"vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!"
dizesiyle meşhur şiirdir.
devamını gör...
bugün de nihal atsız'a yakıyoruz denilesi mektup. zalimin kızı sevseydin nolurdu bu adamı. miss gibi devlet memuru işte.(bkz: swh)
devamını gör...
osman öztunç çok güzel yorumlamıştır.
devamını gör...
bugün büyük bir heyecanla çok beğendiğim bir şiirin incelemesini yapacağız. şiirimiz geri gelen mektup. edebiyatçı, türkolog, türk tarihi ile ilgili edebi eserler vermiş olan hüseyin nihal atsız tarafından kaleme alınmıştır. saf türkçeyi kullanıp aruzla yazmak zordur. hüseyin nihal atsız burada kalemini konuşturmayı başarmıştır.

en güzel şiirlerin hep ardında bir hikaye bırakan şiirler olduğuna inanırım ben tıpkı bu şiirde olduğu gibi. çaresizlik midir, bitirmek istemeyişlik midir? ne olursa olsun aşkın bende kalır misali...

şiirimiz hakkında bazı rivayetler vardır ancak en sahih olanını sizlerle paylaşmak isterim.

rivayete göre atsız kabataş lisesi'nde yardımcı öğretmenlik yaptığım yıllarda bu şiiri kaleme almış. gayet sakin kendi halinde hiç kimseyle uğraşmayan kimin ne yaptığı umurunda olmayan bir insandır. etrafında ne olur ne biter haberi bile olmaz. yeni bir öğretmen atanacağı haberi gelir ama kim olduğu belli değildir her zaman olduğu gibi yine atsız için herhangi bir şey ifade etmez. ta ki yemyeşil gözleriyle içeriye giren hanımefendi gelene kadar. ışte tam o sırada yemyeşil gözlerine vurulur atsız. o an bir habercidir kafanı kaldır der. ıçinde tuhaf bir şeyler yaşayan atsız duygu patlaması yaşar. gözleriyle görüp kalbinde yaşadığı bu hisleri dile getiremez. yazabileceği en  güzel hisleriyle yazmaya başlar ve bir gün sadece o hanımefendinin öğretmenler odasında olduğu zaman dolabına bırakır.
bir sonraki gün bir cevap gelmez herhalde görmemiştir der. 2. gün olmuştur ama benim olduğunu anlamamıştır der. 3. gün gerçekten de benim olduğumu anlamamışlar. sonra dolabını açar ve dolabında aynı zarf içerisinde kendi mektubunu görür.
hem şiirinin okunduğu düşüncesi ile mutlu olur hem de bir cevap gelmediği için paramparça...

nihal atsız öyle güzel yazmıştır ki hislerini lakin karşılığında bir cevap alamamıştır.
" vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin.
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin..."


bu nasıl bir ezilmişlik nasıl bir muzdaripliktir. aşk neler hissettirirdi insanı nasıl koyardı çıkmaza?
mektup geri gelir şiirinin ismi de "geri gelen mektup" kalır.

tuhaf bir şekilde ben hep sorarım kendime. aşk acısı çekip şiir yazan da, aşkını dile getiremeyip besteleyen de, bunu resmeden de hepsi benim gözümde büyük aşıklardır. kafamdaki soru ise böyle güzel seven kişiler neden en güzel şekilde sevilmedi ki?
ya da sevildiler de orayı mı kaleme almadılar. neden en güzel şiirler acı dolu şiirlerdir diye sorarım bazen. ucunda bir umut olduğu için mi, yoksa maşukun ufacık bir tebessümünde dünyaları aradığımız için mi?
velhasıl kelam şairimiz aşkını en güzel kelimelerle dile getirmiştir ancak karşılığı yoktur.
"her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse..."

bir çift yeşil gözü görmeyi her şeye yeğ tutan şairimizi saygı ve selamla anıyoruz.

açıp dinlemek isterseniz diye aşağıya bırakıyorum.


gülnur kaya da kendi yorumuyla şiiri çok güzel seslendirmiştir.


şiiri de bırakmış olayım*

ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse…

ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince

gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,

vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden…

hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!

hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!

hala yaşıyor gizlenerek ruhuma ‘kaabil’
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

mehtaplı yüzün tanrı’yı kıskandırıyordur.
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik

devamını gör...
atsız ata'nın en muhteşem ve ünlü eserlerinden birisidir. bir daha hiçbir şiir aşkı bu kadar güzel anlatmayacaktır.
"vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!" hüseyin nihal atsız
devamını gör...
"mektüp yazmak hayaletlerin önünde soyunmak demektir. ki onlarda aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz,hayaletler yolda içip bitirir onları."*
devamını gör...
"1mektüp yazmak hayaletlerin önünde soyunmak demektir. ki onlarda aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz,hayaletler yolda içip bitirir onları."*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geri gelen mektup" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim