yanında kim varsa suçu ona atmak. "ben beğendim de, aklı buraya gelmeden öncekinde kaldı galiba."
devamını gör...
hiç boşuna kasmayın görevli personel sizi 3 saniye sonra unutuyor, alıp almamanız onun umrunda değil, sadece anlık olarak içinden sövüyor olabilir uğraştırdıysanız, sonra siliniyorsunuz hafızasından.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
hiç kıvırmadan , bu benim bütçemi aşar diyorum.
fakir ve gurursuz muyum neyim ? *
devamını gör...
bütcemi aşan biseye hic denk gelmedim zengin miyim neyim sksksks
devamını gör...
ben biraz daha bakarım, istediğim gibi bir şey bulamazsam gelir bunu alırım diyorum.

(bkz: gelmedi)
devamını gör...
niye yalan uyduruluyor anlamıyorum, herşeyin etiketi var
kendim bakarım ve satıcılara pek bir şey sormam
hatta onlarla muhatap olmayı da sevmem,
nadiren gittiğim mağazada ?
yavşak bir satıcı yapışıp, ısrarla bir şey kakalamak isterse
alakası olmayan bir renk istersin, tabii ki olmaz
çıkar gidersin.
devamını gör...
biraz daha bakalım dönüşte alırız.
devamını gör...
her şeyin etiketi yok maalesef. sormak durumunda kalıyorsunuz bazen vitrinde görüp. bazen korktuğunuz bir sayıyla karşılaşmazken bazen astronomik bir cevap geliyor. fazlaymış deyip dönüp gidiyorum. yalan uydurmaya gerek yok. ülkenin durumu ortada zaten.
devamını gör...
benim alış veriş ettiğim yerlerde etiket var
ve fiyatını bildiren yerlerden alış veriş ederim

altın kural ; bir yere girdin, baktın fiyat belirten bir şey yok
arkana bakmadan kaç. orada adamına göre tarife vardır
satıcı bir yandan seni tepeden aşağı süzerken
bir yandan da o malı ne kadara kaptıracağını düşünüyordur.
orada durma.
devamını gör...
cüzdanımı almamışım yanıma. bi koşu alıp geleyim.
devamını gör...
bir ara uğrarım deyip vınlamak.
devamını gör...
ben bir dolaşıp gelirim, hayırlı işler. derim ve koşarak uzaklaşırım.*
devamını gör...
eskiden bir şeyler uydurmak gerekiyordu da, şimdi, "vayy bee, bunun da fiyatı artmış demek" deyip, hemen arazi olabiliyorsunuz.

zaten tezgahtaki de meyilli...
hiç trip falan atmıyorlar "doğru diyor vatandaş, nasıl alsın bu fiyata" psikolojisine giriyorlar hemen.
devamını gör...
ilk bu mağazaya girdik biraz dolaşalım tekrar geliriz.
devamını gör...
valla o kadar param yok, ben başka yere bakayım.
devamını gör...
ben direkt o kadar para veremem buna param diyorum. bakmış ve beğenmiş olabilirim hatta alabileceğimi de düşünmüş olabilirim ama evdeki hesap bazen çarşıya uymuyor kibarca param yok deyip daha uygun başka bir şey bakıyorum
devamını gör...
ben zaten gezmeye gelmiştim sadece.
devamını gör...
olmazsa şey yapalım, ben bir dolanayim, dönüşte, şey yaparız.
devamını gör...
evdeki buzdolabı bozulmuştu hep beraber buzdolabı bakmaya gittik. bütçemiz kısıtlıydı maks. 3.500 civarı bir şey arıyorduk. tüm mağazaları/dükkanları gezdik. samsung mağazasına girelim dedi kardeşim. girelim ulan dedik ne kadar pahalı olabilir ki?!

dükkandan içeri adım attığımız anda olan aşırı yoğun ilgi bir şeyleri anlamamızı sağlıyordu zaten. şöyle bir göz gezdirdik. fiyatlar harikaydı. en ucuz buzdolabı 10 binden başlıyordu. orta yollu bir şey almak isterseniz 15-17 bin küsürü gözden çıkartmanız lazımdı.

tam o anda babamla göz göze geldik. hafifçe kafamla onayladım. gayri ihtiyari bir buzdolabının yanına gidip görevliye bunun çok güzel olduğunu söyleyip babama döndüm bu olabilir diyerek.

"bunun boyu ne kadar acaba?" diye bir soru yöneltti babam görevliye. işte şimdi başlıyorduk.

"1.80 beyefendi isterseniz daha uzunları ve geniş olanları da var, ne kadar bir kapasite bakıyorsunuz?" bu cümle üzerine uzun bi aaa sesi çıktı benden tabi.

"daha kısa buzdolabı bakabilir miyiz?" diyerek araya girdim. kadın şaşırmıştı.

"yani hanımefendi 1.78 civarı da var siz ne kadar kısa arıyorsunuz ki?" babamla tekrar bakıştık bu sırada.

"1.65 civarı yok mu acaba? bizim mutfak biraz sıkıntılı sadece bu boyut sığıyor" bu sefer sıra ondaydı.
"evet ya bu çok güzelmiş, bunun 1.65 boyunda olanı yok mu hemen alsak?" üff ben neyim be yalan makinesi mi?

"maalesef yok yardımcı olamayacağım bu konuda."

sahte üzüntülerle üff püff tühh yaparak hâlâ söylenir hâlde dükkandan usul usul çıktık.
çıktığımızda kardeşim neden öyle yaptığımızı sorduğunda babamla gülüp şöyle demiştik
"o kadar paramız yok mu deseydik?"

o gün hayatımın en güzel yalanını söylemiştim. kendimden çok emindim. ve karizmatik.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"fiyatı pahalı gelince mağazada uydurulan yalanlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim