iyi bir insan olmak

sabahattin ali kitabında onlar için şöyle der;
"iyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir."

kimin içinde kötülük cevheri var bilemeyiz. sizi koruyan insan bile dönüp yaptıklarının karşılığını bekler günü gelince. ya da ona minnet edip her sözüne boyun eğmenizi ister.
benim gibi boynu ezelden bükükler her üzüldüğünde ağlar. kendinden başkasına zararı olmayan zavallılarız biz.

eğer insanlar üzüntüden ölebilseydi dünyada sadece kötüler kalırdı. şu en içimdeki acıyı size anlatabilseydim eminim ki sizin de içiniz acırdı.
kanıyor desem hiçbir yaramın kanaması böyle olmadı, ağrıyor desem hiçbir ağrı uymaz bu tarife, acıyor desem tattığım hiçbir acı benzemiyor buna.
hayır demek istediğim kanamaktan, acımaktan ya da ağrımaktan daha çok olması değil bu hissin. bu hissi yıllardır yaşıyorum. bu hissin ismi başka bir şey olmalı. bu hissin adını bilmiyorum. adını bilmediğim bu hissi neredeyse her gün yaşatıyorlar.
bazen intihar isteğiyle karışıyor. bu hissi yaşamaktansa intihar etmeyi tercih ederim.
ama pisi pisine gitti derler, savaşamadı demezler, savaşmadı korkaktı derler benim için.
öyle değil arkadaşlarım, doğarken annesi ölmüş bir insanım. sonra da hayatının 10 senelik kısmını iyi yaşamış geri kalanını da itile kakıla, fazlalık olduğu hissettirilerek yaşatılmış, her fırsatta ayağın önüne takılan bir taş muamelesi yapılmış, savaştığı görülmemiş bir insanım. hâlâ da öyle. kendileri için savaştığım, çırpındığım, didindiğim bu insanların her gün laf sokmaları, her gün kötü davranmaları, her gün bu hissi yaşatmaları, her gün beni yok saymaları, her gün affedersiniz ama tabiri caiz bir şekilde ağzıma sıçmaları artık yüreğimde bu acıyı yaşatıyor.

sanki sevdiğim biri ölmüş, işte bu his biraz ona benziyor. içimde acıyan bu his tanıdığım birini bir daha hiç görmeyeceğim hissi gibi.
önceden bildiğim, tanıdığım bir şeyin bir daha aynı olmaması hissi.
anlatamıyorum işte. öyle bir his.

eğer kimseye laf sokmuyorsanız, eğer birileri üzülmesin diye bazı şeyleri içinize atıyorsanız, eğer birileri mutlu olsun diye daha fazla şeyi göğüslüyorsanız, eğer sevdiğiniz insanlar için kendinize ait çok da önemli olmayan ama olsa daha güzel olacak şeylerden vazgeçiyorsanız siz iyi bir insansınız.
dilerim karşılığını bulursunuz. ben bulamadım. bu benim de kötü biri olacağım anlamına gelmiyor. olmadım da zaten yıllardır.
gece uyutmayan, gündüz de rahat bırakmayan bu hissi hiç yaşamamanız dileğiyle.
lütfen benim için inandığınız dinin tanrısına dua edin, gücüne güvendiğiniz doğaya pozitif şeyler gönderin.

birilerinin benim için manevi de olsa bişeyler yapmasına ihtiyacım var.

zordur. suya girip ıslanmamaya çalışmak gibidir. bu çağda denemek bile yorar insanı. yine de kupkuru kalıp yorulmak dileğinde olalım biz.

herkesin gerçekten içten isterse olabileceği bir makam hem size hemde etrafındakilere mutlukluk verir.

#51540 tanımda yazar çok güzel bir alıntı yapmış, benzer bir cümle montaigne tarafından yazılmıştır, ben de o ifadeyi kötü insanlar başlığında alıntılamıştım: #1023990.

günümüzde getirisi olmayan ,çoktan demode olmuş insanı özellik.

sanırım benim. iyi bir insan olduğumu düşünüyorum, bu zamana kadar herkesin mutluluğunu düşünerek haraket ettim, kimseyi kırmamak için fazlasıyla* özen gösterdim. fakat iyi bir insan olmanın getirisi hiçbir şekilde yok, hayatta bunun artısını göremezsiniz aksine insanlar sizi saf yerine koyarlar, istediklerini yaptırabilecekleri konuma getirirler. bir tek faydası var* o da içinizi mis gibi rahat ettirir. gece kafanızı yastığınıza koyduğunuzda vicdan azabı çekmeden, kara kara düşünmeden uykunuza dalabilirsiniz. ki bana göre de en önemli şey odur.

iyi bir insan olabilirsin ama esas mesele iyi bir insan olarak kalabilmektir.

vicdanının sesini dinlemek dinlersen kötü insan olamazsın

iyi insanlara saygı duymama gibi kötü bir huyumuz var.

insan olmak, iyi bir insan olmaya engeldir.

erdemli bir insan olmaktan geçen durum. yoksa insanlar iyi veya kötü değildir. iyi özellikleri kötü özellikleri vardır. iyi davrandığı zamanlar kötü davrandığı zamanlar vardır insanların. doğada ya da varoluşta iyi ya da kötü gibi kavramlar salt tek başlarına olmazlar. bir insan iyi bir anne/baba ama kötü bir eş olabilir. iyi bir meslek erbabı ancak kötü bir arkadaş olabilir. bazı arkadaşları için iyi bazı arkadaşları için kötü bir arkadaş olabilir. bazı dünya görüşüne göre çok iyi bir insanken aynı özelliği yüzünden başka bir dünya görüşüne göre kötü bir insan da olabilir. bu kültürden kültüre hatta konjonktürel olarak aynı kültür içinde farklı zamanlarda bile değişebilir. örneğin bir ülkede hakim iktidarın kim olduğuna göre sizin iyi bir insan veya kötü bir insan olduğunuz değişir. hulasa önemli olan iyi bir insan olmak ya da olmaya çalışmak değil erdemli bir insan olmaya çalışmaktır. ya da olmaktır. erdem dediğimiz şey genel geçer de olabilir kendi erdemleriniz de olabilir. önemi olan erdemli olmaktır. ahlaklı olmaktır. ahlak ve erdem dinlerden önce gelir. ahlaklı ve erdemli olmak için bir din'e bir yaratıcıya veya bir korku ögesine ihtiyaç yoktur. bir durumu, iyiliği veya erdemi ahlaklı davranışı bir dini inanış, bir yaratıcı, bir korku ya da bir mükafat (cennet) için yaptığınızda zaten o erdem olmaz. erdemli davranış sadece erdemli olmak için yapılan davranıştır. insan olmak da bunu gerektirir. yoksa gerisi iyi insan olmak ya da kötü insan olmak bu sosyal yazılımdır. sosyal yazılım nedir? bizim (yani 98534 tane insanın bir araya gelip) yazdığımız kurallar değerlerdir. eğer bu kuralları değerleri biz yazdıysak bunu yine biz değiştirebiliriz. yani insan eliyle yazıulan kurallar normlar yine insan eliyle güncellenebilir. ya da başka bir biz ( yani başka 98534 insanın bir araya gelmesi) grubunun yazdığı başka kurallar normlar olabilir. o yüzden iyi bir insan olmak doğru bir kavram veya emel değildir. erdemli insan, ahlaklı insan olmak daha doğru olacaktır.

aman hiç iyi insan olmaya çalışamam gerekiyorsa uzak dursunlar kafam rahat etsin. mükemmel bir evrende yaşıyoruz sanki de kendi kendimi boşuna yıpratayım. hem iyilik görecelidir. kimseye zararım yok benim. sevdiğim insanlara eziyetim dokunur tabi ama kısacası böyle.

kime göre iyi peki ? mesela x kişisi iyi bir arkadaş olabilir fakat iyi bir baba değildir.
iyi bir anne değilken iyi bir sevgili olabilir.
iyilik kavramı eğer 'merhametten' kaynaklı ise ben iyi bir insanım diyebilirim.

tecrübe ve zamana bağlı olarak değeri anlaşılan, ender insanlık vasıflarından.

zor olan ancak arzulan bir haldir. iyi insan tanımını yapmak da kolay değildir. lakin, kısaca şöyle de denebilir: elindeki malını, mülkünü, parasını ekmeğini, yiyeceğini saklamayıp, fakirle, ihtiyaç sahibiyle menfaatsiz olarak paylaşan kişiler. gereksiz ve sebepsiz yere sinirlenmeyen, insanları affedici özeliği olan, hoş görülü yapıda insanlar. ahlaki değerlere önem gösteren, insanlara ön yargısız bakan kişiler. yardıma muhtaç hiç bir canlıyı geri çevirmeyen, toplumsal duyarlılığı olan insanlar iyi insanlardır.

öncelikle iyilik anlayışınızla ilgilidir.sonra kendi iyilik anlayışınıza uygun davranmak bir tercihtir.inşa ettiğiniz iyilik anlayışınıza uygun davranmak sizi huzurlu kılar büyük ölçüde, fakat bu dış dünyada iyilik yaratmayabilir.ama kendinize iyilik etmiş olabilirsiniz bir şekilde.bu açıdan iyilik tamamen insanın kendiyle alakalı, hem doğumu hem yansıması.

hayat iyi insanlar için zor bir yer.. iyi insan olmak. kişiden kişiye değişir iyilik meselesi.. günümüz şartları ile daha da zorlaşıyor..

elinden ve dilinden herkesin emin olup, kötülüğe karşı da en azından buğzeyleyebilen insandır.

eğlenmeye, bol alkole, kahkahaya ve sekse engel değildir.

çok iyi kadındı derim en kötü. saçma sapan evde pijamalarınızla elinizde stefan zweig'in tırt kitaplarından biriyle saatler geçirip nolucak benim bu çirkin hayatım diye sözlüğe dert yanacağınıza, etkileşim kurun. sitede çok kral delikanlılar var, hepsi ayrı ayrı seks dolu eğlence dolu.

biraz hayattan keyif almayı öğrenin artık yav.

yaşadığımız coğrafya gereği enayi muamelesi görürsünüz.