evli birine aşık olmak

olma net.

bir çok kez yaşadığım aşk hali. en sevdiğim şey, yengelerim duş alırken adamın yazdıklarına bakıp gülücük atmak.
enişte benim güldüğümü bilmiyor. sürekli gülüyom yengenin whatsapp'ından adama. seri dayı gülücüğü yapıyorum. chat'te çıtırlar rastlamıştır seri dayı gülücüğüne. gözünden yaş gelen emojiden 20 tane yolluyorum enişteye.

"gül gül, gör bakalım neler olacak" gibi cevaplar veriyor enişteler. "olan oldu enişte ahah" yazmıyorum. çünkü bu terbiyesizliğe girer.

kınama çünkü neyi kınarsan başına gelir. ammavelakin nötr bir durum olması gerekiyor.

(bkz: kocam geldi yazma)

insansız başımıza her şey gelebilir ama insanız kontrol etmeyi, sınırlarımızın farkında olmayı bilmeliyiz.

büyük saygısızlıktır,unutmayın yuva yıkanın yuvası olmaz

insanın başına falan her şey gelmez. insan , salak ve duygularını kontrol edemezse başına her şey gelir. bu toplumda böyle gide gide her şeyi normalleştirip yakında altın günü yerine de swinger günü yaparız herhalde.

(bkz: gavat)

mümkün ama bu duyguyla asla bir eylem gerçekleştirilmemeli ve olabildiğince bu duygudan uzaklaşmaya çalışmalı.

karşı tarafın kendi hayatı ve hayatındaki insana karşı sorumluluğu var. size karşı o niyetle hareket etmese de yanlış anlamış olabilir, hatta özel bir şey yapmasa bile duygu beslemeye başlamış olabilir ve buna dair bir şey yaparsanız hayatını çok fazla etkileyebilirsiniz. bu durumdan sadece siz ya da karşı taraf etkilenmez. eşi, ailesi vs birçok kişi etkilenir. birden fazla kişiyi üzebilir, hayatını kötü yönde değişmesine sebep olabilirsiniz. tek eylem kelebek etkisi gibi büyür de büyür. peki buna hakkınız var mı? hayır.

evli kişinin de size karşı ilgisi olduğunu fark ederseniz yapmanız gereken şey belli, evli olduğu kişiyi asla aldatmamak. kendinizi onun yerine koyun aldatılmak ister miydiniz? muhtemelen hayır.
evlilik ne kadar kötü gidiyorsa gitsin kimsenin bunu kimseye yaşatmaya hakkı yok. bir şeyler hissetmenize engel olamayabilirsiniz ama eylemlerinize olabilirsiniz. o sebeple duygulardan emin olunursa, kişi de boşanırsa bir adım atılabilir. zaman vermek, beklemek size bir şey kaybettirmez aksine sizi de korur.

bu tarz olaylara şahit olduğum için celallendim bir an, yazdım da yazdım. olaydaki her kişinin açısından da bakmaya çalıştım.

herşeyden önce kınamamak gerekir. çünkü insan, aslında kontrol edemediği ya da hükmedemediği bazı fonksiyonlara sahiptir.
fiziksel olarak örnek verecek olursam şayet, hapşırmak eylemine müdahele edemezsiniz mesela. ne kadar tutarsanız tutun ya da kendinizi sıkarsanız sıkın vücut bunu muhakkak gerçekleştirir.
ruhsal anlamda ya da manevi anlamda örnek vereceksek şayet, başlık tam olarak bu durumu anlatmaktadır.
burada sorun ya da mesele evli bir insana aşık olmak değildir. mesele evli bir insanın bekar bir insana aşık olması da değildir.
mesele bunun farkına varmamak, varmak istememek, bunu devam ettirmektir bile bile! işte yanlış burada başlamaktadır. çünkü insan sınırları olması gerelen bir varlıktır. bazı zamanlarda durmak için çaba sarf etmeli, kendini engellemelidir. duygularımıza hükmedemeyiz. fakat bu olduktan sonra engel olabiliriz. buna da iradeli olmak denir. durumun farkında olup uzaklaşmalı, zihni meşgul edecek başka şeyler bulmalıyız.
ayrılma aşamasında olunsa bile ya da ne bileyim hatta mahkeme aşamasında bile olsa, uzak durulmalıdır.
çünkü afedersin bok yedisi bizi almamaktadır!
hiçbir aşamasına canlı şahit olmadığınız, tamamen kötü devam eden ya da bitmek üzere olan bir evliliğe asla müdahele hakkınız yoktur!
o, o evli çiftlerin bileceği iştir. evlilik dayanılmaz bir hal almış ise zaten öyle ya da böyle bitecektir. hoş bizim ülkemiz gibi tarih öncesi ilkellikte yaşayan ülkeler için bu durum her ne kadar imkansızlaştırılmış olsa da, yapabilecek birşey maalesef ki yoktur. herşeyden önce hiçbir kadın ya da erkek böyle bir şeyi haketmez.
velhasılı...
bizim ülkemizde herşey, her duygu, her bağlılık bir garip yaşanır. biraz da eksiktir zaten.
insanın, yoldan çıkması için, doğru ile yanlışı ayırt "edememesi" için herşey o kadar müsaittir ki!
fakat bütün bunlara rağmen doğru kalabilmek ve mümkün ise kaçabilmek yanlış olandan, bu çok büyük bir erdemdir ve aynı zamanda da yetenektir de bana kalırsa.
hem ne derler bilirsiniz.
çalma kimsenin kapısını, çalarlar bir gün seninde kapını.

bir çok kişinin üzülmesi ile sonuçlanacak, zaman kaybı olacak bir olaydır.

aşık olan , aşık olunan, aşık olunanın hayatındaki kişi ve belki etkilenecek bir çok kişi için geçerli bir durum.. duygulara engel olmanız zor evet kabul, ama bu demek değildir pes ettim yeni düştüm haydi anam haydi babam.. istediğinizi zaman nelere engel oluyorsunuz gençler..

neyse olmayın olm olmayın..

gavatlık ve kaşarlıktır. alçaklıktır. dünyada beylesine bir alçaklık da yoktur. yuva bozanın büzzüzüğüne erkeğ atlar gadahıya.

bağzıları heral zangin, yahışıhlı erkeğin farkında olmadan metresliğini yapmış. kendileri bunu aşk görse de. onun için iffetsizlik hakkında konuşunca çıldırıyorlar ya.

(bkz: rahmetli kaynım)