fenerbahçe

fb'nin oynayacagi tek şey var oda benim ufaklik.
olur olmaz calima kalkan maxim, ferdi oglanin gidisi, 40 yasinda ağlak ve mert hakan'dan bilr posta yiyen ceko hazirsan cikalim balim...
çok action alabileceklerini sanmam alirsalar tebrik etmem yagmurlu gundr su verenlerini ...

karşılıksız sevginin adı.

sanırım yine türkiye'nin en zengin adamının akşam pazarı pintiliği yüzünden transfer yapamamış takım. yaşayan en büyük üç dört hocadan birini getirip üç kuruş daha harcamaktan yüksünüyor adam. ve bu adamı üçüncü kez başkan seçtiler, tek alternatifinin önceki 20 yılda başkanlık yapan adam olduğu seçimde.

gesedeki aristokratik oligarşi en ufak sendeleyeni indirip yenisini getiriyor bizde 30 senede 2 adam çıkıyor, biri 100 sene öncenin türedi zengini ailenin torunu olmaktan başka vasfı olmayan çapsızın teki.

acunun 20lik zevcesinin düğününe gitsin diye mi aldılar mourinho'yu.

finirbahç.

nisana ne kaldı şurada...

ali koç " önemli olan atatürk'ün hangi takımı tuttuğu değil, hangi takımın atatürk'ün izinden gittiğidir."

fenerbahçe kuvayi milliyedir.

1 sevdadir. cocukluktan beri tuttugum ve 1000 dolar haric hic 1 seye degismeyecegim takimim.

renklerini severiz.
.

ilker ayrık'in da röportajında dediği gibi "fenerbahçelilik tedavisi olmayan bir ruh hastalığı gibi allah yardımcımız olsun." işte bu cümleleri kurdurabilen bir nevi kara sevda kendileri.
isterse senelerce daha şampiyon olmasın ya da ne bileyim işte avrupa'da elensin bilmem ne, her ne olursa olsun ondan ayrı düşünmek ya da onu bırakmak yapabileceğim bir şey değil, bu uğurda yalnız olmadığımı benim gibi milyonlarca ruh hastası olduğunu bilmek beni rahatlatıyor, teşekkürler shdhfjj.

taraftarı kafayı yemiş futbol kulübü. gidip kendi takımımız hakkında bir şeyler yazıyoruz, hemen gelip yok şöyle bir oluşumsunuz, siz böyle kötü insanlarsınız falan*
olm ben basit bir taraftarım lan, futbol izliyorum sadece. rambo ali manyak etti bunları hep. allah şifa versin.

#3170912
erkek futbol takımından ibaret bukalemunsporlu futbol izlediğini sanan serseri kılıklı
.rambo ali dediği adamın yanına yaklaşamayacak insancıklar adama laf ediyor ,gidiyor arkasından saldırıyor.
siz ancak bu kadarsınız.
ülkeyi,sporu ne hale getirdiler '' bon bosit bor fotbol toroftoroyom .''
evet basitsin belli.daha önünü göremiyorsun ,at gözlüğü ile dünyay bakıyorsun.
kandırmışlar bi uefa kupası ile (nasıl elde ettiklerini cümle alem biliyor) geliyor burada fenerbahçe başlığına yazıyor hızını alamayıp.
spor klübüyüz diye geçinen oluşumlar size sesleniyorum.sporu futboldan ibaret sanan zihniyet .cahil cühela kesimleri kandırmayı bırakın.
bırakın insanlar adilce yönetilen sistemde aklı hür vicdanı hür şekilde seçimlerini yapsın.
biz kimseye kötü demedik.sütten çıkmış ak kaşık pensilvanyalı sürekli ayağa kaldırılan sporlu dedik.
56 milyon yuro nerede bir de onun cevabını ver bakayım?sana 100 bin euro versem bunun içinden hayatın kurtulur lan eğlencelik!
6sayarlı dedik.yanlış mı söyledik.say bakiim 6'ya kadar sirsericim.

