feminizm neden türkiye'de tutmadı sorunsalı
başlık "ot" tarafından 08.12.2020 12:20 tarihinde açılmıştır.
21.
degil turkiye artik dunya sistemi icerisinde kabul gormeyen bir akim haline geldi.cikis doneminden su zamana bakacak olursak uc dalgada dunyaya yayildi.
birinci dalgada amac sadece kadinlarin yasal haklarini savunmaktan ibaretti.
ıkinci dalga da hukuki haklarin disinda alan biraz daha genisletildi ve kadinin cinsel haklari ve kurtaj tercihi de eklendi.
ucun dalga da ise, bunlara ek olarak dil,din,irk farketmeksizin butun kadinlarin esit oldugu vurgusu yapildi.
buradan bakildigi zaman aslinda son derece masum gorunen bir akim ama ucuncu dalgayla beraber felsefeleri amacindan sapti.olay artik erkek dusmanligina, hatta
evliligi ve cocuk dogurma gibi kisisel haklarin red etmeye kadar vardi. bu ve benzeri kati kurallar kadinlari bu akimdan soguttu.
bildigim kadariyla birde homoseksuel iliskilere bakis acilari oldukca kati. homoseksuellikte temel prensip "cinsiyetsiz" tanimlamasidir, bu da feminizme uyan bir kavram degildir. dunyada da homeseksuellik dalgasi kabul gorunce, feminizmi caya atilan seker misali eritti...
birinci dalgada amac sadece kadinlarin yasal haklarini savunmaktan ibaretti.
ıkinci dalga da hukuki haklarin disinda alan biraz daha genisletildi ve kadinin cinsel haklari ve kurtaj tercihi de eklendi.
ucun dalga da ise, bunlara ek olarak dil,din,irk farketmeksizin butun kadinlarin esit oldugu vurgusu yapildi.
buradan bakildigi zaman aslinda son derece masum gorunen bir akim ama ucuncu dalgayla beraber felsefeleri amacindan sapti.olay artik erkek dusmanligina, hatta
evliligi ve cocuk dogurma gibi kisisel haklarin red etmeye kadar vardi. bu ve benzeri kati kurallar kadinlari bu akimdan soguttu.
bildigim kadariyla birde homoseksuel iliskilere bakis acilari oldukca kati. homoseksuellikte temel prensip "cinsiyetsiz" tanimlamasidir, bu da feminizme uyan bir kavram degildir. dunyada da homeseksuellik dalgasi kabul gorunce, feminizmi caya atilan seker misali eritti...
devamını gör...
22.
hata bizde. bir erkeği yetiştirende kadın. kadınlar olarak bizimde saplantılı ve huzursuz zihinlerimizi yenilememiz lazım. hemen herşey düzelmez. birkaç nesil sonra meyve verir eşitlik.
devamını gör...
23.
süzmenin biri nedenini sorgular, sözlüğün entel geçineni zamanla yansıttığı entel profilden doğan takipçi sayısını arkasına alarak golü atar 10 artı oy kapar.
ikinize de aferin.
güzel ülkemde bu hiç sekmez.
feminizm ile varoluşçuluğu aynı potada eritmişler şaka gibi.
nassıı hayatlar ya bunlar. ne yaşıyorsunuz siz, nedir yaşam amacınız, neden-nasıl.
ikinize de aferin.
güzel ülkemde bu hiç sekmez.
feminizm ile varoluşçuluğu aynı potada eritmişler şaka gibi.
nassıı hayatlar ya bunlar. ne yaşıyorsunuz siz, nedir yaşam amacınız, neden-nasıl.
devamını gör...
24.
feminizmin kendi içinde dallara pek çok şekilde ayrılmasından yani asıl gaye gerçekleştirilmeden daha sonrasının nasıl olacağına dair kafalarda pek çok ayrımın önceden yapılmasıyla insanlar parçalandı ve ortak paydada buluşamaz hale geldi. dışarıdan feminizme bakan insanla da hep o vahşilerin olduğu tarafı gördü. evet belki haklılardı her zafer önünde sonunda kanla biraz da vahşilikle kazanılırdı ama yaptırımlarla değil ikna akıl mantık çerçevesinde adımlar atarak yapılmalıdır.
devamını gör...
25.
türkiye'de her şeyin aşırısını seven insanlar olduğu içindir. feminizm kötü bir şey değildir. ama burada feminizmi aşırı feminizm zannedenler olduğundan insanların feminizmden uzak durması şaşılacak bir şey değildir.
devamını gör...
26.
türkiyede feminizim nefes alan her erkeğe (bkz: şöyle koyayım böyle koyayım) felsefesiyle yaşandığı için yaşanan durumdur.
o yüzden bence tutmaz. çünkü mantık dışı hareket ediliyor.
o yüzden bence tutmaz. çünkü mantık dışı hareket ediliyor.
devamını gör...
27.
feminizmi single parça sananların beyanı.
devamını gör...
28.
karadeniz'in doğal hali.
hatta feminizmi dünya bizden aldı.
amazon kadınları gördüler,
gücünün farkında olan kadını gördüler,
bağıran çağıran kadını gördüler,
ordan uyandı dünya, kadın neler beceriyor diye.
hatta feminizmi dünya bizden aldı.
amazon kadınları gördüler,
gücünün farkında olan kadını gördüler,
bağıran çağıran kadını gördüler,
ordan uyandı dünya, kadın neler beceriyor diye.
devamını gör...
29.
feminizmin tutması ne demektir arkadaşlar? bir ideoloji nasıl tutar? feminizm bir ideolojidir aslında, içinde çok fazla kuram olan bir ideoloji, erkek düşmanlığı değil söz konusu olan, bir iktidar hedefidir herşeyden önce, kadınların iktidarı. bu basit bir açıklama , bu ideolojinin başarılı olması için tüm iktidarın kadınlardan oluşması lazım öncelikle. bu iş asla yalnız yürümeyeceksine kadar gider. kadınların iktidarında erkeklere de yer var dediğiniz her an bizi de yanınızda bulacaksınız öncelikle. o yüzden bu mücadele erkeklerle beraber yürümesi lazım.
o yüzden beraber kutlayacağımız 8 martlara :)
o yüzden beraber kutlayacağımız 8 martlara :)
devamını gör...
30.
feminizmi akla gelen bir kaç popüler kelime ya da bir kaç uç örnek ile yaftalamadan önce biraz temeline inmek gerekir diye düşünüyorum.
feminizm kelimesi latince kadın anlamına gelen famina kökünden türetilmiştir.
kadınların geçmişten bugüne elde etmiş olduğu çeşitli haklar kendiliğinden olmamıştır, ciddi bir örgütlenme ve feminizm sayesinde olmuştur.
peki günümüzde feminizm neden gereklidir?
çünkü alınacak çok uzun yol var daha..
günümüzde hala kadın cinayetlerini, kadına karşı psikolojik/fiziksel şiddeti, iş ortamında adaletsizliği, cam tavanı konuşuyorsak feminizm gereklidir.
eğer bir erkekseniz, kız kardeşinizin, kızınızın aynı sırayı paylaştığı erkek çocukla ilerde aynı şartlarda eğitim görmesini, çalışmasını, yaşamasını istiyorsanız feminizm gereklidir.
birleşmiş milletler raporuna göre salgın, kadınlar ve erkekler arasındaki yoksulluk farkını derinleştirecek, 47 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluk sınırına sürükleyecek.
bm raporu
“kadınların ailelerinin bakımlarıyla ilgili önemli bir sorumluluk aldığını biliyoruz. daha az kazanıyorlar, daha az biriktiriyorlar ve güvencesiz işlerde çalışıyorlar. eşitsizliklerle ilgili bu veriler, kadınların salgın sürecinde güçlenmesine destek olacağımız hızlı aksiyonlar gerektiriyor.”
kısacası insan gibi bir arada yaşayabilmemiz için feminizm gereklidir.
ben neden feminizmden bu kadar nefret edildiğini/çekinildiğini anlamıyorum. nefretlerimizi yöneltebileceğimiz o kadar konu var ki.. feminizme yönelen bu oklar keşke adaletsizliğe, faşizme, gücün kötüye kullanımına yönelseydi, o zaman dünya, şu anda olduğundan çok daha yaşanılası bir yer olurdu muhtemelen...
feminizm kelimesi latince kadın anlamına gelen famina kökünden türetilmiştir.
kadınların geçmişten bugüne elde etmiş olduğu çeşitli haklar kendiliğinden olmamıştır, ciddi bir örgütlenme ve feminizm sayesinde olmuştur.
peki günümüzde feminizm neden gereklidir?
çünkü alınacak çok uzun yol var daha..
günümüzde hala kadın cinayetlerini, kadına karşı psikolojik/fiziksel şiddeti, iş ortamında adaletsizliği, cam tavanı konuşuyorsak feminizm gereklidir.
eğer bir erkekseniz, kız kardeşinizin, kızınızın aynı sırayı paylaştığı erkek çocukla ilerde aynı şartlarda eğitim görmesini, çalışmasını, yaşamasını istiyorsanız feminizm gereklidir.
birleşmiş milletler raporuna göre salgın, kadınlar ve erkekler arasındaki yoksulluk farkını derinleştirecek, 47 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluk sınırına sürükleyecek.
bm raporu
“kadınların ailelerinin bakımlarıyla ilgili önemli bir sorumluluk aldığını biliyoruz. daha az kazanıyorlar, daha az biriktiriyorlar ve güvencesiz işlerde çalışıyorlar. eşitsizliklerle ilgili bu veriler, kadınların salgın sürecinde güçlenmesine destek olacağımız hızlı aksiyonlar gerektiriyor.”
kısacası insan gibi bir arada yaşayabilmemiz için feminizm gereklidir.
ben neden feminizmden bu kadar nefret edildiğini/çekinildiğini anlamıyorum. nefretlerimizi yöneltebileceğimiz o kadar konu var ki.. feminizme yönelen bu oklar keşke adaletsizliğe, faşizme, gücün kötüye kullanımına yönelseydi, o zaman dünya, şu anda olduğundan çok daha yaşanılası bir yer olurdu muhtemelen...
devamını gör...
31.
feminizmin çıkış noktasını incelediğimizde, kapitalist sömürünün eleştirisi olarak başlayan bir mücadeledir. kadınların kurtuluşu için, bireyselleşmesi için, insan gibi yaşaması için sürmüştür.
siz şimdi bir de feminizmin 1980'lerden sonra başladığınıda düşünüyorsunuzdur allah bilir. osmanlı'da feminizm hareketinden habersizsinizdir. slyvia plath örneği verene kadar, aziz haydar,hayganuş mark,fatma nesibe hanım örneklerini kullanmış olsaydınız, farklı düşünebilirdim. hadi osmanlı'yı silmiş tamamen cumhuriyet gençliği olduğumuzu düşünelim. aksu bora, narin bağdatlı selin çağatay isimlerini okumadan feminizmi hele bir de türkiye'de mücadelesi verilen feminizme dair eleştiri yapamazsınız, üzgünüm.
şimdi arkadaşım slyvia plath okumuş, feminizmi yalamış yutmuş ve türkiye'de tutmamasından dem vurmaktadır. e haklı mıdır evet haklıdır.*
haklıdır çünkü onun gibi düşünen insanlar çoktur. bu düşünceye sarılırken toplumda cereyan eden olayları atlamaktadırlar. mesela, kadın cinayetlerinin davalarında, hakimlerin dahi o saatte orada ne işi vardı? sorusu ile karşılaşılmıştır.
mesela bizim yöneticilerimiz kadınların gülüşüne, giyimine dil uzatabiliyorlar, muhtemelen başlık sahibi yazar arkadaşımız bunlardan habersiz, yoksa slyvia plath okumuş bir insan bunlara isyan eder.
bu ülkede etek giyindiği için bir kadına tecavüz reva görülüyorsa kardeşim, feminizm neden tutmadı sorusunu sormaya hakkın yok. bizler hala daha kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor aşamasına gelemedik!
tahmin edersiniz ki bizim hala kılık kıyafetlerimiz gündemi meşgul eden konulardan biridir.
elbette ki feminizm etek boyu tartışması değildir. küreselleşen dünyanın en büyük getirisi örgütlenememek oldu, stk yetersiz kalıyor.türkiye'de ve dünya'da feminizm sözde türk solu misali bilmem kaça ayrılmış durumda. çeşit çeşit akımları var ve temel amaç belki de gözden kaçıyordur. fakat size göre türkiye'de tutmamasının sebebi kesinlikle etek boyu tartışmasına indirgenemeyecek kadar sığ değildir*.
önerdiğiniz iki isimden türkiye'de mücadelesi verilmeye çalışılan feminizm öğrenilmez. ben, size daha güzel bir tavsiyede bulunayım.
iletişim yayınlarının modern türkiye'de siyasi düşünce ansiklopedisinin 10. cildi: feminizm, feminizmin kaça ayrıldığını değil de feministlerin problem ettikleri konuları işlemişler. okuyun-okutun efendim.
bizde, ''toplumsal cinsiyet kimliğine'' indirgenmiş bir feminizmin var olduğunun ve feminizm mücadelesinin eksik verildiğinin farkındayız fakat ne derler bilirsiniz ''coğrafya kaderdir''.
dün pek akıllı bir arkadaşımız 8 mart, bütün dünyada kadınlar günüyken neden sözlükte emekçi kadınlar günü olarak yazılmış gibi bir sitemde bulunmuştu)*. sırtınız vikipedi'ye dayayarak, bilgi sahibii olamıyorsunuz. en tehlikeli durum olan eksik bilgiye sahip oluyorsunuz. bir konuda yorum yapmadan önce lütfen iyice araştırın, zor değil.
(bkz: dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir)
siz şimdi bir de feminizmin 1980'lerden sonra başladığınıda düşünüyorsunuzdur allah bilir. osmanlı'da feminizm hareketinden habersizsinizdir. slyvia plath örneği verene kadar, aziz haydar,hayganuş mark,fatma nesibe hanım örneklerini kullanmış olsaydınız, farklı düşünebilirdim. hadi osmanlı'yı silmiş tamamen cumhuriyet gençliği olduğumuzu düşünelim. aksu bora, narin bağdatlı selin çağatay isimlerini okumadan feminizmi hele bir de türkiye'de mücadelesi verilen feminizme dair eleştiri yapamazsınız, üzgünüm.
şimdi arkadaşım slyvia plath okumuş, feminizmi yalamış yutmuş ve türkiye'de tutmamasından dem vurmaktadır. e haklı mıdır evet haklıdır.*
haklıdır çünkü onun gibi düşünen insanlar çoktur. bu düşünceye sarılırken toplumda cereyan eden olayları atlamaktadırlar. mesela, kadın cinayetlerinin davalarında, hakimlerin dahi o saatte orada ne işi vardı? sorusu ile karşılaşılmıştır.
mesela bizim yöneticilerimiz kadınların gülüşüne, giyimine dil uzatabiliyorlar, muhtemelen başlık sahibi yazar arkadaşımız bunlardan habersiz, yoksa slyvia plath okumuş bir insan bunlara isyan eder.
bu ülkede etek giyindiği için bir kadına tecavüz reva görülüyorsa kardeşim, feminizm neden tutmadı sorusunu sormaya hakkın yok. bizler hala daha kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor aşamasına gelemedik!
tahmin edersiniz ki bizim hala kılık kıyafetlerimiz gündemi meşgul eden konulardan biridir.
elbette ki feminizm etek boyu tartışması değildir. küreselleşen dünyanın en büyük getirisi örgütlenememek oldu, stk yetersiz kalıyor.türkiye'de ve dünya'da feminizm sözde türk solu misali bilmem kaça ayrılmış durumda. çeşit çeşit akımları var ve temel amaç belki de gözden kaçıyordur. fakat size göre türkiye'de tutmamasının sebebi kesinlikle etek boyu tartışmasına indirgenemeyecek kadar sığ değildir*.
