istanbul'da yapılabilecek aktiviteler

tarihi gezi. eğer araştırıp giderseniz ve bunu tur haline getirirseniz pek bir hoş oluyor. en azından istanbul’a dair sevdiğim tek şey. eminönü, sirkeci, balat.. istanbul fotoğraf müzesi, yedi kule zindanları.. antika pazarları, iş hanları..

meyhane lazımsa verebilirim üj bej.
müzesi , sanatı google da , biletix de var zaten. asıl bendekiler kıymetli bilgi.

avrupa yakası için rumelikavağı-eminönü, anadolu yakası için anadolukavağı-üsküdar vapurlarıyla boğaz turu. tarifeli seferler olduğu için çok pahalı değil. neredeyse, boğazı boydan boya geçtiği ve bir sürü iskelede durduğu için boğaz turu gibi. yine tarifeli sefer olduğu için turlara göre çok daha az insan var. özellikle, hafta içi, mesai saatlerinde.

saatlerine bakıp, kendinize mis gibi rotalar çıkartabilirsiniz. deniz havası iyidir, istanbul'da olduğunuzu hatırlatır.

ikitelli sanayiden mal çekmek, perpa'dan led almak, karaköyden kablo getirmek.

ama haftasonu oldumu kimi istersem onunla öpüşürüm. yok bu o değildi. eyüp'e gelin. bi halt yok ama varmış gibi yapıyoruz güzel oluyor.

-toplu taşımada sakin kalabilme potansiyelinizi ölçebilirsiniz.
-istanbul'un bazı bölgelerine gidip insanlarla belli bir süre vakit geçirerek arapça öğrenebilirsiniz.
- o gün için hâlâ istanbul'da olmanıza rağmen hayatta kalabildiğiniz için şükür namazı kılabilirsiniz.
- birazcık daha farklı yönden bakarsanız istanbul'un aslında ne kadar güzel bir şehir olduğunu fark edebilirsiniz.
- sizi bu şehirden soğutan kişiler ve olayları düşünüp kendi kendinize kusma hissiyatı uyandırabilirsiniz.
- bu kusma hissiyatınızı istanbul'daki kedileri severek giderebilirsiniz.

istanbul güzel şehir ama yaşanacak yer değil diyerek kapatıyorum konuyu. yaşanamayacak bir yere dönüştürenler sağ olsun , olmasa da olur da neyse işte.

istanbul’da yaşayıp da yapılabilecek en mantıklı hareket ortaköy’den beşiktaş’a kadar o ağaçlı yoldan yavaş yavaş yürümektir.

orada birçok atatürk resmi de bulunmakta, bu vesileyle atamızla hasret de giderebilirsiniz.

bağdat caddesi'ni baştan sona yürüyüp, alışveriş yapıp kahve içtikten sonra kadıköy'den vapurla eminönü'ne geçip tarihi yarımadayı gezmek.

haliç metro durağında inip bir yanda tarihi yarımadayı öte yanda beyoğlu’nu seyre dalmak yegane tavsiyemdir. opsiyonel olarak buralara kendinizce ufak çaplı geziler düzenleyerek istanbul’u romantize etme serüveninizi taçlandırabilirsiniz.

paran varsa tonla aktivite var.

dindar biriysen envai çeşit dini öğe var. eyüp camisi, üsküdardaki kuşkonmaz camisi ve diğer camiler, ayasofya ve daha bir sürü. bitiremezsin.

alkol alan biriysen ortaköyde gece klüpleri var.

yürüyüş için moda sahil kesinlikle tavsiye ederim. koşu için ortaköy bebek tarafları sahilden sahilden.

sanat sepet müze seviyorsan sergiler, topkapı sarayı, ayasofya, oyuncak müzesi, vehib koç'un müze, harbiye askeri müze gibi çok yer var.

yürüyüş yapmak için kent ormanları var. özellikle hacıosman kent ormanını tavsiye ederim. şehrin ortasında olduğunu unutturuyor insana. gülhane parkı da aynı şekilde mesela.

tarihi olarak ise kapalı çarşıdan yukarı beyazıta bir yürüyüş kesinlikle tavsiye ederim. dönerken de tahtakale tarafından inin. derman bulabilirseniz polonya çarşısı tarafından çıkın. daha da doymadım dersen cağaloğlu tarafından tekrar çıkın. eminönü bölgesi dev bir alışveriş ve toptancılar merkezi. bijutericiler, kumaşçılar, hac malzemeleri, elrktronikçiler, ahşap işi satanlar, kuyumcular, antikacılar ve daha neler neler var. bitirmeniz mümkün değil.

boğaz turu yapmak için vapurları kullanın. ondan inin öbürüne binin. güzel bir rota yaparsanız eminönündeki dandik boğaz turlarından daha çok keyif alırsınız. hem vapurlarda müzik yapan insanlar da var. al simitini çayını yap keyfini.

adalar falan da bir opsiyon. tam gün ayıracaksanız tavsiye ederim.

kitap kurduysanız beyazıtta sahaflara ve cağaloğlu kitapçılar kısmına uğrayabilirsiniz.

eyüp yakınlarındaysanız piyer lotide mezarlık gezebilir yukarda bir kahve içebilirsiniz. mezarlık ne alaka demeyin. eyüp'ten yukarı çıkarken teleferik kullanmak yerine gündüz kalabalık saatte mezarlıktan yukarı doğru gezerek çıkabilirsiniz. korkutucu değildir sandığınız gibi. tabii ki gündüz kalabalık olması şartıyla.

avm pek tercih edeceğinizi sanmasamda gününüz boş fakat yağmurlu ya da dışarısının aşırı sıcak olduğu zamanlarda avm de bir tercih olabiliyor bazen. muhakkak 1-2 km yakınınızda bir avm vardır. o kadar fazlalar ki say say bitmez.

hayvan seviyorsanız bulunduğunuz bölgenin yakınlarında ziyaret edebileceğiniz barınaklar var. muhakkak sizin ilçenizde de vardır bir tane. araştırabilir ve orda garibanları besleyebilir, arkadaşlık edebilirsiniz bazı hayvancıklara.

bit pazarları da var. internetten bunların açık olduğu gün ve yerleri tespit edip dolaşabilirsiniz. bazen ilgi çekici seyler çok ucuza denk gelebiliyor.

giyim, moda meraklısıysanız osmanbey, nişantaşı civarları tekstil bölgesidir. ana caddede kıyafet turuna çıkabilirsiniz. tam gününüzü alıyor, aldırıyorlar. kız arkadaşımla yarım saat diye başladık. en son mağazanın birinde kıyafetin birinin sen 38 bedenini ara ben 36'yı arıyorum diye direktif verirken buldum kendimi. (bkz: swh)

istiklal taksim civarını anlatmama gerek yok fakat gidecek olursanız tarlabaşı tarafına girmemeye çalışın. ha bana kalsa yukardan aşağı bir tur atın yeter. bi halt kalmadı çünkü orda ama merakınız gitsin. kapanmadıysa eğer eskiden vivaldi barda takılırdım ben.

adrenalin istiyorsanız vialand var. para tuzağı bana göre ama söylemiş olayım.

bakırköyde cumhuriyet caddesinde yukardan aşağı sahilde turlamak da bir seçenek olabilir yakınsanız.

esenyurt'ta safariye katılıp, bağcılar'da action dolu anlar yaşayabilirsiniz.
veya ramazan da fatih'te su içip semtten kaçış etkinliklerine katılabilirsiniz.
kültürel turlar için aksaray'da tercih edilebilir.

(bkz: mehtap turu) #2644838

müzeleri,camileri,kiliseleri gezebilirsin. onun dışında adaya gidilir. ya da kulaklığını takıp vapura binebilirsin.

dünyanın en güzel toplu taşıması olan şehir hatları vapuruna binebilir, belediye tesislerinde manzara seyrederken kahve içip, kent ormanlarında dolaşabilir, kütüphaneleri, müzeleri gezebilirsiniz. bunlar dışında kalan yerler turist söğüşleme mekanlarına dönmüş gitmeyin.

kalan 80 vilayete (başkent dahil) nasip olmayan sanat etkinliği bu şehirde oluyor.
gidin tiyatro opera vs izleyin. müthiş yapımlar var.

