21.
her sahnesine ayrı emek verilen, görüntü kalitesi, kurgusu, oyuncuları oldukça kaliteli olan dizidir. sonu her ne kadar hayal kırıklığına uğratsa da verilen emeğe saygı duymak lazım.
devamını gör...
22.
sonlara doğru bozdu mozdu ama güzel diziydi be. yerini dolduran dizi yok şimdi. şöyle yok, topluca bekliyordu tüm dünya. aynı popülerliğe ulaşan bir dizi yok şimdi. uyumazdık gece sitelere düşmesini beklerdik falan...
devamını gör...
23.
birden fazla spin off dizisi gelecek olan yapım. 5 spin off gelecek sanırım. dizide adı geçen ama görmediğimiz karakterler ve dönemler için. bunun dibini sıyırmadan bırakmazlar.
bu arada ben finalini beğenenlerdenim. meşhur 1 saat 20 dakikalık savaş olan bölümü de çok beğenmiştim.
bu arada ben finalini beğenenlerdenim. meşhur 1 saat 20 dakikalık savaş olan bölümü de çok beğenmiştim.
devamını gör...
24.
aşığı olmasam da yayınlandığı dönemde benim için sanat turnusolu işlevi görmüş dizi.
adından da anlaşılacağı üzere bir entrika dizisidir. teması siyaset sanatıdır. oysa çok insandan duyduğum "güney sahneleri sıkıyor, kuzeyde daha sağlam sahneler oluyor" minvalindeki sözler, bunları duyduğum insanlarla birlikte dizi-film izlememe kararları almama sebep olmuştu. güzel temizlikti.
adından da anlaşılacağı üzere bir entrika dizisidir. teması siyaset sanatıdır. oysa çok insandan duyduğum "güney sahneleri sıkıyor, kuzeyde daha sağlam sahneler oluyor" minvalindeki sözler, bunları duyduğum insanlarla birlikte dizi-film izlememe kararları almama sebep olmuştu. güzel temizlikti.
devamını gör...
25.
herkes son sezonundan şikayetçi ancak kanımca yedinci sezonu da bir o kadar kötüdür zira olay yalnızca üç kişi arasındaki savaşa dönmüş olup alışık olduğumuz westeros hayatından eser kalmamıştır ve bir o kadar da mantıksızlıkla doludur.
devamını gör...
26.
yıllarca ayıla bayıla izlediğim, tekrar tekrar izlediğim, bıkmadan usanmadan izlediğim;
final sezonuyla iyi, güzel, hoş olan ne varsa içine sıçıp sıvayan, üstünde tepinen, yetmezmiş gibi elde edilen pislikle boy boy duvar boyayan dizi.
final sezonuyla iyi, güzel, hoş olan ne varsa içine sıçıp sıvayan, üstünde tepinen, yetmezmiş gibi elde edilen pislikle boy boy duvar boyayan dizi.
devamını gör...
27.
finali ile efsanenin içine eden dizidir.
özellikle ilk 4 sezonu izleyen herkesin farklı favori bölümlerinin olmasına neden olacak kadar efsaneviyken kitap serisinin tükenmesi ile birlikte büyük bir ivme kaybederek son bölümüyle "lanet olsun yapacağınız işe. bir daha da gelmem westeros'a" dedirtmiştir.
popüler kültürün dayatmalarından tiksinen bir insan olarak tabularımı yıkıp başlamıştım oysaki sana...
tüm hayallerimi altüst ettiniz zalım d.b. weiss&david benioff...
özellikle ilk 4 sezonu izleyen herkesin farklı favori bölümlerinin olmasına neden olacak kadar efsaneviyken kitap serisinin tükenmesi ile birlikte büyük bir ivme kaybederek son bölümüyle "lanet olsun yapacağınız işe. bir daha da gelmem westeros'a" dedirtmiştir.
popüler kültürün dayatmalarından tiksinen bir insan olarak tabularımı yıkıp başlamıştım oysaki sana...
tüm hayallerimi altüst ettiniz zalım d.b. weiss&david benioff...
devamını gör...
28.
çok fazla karakterin beraber götürülmesi, farklı izleyici kitleleri için farklı bir son isteği oluşturuyor haliyle.
bu karakterleri bir arada götürmek için kitaptan ayrı ne değişiklikler yaptılar merak ediyorum.
finalin de bundan nasip aldığını düşünüyorum.
genel olarak baştan sona güzel bir diziydi.
yoksa 3.5 günde bitirmezdim.
bu karakterleri bir arada götürmek için kitaptan ayrı ne değişiklikler yaptılar merak ediyorum.
finalin de bundan nasip aldığını düşünüyorum.
genel olarak baştan sona güzel bir diziydi.
yoksa 3.5 günde bitirmezdim.
devamını gör...
29.
ingiltere kraliçesi ikinci elizabeth 2014 yılında gezdiği game of thrones dizi setinde, o ünlü ıron throne'a oturmayı reddetmiştir. çünkü eski bir gelenek ingiliz hükümdarlarının yabancı bir tahta oturmalarını yasaklar.
sanıyorum güç göstergesi veya saldırgan bir eylem olarak tanımlanabileceği için, bir yasa olmasa da bir gelenek şeklinde bu kural oluşmuş ki kendileri de bu geleneğe böyle uymuştur.
sanıyorum güç göstergesi veya saldırgan bir eylem olarak tanımlanabileceği için, bir yasa olmasa da bir gelenek şeklinde bu kural oluşmuş ki kendileri de bu geleneğe böyle uymuştur.
devamını gör...
30.
sonu ne kadar iyi olmasa da bize yıllarca yaşattığı heyecan için bile efsaneler arasında yerini alabilir. insanın aklına kazınan bölümleri vardır, arada açıp izlerim ve o bölümden sonuna kadar yine izlemek zorunda kalırım
devamını gör...
31.
8.sınıfta bir arkadaş jon snow a benzetmişti ; üniversitede izleyebildim, hatırlayınca mutlu hissettim . aklımdan çıkmıyor diye 8 sezonu hızlı izlemek zorunda kaldım. finale kalmama sebep olan dizidir. 3.kez başladığım doğrudur.
devamını gör...
32.
lisede got mu? aman boşver deyip popüler olan şeyleri kendi açımdan bokluyordum , e sonra karantina başladı .. dil öğrenip kendimi geliştirecek değilim ya tabiki de hunharca dızı arayışına giriştim ..
abi bir dizi hiç mi eskimez , en az 5-6 kere baştan bitirdim .. evet yaptım.
geçenlerde aklıma yine geldi, dur dedim mantı bu sefer özel biriyle başlamalısın , bulunca oturup izleyeceğim tekrar'dan.
abi bir dizi hiç mi eskimez , en az 5-6 kere baştan bitirdim .. evet yaptım.
geçenlerde aklıma yine geldi, dur dedim mantı bu sefer özel biriyle başlamalısın , bulunca oturup izleyeceğim tekrar'dan.
devamını gör...
33.
"bu diziyi izleyip bitirsem mi acaba" diye düşünüyorum ama sonra nasıl sıkılacağım aklıma geliyor. kitap serisinin ilk bölümü gayet iyiydi. ama o okuduğum şeyin hazzını verir mi yoksa her uyarlama gibi kepazelik mi bekliyor bilemiyorum. diziyi izleyenlerin çoğunluğu okumamış herhalde kitabı.
devamını gör...
34.
lisedeyken fragmanlarında falan ejderha gördüğüm için "ulan bu izlenir mi kaç yaşında adamlar" diyip kenara attığım -ki aynı hatayı yüzüklerin efendisi içinde yapmıştım - daha 2 ay önce başlayıp 10 günde bitirdiğim, izlerken her karakterinde belirli duygular hissettiğim (özellikle hodorun ve rhaegar'ın hikayesine içerlemiştim) , her entrikasında , aşkında, kavgasında bir hayal aleminin değil gerçek hayatın acımasız vurgusunu yapan ve finaliyle neredeyse insanı boş düşüncelere yoran bugüne kadar izlediğim en iyi diziydi. (belkide en iyi dizilerin kaderi, hep en kötü sonla bitmeleridir; o kadar güzeldirler ki, insan hiçbir sona tatmin olmaz.)
devamını gör...
35.
her ne kadar son sezonlarında şarampole yuvarlansa da çıktığından beri sektörde daha iyisi gelmemiş dizi. george rr martin'in kaliteli romanına da bu kalitede bir kurgu yakışırdı ancak. hbo'nun efsaneleri arasına girmiştir. dizide kullanılan ileri seviye kurgu teknikleri (fark edebilenler için) hazzı bir üst noktaya taşıyor. tabiki bu diziden bahsetmişken giriş müziğini ve müziğin bestekarı ramin djawadi'yi de övmemek olmaz.
devamını gör...
36.
kurtlar vadisi'nden sonra çok büyük bir kalabalık tarafından coşkuyla takip edilen tek dizidir. özledim sevgili dostlar. dört beş kişinin bir bilgisayar ekranına kitlenip pür dikkat kalabilmesini özledim. ülkenin yekün olarak yeni bölüm, yeni sezon beklemesini özledim. twitter'da, ekşi'de dönen geyiklerini, spoiler yemeden bölüm izleyebilme challenge'larını özledim.
senin gibisi bir daha gelmeyecek.
senin gibisi bir daha gelmeyecek.
devamını gör...
37.
en basit tanımıyla çeşitli hanedanların arasındaki güç mücadelelerini izlediğimiz dizi. bu hanedanların bazılarının belirgin fiziksel özellikleri var: lannisterlar sarışın, baratheonlar siyah saç beyaz ten, targaryenler bembeyaz vb. dizi bir kitap serisinden esinlenerek kurgulanmış ancak bence kitap serisinin en kötü zaman dilimini seçilmiş. robert'ın isyanını görmeyi ben şahsen isterdim en azından, gençlik dönemleri çok daha güzel bir seyir zevki sağlardı. şu an 6. sezonu bitirdiğim için tam bir eleştiri yapamam ancak izlediğim kısımları değerlendireceğim. dizinin başında olmasını en çok istediğim şey robb ile stannis'in ittifak hâlinde mücadele yürütmeleri ve targaryenler'e çekilen muamelenin birebir aynısının lannisterlar'a çekilmesiydi ancak ayrı hareket ettiler, robb ayrı hareket etmenin ötesinde çok beyinsiz hareket etti. ned de oğlu gibi hareket etmişti ancak onun o şekilde hareket etmesi lazımdı zaten, onunla robert ölecekti ki olay oluşsun. bir de oberyn martell'in mountain'i alt etmesini isterdim. özetle lannisterlar'ın zelil olacağı, baratheon-stark yönetimindeki westeros ile targaryen kızının savaşını görmek en iyi senaryo olabilirdi.
krallık kılıç hakkı uyarınca baratheonlar'a aitti, robert'ın varissiz ölümüyle stannis kral olmalıydı.
krallık kılıç hakkı uyarınca baratheonlar'a aitti, robert'ın varissiz ölümüyle stannis kral olmalıydı.
devamını gör...
38.
game of thrones, george r. r. martin’in “buz ve ateşin şarkısı” adlı roman serisinden uyarlanan ve tüm dünyada fırtınalar estiren bir televizyon dizisidir. dizi, westeros ve essos adlı iki kıtada geçer ve yedi krallık'ın demir tahtı için verilen acımasız mücadeleyi konu alır. krallar, lordlar, hainler, savaşçılar ve sıradan halk; hepsi güç, hayatta kalma ve onur gibi temalar etrafında dönüp duran büyük bir oyunun içindedir.
dizinin ana konusunu, tahta oturmak isteyen hanedanların mücadeleleri oluştururken, kuzeyden gelen ve uzun süredir efsane zannedilen “ak yürüyenler” (white walkers) adlı doğaüstü bir tehdidin yaklaştığı da hikâyenin derinliğini artırır. bu durum, klasik taht oyunlarının ötesinde, tüm insanlığı ilgilendiren bir tehlike ile yüzleşme gerekliliğini doğurur.
dizide işlenen başlıca temalar arasında güç ve iktidarın kimde olması gerektiği, sadakat ve ihanet, özgür irade ile kader arasındaki ince çizgi ve sevginin ya da nefretin insanı nasıl dönüştürebileceği gibi konular yer alır. aynı zamanda dizi, ölümün kaçınılmazlığını, insanların hayatta kalmak için neleri göze alabileceğini ve “iyilik-kötülük” çizgisinin ne kadar değişken olabileceğini cesurca işler.
karakterler açısından oldukça zengin olan yapımda, her biri kendi iç çatışmaları ve gelişim süreçleriyle dikkat çeker. jon snow, onur ve fedakârlıkla büyüyen bir liderlik örneğidir. daenerys targaryen, özgürlük mücadelesi veren ve ejderhalarıyla mitolojik gücü simgeleyen bir kraliçedir. tyrion lannister zekâsı ve ironi dolu diliyle, dizinin en sevilen karakterlerinden biri olurken, arya stark intikam duygusuyla yoğrulmuş ama adaleti arayan genç bir savaşçıya dönüşür. cersei lannister ise gücün kadın üzerinden nasıl acımasız bir şekilde ortaya konabileceğini gösteren, karanlık ama güçlü bir figürdür.
game of thrones, fantastik bir evren sunsa da gerçeklikten kopmaz. ejderhalar, büyüler, kehanetler elbette vardır; ancak bu unsurlar, karakterlerin içsel çelişkileri ve politik hesaplaşmalar kadar ön planda değildir. bu yönüyle dizi, hem büyülü hem acımasız bir dünya yaratır.
dizi boyunca izleyiciye verilen en güçlü mesajlardan biri, hiçbir karakterin “dokunulmaz” olmadığıdır. ana karakterlerin bile ansızın ölmesi, izleyiciyi sürekli olarak diken üstünde tutar ve gerçek hayattaki belirsizlik duygusunu başarılı şekilde yansıtır.
game of thrones’un kültürel etkisi oldukça büyüktür. “winter is coming” gibi replikler birer sembole dönüşmüş, karakterler milyonlarca insan tarafından analiz edilip tartışılmış, dizinin finali dünya çapında olay olmuştur. son sezon, özellikle hayranlar arasında büyük bir tartışma yaratmış olsa da, dizi modern televizyon tarihine damgasını vurmayı başarmıştır.
bugün bile insanlar diziyi yeniden izlemekte, karakter analizleri yapmakta ve westeros evreninde geçen yeni hikâyelere ilgi duymaktadır. “house of the dragon” gibi yan yapımlar, bu ilginin hâlâ canlı olduğunun kanıtıdır.
sonuç olarak, game of thrones, yalnızca bir dizi değil; bir çağın ruhunu, karmaşıklığını ve insan doğasının çelişkilerini anlatan büyük bir epik anlatıdır. fantastik görünen bu evren, aslında oldukça tanıdık duygularla ve arzularla doludur.
dizinin ana konusunu, tahta oturmak isteyen hanedanların mücadeleleri oluştururken, kuzeyden gelen ve uzun süredir efsane zannedilen “ak yürüyenler” (white walkers) adlı doğaüstü bir tehdidin yaklaştığı da hikâyenin derinliğini artırır. bu durum, klasik taht oyunlarının ötesinde, tüm insanlığı ilgilendiren bir tehlike ile yüzleşme gerekliliğini doğurur.
dizide işlenen başlıca temalar arasında güç ve iktidarın kimde olması gerektiği, sadakat ve ihanet, özgür irade ile kader arasındaki ince çizgi ve sevginin ya da nefretin insanı nasıl dönüştürebileceği gibi konular yer alır. aynı zamanda dizi, ölümün kaçınılmazlığını, insanların hayatta kalmak için neleri göze alabileceğini ve “iyilik-kötülük” çizgisinin ne kadar değişken olabileceğini cesurca işler.
karakterler açısından oldukça zengin olan yapımda, her biri kendi iç çatışmaları ve gelişim süreçleriyle dikkat çeker. jon snow, onur ve fedakârlıkla büyüyen bir liderlik örneğidir. daenerys targaryen, özgürlük mücadelesi veren ve ejderhalarıyla mitolojik gücü simgeleyen bir kraliçedir. tyrion lannister zekâsı ve ironi dolu diliyle, dizinin en sevilen karakterlerinden biri olurken, arya stark intikam duygusuyla yoğrulmuş ama adaleti arayan genç bir savaşçıya dönüşür. cersei lannister ise gücün kadın üzerinden nasıl acımasız bir şekilde ortaya konabileceğini gösteren, karanlık ama güçlü bir figürdür.
game of thrones, fantastik bir evren sunsa da gerçeklikten kopmaz. ejderhalar, büyüler, kehanetler elbette vardır; ancak bu unsurlar, karakterlerin içsel çelişkileri ve politik hesaplaşmalar kadar ön planda değildir. bu yönüyle dizi, hem büyülü hem acımasız bir dünya yaratır.
dizi boyunca izleyiciye verilen en güçlü mesajlardan biri, hiçbir karakterin “dokunulmaz” olmadığıdır. ana karakterlerin bile ansızın ölmesi, izleyiciyi sürekli olarak diken üstünde tutar ve gerçek hayattaki belirsizlik duygusunu başarılı şekilde yansıtır.
game of thrones’un kültürel etkisi oldukça büyüktür. “winter is coming” gibi replikler birer sembole dönüşmüş, karakterler milyonlarca insan tarafından analiz edilip tartışılmış, dizinin finali dünya çapında olay olmuştur. son sezon, özellikle hayranlar arasında büyük bir tartışma yaratmış olsa da, dizi modern televizyon tarihine damgasını vurmayı başarmıştır.
bugün bile insanlar diziyi yeniden izlemekte, karakter analizleri yapmakta ve westeros evreninde geçen yeni hikâyelere ilgi duymaktadır. “house of the dragon” gibi yan yapımlar, bu ilginin hâlâ canlı olduğunun kanıtıdır.
sonuç olarak, game of thrones, yalnızca bir dizi değil; bir çağın ruhunu, karmaşıklığını ve insan doğasının çelişkilerini anlatan büyük bir epik anlatıdır. fantastik görünen bu evren, aslında oldukça tanıdık duygularla ve arzularla doludur.
devamını gör...
39.
ilk sezonu 2011 de yayınlanan 8 sezonluk dizi.
14 yıllık dizinin ilk sezonunu bugün bitirdim* ve benim favori lordum ned'i o en fazla 10 yıllık joffrey veledi idam ettirdi. devamını bilhassa bu karaktere ne olduğunu görmek için izleyeceğim.
14 yıllık dizinin ilk sezonunu bugün bitirdim* ve benim favori lordum ned'i o en fazla 10 yıllık joffrey veledi idam ettirdi. devamını bilhassa bu karaktere ne olduğunu görmek için izleyeceğim.
devamını gör...
40.
#3454959 anasının kollarında 10 numara bir şekilde ölüyor, içimizin yağları eriyor.
yalnız şu dizi sürerken bir süre insanlar selamlaşmak için valar morghulis diyordu birbirine. böyle etki yapan bir diziydi.
yalnız şu dizi sürerken bir süre insanlar selamlaşmak için valar morghulis diyordu birbirine. böyle etki yapan bir diziydi.
devamını gör...