son nefesime kadar sevdalısı olacağım spor kulubü.
o şunu demiş bu şunu demiş asla da umurumda olmaz.
olimpiyatlarda bile görüldü ki fenerbahçe bu ülkenin menfaatlerine dair iyi işler yapan bir kurumdur.

seviyoruz seni , gurur duyuyoruz bir mensubun olmakla.
mourinho gelir gider, ali koç gelir gider envai topçusu / branş sporcusu gelir gider, kalıcı olan bizlerin sevdası ve camianın ebediyetidir.

her zaman
her yerde
en büyük fenerbahçe...

duygulandım durup dururken...

babam fenerbahçeli. sebebini bilmediğim bir şekilde kanımın ısındığı kişilerin de çoğunun fenerli olduğunu öğreniyorum sonradan. bu sözlükte de bu gelenek devam etti/ediyor.

ancak, bir fanatik olsam, galatasaraylı olmamı bir "üst kimlik" gibi görsem işler ters yürürdü muhtemelen.

bazı fenerlilerin şu yazdıklarını "alttan alabilmek" için anca benim gibi, fanatik biri olmamak gerekli.

tanım: bir spor kulübü.

kaynağı, dayanağı belirsiz bir bağlılık, dini inanç gibi bir şey benim için. ancak fanatizm değil, ikisi ayrı şeyler. dini inanç fanatik, radikal olmak zorunda değildir. bu başlıkta yazdıklarımın tamamında koç yönetimini ve kulüp kültürünü eleştirmişim mesela.

aynı zamanda toksik bir sevgi. 2001-2011 arası, yani fenerbahçe'nin 70'lerden sonra en iyi dönemi, benim ilk gençliğime denk geliyordu. statta çok maç izledim lise yıllarında. bugünden bakınca vay be ne dönemlermiş diyoruz, 11 sezonda 5 şampiyonluk, 4 ikinciliğimiz var, 3 şampiyonluğu son düzlükte kaybettik. ama o zaman böyle hissetmiyorduk, tatminsizdik. 2-0 önde olduğumuz maçta takım tempoyu düşürünce üçüncü gol gelmiyor diye homurdanan bir taraftardık. babam o efsane 88-89 sezonunu yaşamış, o zaman da aynıymış. o sezonda bile. böyle yani bu, garip bir kafa.

bu akşamki derbinin galibi olmasını umduğum canım takımım. başarılar fenerbahçem.

canim takimim. cocukluktan beri tuttugum takim. 1 tutkudur fenerbahce. evet.

maçtan önce yazalım ki skora göre yazdı olmasın.

daha önce yazdığım bir şey vardı fenerbahçe'nin genetiğini değiştirdiler diye. son dönemde fenerbahçeli bir takım fenomenler kimyanın değiştiğiyle alakalı şeyler yazmaya başladı. aslında çok, biraz geriye doğru bakınca bunu görmek mümkün.

en son yazacağımı en başta yazmış olayım: bu genetik/kimya değişiminin tek sebebi ali koç'a başarısız denmesin, başarısız başkan düşüncesi oluşmasın.
100 yılı aşkın mazisi olan kulübün logosunu değiştirdiler. bildiğiniz üzere 5 yıldız şampiyonluk yıldızı değil fenerbahçe'nin logosuna eklenmiş yıldızlar.
tarihin en iyi kadrosu olduğu algısını sürekli pompalıyorlar. hatta tadic'in fenerbahçe tarihinin en iyi 10 numarası olduğuna dair binlerce beğeni alan gönderiler var. (alex 1950'lerde oynasa anlardım da daha dün buradaydı adam)
iki sene önce yine tarihin en iyi kadrosu olarak adlandırılan kadroyu bugün vay be ne yollardan geçmişiz diye eleştirenler var.
fenerbahçe tarihinin en anlamlı galibiyetinin geçen seneki galatasaray deplasmanı olduğuna dair yaygın bir görüş var.

daha 35 madde sayılır ama bu 4 küçük şey bile aslında pr ajansının yeni neslin nasıl beynini yıkayıp geçmişi silmeye çalıştığını gösteriyor zaten.

ben bir galatasaraylı olarak şunu bilirim: eskiden fenerbahçe'nin galatasaray'ı yenmesi gayet olağan bir durumdu. geçen seneki galibiyete 20 küsur dakikalık belgesel çektiler. isteyenler fenerbahçe resmi youtube kanalından izleyebilir. o yüzden bugün oynanacak maç fenerbahçe için 20 kat daha önemlidir. kazanırsa tarihin en anlamlı galibiyeti olur, belgeseli çekilir yayınlanır. galatasaray içinse bir iç hesaplaşma ve avantaj kaybediş olur.

edit/ekleme: fenerbahçe'nin içine sokulduğu sarmal tam olarak şöyle: sezon başı durum ne olursa olsun takıma destek olma vakti, yazın hesaplaşırız diye taraftarı uyutma. yaz dönemi transferler ve yeni hoca ile ali koç başkanlığı öğrendi propagandası yapıp takıma destek vakti yazın hesaplaşırız döngüsünü devam ettirme.

hadi ilk golde şanssızdık, torreira muhtemelen futbol yaşamının geri kalanında, hatta futbolu bıraktıktan sonra halı sahada bile atamayacağı bir gol attı. hadi ikinci gol de anlık bir boşluğa denk geldi, o ana kadar top aldırılmayan osimhen'e asist fırsatı verildi, çağlar djiku mert aynı anda uyudu. sonrası? büyüklüğünü göstereceğin yer beklenmedik noktada 2-0 geriye düştüğünde vereceğin reaksiyondur. rakibi boğup ne yapıp edip devre bitmeden bir şekilde 2-1'i bulabilmektir. bkz son şampiyonluk senesinde 10 kişiyle 3-3e getirdiğimiz bjk maçı. dün futbolcunla, hocanla, tribününle bunu beceremedin.

ikinci yarı başladı yine baskı yok, rakibin 6 ve 8 numarası ceza alanı içinde verkaçla gol yapıyor 6 kişinin arasından. hani çok baskı yaptın da arkada açık verdin kontradan attılar değil.

3-0dan sonra o beleş penaltı olmasa belki tarihi farka gidecek, fenerin istatistiklerde baskın görünmesini sağlayan pozisyonların çoğu 3-1den sonra. acun kolpası da çıkmış istatistik diyor. korner sayısı dedi herif ya djdmskks.

6s diye diye 12lik olduk gelip gidip üç atıyo herifler. kadıköyde son 7 maçta bir galibiyetimiz varmış, o da iki takımın da iddiasının olmadığı 21-22 sezonu.

kadıköy artık tarafsız saha gibi. gerçekten "cehennem" olduğu zamanları gördüğüm için kendimi şanslı hissediyorum. ama kırılgan, baskı yaratamayan bir tribün, tasmasını yönetimin tuttuğu taraftar grupları, zengin olmasından başka hiçbir özelliği olmayan bir adamı kulüp tarihinin en başarısız sonuçlarını aldığı halde üçüncü kez başkan seçmek ve 120 yıllık kulüpten tek bir rakip çıkmaması... topyekün fetret dönemi.

gs'ye karşı geçen sezonun son dönemecinde başlayan ve bu sezon itibariyle devam eden sarı kart töleransı bu maç bitti. bitti de ne oldu? üçü savunmacı altı kişi sarı kartla oynamalarının avantajını kullanamadık. istediğin kadar sarı kart görmüyorlar de şimdi.

karaborsası, bahis reklamcılığı, bylockçusu, yanak mıncıklatması vs gs'nin saha dışındaki bütün allengirli işlerini de futbol bağlamında temize çıkaran bir maç oldu. bu meseleler spor medyasının değil, araştırmacı gazetecilerin konusu olur artık. kendi sahanda bu kadar net şekilde yenilip de saha dışından dem vuramazsın.

geçen sene benzer bir etkiyi biz yaratmıştık, gidip sahalarında haksız kırmızı karta rağmen daha iyi oynayarak kazandıktan sonra her açıklamalarında "hak ederek şampiyon olduk" vurgusu yapmak zorunda hissetmişlerdi. şimdi aynı raconu onlar kesti, altı sarı kart ve beleş penaltıya rağmen 3 atar gideriz dediler.