gayret et güzelim

bozuk olan moraller biraz düzelmeye başlar gibi olunca, dinlendiğinde ittirici kuvvet haline geliyor düş sokağı sakinleri şarkısı.

dinlemeden olmayan düş sokağı sakinleri şarkısı. şuraya bırakayım da milleti dertlere gark etsin.

bu grubu bana tanıtan arkadaşıma sonsuz şükranlarımı iletiyorum. ha gayret güzelim.

ikimiz de istanbul'da yaşarken, türkiye'nin birbirinden uzak şehirlerinde üniversite kazanmıştık, ayrılmadan önce bana bir kaset doldurup vermişti, o kasetin ilk şarkısı buydu.. dinleyip ağlardım, ağlayıp dinlerdim. *

düş sokağı sakinleri'nin en güzel şarkılarından biri. akışta görünce ne kadar zamandır dinlemediğimi fark ettim. şarkıyı dinlerken sanki kendime sesleniyormuşum gibi geliyor. insanın zaman zaman kendini sevmesi, bir şarkıyı sadece kendini düşünerek dinlemesi gerek.

"şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz"

şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz

böylesi muhteşem bir söze sahip, olağanüstü düş sokağa sakinleri şarkısıdır.

pek tabii akabinde gelen;
bir çocuktum sevmiştim
avuçlarımda aynalar
gayret et güzelim elini uzat

sözleri de ayrı güzeldir.

"yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz" ahh ahh.

ilk gençlik yıllarımızda, üniversite yıllarımızda cd çalara cd'yi takıp az dinlemedik yurtta.
tanım: düş sokağı sakinleri'nin epik şarkısı.

böyle eski bir şarkıdır.

eğer bu şarkıyı çıktığı zamanlarda dinlemiş, o yılları yaşamış bir insansanız ve sizde etki bırakmıyorsa tebrikler.
düpedüz malsınız.

herkesin bir anısı vardır bu parçayla ilgili.
benim de ilk gerçek aşkım diyebileceğim sevdaya dair anım mevcut.
tabi o zamanlar lisedeyim, yaşıtlarım amatör kulüplerde oynarken ben 3. ligde oynuyorum. (şehirde inanılmaz bir havam var)
2 günde bir sevgili değiştiriyorum.
sonra tak, bir gün adını bile hatırlamadığım sevgilimle onun arkadaşlarıyla buluşmaya gidiyoruz ve ilk görüşte aşk!
o gün akşam ayrıldım, yapacak bir şey yok.
başkasına aşık olmuşken ve bu insan senin arkadaşınken ilişkiyi yürütme ihtimalim yok, tamam 2 günde bir sevgili değiştiriyorum ama benim de çizgilerim var. (çizgiyi kes!)
zaten lisedeyim, ergenim.
karışmayın bana!

sonrasında alakasız bir ortam, ortak arkadaştan rica minnet şahsın ortama gelişi.
günlerden 31 aralık.
sözde yılbaşı kutluyoruz, saat 13:30.
kalorifere yaslanmış, sırtı sıcaktan yüzü heyecandan kıpkırmızı ben.
kasette çalan "gayret et güzelim"...
o an beyonce gelse, hadi ablacım başka kapıya dersin öyle bir nabız.
sonrasında konuşulanlar, ben arkadaşını hiç sevmedim ki demeler (ayıp lan bana, püh bana)
akabinde 2 ocak günü karşı taraftan alınan "ben sana aşık oldum" mesajı.
(bende de ne hafıza varmış ya...)
neyse işte, sonra güzel bir aşk.
damakta kalanlardan.
şimdi ne yapıyor nerede hiç bir fikrim yok. (yalancıyı öpmüyorlar ya)
tek bildiğim, bir ara (6 ay) kullanıp sonra anneme verdiğim hatta bir mesaj atması.
canım annemin de bana bunu 2 yıl sonra söylemesi...
umarım mutludur bir yerlerde, hep kahkahalarla dolu bir ömrü olsun.

düş sokağı sakinleri'nin 1997 çıkışlı yaşadıkça isimli albümlerinde yer alan hem hüzünlü hemde neşeli bir şarkıdır.

ama ben murat çelik'ten dinlemeyi daha bir seviyorum, ve şöyle bırakmak istedim, bu şarkıyı dinlemeyen kalmasın diye...

bu şarkı bir düş sokağı sakinleri şarkısıdır.
yani bu, şu demek oluyor; murat yılmazyıldırım olmadan, bu şarkı olmaz.
murat çelik olmadan da olmaz.

yukarıda murat çelik tek başına söylemiş mesela, olmamış.
müzik alt yapısı hoşuna gitti sanırım, beğenen arkadaşların... olabilir.
davul giriyor devreye bir kere.. nasıl beğenmesinler?
ayrıca elektro gitar soloları falan... muazzam..

orijinal gayret et güzelim'de kullanılan müzik alt yapısı ise, apayrı bir olay...
olabildiğince özgün..
tam olarak ''düş sokağı sakinleri'' frekansını yansıtıyor diyebiliriz.
sadece müzik de değil...
murat yılmazyıldırım'ın kendine has yorumuyla yaptığı girişler, şarkıyı apayrı bir seviyeye taşıyor.

velhasıl, ilk defa dinleyecekseniz şayet, orijinal albüm kaydını dinlemenizi tavsiye ederim.
zira bu şarkı, öyle üzerinde çok fazla oynanabilecek bir şarkı değil.

vasküler gönül ağrısı, dinle dinle geçmiyor sızısı.

zaman yenemiyor bazan var olanları.

not: parçayı dinlerken zihnimde sürekli kendini jiletleyen rengarenk teletabilerin canlanması normal değil.