ertelemeyeyim diye jules payot'un irade eğitimi kitabını aldım. kitabı okurken bir yerden sonra o kadar sıkıldım ki başka kitaplara başladım.
kitaplıkta onu gördükçe, "bak ben tembel değilim. sadece seni okumak istemiyorum" dercesine başka başka kitapları okuyorum. aradan üç yıl geçti o hala yarım duruyor.

geçen zamanda yeni kitaplar aldım ve kitaplıktaki başka dolu raflardaki kitapların önüne yeni kitapları dizebilecekken, hasan ali yücel klasikleri'nin önünde dizmeye başladım. çünkü irade eğitimi bu kitaplar arasında, galiba bilinçaltımda bir yerlerde suçluluk duygusu hissettiğimden irade eğitimi'ni artık görmek istemiyorum.
bu arada onun önünde de dizili olan kitaplar da üstün dökmen kitapları. *

şimdi şair burada ne demek istiyor? sözde ertelememek için irade egitimi okuyordum. ertelediğim bir o oldu.
devamını gör...
procrastination diye geçiyor. değişik yoğunlukları var. kimilerinde tatlı bir heyecan seviyesindeyken, kimilerinin hayatını zindana çevirebiliyormuş.

sebebini bilmiyorum ama çözümü yapılacak işleri sıraya dizmek, düzenli olmak falan değil. daha önce yaşadım oradan biliyorum. ben zaten düzenli olabilsem böyle bir rahatsızlığım olmayacak. kendinize küfür ettirmek istemiyorsanız, "ya aslında yapılacak işleri yazsan, onları takip etsen çözülür" demeyin bence. bana diyenlere içimden ediyordum ben.

ne zaman ki, kafam rahatladı. mutsuz olduğum ortamdan uzaklaştım. bu sorunum da sıfıra yaklaştı. kafayı temizlemek çözüm olabilir. "yapabilsem böyle bir derdim olur mu lan zaten" diye bana söverseniz, anlarım. haklısınız çünkü.
devamını gör...
ben bunu asiri asiri yasiyom ya.
devamını gör...
milletçe mustarip olduğumuz hastalık. bilmiyorum belki insanlıkçadır ama ben şimdilik yalnızca bizi gözlemleyebildim.
sanki çok vaktimiz varmışçasına yaşayanların tercih ettiği tutum. allahın şifa vermesini temenni ettiğim bir hâldir ertelemek.
"namazın kazası olur, fırsatın kazası olmaz" düsturundan hareketle hiçbir şeyi ertelememeye çalışırım.
"araşırız." mı? araşalım. "buraya bi gün gidelim." mi? gidelim. bugün gidelim. bu hafta sonu gidelim. tam şimdi yapalım. hemen arayalım.
o gideceğin yere iş makineleriyle girmiş olabilirler çünkü. bi ara ararım dediğin arkadaşın gittiği tatilden dönemeyebilir. hafta sonu otururuz ya diye düşündüğün paran bi anda 2000 tlye yuvarlanan faturan sebebiyle yalan olabilir. akşama hallederim dediğin iş evin başına yıkıldığı için halledilemeyebilir.


bu memlekette hiçbir şeyin yarını yokken siz neye güvenerek yarın varmış gibi yaşıyorsunuz. şaşıyorum.
ve ben ertelemeden, insanların "amma aceleci" demesine rağmen ve hatta hiç kimsenin ayak uydurmamasına üzüldüğüm hâlde yarın yokmuşçasına yaşamaya çalışıyorum.

erteleme lüksümüz yok.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"erteleme hastalığı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim