orijinal adı: die verwandlung
yazar: franz kafka
yayım yılı: 1915
franz kafka basılan kitapların kapağında böcek tasvirinin olmamasını vasiyet etmiştir lakin bu vasiyete ne yazık ki birçok yayınevi tarafından uyulmamıştır.
bir insanın sabah kalktığında kendisini devasa bir böceğe dönüştüğünü görmesinin hikayesidir dönüşüm. franz kafka'nın aile prototipini yansıttığı eseridir ayrıca. kitap, bir ailenin bile davranışlarının menfaat üzerine şekillenebileceği mesajını bünyesinde barındırır.
yazar: franz kafka
yayım yılı: 1915
franz kafka basılan kitapların kapağında böcek tasvirinin olmamasını vasiyet etmiştir lakin bu vasiyete ne yazık ki birçok yayınevi tarafından uyulmamıştır.
bir insanın sabah kalktığında kendisini devasa bir böceğe dönüştüğünü görmesinin hikayesidir dönüşüm. franz kafka'nın aile prototipini yansıttığı eseridir ayrıca. kitap, bir ailenin bile davranışlarının menfaat üzerine şekillenebileceği mesajını bünyesinde barındırır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "sietkafta" tarafından 22.11.2020 14:08 tarihinde açılmıştır.
21.
okurken kendimi fazla kaptırmam(çok güzel betimlemiş yazar) nedeniyle böcek olmayı düşünerek ilk olarak tiksindiğim ardından kendimi kapana kısılmış hissettiğim tüm bunları hissettirmesi nedeniyle kitap artık bitse de kurtulsam diyerek bana o depresyonu yaşatmış kitap
devamını gör...
22.
karakterlerin hareketleri, gerek böceğe dönüşme şekli gerek dönüşümün süresi.. her şeyin öyle güzel sembolleştiğini görüyoruz ki.. mutlaka okunması gereken bir kitap oldugunu dusunuyorum. her okunusta farklı anlamlar cıkarmaya musait de bir kitap aynı zamanda. bunun da sebebi tabii ki yazarın olayları ve kişileri sembolleştirip asıl ana fikri bizim hayal gücümüze bırakmış olmasıdır...
devamını gör...
23.
franz kafka'nın kıymetli eserlerinden bir tanesidir.
dönüşüm basit bir kitap değildir. gregor samsa basit bir karakter değildir. dönüşüm'de kafkayı daha iyi anlayabilmek için babaya mektup adlı eserinden sonra okunması gerektiğini düşünüyorum.
dönüşüm basit bir kitap değildir. gregor samsa basit bir karakter değildir. dönüşüm'de kafkayı daha iyi anlayabilmek için babaya mektup adlı eserinden sonra okunması gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...
24.
dönüşüm’e inceleme yazılamaz. çünkü ne yazsak yanlıştır, eksiktir, acizdir. onun size ne hissettirdiğini yazabilirsiniz ama. bu mümkündür, yine de ne kadar iyi yazarsanız yazın o duyguyu ne yaşayarak ne de yazarak bir daha deneyimleme şansınız olmayacaktır. dönüşüm’ü okursunuz ve olmadığınızı sandığınız birinden hiç olmayacağınızı sandığınız birine dönüşürsünüz.
ankaralı yıllarımda, daha önceki bir yazımda da bahsettiğim imge kitabevinde kafka ile tanışmamın ardından dönüşümü okumak için odama çekildim. hikaye büyüledi beni hemen. ama eksik bir şey daha vardı. tekrar okumaya başladım. ama bu sefer daha yavaş. çünkü hafiften bir dalgalanma oluşmuştu okurken zihnimde. yine bitirdim ve döndüm bir daha okudum. sonra balkonda birkaç sigara içtim. gidip bir kahve yaptım, odama döndüm bir kez daha okudum. bir hafta boyunca sadece geceleri ev ahalisi uyurken ya da onlar evde değilken ve sadece acil ihtiyaçlar için odamdan çıkarak okumaya devam ettim. onlarca sayfa not aldım, kolombiya’da bayram ilan edilmesine neden olacak kadar kahve içtim, her öksürüğümde ağzımdan sönmüş volkan dumanlarına benzeyen dumanlar salacak kadar sigara içtim ama durmadan okudum.
bir hafta sonunda odamdan bambaşka biri olarak çıktım. dönüşümü iliklerime kadar yaşayarak çıktım odamdan. dört kilo vermiş olarak ama çok mutlu ama düşünce yapısı olarak kendini çok güçlü hissederek çıktım odamdan.
dönüşüm okunamaz, o sadece damardan alınabilecek bir uyuşturucudur.
ankaralı yıllarımda, daha önceki bir yazımda da bahsettiğim imge kitabevinde kafka ile tanışmamın ardından dönüşümü okumak için odama çekildim. hikaye büyüledi beni hemen. ama eksik bir şey daha vardı. tekrar okumaya başladım. ama bu sefer daha yavaş. çünkü hafiften bir dalgalanma oluşmuştu okurken zihnimde. yine bitirdim ve döndüm bir daha okudum. sonra balkonda birkaç sigara içtim. gidip bir kahve yaptım, odama döndüm bir kez daha okudum. bir hafta boyunca sadece geceleri ev ahalisi uyurken ya da onlar evde değilken ve sadece acil ihtiyaçlar için odamdan çıkarak okumaya devam ettim. onlarca sayfa not aldım, kolombiya’da bayram ilan edilmesine neden olacak kadar kahve içtim, her öksürüğümde ağzımdan sönmüş volkan dumanlarına benzeyen dumanlar salacak kadar sigara içtim ama durmadan okudum.
bir hafta sonunda odamdan bambaşka biri olarak çıktım. dönüşümü iliklerime kadar yaşayarak çıktım odamdan. dört kilo vermiş olarak ama çok mutlu ama düşünce yapısı olarak kendini çok güçlü hissederek çıktım odamdan.
dönüşüm okunamaz, o sadece damardan alınabilecek bir uyuşturucudur.
devamını gör...
25.
franz kafka dönüşüm den bahsediyorsak eğer kitap bitiminde bedenim karanlık bir odada mahsur kalmış hissine kapıldım.
ne anladın dersen yaşanılan düzende eğer diğerlerinden farklı bir bakış açısına bir yaşama sahip isen karar ve düşüncelerin genele uymuyorsa bir odaya kapatılır insanlardan uzaklaştırılırsınız .
denge ve düzen bozulmaması adına farklı olan herşey gizlenmeye mahkum edilir.
ne anladın dersen yaşanılan düzende eğer diğerlerinden farklı bir bakış açısına bir yaşama sahip isen karar ve düşüncelerin genele uymuyorsa bir odaya kapatılır insanlardan uzaklaştırılırsınız .
denge ve düzen bozulmaması adına farklı olan herşey gizlenmeye mahkum edilir.
devamını gör...
26.
öyle güzel tasvir ediyor ki franz kafka kendisine , çevresine faydası olmayan yada olamayan insanı..
en sevdiklerinin seni koşulsuz sevenlerin bile bu durum karşısında bir gün sana sırt çevirebileceği gerçeğini böcek metaforuyla gözler önüne seriyor anlayana
en sevdiklerinin seni koşulsuz sevenlerin bile bu durum karşısında bir gün sana sırt çevirebileceği gerçeğini böcek metaforuyla gözler önüne seriyor anlayana
devamını gör...
27.
düşünmeden okuyan birinin bu ne diyeceği bir kitap. ama gel gör ki öyle anlamlıdır ki kitap bitince saatlerce düşünürsün. böcek kadar değeri olmayan bir adamın böceğe dönüşümünü anlatır. kafka nın mükemmel düşünce sistemi ve ortaya çıkan mükemmel bir kitap
devamını gör...
28.
her şey iyi güzel de ben ailenin yaşadığı evi bir türlü hayal edemedim arkadaş. holde elma bombardımanı, yan odadan kardeşinin seslenmesi, gregor'un odadan bütün salonu hatta misafir odasını bile görmesi falan ne bileyim betimlemeleri işleyemedi kafam.
edit: bu niye öne çıkmış lan
edit: bu niye öne çıkmış lan
devamını gör...
29.
..
devamını gör...
30.
franz kafka tarafından yazılmış olağanüstü bir eserdir.
kitabın baş kahramanı olan gregor samsa'nın bir sabah uyandığında bir böceğe dönüşmesi ile başlar.
bilirsiniz bu kitap başlangıcı çok bilindik bir başlangıçtır.
böceğe dönüşmesinin ardından başta kendinden korkar.biraz daha zorlaşmıştır hayat onun için. daha ilk başlarda kendini ailesine göstermese de olayın anlaşılması için gregor kendini gösterir. anne, babası ve kardeşinin korkması üzerine gregor artık kendini göstermez.
kardeşi, odayı temizlemek için ve yemek vermek için odaya girdiğinde kendisini saklar onlar korkmasın diye, rahatsız olmasın diye...
zamanla gregor artık sınırları açmaya başlıyor ve artık görünmek istiyordu. ailesinin bu durum karşısında tepkileri oluyor. baştan beri onun 'gregor' olduğunu düşünen kardeşi bile artık inanmıyordu bu halinden sonra.
eğer o gregor samsa olsaydı düşünceli davranıp kendini gözler önünden çekerdi diye düşünür artık.
gregor onların istediği gibi davranmayınca artık pislik, mikrop muamelesi görür.
her ne kadar bir böcek olsa da onun hala duyguları vardı
dışlandığını hissediyor ve artık bedenindeki ağrılar artıyor, ona fazla geliyordu. hareket etmesi zorlaşıyordu...
kitap bir gün gregor'un hareketsiz bedeninin bulunması ile son buluyor*
daha derinlere inilecek olursa bu kitapta gizli bir ayrıntı da vardır.
: zamanla toplum için; çalışmayan, işe yaramayan ve dediklerinin tersine doğru giden biri olursan böcek gibi olursun.
tam bir böcek gibi olur, dışlanırsın ve zamanla acılarının içinde ölürsün...
ah gregor çok şey yaşadın sen;
acı çektin, dışladın, aileni kaybettin...
kitabın baş kahramanı olan gregor samsa'nın bir sabah uyandığında bir böceğe dönüşmesi ile başlar.
bilirsiniz bu kitap başlangıcı çok bilindik bir başlangıçtır.
böceğe dönüşmesinin ardından başta kendinden korkar.biraz daha zorlaşmıştır hayat onun için. daha ilk başlarda kendini ailesine göstermese de olayın anlaşılması için gregor kendini gösterir. anne, babası ve kardeşinin korkması üzerine gregor artık kendini göstermez.
kardeşi, odayı temizlemek için ve yemek vermek için odaya girdiğinde kendisini saklar onlar korkmasın diye, rahatsız olmasın diye...
zamanla gregor artık sınırları açmaya başlıyor ve artık görünmek istiyordu. ailesinin bu durum karşısında tepkileri oluyor. baştan beri onun 'gregor' olduğunu düşünen kardeşi bile artık inanmıyordu bu halinden sonra.
eğer o gregor samsa olsaydı düşünceli davranıp kendini gözler önünden çekerdi diye düşünür artık.
gregor onların istediği gibi davranmayınca artık pislik, mikrop muamelesi görür.
her ne kadar bir böcek olsa da onun hala duyguları vardı
dışlandığını hissediyor ve artık bedenindeki ağrılar artıyor, ona fazla geliyordu. hareket etmesi zorlaşıyordu...
kitap bir gün gregor'un hareketsiz bedeninin bulunması ile son buluyor*
daha derinlere inilecek olursa bu kitapta gizli bir ayrıntı da vardır.
: zamanla toplum için; çalışmayan, işe yaramayan ve dediklerinin tersine doğru giden biri olursan böcek gibi olursun.
tam bir böcek gibi olur, dışlanırsın ve zamanla acılarının içinde ölürsün...
ah gregor çok şey yaşadın sen;
acı çektin, dışladın, aileni kaybettin...
devamını gör...
31.
o elma benim böğrüme saplandı be kız kardeşi de nasıl ikiyüzlü. rutubetli duvar dibinde yavaş yavaş öldüm
böcek olarak çizilmek istemediği halde boy boy böcekleşmiş resmleri olan kepçe kulaklı kafka gibiyim
ulan max brod demedim mi sana bütün yazdıklarımı yak. sen ne yaptın mektupları bile topladın kitap yaptın tüü sana
böcek olarak çizilmek istemediği halde boy boy böcekleşmiş resmleri olan kepçe kulaklı kafka gibiyim
ulan max brod demedim mi sana bütün yazdıklarımı yak. sen ne yaptın mektupları bile topladın kitap yaptın tüü sana
devamını gör...
32.
absürt kurgu olmasına rağmen bana gerçekmiş gibi hissettiren kitap. gregor samsa bir sabah böcek olarak uyandı bla bla cümlelerinden gına geldi aynı zamanda, popüler kültürün mezesi oldu.
devamını gör...
33.
herkesin anlayamacağı bir insanın böceğe dönüşmesini saçma diye düşündüren kitap. bunu anlamak için samsa gregor'un yaşadıklarını içinde bulunduğu durumu anlamak gerekir. çalışmaktan başka şansı olmayan ailesinin bütün sorunlarını üzerine alan
gregor'u anlamak herkesin anlayabileceği bişey değil.
gregor'u anlamak herkesin anlayabileceği bişey değil.
devamını gör...
34.
(bkz: franz kafka) nın en sevdiğim kitabı. hatta belki hayatımda en çok beni etkileyen kitap da diyebilirim. başucu kitabım değil ama okuduğun en iyi kitap hangisi deseler belki ilk söyleyebileceğim kitaptır. kafka'nın diğer tüm eserlerinde olduğu gibi otorite karşısında altığı tutum, otoriteye ve güç sahiplerine eleştirisi, yine otorite ve sistem karşısındaki ezikliği hayatında tam da hissettiği yaşadığı gibi bu kitapta da buram buram hissettiriliyor bize. o ki kahramanımız gregor samsa bu kez kendini bir "böcek" olarak tasvir ediyor. o kadar ezilmiş, o kadar düşmüş, o kadar yok sayılmıştır ki artık kendini bir böceğe dönüşmüş olarak bulmuştur. hala daha edebiyat çevresinde kitabın türkçe isminin değişim" mi yoksa dönüşüm" mü olduğunu tartışanlar var. ama kitabı okuduğumuzda genel anlam itibariyle dönüşüm olduğunu anlayabiliyoruz. kafka bütün eserlerinde metaforları sembolleri soyut düşünceyi kullanıyor anca dönüşüm'de artık bu en uç noktaya ulaşmış ve asla hiç sırıtmamıştır. okuyucu için -en azından benim için- samsa gerçekten bir böceğe dönüşmüştür. hatta kitabı ilk okuduğumdan beri zaman zaman hem ben hem de arkadaşlarımın samsa gibi hissediyorum dediğimiz olmuş ve böyle bir deyiş ağzımıza yerleşmiştir. aslında burada samsa böceğe insanların gözünde dönüşmüştür. yani insanlar samsa'yı böcek gibi hissettirmekteler. yani insanın ne kadar çıkarcı ne kadar pragmatist olduğuna vurgu yapıyor kafka. insanlar için iyi bir şey yapıyorsan onlara faydan varsa kralsın en iyi sensin. ama yok onlara bir faydan dokunmuyorsa onlar için bir şey yapmıyorsan görünmüyorsun artık. hatta seni böcekmişsin gibi afersin b*kmuşsun gibi hissettiriyorlar. şöyle bir etrafınıza bakın kendini samsa gibi hisseden kişiler var mı? peki siz onları ne kadar samsa gibi hissettiriyorsunuz?
devamını gör...
35.
kısa süre önce okudum 10 gün kadar bana çokk dokunan bir bölüm vardı kız kardeşinin adama yaptığı tavırdı
adamın başıma gelen onun suçu değildi kii bu tavırları hakketsin
adamın başıma gelen onun suçu değildi kii bu tavırları hakketsin
devamını gör...
36.
ilk başladığımda anlayamadım bir an ama sonra adamın yaşantısı onu öyle hissettirdiği için kendini bir gün uyandığında böcek olarak uyanıyor. kısa bir kitap olmasına rağmen o kitaptan ne anlamak istediğini basit bir şekilde gözlerinin önüne seriyor. muhteşem bir kitap olduğu kadar unulmaz kitaplarımın arasında yerini korumaya devam ediyor..
devamını gör...
37.
borcum var ancak şunu alayım, bunu yapmam gerek ama şunu yapayım! hamam böceğine dönmüştüm ancak işe gitmeliyim. hepimiz böyle değil miyiz? hepimiz gregor samsa değil miyiz?
devamını gör...
38.
az bilinir belki de efsanedir. kafka bu eserin ilhamını einstein'ın izafiyet teorisinden alır ve kendisi de márquez'in odasına kapanıp titizlikle yazdığı "yüzyıllık yalnızlık" eserine ilham olur.
devamını gör...
39.
franz kafka'nın yazmış olduğu en güzel kitaplardan birisi diyebilirim. ilk başlarda kitabı elinize alıp okumaya başladığınız bir kaç cümle için hiçbir şey anlamayıp bırakmak isteseniz bile sakın böyle bir şey yapmayın derim. ilerleyen bir kaç cümleden sonra emin olun çok akıcı ve muhteşem bir eser olduğunu anlamanız çok kısa sürmeyecektir. öyle ki elinizden bırakamayıp şıp diye bitirebileceğiniz bir kitap olduğuna siz bile şaşıracaksınız.
kitabın konusuna gelecek olursak, romanın baş kahramanı olan gregor samsa bir sabah ne olduğunu anlayamadığı bir şekilde uyanır ve birden kendisini yatağında ufacık sert bir kabuğun içine sıkışmış bir böceğe dönüşmüş halde bulur. önce bir rüya olduğunu zannetse de aslında öyle değildir gerçekten bir böceğe dönüşmüştür. çevresindeki her şey ona o kadar yabancıdır ki en yakınları tarafından bile yok sayılacak bir raddeye gelmiştir artık bu "dönüşümü". tüm bunlar olurken bir anda ne olduğunu anlayamaz bile. spoiler olmaması adına en iyisi devamını siz okuyun.
ancak söylemeden geçemeyeceğim kitap her ne kadar hikayeleştirilmiş bir yaşamı anlatıyor olsa da alttan alta hepimizin zamanı geldiğinde ufacık bir kabuğa sıkışmış olduğu gerçeğini o kadar ustalıklı bir şekilde gün yüzüne çıkartıyor ki kitabın sonunda ne olduğunu anlamıyorsunuz bile. sadece bununla kalsa iyi franz kafka'nın hayatına ne kadar hakimsiniz bilmiyorum ama onun hayatını bir kez bile okumuşsanız aslında bu kabuğa sıkışmış olanın kendisi olduğunu anlamanız çok uzun sürmeyecektir. neyse ki en yakın arkadaşı franz kafka'nın vasiyeti üzerine yazılarının hiçbirini yakmayıp bastırmış yoksa bu gün ne bu güzel eserleri ne de franz kafka'yı tanımıyor olurduk. demem o ki franz kafka'nın herhangi bir eserini okumadan önce kısa da olsa yaşam öyküsüne bir göz atın derim.
kitabın konusuna gelecek olursak, romanın baş kahramanı olan gregor samsa bir sabah ne olduğunu anlayamadığı bir şekilde uyanır ve birden kendisini yatağında ufacık sert bir kabuğun içine sıkışmış bir böceğe dönüşmüş halde bulur. önce bir rüya olduğunu zannetse de aslında öyle değildir gerçekten bir böceğe dönüşmüştür. çevresindeki her şey ona o kadar yabancıdır ki en yakınları tarafından bile yok sayılacak bir raddeye gelmiştir artık bu "dönüşümü". tüm bunlar olurken bir anda ne olduğunu anlayamaz bile. spoiler olmaması adına en iyisi devamını siz okuyun.
ancak söylemeden geçemeyeceğim kitap her ne kadar hikayeleştirilmiş bir yaşamı anlatıyor olsa da alttan alta hepimizin zamanı geldiğinde ufacık bir kabuğa sıkışmış olduğu gerçeğini o kadar ustalıklı bir şekilde gün yüzüne çıkartıyor ki kitabın sonunda ne olduğunu anlamıyorsunuz bile. sadece bununla kalsa iyi franz kafka'nın hayatına ne kadar hakimsiniz bilmiyorum ama onun hayatını bir kez bile okumuşsanız aslında bu kabuğa sıkışmış olanın kendisi olduğunu anlamanız çok uzun sürmeyecektir. neyse ki en yakın arkadaşı franz kafka'nın vasiyeti üzerine yazılarının hiçbirini yakmayıp bastırmış yoksa bu gün ne bu güzel eserleri ne de franz kafka'yı tanımıyor olurduk. demem o ki franz kafka'nın herhangi bir eserini okumadan önce kısa da olsa yaşam öyküsüne bir göz atın derim.
devamını gör...
40.
ilk okuduğumda 2 gün falan etkisinden çıkamayıp ana karakter gregor samsa'yı kendimle o kadar içselleştirmiştim ki anneme anlatmıştım. o da babama gidip bizim kız kendini böcek zannetmeye başladı sanırım diye anlatmıştı. güzel kitaptır anlayacağınız okuyun okutturun.
devamını gör...