyorum.10 biraz fazla oldu 5 yapalım.

dindar bir nesil yetiştireceğiz diye yola çıktılar, yaptıkları kurnazlıkları hırsızlıkları görünce, gençler deistliğe ateistliğe yöneldi.

dindar mı ateist mi nihilist mi bilmem ama yeni nesil gümbür gümbür geliyor. sorgulamayı bilen, haklarını bilen ve haklının yanında duran, kendi hayatını bir başkasının eline bırakmayacak kadar gözü açık bir nesil geliyor, kemerlerinizi bağlayın.

din falan hikaye, ahlaklı bir nesil yetişsin yeterlidir bir toplum için. allah, kitap diyenleri görüyoruz. yeni neslin dinden soğumasının başlıca nedenlerindendir ayrıca bu din sömürücüleri.

maalesef hayır. hatta tam tersi kindar bir nesil yetişiyor diyebilirim.

dindar yerine sansar bir nesil yetişiyor.

dindarımsı diyebiliriz buna. küçük (4-5 yaşlarında) kız çocuklarının başını kapatmış görüyorum. yine aynı yaşlarda erkek çocukları imam hatiplere yollanıyor. bunlar sizce kendi isteğiyle mi yapıyor bunları. ana baba baskılıyor, kendi bildiği gibi öğretiyor. çocuğa düşünme, sorgulama ahlakını öğretmeden dini ahlakı öğretmeye kalkıyorlar. çocuk neyi neden yapması veya yapmaması gerektiğini bilmeden sadece söyleneni uyguluyor ve alışıyor. buna da dindar nesil geliyor diyoruz. bu dindarlık değildir. alışılmış bi şeydir. evet dindarımsı nesil diyebiliriz.

pardon...
nesil mi kaldı ortada...
düşünün ki bir nesil bir önceki nesilden daha vahim durumda...
yazık ki ne yazık...vah vah...

tükiye' de dindar olarak veya dinci olarak geçinen güruhun büyük çoğunluğu birçok şeyi sığ aforizma düzeyinde benimsemiş kişilerdir. allah' ı bilmez. dini bilmez. kendi varlığını, hayatı düşünmez. gerçek bir dindar, mantık, iman ve teslimiyet gibi kavramlara hakimdir. şehirlidir. radikal dinci değildir. öldürmez, çalmaz ve kul hakkı yemez...
şimdi bu dindar nesil yetiştirme çabasında olan kişilere bakıyoruz, adamlar kendilerine köle yetiştirmek ve mürit yetiştirmek istiyor. kendileri siyasi devamlılıklarını sağlamak istiyordu ama internet var ve siyasal islam etkisini biraz yitiriyor.

hükümetin amacının dindar nesil yetiştirmek olduğunu düşünüyorum fakat bence denedikleri şey ters tepiyor. insanlar dinden daha çok soğuyor. direkt nesile bakmak biraz zor, bence coğrafi olarak incelemeliyiz. çünkü elinde yüzde 50 yi bulunduran siyasal islamcıların çocuklarının geneli de dindar olmaya yatkın olacaklardır. diğer 50 ise daha çok dinden uzaklaşmakta. buradaki eşitliği bozan etken ise kesinlikle sosyal medya. bu yüzden bence dindar nesil yetişmiyor, hatta ateist vb. sayıları artıyor.

dindar bir nesil yerine bir nesil yetişiyormı demek daha doğru olan bir sorudur. sadece din değil devlet, toplum, kültür gibi araçlarında kullanıldığı bir sistem

kindar bir nesil yetişiyor.

herhangi bir insanın başka bir insan dindar mı dinsiz mi ahlaklı mı(?) tarzı düşüncelere kapılması daha büyük bir sorunsal gibi gözükyor. teknoloji çağında, teknolojinin içinde doğan nesil her bilgiyi bir aletten binbir şekilde duyup, görüp, analiz edebilir seviyede. bu yüzden eski nesil şuanki nesil hakkında çok söz hakkına sahip sayılmaz. dindarlığı da dinsizliği de yine kişi kendi karar veriyor ve kendi hayatını kendi istediği şekilde yaşıyor.

dindardan çok kindar bir nesil yetişiyor.

din kişinin inandığı tanri ile arasında olması gereken mahrem bir konudur ancak kişinin ahlaklı ve vicdanlı olup-olmaması bütün toplumu ilgilendiren bir durumdur. asıl mesele ahlaklı ve vicdanlı bir nesil yetişiyor mu? bence hayır.
dindar ahlaksız olan çok insan gördük ve kendisi gibi olmayan herkese zarar vermekte bir sorun görmediler ama ahlakli olup başkasına zarar veren birine rastlamadım.
herkesin inandığı kendine ama ahlak hepimize lazım.

mundar bir nesildir o. kesin bilgi ama yayıp mundar etmeyin.

gözlemlerime göre yetişmiyor. aksine dindar değil ahlaklı olmanın öneminin farkında olan, düşüncelerini özgürce ifade edebilen, araştırabilen, sorgulamaktan/soru sormaktan korkmayan bir nesil yetişiyor. istisnalar tabikide var ve elbette ki olacak fakat istisnaların kaideyi bozmayacağı gerçeğinin hepimiz bilincindeyiz bence. nice sorgulayabilen, özgür nesillere.