sadece evinizde oturun. istanbul artık öldü. her yer öylesine gereksiz kalabalık ki ne oturacak mekan bulabiliyorsunuz ne adam gibi caddelerde yürüyebiliyorsunuz. doğma büyüme istanbullu bir kadın olarak, doğduğum şehirden tiksindim. gideceksem de, kimsenin olmadığı yerlere gidiyorum. kalabalık, trafik ve bütün olumsuzluklar gün içi vaktinizi çalıyor sadece. misal beşiktaşta 15 dakikada yürüdüğüm yolu kalabalık yüzünden 45 dakika'da yürüyorum. en sevdiğim cafeler'de oturmaya yer bulamıyorum. avm'lerde alışveriş bitti zaten. bir şey denemek istiyorsunuz, kabinin önünde 75 kişi sıra bekliyor. almak istiyorsunuz keza kasa sırası öyle.. bir restaurantta yemek sipariş ediyorsunuz min. 30 dakika bekliyorsunuz... online olarak yemek sipariş ediyorsunuz teslim edilmesi 1-1.5 saat.. öyle bir yoğun şehir ki burası unlu mamüller söz konusu olduğunda, yiyecek bulamadığınız mekanlar/ fırınlar oluyor. marketlerde stokların tükendiğini falan görüyorsunuz. online alışveriş yapıyorsunuz, hesapta medeniyetin göbeğinde yaşıyoruz kargo firmaları 5 günde zor teslim ediyor.
ne o ıstanbul'da yasıyorum.. tabi ! harika! yaşasın şehir hayatı!

kırsalda yaşayan insanlar bizden huzurlu ve zamanı daha iyi kullanıyor.


bazen içimden " what the fuck is that" diye çığlık atıyorum.

çiçek pasajında ya da balık pazarında kafa çekmek.

tek başınaysan kafanı boşaltana kadar takçaksın kulaklığı açacaksın müziğini ve beşiktaş-kadıköy vapurunda gidip geleceksin (şarkı önerisi olarak;
no land- istanbul) olabilir.
(biri size beşiktaş iskelesi derse bilin ki o kadıköydeki beşiktaş iskelesidir.:)
vapura bindiğinde o eşsiz manzarada bir mest olacaksın. kadıköyde pasaja girip plaklara ve 2. el kitaplara bakacaksın, kadıköyde meşhur bi falafelci var oradan falafeli paket yaptırıp moda sahile doğru inerken tekel izmire uğrayacaksın bira alacaksın moda çardakta denize karşı hayattan alamadığın o tadı falafelde bulacaksın. (haliç metro durağında bi yere gitmek için acele etmeyin orda yavaş yavaş yürüyün galata kulesini ve martıları izleyin. geçen insanlar varsa onları izleyin. belki bir ilham gelir kim bilir

ucubelerin geçit törenini izlemek. başka bir aktivite yok. her yerdeler. kendini milyonların arasında görünür kılmak için kılıktan kılığa giren, her yanı dövmelerle kaplı, piercingli, hatta tırnaklarına oje sürmeye başlamış zavallı erkeklerle dolu, kocaman bir ucube karnavalı. eğlenceli ama. aykırıymış gibi görünen bu tiplerle az bir şey konuşunca içlerinden ortadoğu maymunu çıkmasını görmek garanti. sanki hiçbir ahlaki değer yargıları yokmuş gibi takılıyorlar, sonra biraz ileri gittiğinizde içlerindeki ortadoğulu ahlakına çarpıyorsunuz. kendisini batılı sanan ama ortadoğunun o kokuşmuş ruhuna sahip olan, kaldı ki, bunun farkında bile olmaktan aciz, bir sürü gereksiz. çok seks yapabilitesi varmış gibi, orasını burasını açarak, arzu uyandırmaya çalışan ama yatakta sıfırın altında eksilere oynayan, ıslanmaktan, orgazm olmaktan aciz, aslında seks ile alakası bile olmayan kızlar. kaldı ki herhangi bir köylü kızı bunlardan daha iyi seks yapıyor, belki de o yüzden orasını burasını açmak zorunda kalmıyor. seks yapabilecek kabiliyette olduğunu ispatlamak zorunda kalmıyordur. bu ortadoğulular ne değillerse ve neyi yapamıyorlarsa, onu yapabiliyor gibi görünmeye bayılıyor. bunlar herkes olabilirler ama yalnızca kendileri olamazlar. sirk sevenler için inanılmaz aktiviteler var istanbul'da. her köşe başı bir ucube gösterisi. o açıdan en zengin şehir istanbul'dur. tavsiye ederim.

psikolojik analiz
sosyolojik analiz

malzemeden bol ne var.

bir- adalar gezisi
iki-çamlıca
üç-balat
dört-kuzguncuk
beş-kadıköy
altı-tarihi yarımada
yedi…
bir dakikada bunları buldum, bana istanbul’u verin, birde yanıma gezmekten keyif alan birini verin, siz gidin, ben günün sonunda sözlük yazarlarının çektiği manzara fotoğraflarında neler yaptık gösteririm. buraya bir espiri de bırakırdım ama neyse anlayanlar anlamayanlara anlatmasın.