dünyada erkekten çok kadın lider olsaydı savaşlar olur muydu sorunsalı

meriç turnusolu gibi başlık.
tanım: olurdu, ayıktırayım kadınlar da insan.

pelin batu o kadar imtiyaza ve imkânlara rağmen, aldığı yol bu işte.
kendi ilmi kadar yazabildiği bu kadar ...

olurdu. savaşlar erkeklerin erkek olmalarından dolayı ortaya çıkan gerekçelerle yaşanmıyor. genel olarak enerji, doğal kaynak ve ticaret yollarına hakim olabilmek adına ülkeler savaş halindeler. konunun testesteronla bir ilgisi yok. din, milliyet, ideoloji vs sadece fitili ateşlemek için bahane olarak kullanılıyor. burada ülke yöneticilerinin erkek veya kadın olması neyi değiştirir ki?

kaldı ki tarihte çok sayıda kadın yönetici de var. bunun yanında kadın savaşçı grupları bile vardır. örneğin hazar'ın kuzeyinden karadeniz'in hem kuzey hem de güney kıyılarında varlık gösteren, iskitlerle bağlantılı olduğu düşünülen antik çağ savaşçıları amazonlar sadece kadınlardan oluşan savaşçı bir topluluktur. coğrafi keşifleri finanse ederek sömürgecilik ve kolonicilik faaliyetlerini ilk başlatan kişi bir kadındır mesela; kastilya kraliçesi isabella. tomris hatun'undan boudica'sına kadar... istersek daha da sayabiliriz savaşlarla ilişkilendirebileceğimiz kadın yöneticileri. yakın tarihte mesela condoleezza rice amerika'nın ırak'ı işgalinde önemli bir aktördür.

kadın mücadelesini erkek düşmanlığı haline getirmek, erkek cinsini şeytanlaştırmak en başta kadınların "gerçek" mücadelelerine zarar verir. zaten pelin batu gibilerin işin bu tarafıyla, yani gerçeklerle bir ilgisi olacağını zannetmiyorum.

iktidar olma hırsının cinsiyeti yok maalesef. mesela; osmanlı'nın çöküş dönemi annelerin etkin olma hırsıyla da hızlandı.

daha fazla olurdu ve hatta önce erkekleri yok ederledi sonra da kendi aralarında savaşırlardı. bu kadınlar hep böyle hep.

istihbarat ( dedikodu ) paylaşımları daha ağırlıklı olurdu.

doğa, evrim falan filan bunlar hep boş iş...

belgesel izliyorum, kuş var adını hatırlamıyorum. kuş sağ takla, sol takla, hop havada ardı ardına iki salto dişi kuşu etkilemeye çalışıyor. niye? çiftleşecek de ürüyecek nesli devam edecek. doğum yapan dişi yavrusuna bakıyor erkek de yuvaya yemek getiriyor.

bu örnekteki kuşu insan yapın. çok zor değil yahu. gerçekten.

dünya savaşının 5.si ne zaman olacak diye konuşuyor olurduk.

hiçbir şey farklı olmazdı.
devletlerin bir yönetim sistematiği vardır.
yöneticinin cinsiyetinin bir önemi olmadığına emin olabilirsiniz.
finlandiya'nın başbakanı kadın. finlandiya'nın lideri erkek olsa, savaş yanlısı bir tutum izler mi?
erkek liderlere oy verenler sadece erkek seçmeler mi?
bazen gündem olmak isteyenler, sıkıntılı zamanlarda böyle tartışmalı ifadeler kullanırlar, sorular sorarlar.
ciddi sorunların yaşandığı dönemlerde sıkıntıları cinsiyetle ilişkilendirmeye çalışmak, insanları sorunun merkezine odaklanmaktan uzaklaştırmaktadır.

cevabı “evet” olan soru. insan doğası bu arkadaşlar, cinsiyetle bağlantısız. çünkü erkeğe yüklenen “gaddarlık” ve kadına yüklenen “merhamet” duyguları kanımca evrim ve sonrasında yüklenen birtakım cinsiyet rollerinden ileri gelmekte. ancak bu doğru bir çıkarım değil, hem de hiç.

vicdansızlığın cinsiyeti yok.

kuzenim anlatıyor: ".....kurum iki katlı ve ilk kattaki erkeklerle ikinci kattaki erkekler arasında bir sorun yok samimi değilseler bile en azından muhabet edip selamlaşıyorlar.
kadınlar ise ust kattakiler ve alt kattakiler diye ayrılmışlar.
her grubun casusları var. geçen çaktırmadan yanındaki kızın telefonunu kestiriyorum: biri yazmış " ıçerde misin" yanimdaki kız cevap veriyor "oruspu hemen inandı sizinle aramın bozulduğuna, ıcerdeyim kanka"
abi müdür ya da benzeri birinin yani iki katlada ilgili birinin doğum günü oluyor ayni odada iki adet pasta ve iki ayrı grup var. bi grup kadın kapıda bekliyor diger kadın grubu çıksın diye..
yeni birileri mi geldi, gruba dahil etmek için iki grup da çekiştiriyor. birbirinin ardinda dedikodular laflar ...
... kuruma ait olan bir tüp vardı. abi tüp için kavga ettiler yaw. yemin ederim, kurtlar vadisindeki sahnelerdeki gibi oda basmalar izledik.."


kaynak: memur kuzenim.

sunu net soyleyim bir bolumde kardes payinda isledigi gibi kadinlar olmasa dunya kesin daha yasanir,sorunsuz olurdu.

kadin liderler olmasa savas cikmaz diyenler isim geregi satis sonrasi ile cok insan gordum.
aldikdan sonra ve teslimat sonrasi sorunlu musterilerin buyuk kismi evdeki kadinlarin adami fiseklemesi ile.
hatta cogu gelip artik acik afik soyluyor.

yani huzuru bozanlar ne yazikki kadinlar

başlık sahibi arkadaş da farklı bir tweet daha alıntılamış amakimse bu gerçeği dikkate almadan yorum yapmış.

sorunun cevabı tariha bakılarak zaten verilmiş, kraliçeler daha fazla savaşmış. ama bu olmasaydı da ben bu cevabı vermeye gelmiştim.

game of thrones targaryen ve cerceiyi gözünüzün önüne getirin. kadınlar duygusal varlıklardır ve duygularıyla hareket ederler. bu ise devlet yönetmek için berbat bir özelliktir. akılcı kararlara ve hamlelere ihtiyaç duyar devlet yönetimi.

özet: tartışmasız olarak savaşlar şimdikinden daha fazla olurdu, aksini söyleyen akılsız ve duygusal bir feministtir.

bu kadar savaş çıkar mi bilmem ama çıkan savaşın daha tehlikeli olacağına eminim .

bu mantıkla ingiltere'de protestanlara kan kusturan ı.mary (kanlı marry), kocasını öldürüp tahta geçen ve kırım'ı bizden alan büyük katerina (ıı. katerina) gibi sayılarını bilemeyeceğim kadın hükümdarların birer melek olması gerekirdi.

savaş olmazdı ama bol bol kışkırtırlardı birbirlerini, orası bir gerçek.
ota boka nota gönderirlerdi birbirlerine.
tribe girip, büyükelçiyi geri çekerlerdi, en ufak şeyde bile.
ikili görüşmelerde ise hiç çaktırmazlardı, aralarındaki gerilimi... samimiyetsiz bir sırıtış, her birinin yüzünde.

hayır. savaşların varlığı cinsiyetten değil insanın kıskançlık ve güvensizlik duygularından ileri gelir ve bu duyguları yok etmek imkansız olduğu için savaşları yok etmek de imkansızdır. hele hele kimsenin kimseye güvenmediği bu çağda hepten imkansızdır.

kadınına göre değişir. tansu the çiller ile meral whiteshenner'in lider olacağı bir ülkede beş sene içinde her şeye hazırlıklı olmak zorunda kalırdık.
sadece savaş değil bakın, her şeye..
sebebi belli.
kıymetli ülkemden örnek verebileceğim başka kadın lider de ne yazık ki gelmiyor aklıma.
emine ülker tarhan diyeceğim de liderlik vasfı yok onun* ama diyelim ki o oldu, aynı beş sene içinde enflasyon düşer, yapısal reformlar en azından başlar ve işler rayına girer gibi geliyor.
teşbihte hata olmaz.
kadın dediğinizin de hayvanı, sığırı olduğu gibi 50 erkeği cebinden çıkaracak olanları da var.
evet çok azlar ama varlar.
genelleme olmuyor, olamıyor yani, üzgünüm.

kesinlikle olacağını sanmıyorum , psikolojik tabanda da kadının yaşama bakış açısı daha uzlaşmacı ve empati duygusu da daha gelişkin