her ilde üniversite olması

ileriye dönük olumlu bir gelişmedir. önemli olan üniversitelerin niteliklerinin de arttırılmasıdır ülkedeki üniversite sayısının fazla olduğunu düşünen yazarlar için nüfus üniversite sayısı vs. kıyaslama yapabilecekleri bir link

lise eğitiminden daha alt seviyede eğitim verildiği sürece yüzde sekseninde... eğitim de değil aslında öğretim. pek de bir esprisi yok, sadece işte iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanları akademisyen diye piyasaya salıyorlar

nicelik kısmındaki odağın artık nitelik kısmına kayması gerekiyor. her ilde üniversitemiz var hatta bazılarında onlarca üniversite var ama nitelik olarak kaç tanesini sayabiliriz? açıklanan dünya üniversiteleri sıralamasına kaç üniversite miz girebiliyor? makale, atıf sayısı zaten yerlerde. çoğu rektörün bir tane atıf almış makalesi yayını yok. liyakat desek her kurum gibi buralarda da göz ardı ediliyor.

popülizm uğruna türk akademisinin ateşe atılmasıdır.

önemli olan üniversite sayısı değil, eğitim kalitesidir.

bana kalırsa ülkenin ilerleyememesinin en büyük sebeplerindendir.

ülkede çok ve büyük olan her şeyin önemli sayılması

nicelik değil nitelik önemli. bunu anlamayan akp iktidarı kendi elleriyle milyonlarca üniversiteli işsiz yarattı.

düzenli düzende üniversite,
müşteri aramaz pazarcı gibi.
bina dikilerek her memlekete,
diploma satılmaz hıyarcı gibi dizeleriyle katkıda bulunduğum başlık.

bir caner karaşiiridir.

ekmek kapısı.

üniversite okumanın artık gereksiz ve saçma olduğunu gösterir. artık barajı geçen yani 180 puan alan üniversite okuyor sonra işsiz kalınca üzülüyorlar.

ülkeye okumuş işsizler ordusu kazandırmıştır..

eğitim kalitesini düşüren , üniversiteli işsizlik oranını artıran olaylardan biridir

celal şengör bir konuşmasında, bu ülkede -kendi çalıştığı üniversite dahil- hiçbir üniversitenin olmadığını söylemişti. ben kesinlikle katılıyorum onun bu yorumuna. insanları sadece "üniversite mezunu" ilan etmekten başka bir işe yaramayan bir sürü "sözde üniversite" var. eskiden üniversiteler insanların ekmek kapısıydı, mezun olanlar için iş/meslek sağlardı. şimdiyse sadece bulundukları şehirlerin esnaflarına maddi anlamda destek sağlayan binalara dönüştü.

şuan itibariyle il sayısının yaklaşık 3 katı olan eğitim kurumudur.
ülkemizde 46500 sıralamasına sahip bir kişinin tıp okuya bilmesine 125000 sıralamasına sahip birinin hukuk okumasına olanak sağlayan durumdur.
evet isteyen istediği bölümü okuya bilmeli ama bu ailesi daha zengin diye olmamalı.
şöyle bir durumda uzaktan üniversite ve açıktan üniversite okumakla örgün öğrenim arasında fark olmayan durumdur.
ne yazik ki ülkede eğitim kalitesini tabanda esitlemeyi başardık.

aslında nitelikli olsa çok güzel bir şey bu.

ancak celal sengor gibi niteliksiz, kendini sözde ilim sahibi sanan insanların sözlerini dinleyen, alintilayan insanlar olduğu muddetce üniversite mezunu olmus olsa bile bir şey beklemek pek doğru olmaz.

hatta öyle düşünüyorum ki bazı youtube kanalları üniversitelerden daha egiticidir, daha bilgilendiricidir, daha kalitelidir.

ne zaman evrim agaci gibi siteleri ve celal şengör gibi insanlari takibi birakirsaniz o zaman ilerlersiniz.

apartmanda 4 yıllık lisansı aldırıyorlar, dümdüz apartman. arsasına fakülteler açılan üniversiteler göremiyoruz artık zaten. ne diyeyim, dünya sıralamasında ilk 100'de bile değiliz.

hükümetin nicelik konusunda kanırtıp, nitelik konusunda aşağıların aşağısında olduğunu göstermek adına verilebilecek en iyi örneklerden birisidir.

üniversiteyi bim veya a101 nevinden bir şey sandıklarının göstergesidir.

olması gereken bir durumdur. ancak önce kaliteyi sağlamalısın. işsizlik oranını azaltmalısın ki millet hobi olarak üniversite okuyabilsin.

eğitim konusunda nasıl sınıfta kaldığımızın bir örneğidir. önemli olanın nicelik değil, nitelik olduğunu anlamak lazım.
apartman dairelerinde, zengin semtlerde, halı kenarlarında, sulak yerlerde açmadıkları üniversite kalmadı. evet eğitimin yaygınlaşması ve ulaşılabilir olması çok iyi. ulaşılabilir olması demişken kyk ve özel yurt fiyatları, öğrenim kredisi ve öğrencilerin üzerinden geçinen , geçinmek zorunda kalan esnafı görmezden gelmeye devam.
her yıl binlerce öğretmen mezun olurken bunlardan çok azı mesleğini icra etme şansını elde ediyor. üniversite mezunları moto kurye olarak, servis elamanı olarak çalışıyorlar. çünkü daha mezun olur olmaz kredi ödemeye mecbur bırakılıyorlar. sonra 'gençler iş beğenmiyor'. efendim coğrafya okuduysam bu alanda çalışmak isterim, iktisat okuduysam bununla ilgili bir alanda. eğitimini aldığımız işi yapmak hakkımız. önemli olan kaç üniversite öğrencisini istidham ettiğimiz. kaç kişinin eğitimini aldığı alanda çalışıyor olduğu. kaç gencin gelecek kaygısı gütmeden eğitim alıp içinin rahat olduğu. umut tacirliği yapıp her yıl düzenledikleri kpss vb. sınavlarla öğrencilerin cepleri boşaltılıyor.
her yerde her ilde üniversite açmak tek başına yeterli değil maalesef.