sana diyorum arkadaş kulağına küpe olsun ;
"karnının doymayacağı yerde aç olduğunu belli etme"
herkesi de kendin gibi sanma...
devamını gör...
ey deliliği sırtında ve vazgeçilmezini içinde taşıyan esir kuş.

sanki yanarmışçasına yanan ve benim birer umutçuk sandığım mumlarımı görmeni isterdim.
devamını gör...
(bkz: gündüz yüzlü kız)
devamını gör...
gel şimdi bak dünya nasıl???

gel bakalım…

dünya hâlâ aynı.. gökyüzünde gri bulutların altında birileri gülüyor, birileri ağlıyor..
kimi kahvesini yudumlarken yeni bir hayale dalıyor, kimi ekmeğinin derdinde..
şehirler gürültülü, köyler yorgun, sokaklar telaşlı..

insan hâlâ insana en büyük yük, en büyük umut sevgi..
paranın peşinde koşanla, gökyüzüne bakıp şiir yazan yan yana yaşıyor..
biri “dünya çok güzel” diyor, öteki “cehennemin provası burası.”

ve sen şimdi soruyorsun “dünya nasıl?”
dünya, senin bakışınla değişiyor işte..
sen hangi gözle bakarsan, dünya da öyle şekil alıyor..
bir bakışta mezarlık kadar sessiz, bir bakışta çiçek tarlası kadar renkli..

istersen ben sana şöyle söyleyeyim..
dünya hâlâ deli bir çocuk gibi..
bazen oyun oynuyor, bazen taş atıyor..
devamını gör...
o gece bıraktı heybesini yol kenarına.. kendi gölgesini terk eder gibi, ağır ve sessiz bir uğultuyla..

“hükümsüzdür” dedi.

hükümsüzdür herşey.. çünkü söylenen sözler anlamını yitirir, tutulmamış sözler geri dönmez.. yağmur altında bekleyen hayaller erir, boşluğa atılmış öfke yankısız kalır.. çürümüş hatıralar hafızada ağır bir yük gibi asılı kalır..

ve öğrendik ki..

hüküm anlam yüklediğimiz yerde doğar.. anlamı çektiğimizde ise herşey hükümsüz kalır..
devamını gör...
gece..
sessizliği derinleştiren, sokak lambalarının titrek ışıklarıyla içimizi ürperten zaman dilimi.. bu saatlerde kelimeler daha ağır, düşünceler daha keskin gelir. insan yalnızlığını en çıplak hâliyle hisseder.. şehir uyur, ama ruh uyanıktır.. bir bardak kahve, pencere kenarında bekleyen gölgeler, yarım kalmış bir şarkı.. hepsi geceyle birlikte kendi içimizde yankılanır..

gece..
düşlerin ve kaybolan umutların sessiz notalarıdır.. kimseye anlatamadıklarımızı, kimsenin anlamayacağını bildiğimiz hâlde sayfalara dökeriz karanlıkta.. her satırda bir hüzün, her kelimede bir sızı vardır.. ama gece aynı zamanda cesur kılar bizi.. itiraf ederiz kendimize, saklanmadan, çekinmeden.

ve sabah… sabah geldiğinde, yazdıklarımızı unutmak isteriz belki. ama gece, yine döner ve yeni bir sessizlikle bizi bulur.
devamını gör...
sahipsiz mektuplar biriktiriyorum..

her biri bir anı, bir umut, bir kırık parça taşıyor içinde..
açılmamış, okunmamış, bir yerlere ait olmayı bekliyorlar.. ben de bir köşede onları izliyorum.. kimi zaman satırlarına dokunmak istiyorum, kimi zaman da sadece susuyorum.. çünkü biliyorum, bazı kelimeler kimseye ulaşmadan daha güzel kalıyor..

sahipsizliğin içinde bir tür özgürlük var.. ve ben de kendi sessizliğimi biriktiriyorum, her
mektubun boşluğunda biraz daha kayboluyorum.. her okuduğumda, her yazdığımda bir parça daha derinleşiyor içim.. gözlerim doluyor ama dudaklarım sustuğu sürece hiçbir kırılganlık görünmüyor..

belki de tüm bu mektuplar, benim sessizliğimin sesi.. kimseye göstermediğim, kimseye anlatamadığım ama varlığımı hatırlatan satırlarla dolu bir dünya.. ve bir gün, tam da zamanı geldiğinde, sahipsiz mektuplar kendi yollarını bulacak.. ben de onları izlerken, yitip gitmiş gibi hissetmeden, kendi içimde hafifçe gülümseyeceğim..
devamını gör...
gece yazılır gündüz yazarsan (bkz: gündüz yazıları)olur
devamını gör...
sana adı konulmamış yarınlar bırakıyorum..
mısrası eksik şiirler..

bütün sokaklar suskun, bütün çatılar gri,
ve ben hâlâ bekliyorum.. beklediğim belki de bir yokluğun adıdır..

kimi zaman ellerimle gökyüzünü tutmaya çalışıyorum..
ama parmaklarımın arasından düşen yalnızlık
bütün yıldızları karartıyor..
ve bir çocuğun unutulmuş oyuncağı gibi yalnız kalıyorum.

şiirler eksik, mısralar yarım..
ama hâlâ yazıyorum..
bir bakıma kendime, bir bakıma sana,
belki de hâlâ bir şeyleri hatırlatmak için,
dünyanın unutmak istediği bir yalnızlığı taşımak için..

ve şimdi sessizliğin ortasında duruyorum,
şehrin boş sokakları gibi boş,
kalbimde adını koyamadığım yaralar,
ama hâlâ nefes alıyorum, hâlâ yazıyorum..

bütün fabrikaların bacalarından yükselen dumanlar,
bütün tren istasyonlarındaki telaş,
bütün çocukların umut dolu gözleri
ve bütün yaşlıların kırışmış elleri,
hepsi bu şehri oluşturuyor,
ve ben bu şehrin içinde kaybolmuş bir yalnızlık olarak yürüyorum..

her eksik şiir, her yarım mısra,
bütün bu insanlar, bütün bu hayatlar,
bir gün birleşip bütün karanlığı delen bir ışığa dönüşecek..

ve o ışığın altında, işçilerin teriyle ıslanmış omuzlar,
kadınların sessiz çığlıkları,
çocukların rüzgârda savrulan oyunları
ve yaşlıların unutulmuş şarkıları
hep birlikte bir şehrin tarihini yazacak..

ben ise, bu tarih boyunca bir yalnızlık olarak,
sokakları, taşları, duvar yazılarını,
hâlâ adı konulmamış yarınları,
eksik mısraları yazacağım..

ve bir gün, bütün bu insanlar, bütün bu yalnızlıklar
bir araya gelip bir şarkı söyleyecek..
şehrin yorgun ışıkları altında,
bütün gecelerin ve kaybolmuş sözlerin hatırasıyla,
ve o şarkı,
bizim hiç tamamlayamadığımız mısralarımızın
kendi içinde tamamlanmış hâli olacak.

ve belki de o zaman,
sana bıraktığım adı konulmamış yarınlar,
artık eksik olmayacak,
artık sessiz olmayacak,
ve ben hâlâ yazıyor olacağım,
ama artık yalnız değil;
bu şehrin, bu tarihin, bu insanların bir parçası olarak..
devamını gör...
hadi artık yat uyu, en kötü sabah olur.
devamını gör...
bir dağ başı yalnızlığı istiyorum.. rüzgârın yüzüme hikâyeler çizdiği, toprağın sesini kalbimle dinleyebileceğim bir yer.. ne şehirlerin boğucu uğultusu, ne insanların eksik bakışları olsun yanımda..
sadece gökyüzü.. sonsuz, dürüst ve sessiz.

bir dağ başı yalnızlığı istiyorum..
kimsenin seslenmediği, kimsenin bir şey beklemediği.. kendi içimin yankısını duyabileceğim kadar uzak
ve kendi kalbimin ritmini yeniden hatırlayabileceğim kadar sessiz..
devamını gör...
bir gece..
bir dilek..
ve hayat…
hepsi aynı masada oturur bazen..
biri susar, biri ağlar, biri güler..
ve sen...
hepsinin tam ortasında kendine bir yol çizersin..
karanlıktan geçip, dileğine varan bir yol....
devamını gör...
vizeler geldi bir gün kaldı ve çalışamıyorum, şaka gibi evet. cidden bir yorgunluk, sıkılmışlık var üzerimde çalışınca tam çalışıyorum. ancak çalışana kadar çok zorlanıyorum. neye çalışacağımı bilmiyorum dersler o kadar sohbet gibi geliyorki hocalar da konularda püf noktaları vermeyip kolay kolay diyorlar, hiç güvenmiyorum bence çok zor olucak. hadi bakalım yarın güzel bir çalışma planı yapıp 7-8 saat çalışmayı planlıyorum. uyuyamıyorum geceleri hep telefonla uğraşıyorum. uyumam lazımm.
devamını gör...
her şey aynı anda oluyordu..
zaman, sanki bir iplik gibi elimden kayıyor ama aynı anda boynuma dolanıyordu.. bir yanım sevinirken, öteki yanım yavaşça soluyordu.. gözlerim bir şeyi ararken, kalbim başka bir şeyi bırakıyordu.. mutlulukla hüzün, umutla yorgunluk birbirine karışmıştı.. ayırt etmek mümkün değildi..

içimde bir telaş, dışımda sessizlik vardı..
bir şey bitiyor gibiydi ama tam o anda bir şey başlıyordu da..
ne gidebiliyordum, ne kalabiliyordum..
her şey, aynı anda oluyordu..
ve ben hiçbirine tam olarak yetişemiyordum....
devamını gör...
küçükken psikolog olmayı çok istiyordum. birinin bir sözü kalbime dokunduğunda ben de birinin kalbine dokunmayı çok istedim. sonra büyüdüm, büyüdükçe sıkıntılı insanlar çıktı. (ailesiyle, kendiyle, sevgilisiyle, eşiyle vb.)

her anlamda birilerine destek olmam gerekti. canım allah'ım duamı bu şekilde kabul etti herhalde. bunu kendi hayatımda başka türlü açıklayamıyorum.

değişik insanlar, değişik hikâyeler hep dikkatimi çekerdi, hepsine şahit oluyorum. elimden geldiğince yalnız bırakmamaya çalışıyorum.

sağlığıyla ilgili bir sıkıntı yaşayan bir arkadaşım var. bugün nasıl olduğunu sormak istedim. yapabileceğim bir şey var mı diye sordum. "iyi misin diye sorman bile yeter," diyor.

keşke elimden çok daha fazlası gelse, daha çok şey yapabilsem ama... bilmiyorum, hayat çok garip sadece.

bakıyorum, gerçekten problemi olmayan kişi sayısı inanılmaz sayılı. "özenle seçip almışsın gibi," diyorlar. ben de onlara "büyük bir hediyeyim," diyorum.

evrene doğru enerjiyi göndermek lazım. güzel insanlar, güzellikler ve iyilikler gönlünüzce olsun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"gece yazıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim