insanın var olma sebebi
başlık "dünyanıneniyibeşbininciyazarı" tarafından 13.12.2020 14:26 tarihinde açılmıştır.
21.
bunu düşünen kafayı yer.
devamını gör...
22.
bir numatalı gizem
hayat ve ölüm,
yaratıcı,
geçmiş....
bunlar çözülemez sırdır.
hayat ve ölüm,
yaratıcı,
geçmiş....
bunlar çözülemez sırdır.
devamını gör...
23.
hayallerinin peşinden gitmek.
devamını gör...
24.
ne açıdan ? tanrı açısından mı , insanın kendisi açısından mı ? gerçi ikisi açısından da çok bir fikrim yok.
devamını gör...
25.
yaşam deneyimini tatmak.
devamını gör...
26.
tanrı 'bilinmek istedim' demiş şeklinde bir sav var bu konuda.
devamını gör...
27.
yık olmamak
devamını gör...
28.
ehli sunni itikadına göre sebep: allah'a tapınmak. yaratılanı iplemeyip, tanrının gönlünü almaya çalışmak.
benim var olma amacım: somut mutluluk için gereken devrim. yani eşitlik, adalet. maslow pramidinin en alt katmanını tüm insanların rahatlıkla yaşayabileceği devrim. sünninin tanrısı bu alanda kimseyi imtihan edemeyecek. evet.
benim var olma amacım: somut mutluluk için gereken devrim. yani eşitlik, adalet. maslow pramidinin en alt katmanını tüm insanların rahatlıkla yaşayabileceği devrim. sünninin tanrısı bu alanda kimseyi imtihan edemeyecek. evet.
devamını gör...
29.
bunu ancak var eden bilebilir.
amaçlarımız var olma sebeblerimiz değildir, onlar sadece ölmeden önce yapmak istediğimiz şeylerdir.
amaçlarımız var olma sebeblerimiz değildir, onlar sadece ölmeden önce yapmak istediğimiz şeylerdir.
devamını gör...
30.
bir karıncanın var olma sebebi ile aynı olabilir ama bunu şu an bilmek insana hakaret gibi de gelebilir.
devamını gör...
31.
güzel şeyler yapmak, faydalı olmak birilerini mutlu etmek hayat bittiğinde geride güzel hatırlanıyor olmak
devamını gör...
32.
devleti yaşatması.
insanı yaşat ki devlet yaşasın.
bazı zümrelerin çocukları ferrariye binsin.
istediği gibi ırkçılık yapsın.
milyonlarca kayıtsız insanı ülkeye alsın
sol devrimleri takip edip sağ kroşe vursun.
sağa sinyal verip sola dönsün.
aı yapsın etrafta dolansın.
insanı yaşat ki devlet yaşasın.
bazı zümrelerin çocukları ferrariye binsin.
istediği gibi ırkçılık yapsın.
milyonlarca kayıtsız insanı ülkeye alsın
sol devrimleri takip edip sağ kroşe vursun.
sağa sinyal verip sola dönsün.
aı yapsın etrafta dolansın.
devamını gör...
33.
mutlu etmek,güzel hatırlanmak
devamını gör...
34.
diğer tüm canlılar gibi üremek.
siz hiç üremeyen canlı gördünüz mü?
edit: pandalar hariç. o manyaklar niye üremiyor tüm dünya merak ediyor zaten.
siz hiç üremeyen canlı gördünüz mü?
edit: pandalar hariç. o manyaklar niye üremiyor tüm dünya merak ediyor zaten.
devamını gör...
35.
bilmem, kendi kendini bitiren bir organizmalar bütünü nasıl oluyor diye testini yapmak istemiş olabilir yaratıcı.
devamını gör...
36.
ekolojik denge.
devamını gör...
37.
verilen: insan
istenen: var olma sebebi?
çözüm: seks
istenen: var olma sebebi?
çözüm: seks
devamını gör...
38.
tanrının canı sıkılmış yaratmış işte. daha bunun neyini sorguluyorsun?
devamını gör...
39.
var olmamızın anlamı diğer hayvan ve bitkilerinkinden pek de farklı değildir. neden mi ? bizler yalnızca ekolojik bir döngünün parçasıyızdır. geriye kalan tüm sözler insanın ürettiği fikirler ile sabittir ve bir insan kendisine öğretilen yahut başka bir fikre denk geldiğinde sahiplendiği şey kişinin yaşam anlamı olamaz. o anlam ister dine, ister bilime isterse kültüre bağlı olsun hiç önemli değildir. çünkü bunların hepsi bizlerden önce var olan şeylerdir ve evrensellik ifade etmediği müddetçe bir anlam taşımaz. yani bir ineğin yaşamdaki anlamı dünyanın her yerinde aynı iken bizimki de aynı olmalıdır. yaşam anlamı konusunda diğer canlılardan illaki farklıyım demek isterseniz de tüm dünyada kabul görecek ve hem insanlığa hem evrene yararlı olacak kavramlarla ifade etmek daha faydalıdır. bu da asla milliyetimizi yüceltmekle, dinimizi körü körüne sahiplenmekle olamaz. bunlar kendimizi inandırmaya çalıştığımız safsatalardır.
devamını gör...
