1.
albayım.
sahaflardaki kitaplar, öksüz çocuklar gibidir.
hepsinin yaşanmışlık izleri vardır. kimisi temiz, kimisi yırtık...
neden diye sorarım hep, neden...
bazı insanlar duymaz mı sahafların sihirli kokusunu
albayım? evet, albayım evet.
duymazlar girmezler o mis kokulu tozlu rafların içerisindeki bilgi hazinelerine
bazı insanlar çok uzak güzel şeylerden çok....
sahaflardaki kitaplar, öksüz çocuklar gibidir.
hepsinin yaşanmışlık izleri vardır. kimisi temiz, kimisi yırtık...
neden diye sorarım hep, neden...
bazı insanlar duymaz mı sahafların sihirli kokusunu
albayım? evet, albayım evet.
duymazlar girmezler o mis kokulu tozlu rafların içerisindeki bilgi hazinelerine
bazı insanlar çok uzak güzel şeylerden çok....
devamını gör...
2.
sanal sahaf deneyimi için, evdeki en eski 3-4 kitabı kucağınıza alıyorsunuz, nadirkitap'a giriyorsunuz, kucağınızdaki kitapların sayfalarını açıp açıp kapatıyorsunuz, nadirkitap'ta gezinmeye başlıyorsunuz...
eski kitabın tozlu sayfaları, eskiyen kağıt, bir koku yayacaktır.
koku azaldıkça, tekrar sayfaları açıp kapıyorsunuz.
sahaf yerine de, duvarla muhatap olabilirsiniz.
eski kitabın tozlu sayfaları, eskiyen kağıt, bir koku yayacaktır.
koku azaldıkça, tekrar sayfaları açıp kapıyorsunuz.
sahaf yerine de, duvarla muhatap olabilirsiniz.
devamını gör...
3.
toz kaynaklı alerjiden dolayı burnunuz tıkanmış olabilir. bunlar olabilir.
devamını gör...
4.
kokusu alınacak sahaf mı kaldı allasen. eskinin kültür sanat yuvası, birkaç yıl öncesine kadar rafların arkasında özenle kitap tamir eden insanlar yok.
kendince sanat elçisi olan şahsiyetler de kalkıyor diyor ki, ay aman efendim şu sahafa da gidemedim bir türlü. gidemezsin ablacım, abicim. senin gitmek istediğin sahaf bir yıl önce iflas bayraklarını çekti, elbette ki gidemezsin.
yine de büyükşehirlerde örnekleri var. güzeldir. orada kitap karıştırmak, tarihten tarihe atlamak ve birilerinin hatırlarında yolculuk etmek güzeldir elbette. çocukken daha güzeldi. sahafçı abiler ablalar ille de bir çay iç derdi. kendi yazıp çizeiklerini paylaşmaya değer olmak kim bilir ne güzeldi.
koku derken kültürel bir gönderme yapıldığını farz edelim. yoksa sahaflarda küf kokuyor lavanta değil. biraz koklamak iyidir.
kendince sanat elçisi olan şahsiyetler de kalkıyor diyor ki, ay aman efendim şu sahafa da gidemedim bir türlü. gidemezsin ablacım, abicim. senin gitmek istediğin sahaf bir yıl önce iflas bayraklarını çekti, elbette ki gidemezsin.
yine de büyükşehirlerde örnekleri var. güzeldir. orada kitap karıştırmak, tarihten tarihe atlamak ve birilerinin hatırlarında yolculuk etmek güzeldir elbette. çocukken daha güzeldi. sahafçı abiler ablalar ille de bir çay iç derdi. kendi yazıp çizeiklerini paylaşmaya değer olmak kim bilir ne güzeldi.
koku derken kültürel bir gönderme yapıldığını farz edelim. yoksa sahaflarda küf kokuyor lavanta değil. biraz koklamak iyidir.
devamını gör...
5.
(bkz: sahaf ne a)
devamını gör...
6.
yeni jenerasyon için tam anlamıyla şanstır.
sahaflarda neredeyse çocukluktan beri geçmemesi gereken çok vaktimiz geçti.
6. sınıfta idealist bir ingilizce öğretmeni geldi. lost'taki benjamin linus'un kopyası bir tip. meb kitaplarıyla einstein'a bile ingilizce öğretilmez diye abuk subuk kitaplardan ders işlemeye başladı. gidin beyazıttan sahaflar çarşısından bulun korsanını diye gönderdi bizi.
o günden beri çoğunluğu okul kitapları olmak üzere o tozlu, kimbilir ne çeşit bakterilerin, virüslerin kol gezdiği bilmem kaçıncı el kitaplarla dolu dükkanlara gidip durduk. ne için? daha ucuz olsun diye.
şimdi pdf denen bir mucize ve neredeyse her kitabı bulabileceğimiz arşivler var. dert yok, tasa yok.
o kitap kokusundan romantizm çıkaranlar da avucunu yalasın.
sahaflarda neredeyse çocukluktan beri geçmemesi gereken çok vaktimiz geçti.
6. sınıfta idealist bir ingilizce öğretmeni geldi. lost'taki benjamin linus'un kopyası bir tip. meb kitaplarıyla einstein'a bile ingilizce öğretilmez diye abuk subuk kitaplardan ders işlemeye başladı. gidin beyazıttan sahaflar çarşısından bulun korsanını diye gönderdi bizi.
o günden beri çoğunluğu okul kitapları olmak üzere o tozlu, kimbilir ne çeşit bakterilerin, virüslerin kol gezdiği bilmem kaçıncı el kitaplarla dolu dükkanlara gidip durduk. ne için? daha ucuz olsun diye.
şimdi pdf denen bir mucize ve neredeyse her kitabı bulabileceğimiz arşivler var. dert yok, tasa yok.
o kitap kokusundan romantizm çıkaranlar da avucunu yalasın.
devamını gör...
7.
arkadaşlar sahaflar evet iyidir hoştur da kitap kitaptır ben ekitap a döndüm pişman da değilim.
devamını gör...
8.
yanlış hatırlamıyorsam 2012'den beri e-kitap okuyucu kullanıyorum. adamın teki almış getirmiş amerika'dan 15-20 tane nook simple touch, gittigidiyor mu sahibinden mi bi yerde satıyordu almıştım 200 lira civarı bir fiyata. e-ink kullanan ilk cihazlardan. pdf indir, epuba çevir, içindekiler oluştur vs bayağı mesai harcamışlığım vardır calibre'de. hala da çalışıyor. tabii çözünürlüğü süper değil, telefon ekranları artık çok gelişti bi yandan, eskisi gibi göz yormuyor. ama yine de nook'u kullanıyorum ara sıra. zamanında beklendiğinin aksine basılı kitabı tarihe karıştıramamış olan bu cihaz, benim kişisel dünyamda nostaljk bir yere sahip şimdi.
diğer yandan basılı kitaplar ve sahaflar da salt romantizmden veya okul kitaplarından ibaret değiller ve uzun bir süre daha var olmaya devam edecekler. şahsen alacağım kitap yeni yayınlanmış ve türkçe bir kitapsa direkt basılı kitap alıyorum, e-kitap olsun diye bir derdim yok. ama ingilizce ve çıkalı baya zaman olmuş bir kitap ise libgen gibi platformlardan epub arıyorum. pdf denen en dandik, iptidai döküman türünü ise işle ilgili kısa okumalar dışında asla kullanmam.
diğer yandan basılı kitaplar ve sahaflar da salt romantizmden veya okul kitaplarından ibaret değiller ve uzun bir süre daha var olmaya devam edecekler. şahsen alacağım kitap yeni yayınlanmış ve türkçe bir kitapsa direkt basılı kitap alıyorum, e-kitap olsun diye bir derdim yok. ama ingilizce ve çıkalı baya zaman olmuş bir kitap ise libgen gibi platformlardan epub arıyorum. pdf denen en dandik, iptidai döküman türünü ise işle ilgili kısa okumalar dışında asla kullanmam.
devamını gör...
9.
başlığı görünce bizim buradaki sahaf aklıma geldi adam ikinci el kitapları sıfır fiyatına satıyor yetmiyor bide kitap satmaya götürünce para vermeyip kitap değiş-tokuş yapmayı kabul ediyor sadece, bazen oraya girince kitapları elledin kokladın kokuya ödeme yap diyecek diye bi tırsıyoruz
devamını gör...
10.
ilk sahaf kokusunu istanbul, istiklal'de ara sokaklardan birinde bir sahafta almıştım.
delirecek gibi olmuştum. bir ömür beni oraya kilitleseler şikayet etmeyebilirdim. gençtim, biraz da akılsızdım ama meraklıydım.
sahaflara has havayı solumamış olmak bir kayıptır.
delirecek gibi olmuştum. bir ömür beni oraya kilitleseler şikayet etmeyebilirdim. gençtim, biraz da akılsızdım ama meraklıydım.
sahaflara has havayı solumamış olmak bir kayıptır.
devamını gör...