önerdiğiniz iki isimden türkiye'de mücadelesi verilmeye çalışılan feminizm öğrenilmez. ben, size daha güzel bir tavsiyede bulunayım.
iletişim yayınlarının modern türkiye'de siyasi düşünce ansiklopedisinin 10. cildi: feminizm, feminizmin kaça ayrıldığını değil de feministlerin problem ettikleri konuları işlemişler. okuyun-okutun efendim.
bizde, ''toplumsal cinsiyet kimliğine'' indirgenmiş bir feminizmin var olduğunun ve feminizm mücadelesinin eksik verildiğinin farkındayız fakat ne derler bilirsiniz ''coğrafya kaderdir''.
dün pek akıllı bir arkadaşımız 8 mart, bütün dünyada kadınlar günüyken neden sözlükte emekçi kadınlar günü olarak yazılmış gibi bir sitemde bulunmuştu)*. sırtınız vikipedi'ye dayayarak, bilgi sahibii olamıyorsunuz. en tehlikeli durum olan eksik bilgiye sahip oluyorsunuz. bir konuda yorum yapmadan önce lütfen iyice araştırın, zor değil.
(bkz: dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir)
devamını gör...
32.
islam dininin dayattığı ataerkil toplum yapısı ve getirisi olarak kadınlarımızın sindirilmiş, bastırılmış, güçsüz kalmasından doğan erkek egemenliğinin üstünlüğü. sağlıklı bir hukuk ülkesinde her gün kadın cinayetleri, taciz haberleri ve cinsiyetçi söylemler görmek türkiye'de olduğu kadar sık yaşanamaz, hukuk önünde herkes eşittir ve suç failleri cezalandırılır. türkiye'nin yozlaşmış adalet sistemi ve taraflı yargı merkezi kadın haklarının geri plana itilmesine mahal veriyor, bu durum her gün yaşanan olağanüstü gerici ve trajik kadın düşmanlığına sebep (cesaret) oluyor. mustafa kemal "islam ülkesidir" maddesini anayasadan çıkartarak dini yasaklamadı, ataerkil erkek egemenliği ve laiklik karşıtı bugün kısmen tecrübe etmeye malesef ki vakıf olduğumuz hayatı engellemek ve herkese eşit haklar sunmaktı amacı. fiilen islam ülkesiymiş gibi davranan korkunç bir düzendeyiz an itibariyle. dilerim hukuk yolunu bulur en kısa sürede ve daha fazla kadın kurban vermeyiz bu düşünceye.
devamını gör...
33.
feminist kadınlara ve feminist karşıtlara sormamız lazım
beni şahsi fikrim olarak
biz türk toplumu
tabana yayılmamış veyahut anadoluya ulaşmamış
hiçbir fikir tutmadı ülkemiz de
bence geniş kitlelere ulaşamadan
islam karşıtı bir fikir olarak görülmeye başlandı.
beni şahsi fikrim olarak
biz türk toplumu
tabana yayılmamış veyahut anadoluya ulaşmamış
hiçbir fikir tutmadı ülkemiz de
bence geniş kitlelere ulaşamadan
islam karşıtı bir fikir olarak görülmeye başlandı.
devamını gör...
34.
iyi ki tutmamış. feminizm artık tüm dünyada insan hakları korumakdan çıkmış, bir grubun kadın üstünlüğüne çağırışı, ve tabii ki büyük şirketlerin de onları sömürüp para kazanmasına çevrilmiş. arkasındakı maneviyyatı kaybeden her manevi fikir batar.
devamını gör...
35.
çünkü türk kızı/kadını feminizmi erkek düşmanlığı olarak algıladığından tutmadı. iyiki de tutmamış, ne kadar tutarsız olduklarını gördük. tutsa neler yapmazlardı.
devamını gör...
36.
çünkü insan takliti bile yapamıyorlar. geçiniz efendim. evet.
devamını gör...
37.
feminizm, kadının erkeğe eşit olduğunu savunur. aynı mezhepler gibi farklı türleri olabilir. bazı bireylerde tutmamıştır zira yanlısı da olsa karşıtı da olsa ne duymuşlarsa onları tekrarlayıp kendilerini eğitmek adına bir uğraşa girmemiş pek çok insan vardır. bu bireyler haricinde kadının olduğu her ülkede feminizm "tutmuştur".
devamını gör...
38.
para kazandırsaydı kesin tutardı*.
devamını gör...
39.
sebebi çok açıktır. "erkektir yapar, kızlar böyle giyinmez, kadınlar kahkaha atmasın, erkekler evini geçindirmek zorunda, erkekler ağlamaz, kadın çocuk bakar kariyer yapmaz..." cümleleriyle büyümüş bir topluma eşitliği anlatamazsın.
devamını gör...
40.
bu olsa olsa insan haklarının tutmadığı memlekette feminizmin yoğurt gibi tutmasını bekleme sorunsalıdır. aynı zamanda türkiye'de feminizm hareketinin bugüne kadar yaptıklarından haberdar olunmadığını gösterir.
insan haklarına değer verilmeyen erkek egemen bir toplumda feminizm anlayışını yerleştirmeye çalışmak müslüman mahallesinde salyangoz satmakla eşdeğerdir. buna rağmen 1980'lardan bu yana türkiye'de feminist aktivistler ve dernekler kadınların toplumda insan olarak eşit birey olarak kabul edilmeleri ve yaşamın her alanındaki fırsatlardan adil bir şekilde yararlanma hakkının sağlanması için çalışmaktadırlar.
cinsel tacize karşı kampanyalar ilk olarak mor çatı tarafından başlatıldı. mor iğneler kadının cinsel tacize karşı çıkışının sembolü oldu.
yine 80'lerde ve 90'ların başında barların ve kahvehanelerin büyük bölümü sadece erkeklere özeldi. ufak şehirlerde kadınların girebildiği hiç bir kahvehane yoktu. çok nadiren şehrin bir barında ya da içkili restoranında aile kabul edilir yazardı. kadınların buraya tek başına gitmesi genelde kabul görmezdi. ancak erkek eşliğinde gidilebilen içkili aile restoranının, afganistan'da taliban yönetiminde kadınların dışarı erkek eşliğinde gidebilmesinden tek farkı kapanma zorunluluğunun olmaması ve içki içilebilmesidir.
kadın aktivistler sadece erkeklerin kabul edildiği kahvelere, barlara, restoranlara giderek kadının bu tür sosyal mekanlarda kabul edilebilirliğini artırdılar. bu süreç kolay olmadı. kadınlar kaba kuvvetle mekanlardan çıkarılmaya çalışıldı, kadınların sözde ahlaksız bu davranışı gazetelerde eleştirildi. bugün tek başınıza kafeye, bara, restorana gidebiliyorsanız bunun için feminist derneklere teşekkür edin.
1980'lerde ufak bir kasabada annesi pantolon giydiği için mahalle çocukları tarafından dışlanan biri olarak annemin o dönem yaşadıklarını ancak anlayabiliyorum. size çok uzak gelebilir ancak 80'lerde istanbul, ankara, izmir gibi büyük şehirler dışında kadın toplumdaki yeri hayvandan biraz halliceydi. erkek ve erkek çocuğundan sonra gelirdi kadın. kadın dernekleri il il, kasaba kasaba dolaşarak bilinçlendirme çalışmalarına katıldılar. 80'lerde ve 90'ların başında anadolu kasabaları pantalonlu isyankar kadınlarla böyle tanıştı.
başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda yine feminist aktivistlerin çabaları unutulmamalıdır. feminist kadınlar kadınların kılık kıyafetlerine ancak kendilerinin karar verebileceğini savundu.
seks işçisi kadınların tecavüze uğradıklarında tecavüzcünün indirimine dair yasanın kaldırılmasında, kız çocuklarının zorla evlendirilmesinde, başlık parası geleceğinin kaldırılmasında kadın derneklerinin gerek halkı bilinçlendirme çalışmalarının ve hükümetlere yapılan toplumsal baskının etkisi büyüktür.
türkiye'de yasalarda kadın ve erkek eşitliği garanti alınmış olmakla birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği ve adalet anlayışı konusunda ancak bir arpa boyu yol alınmasının nedeni feminizmin başarısızlığından çok hükümetlerin cinsel eşitlik ve adalet konusunda gerekli yasal düzenlemeleri yapmaktaki gönülsüzlükleri, yasaların uygulanmayışıdır.
şimdi tekrar kendinize sorun feminizm türkiye'de neden tutmadı?
insan haklarına değer verilmeyen erkek egemen bir toplumda feminizm anlayışını yerleştirmeye çalışmak müslüman mahallesinde salyangoz satmakla eşdeğerdir. buna rağmen 1980'lardan bu yana türkiye'de feminist aktivistler ve dernekler kadınların toplumda insan olarak eşit birey olarak kabul edilmeleri ve yaşamın her alanındaki fırsatlardan adil bir şekilde yararlanma hakkının sağlanması için çalışmaktadırlar.
cinsel tacize karşı kampanyalar ilk olarak mor çatı tarafından başlatıldı. mor iğneler kadının cinsel tacize karşı çıkışının sembolü oldu.
yine 80'lerde ve 90'ların başında barların ve kahvehanelerin büyük bölümü sadece erkeklere özeldi. ufak şehirlerde kadınların girebildiği hiç bir kahvehane yoktu. çok nadiren şehrin bir barında ya da içkili restoranında aile kabul edilir yazardı. kadınların buraya tek başına gitmesi genelde kabul görmezdi. ancak erkek eşliğinde gidilebilen içkili aile restoranının, afganistan'da taliban yönetiminde kadınların dışarı erkek eşliğinde gidebilmesinden tek farkı kapanma zorunluluğunun olmaması ve içki içilebilmesidir.
kadın aktivistler sadece erkeklerin kabul edildiği kahvelere, barlara, restoranlara giderek kadının bu tür sosyal mekanlarda kabul edilebilirliğini artırdılar. bu süreç kolay olmadı. kadınlar kaba kuvvetle mekanlardan çıkarılmaya çalışıldı, kadınların sözde ahlaksız bu davranışı gazetelerde eleştirildi. bugün tek başınıza kafeye, bara, restorana gidebiliyorsanız bunun için feminist derneklere teşekkür edin.
1980'lerde ufak bir kasabada annesi pantolon giydiği için mahalle çocukları tarafından dışlanan biri olarak annemin o dönem yaşadıklarını ancak anlayabiliyorum. size çok uzak gelebilir ancak 80'lerde istanbul, ankara, izmir gibi büyük şehirler dışında kadın toplumdaki yeri hayvandan biraz halliceydi. erkek ve erkek çocuğundan sonra gelirdi kadın. kadın dernekleri il il, kasaba kasaba dolaşarak bilinçlendirme çalışmalarına katıldılar. 80'lerde ve 90'ların başında anadolu kasabaları pantalonlu isyankar kadınlarla böyle tanıştı.
başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda yine feminist aktivistlerin çabaları unutulmamalıdır. feminist kadınlar kadınların kılık kıyafetlerine ancak kendilerinin karar verebileceğini savundu.
seks işçisi kadınların tecavüze uğradıklarında tecavüzcünün indirimine dair yasanın kaldırılmasında, kız çocuklarının zorla evlendirilmesinde, başlık parası geleceğinin kaldırılmasında kadın derneklerinin gerek halkı bilinçlendirme çalışmalarının ve hükümetlere yapılan toplumsal baskının etkisi büyüktür.
türkiye'de yasalarda kadın ve erkek eşitliği garanti alınmış olmakla birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği ve adalet anlayışı konusunda ancak bir arpa boyu yol alınmasının nedeni feminizmin başarısızlığından çok hükümetlerin cinsel eşitlik ve adalet konusunda gerekli yasal düzenlemeleri yapmaktaki gönülsüzlükleri, yasaların uygulanmayışıdır.
şimdi tekrar kendinize sorun feminizm türkiye'de neden tutmadı?
devamını gör...
"feminizm neden türkiye'de tutmadı sorunsalı" ile benzer başlıklar
feminizm
287