40.
daldaki minik serçe, bahçedeki tavuk, denizdeki balık, kıyıda yürüyen kadın ve yanıdaki köpeği aynı nedenle varlar.. eşsiz büyük doğa ve evren öyle istedi. istemek zorundaydı..
neden yağmur yağıyor diye soruyor muyuz.. sormalı mıyız.. ki aşağı yukarı büyük bir kesinlikle "neden" yağdığını, yağmak zorunda olduğunu biliyoruz.. ama bu doğal ve nesnel durumu dindar çiftçi yağmur duası ve rahmet dilediği için, domatesler kendileri için, kuşlar ve ağaçlar kendileri için vb. olduğunu düşünüyor, öyle olduğuna inanıyorlar.. inanmaları yada inanmamaları nesnel gerçekliği değiştiriyor mu hayır. yağmur tüm bunların izah ve yorumlarının dışında bir "neden" le yağıyor.
işte bütün izah, yorum ve nedenlerin nedenine de felsefe deniliyor. ama inanın bunların tümü sırf felsefe olsun diye de gerçekleşmiyor. işte yorulup tüm her şeyi bir din ve gizemli tanrıya havale ederek sonlandırma tembelliği de bu nedenle oluşuyor zaten. yoksa nedenler asla bitmiyor ve bitmeyecek.
neden diye sormamız öğrenmek için. evet öğreniyoruz ama yetinmiyoruz. her öğrendiğimiz nedenin de nedenini soruyoruz. sanki gerek varmış gibi.. bilim denilen bilgilenme araştırma süreci, bizim soru oluşturma hızımızda ilerlemiyor, ilerleyemez. ama illada 'tamam ama asıl, ilk neden ne' diye henüz cevaplayamacağımız aşamada olduğumuzu kabul edip ama yine bilime inanmalıyız. ondan başkaca bir aracımız da yok. bilimi öteleyip, cevaplamak için yeterli veri olmayan noktaları tartışmak bize ne kazandırıyor, kazandırır mı.. çünkü bu, bilim karşıtlarının bilimin yetersiz ve gereksiz olduğuna bizi inandırma çabalarının bir parçası. anlamsız.. çünkü onlara inansak ve dursak orta çağdan çıkamazdık. bilime inanın bilime güvenin bilimle kalın..
neden yağmur yağıyor diye soruyor muyuz.. sormalı mıyız.. ki aşağı yukarı büyük bir kesinlikle "neden" yağdığını, yağmak zorunda olduğunu biliyoruz.. ama bu doğal ve nesnel durumu dindar çiftçi yağmur duası ve rahmet dilediği için, domatesler kendileri için, kuşlar ve ağaçlar kendileri için vb. olduğunu düşünüyor, öyle olduğuna inanıyorlar.. inanmaları yada inanmamaları nesnel gerçekliği değiştiriyor mu hayır. yağmur tüm bunların izah ve yorumlarının dışında bir "neden" le yağıyor.
işte bütün izah, yorum ve nedenlerin nedenine de felsefe deniliyor. ama inanın bunların tümü sırf felsefe olsun diye de gerçekleşmiyor. işte yorulup tüm her şeyi bir din ve gizemli tanrıya havale ederek sonlandırma tembelliği de bu nedenle oluşuyor zaten. yoksa nedenler asla bitmiyor ve bitmeyecek.
neden diye sormamız öğrenmek için. evet öğreniyoruz ama yetinmiyoruz. her öğrendiğimiz nedenin de nedenini soruyoruz. sanki gerek varmış gibi.. bilim denilen bilgilenme araştırma süreci, bizim soru oluşturma hızımızda ilerlemiyor, ilerleyemez. ama illada 'tamam ama asıl, ilk neden ne' diye henüz cevaplayamacağımız aşamada olduğumuzu kabul edip ama yine bilime inanmalıyız. ondan başkaca bir aracımız da yok. bilimi öteleyip, cevaplamak için yeterli veri olmayan noktaları tartışmak bize ne kazandırıyor, kazandırır mı.. çünkü bu, bilim karşıtlarının bilimin yetersiz ve gereksiz olduğuna bizi inandırma çabalarının bir parçası. anlamsız.. çünkü onlara inansak ve dursak orta çağdan çıkamazdık. bilime inanın bilime güvenin bilimle kalın..
devamını gör...