"every cloud has a silver lining."
allah bir kapıyı kapar birini açar cümlesine çok benzeyen atasözü.
devamını gör...
the dates that you ate yestarday, scratches your ass today.
devamını gör...
ıt's raining cats and dogs.*

direkt çevirince anlamı beni hep güldürüyor ama gerçek meali, bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaktır.

ek: günümüzde fazla kullanılmıyor.
devamını gör...
good morning after supper.

imalı “günaydın” ya da “uyan da balığa gidelim” anlamlarını taşır.
devamını gör...
iyi ingilizce konuştuğumu düşünürdüm ama hiç ingilizce atasözü bilmediğimi farkettim.

money talks var bende sadece. bu da kamyon yazısı gibi zaten.
devamını gör...
an apple a day keeps the doctor away.
devamını gör...
flood olacak ama olsunlu.

go bananas.* aslında atasözü değildir, deyimdir ve go crazy anlamını taşır.
devamını gör...
tick tock goes the clock even for the doctor
devamını gör...
bizde en çok bilinen (bkz: what can i do sometimes).
devamını gör...
wherever you turn, your ass will be behind you.
devamını gör...
do as you would be done by
(kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma)
devamını gör...
don't judge a book by it's cover.
devamını gör...
no pain no gain.

hamiş: bire bir çevirisi "acı yok, kazanç yok" türkçedeki "önce cefa, sonra sefa", "zahmet olmadan rahmet olmaz" gibi ifadelere karşılık gelebilir. ama tersten okunduğunda "azıcık aşım kaygısız başım" tam karşılığıdır.
devamını gör...
fake it 'till you make it.

aslında ne demek istediği anlaşılıyor ama başarana, hedefe ulaşana kadar rol yap diyolla. bir nevi kedi gibi sıvı olup bulunduğun kabın şeklini alman gerektiği anlatılıyor.
devamını gör...
curiosity killed the cat.

merak kediyi öldürdü.*
devamını gör...
one man's trash is another man's treasure.*

senin beğenmediğin başkalarının hayali olabilir ha! daha güzel bir çevirisi vardır elbet ama güzel söz. si yu leytır.
devamını gör...
what happens in vegas stays in vegas.

atasözü değildir ama filmlerde kalıp olarak neredeyse atasözü gibi geçtiğini fark ettim.
devamını gör...
they put the bitch into the grave, and she asked if she would lie down alone.
devamını gör...
child of a frog is a frog.
devamını gör...
"cross the rubicorn", karar verdiğin bir eylemden geri dönüşü olmama anlamına gelir. özellikle rubicorn nehri italya ve fransa'yı aşağı yukarı ayrır. roma orduları roma cumhuriyeti döneminde rubicorn nehrinin karşısına geçmeleri yasaktı bu doğrudan doğruya isyan sebebiydi. jül sezar, galya valisiyken ordusunu alıp rubicorn'u geçip roma cumhuriyeti'ne isyan etmiştir. rubicorn'u geçmek deyimi buradan gelmektedir. dönüşü olmayan bir yola girmek anlamında kullanılmaktadır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ingilizce atasözü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim