eski sevgiliyi unutamamak

(bkz: kıyamam)

çok da güzel unutulur. ama unutulmuyorsa da unutulmak istenmiyordur aslında.

çok seviştik çok savaştık çoku bölüştük ama yok olduk ayrı kaldık ayrılık adını aldık falan filan.

ne ilk ne de son olacak.

eski sevgiliyi değil o sevgilinin hissettirdiklerini unutamaz insan. o duyguları tekrardan yaşamayı arzular. bu noktada çözüm o insanlayken hissettiğiniz duyguyu karşılayacak bir şey hayatınıza koymaktır.

otobüste, metroda tek seferlik kesiştiğim kızı bile unutmam. öyle de bir fil hafızam var. hayat çok zor.

illa dramaya bağlayacağız degil mi? huzur yok.

arkadaslar unutursunuz.
bakin elinizden gelen her seyi yaptiginiza inaniyorsaniz gercekten unutursunuz, unutamiyorsaniz bi yerde vicdaniniza sinmeyen seyler yapmişsinizdir.

en kotu ihtimal kendinizden taviz vermissinizdir ya da haksiz oldugunuz konura ustelemissinizdir.

simdi siz bireysel insanlarsiniz, alanlariniz var siz kesin taviz vermissinizdir falan ama zaten sevgi, sevgili olayida oyle bir sey degil.

+memnun musun arif?
-neden?
+beraberiz işte. her gün görüşüyoruz. birbirimizi her an görebiliyoruz.
-bu lafların hiçbir lüzumu harbiyesi yok. neden dersen, çünkü bunların hepsi hoş; fakat boştur. senin yolun düz, bizimkisi yokuştur.
+niçin böyle ümitsizsin? tevekkelli efkarlı demişler sana.
-yok öyle fazla samimiyetten hoşlanmam; laubalilik getirir, yüz göz oluruz. bak bayan selma; biz... ümitli yahut ümitsiz olmak bize düşmez. biz nöbeti teslim edeceğimiz günü beklemekteyiz.
+benimle beraber olmak istemiyorsun demek?
-senin başka lafın yok mu arkadaş? karagöz ile hacivattan bahsedelim biraz. fenerbahçe bu hafta kaç çeker mesela? oyuncak fiyatlarına zam tevatürü varmış; çocuk kardeşlerimizin teessürü kafa-karış oynamakla geçer mi acaba?
+ben isterdim ki...
-ne isterdin?
+bu oyun şaka olmasın.
-bizim gibi koca bebeklere de, aşk-ı sevdayı evcilik oyunu yakışır zaten.

aklıma geldi efenim. eski sevgilim de aynı böyle davranırdı.

unutursun unutursun. insan bence her şeyi unutuyor mu alışıyor mu. zamanın unutturmadigi şey olmuyor mu.
önce unutamam gibi geliyor. sonra biri çıkıyor karşına. öyle maymun iştahlı biri de değilim.
beni sevenleri seviyorum bağlanıyorum çabuk. bıktık.
insan sevgisini onu hak edenlere vermeli. zaten kimse kimseyi sevmiyor . sevgi boşa gitmesin.

eski sevgiliyi unutamayan karşıt cinsiyetler eşleşsin. yeni bir terapi yöntemi deneyelim. normal sözlük böylece yeni bir akım başlatsın. unutamayanlarla unutma terapisi.

ben küçükken derdini s..eyim * dedikleri ve o zamanlar inanmadığım hede.

buradan, eğer kafası karışık arkadaşlar varsa bir iki söz söylemek istiyorum.
kendinden daha değerli kimse var olmadı hayatında ve olmayacak. yaşam mükemmel bir olay, kaldı ki... eski sevgili de ne? eski'nin kelime anlamına odaklan. geçmiş geçmişte kaldı dostum. sen efsane günler görecek, müthiş insanlarla tanışacak ve muhteşem ihtimal ile seni daha iyi anlayan yeni sevgili, hayat arkadaşın ile evlenecek, mutlu mesut yaşayacaksın. şimdide yaşa, relax. aklı geride bırakıp şimdiyi ve geleceği kaçırmak niye? o da saçma sapan bir insandı sonuçta, hepimiz gibi. inan, gülümseyerek yazıyorum ki, daha önemli şeyler olacak kafana takman gereken... söyleyecek çok şey var ama benim de bir işim var. hoşçakal, kendine iyi bak.

bu ilişkinin nasıl bittiği ile alakalı bana kalırsa.
henüz duygular canlı iken biten ilişkide taraflar unutmakta zorlanıyor.
terk edilen unutamıyor, terk edenin aklına bile gelmiyor.
bir yandan da attila ilhan ne diyor,
ayrılık da sevdaya dahil,
ayrılanlar hâlâ sevgili.
demek ki ilişki bitti diye her şey bitmiyor. içinin bir yerinde her ayrıldığın sevgiliden bir parça kalıveriyor.
basılı resimleri silersin, yakarsın, yok edersin ama zihnindeki resmi nasıl sileceksin? o seninle yaşayacak yıllarca.
eski sevgilin ile geçirdiğin zamanda yaşadıkların ne olacak ayrıca? tüm anılarını unutmak için çok da hevesli olmamalı insan ayrıca.
zaman akacak, başkaları hayatına girecek, dünya dertleri günlerine yayılacak, bir de bakmışsın eski sevgili aklından uçmuş gitmiş. yeter ki zaman tanı kendine.

kendimden bir örnek vereyim size, geçenlerde lisemin mezun günü etkinliğine katıldım. ben yaşlarda, kır saçlı, hafif kilolu bir adam selam verdi. tanıyamadım bir türlü. sonunda merakım yenik düşüp yanına gittim.
birden hatırladım, lise ikide birbirimize deli gibi aşık olduğumuz, 16 yaşında evlilik planları yaptığımız, okulda sevgili olduğumuz öğrenilince gereksiz bir öğretmen hassasiyeti yüzünden travma yaşadığımız kişi değil mi? taa kendisi.
lafladık biraz, dedi ki beni hiç unutamazsın, ben de seni unutamam sanıyordum. öyle değilmiş. lise bittikten iki sene sonra aklımdan çıktın. ama buraya gelirken acaba var mısın diye düşündüm yalan söylemeyeceğim.
diyemedim ki ben seni bırak hatırlamayı, görünce tanımadım bile.
demem o ki, her şey zamana yenik düşer, en sevdiğin hatıralar bile unutulur.

bunun bir üst versiyonu afedersiniz eski sevgilileri unutmamaktır, unutamamak değil, unutmamak.

nerede nasıl, iyi mi hoş mu, evlendi mi memnun mu, çoluğu çocuğu oldu mu ondan iyi anne olurdu, allah iyilerle karşılaştırsın, iyi kötü hukuğumuz oldu, akla düşerim düşmem sorun değil, o inşallah afiyette mi?

işte böylesi bir kalbin ağırlığı bazan taşınamaz olmaktadır.



*

bu şarkıyı yollayın :

unutmayı beklemek saçmalık. anılarınızı unutmak için hafızanızı kaybetmek gerek. unutmaya değil onun size hissettirdiği değersizliğe, yaşattığı mutsuzluğa odaklanın.

çok uzun sürmeyecek...

hakettiğiniz değer verilmemişse zamanla unutulur. hayatınızda olmayan herkes ve herşey unutulmaya mahkûmdur. geçmişe değil, geleceğinize odaklanın.

daha dun bu siiri dinleyip, sanirim ben bu sinavi gectim demistim;


fakat yillar sonra bugun, siirde gecen su sozlerle tekrar sinandim ve butunlemeye kaldigimi anladim;

“ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..”

yillar sonra adi gecti, gozlerim doldu ve hatta bir iki ince sicim suzuldu yanaklarimdan.

ama en cok da benim ismimin gecip beni sormadigini ogrenince uzuldum. megerse o ilk seferde bu sinavi yildizli pekiyi ile gecmis:

“nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.”

eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı kafasından hareketle unutun derim.
hele hele adını, sanını, hatıralarınıza dair kırıntıları bile yeni sevgilinin yanında anmayın, fena oluyor bak.

baştan anlatın canınız isterse ama ilerleyen zamanlarda eğer hala saklıyorsanız ne onun hediyelerini kullanın, ne en ufak bir çağrıştırmayla aklınıza geliveren hatıralarınızdan bahsedin. onunla birlikteyken paylaştığınız ne bir şarkının, ne bir cümlenin ne bir duygunun adını geçirin. yok bana tost getirirdi, yok brezilya'dan baden baden bock bardak getirtmişti, yok şöyle sevişirdi, yok böyle ağlardılara filan girmeyin. onun random gülüşüyle gülmeyin mesela ya da onun nitelemeleriyle tasvir etmeyin bazı şeyleri, yeni şeyler bulun, özel şeyler bulun, özenin biraz.

ilk ve tek ve aynı zamanda son sevgili, hint kumaşı kadar nadir bulunan bir şey. herkesin yaşadığı, biriktirdiği dünya kadar hatıra var. bugünün konusu neden olsunlar ki bunlar?

yapmayın böyle şeyler, ayıp denen bir şey var!.. *

unutmayı denemiş demek ki, unutmayı deneyen, hiç sevmemiş demektir.

yeni sevgili lazım arkadaşlar ya.
fast dm.
mülakata girmek isteyen arkadaşlar gelsinler.

işsiz olduğuna dalalettir.
yeni bir işe koşul
unutursun.

unutursun anam unutursun, çokta güzel unutursun. yeter ki iste, yok "unutamıyorum" "nereye baksam o'nu görüyorum" falan geç onları.