feminizm çöplüktür

“türkiye’de anlaşılan feminizm çöplüktür.” diyerek farklı bir boyut kattığım başlıktır. toplum mühendisliği için kullanılan araçlardan birisidir sadece yoksa cinsiyet eşitliği falan asla objektiflerinden değildir.

bakın son kez açıklıyorum: feminizm erkek düşmanlığı değildir. erkek sistemin dayattığı her şeyi sorgulamaktır. peki nedir erkek sistem? mesela erkekleri kafasına göre cepheye süren sistem erkek sistemdir. mesela hak ettiğin parayı alamadığında ve itiraz ettiğinde sana kapının gösterilmesi erkek sistemle alakalıdır. seni bir insan gibi değil de bir eşya gibi hissettiren sistem erkek sistemdir. marmara denizi'ni senin kirlettiğini ima edip, sana suçluluk psikolojisi yaşatan ama kirliliğin esas sebebini saklayan sistem erkek sistemdir.
daha da anlamazsanız yine anlatıcam.
gerizekalıya anlatır gibi anlatıcam ama bi dahaki sefer.

dedi internetteki beyaz adam lol

bu başlık altında yazılan yazıları okudum ve çoğu kiside ki önyargıyı gördüm. kesinlikle bir konuyu bilmeden konuşulmasına çok karsıyım bende. feminist olduğunu söyleyip hemcinsini aşağılayan kadınları ya da feminist olan erkeklerin sadece lafta böyle olmalari benimde sinirimi bozmuyo değil. feminizmin amacı cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak, herkese eşit haklar verilmesini savunmaktır. kadınların hor görüldügü bu zamanda onların ve diğer bütün hakkı yenilen insanların kanunen esit olup hakları icin yapılan dayanışmadır.

feminizmin ne olduğunu, neden ve nasıl ortaya çıktığını bilmeyen kişilerin söylemi.

yaw ablaları bırakın istediği ile sevişsin.

üretim ve tüketim ilişkileri açısından bakarsak kadınların kendi üreme yetenekleri üzerinde % 100 kontrolü eline alması tehlikeli bir şey.

anne olmadığında da önce insan sonra kadın olarak toplumda var olabilecek bir kadın fikri yerleşirse insanları 5-6 çocukla asgari ücrete mahkum edemediğiniz gibi onlara taşeron şirketler eliyle asgari ücret düzeyinde bir maaşı sanki lütuf gibi dağıtamazsınız.

özetle sağ iktidarlar toplumu cahil bırakmak için kadının cinselliği üzerinde tahakküm kurarak üretim ve tüketim ilişkilerini kontrol ederler.

çöp diyenler biraz da böyle bakmayı denesin.

insan haklarının ancak önce eşitlikle mümkün olabileceğini, bunun da kadın haklarının koşulsuz kabul ve uygulanışıyla mümkün olacağını göremeyen, görmek istemeyen, reddeden ve inatla aslında kadınlar, bizim omurgamızdaki o en işe yaramaz kemkten üretildi bre diyerek anasının gözünün içine bakarken eriyip onun dışındaki kadınları sırf kutsallaştırmadığı için aşağılayan eril zihniyet mimesisi başlık olabilir mi ki bu, umarım değildir...

dünyadaki bütün oluşumlar önce insani taraftan yaklaşarak haklar üzerinden anlatır derdini.
akabinde de belli çıkar grupları (isteyerek veya istemeyerek) tarafından sömürülür ve iş sürreal bir hal alır, asıl amacın dışına çıkılır.
bu da onlardan birisidir. kimse kusura bakmasın.

feminizmin erkek düşmanlığı olduğunu düşünmüyorum. lâkin bu coğrafyada, sonu “izm” le biten her akımın destekçilerinin karşıt “izm” lilere düşman olması gibi, feministlerin erkek düşmanı olduğunu çok net bir şekilde gözlemleyebiliyorum.

bazı argümanları oldukça boş, anlamsız hatta kendi gölgesi ile savaşmaktan öte bir şeymiş gibi göremiyorum maalesef. feministler yeterince açıklayamıyor olabilir. yahut ben aptalım, sunulan argümanları anlayamıyor da olabilirim.

yani eşitlik derken ne kastediliyor, inanın anlamıyorum. yani ben hiçbir kadının seçim gününde sandıktan kovulduğunu, oy sırasında sıranın arkalarına itildiğini, yahut toplu taşımaya binmelerinin yasaklandığını, engellendiğini falan görmedim mesela…

yahut çalışma ortamında aynı pozisyona başvuran iki adaydan erkek olana daha fazla maaş verildiğini, kadının iş ortamında köle yapıldığını, yalnızca kadın fiziki yapısına uygun mesleklere yönlendirildiğini, uygulandığını da görmedim mesela. özel sektörden örnekler vereceksiniz, biliyorum. ama sömürüyse bu düzen, kadın erkek ayırmadan sömürüyor zaten, buna itiraz edecek kimsenin olduğunu da zannetmiyorum.

feminizm benim için çok karmaşık bir mesele. tek başıma içinden çıkabileceğimi de sanmıyorum. zaten böyle bir çabam da yok açıkçası. feminist de sunsa, faşist de sunsa, hatta ve hatta bir vegan bile bir argüman sunsa; mantığıma aykırı olmadığı sürece her argümanı destekleyebilirim.

başlığın arasına türkiye'yi sıkıştırırsak yanlış olan bir şey yok

sonunda "izm" olan her şey gibi gereksizdir. feminizm, lafta kadın erkek eşitliği der lakin iş eşitliğe gelince pozitif ayrımcılık ister. ayrımcılık olan yerde eşitlik de olmaz.

çöplüğü de anca köpekler karıştırır. *

feminizim kadın erkek eşitliğini değil, kadınların erkeklerden üstünlüğünü savunan bir yapıdır, biz buna feminazi diyoruz.

ursula k. legion gibilerin izinde ise haşa der tövbe ettirir.

ama bizim ülkedeki kampüs cadıları falan kafasindaysa haklı onermedir.

feminizmi doğuran sebepleri araştırmadan çöplük olarak tanımlamak büyük haksızlık olacaktır.

gözlemleriniz sonucu feminizmin .... olduğu anlqmlarına varmanızoldukça absürt. feminizm temelinde bir düşüncedir bazıları katılır, bazıları katılmaz, bazıları da katıldığı halde neye katıldığını bilmez. "benim gözlemlerime göre" şeklindeki yargılarınızı kendinize saklayabilirsiniz.

ataerkillik de yandaki konteynerda.

kesinlikle radfem çöplüktür.

huzurunuzu kaçıran her şeyi çöplük olarak nitelendirmeniz gülünç duruyor.

annen babandan şiddet gördüğünde ve annen haklarını aramak istediğinde bakalım yine çöplüktür diyebilecek misin?