wiki'ye göre kadının beyanı esastır ilkesi ne demek bakalım;

--- alıntı ---

"kadının beyanı esastır", cinsel suç ve cinsel şiddet vakalarında delil yetersizliği durumunda kadının ve çocuğun beyanının esas olduğunun kabul edilerek soruşturmanın başlatılması ve ifadenin delil olarak kabul edilmesine dair ilkedir.

--- alıntı ---

kaynak: tr.m.wikipedia.org/wiki/Kad...

bu tanıma göre bir kadın veya çocuk size bir suç isnad ettiğinde direk suçlusunuz demektir. peki bu ne kadar doğru? ya o kadın bana iftira atıyorsa? veya o çocuk birileri tarafından yönlendiriliyorsa? bu masumiyet karinesine ters değil midir? suç isnad eden delil göstermek, işlenen suçu ispat etmek zorunda değil midir?

not: tartışma kültürü içerisinde konuyu tartışmaya açıyorum. kadının beyanı esastır veya olmamalıdır demiyorum. amaç sadece güzide yazarlarımızın fikirlerini görmek.
devamını gör...
genel olarak desteklediğim fakat bazı durumlarda da mağduriyete yol açabilecek durumdur.
devamını gör...
türkiye'de pek geçerli olmadığını düşündüğüm beyandır. bir çok kadının veya çocuğun* cinsel taciz gibi ciddi suçlarda, bu beyana sığınarak iftira atacağını düşünmüyorum. kaldı ki türkiye'de bir çok kadınımız bu tür şeyler yaşadı ve öldürüldü. nerede o beyan diye sorgulamadan da edemiyor insan.

suçu ispatlanana kadar herkes masumdur.
devamını gör...
bir kereye mahsus şahitsiz ve delilsiz olarak esastır.

sonucunda uzaklaştırma kararı çıkartılır.
uzaklaştırma karar süresi dolduğunda bayan tekrar talepte bulunursa,
bayandan uzaklaştırma süresince varsa ihlalin belgesini yada yeni bir durum olduysa onun belgesini, delilini istemektedirler.

yok öyle canım sıkıldıkça gideyim şikayet edeyim şekli. aslında ilk beyanda bile delil istenmesi şarttır bana göre..
devamını gör...
yanlış bir tanımdır, doğrusu için (bkz: mağdurun beyanı esastır)
ama maalesef türkiye'de bu kavramın da ırzına geçilmiştir. iftiralar ile pek çok erkeğin hayatı karartılmıştir, olay herkes için adaletten çıkıp kadına pozitif ayrımcılığa dönüşmüştür. her fırsatta eşitlik diye yırtınan sol gericiler, feministler söz konusu kadınların işlediği suçlar olunca ölü taklidi yapmaktadır.
devamını gör...
cevabı, tartışmaya yer bırakmayacak şekilde "evet” olan soru.

gelelim nedenlerine. öncelikle “kadının beyanı esastır” ilkesinin ülkemizde çokça çarpıtıldığını, farklı yönlere çekildiğini ve toplumun büyük bir kesiminin bu ilkenin hukuktaki karşılığını bilmediğini düşünüyorum.

bir kere esas “temel” demektir, “doğru” demek değildir. ayırdına varmamız gereken en önemli nokta burası. bu ilke sanıldığı gibi kadının beyanı mutlak doğrudur anlamına gelmiyor. kadının beyanı mahkemenin gözünde esastır, doğruluğuna inanılır fakat araştırılır anlamına geliyor. yani öyle “kadın bunu söylüyor, beyanın muhatabı kişiyi derhal cezalandıralım” gibi bir durum söz konusu değil.

ayrıca bu konuda “bir kadın veya çocuk size bir suç isnad ettiğinde direkt suçlusunuz” ya da “ilk beyanda bile delil istenmesi şarttır” gibi düşünceden uzak çıkarımlar yapamayız. çünkü taciz, tecavüz, şiddet vb. şeyler içeren suçlarda olayın tek tanığı yine mağdurun kendisi olduğu için mahkeme davayı başlatmak için delile gerek duymaz. mağdurun beyanı esas alınarak olay incelenir ve bu doğrultuda varsa darp raporu, kamera görüntüsü gibi delillere ulaşılmaya çalışılır. özetle davayı açmak için mutlak delil sunulmasını beklemezler.
devamını gör...
ataerkil toplumdan şikayetçi olup ataerkilliğin babası bir zihniyet tarafından kabul edilen hukuk ilke ve normlarına tamamen uyumsuz new yargıtay trendi. açıkca diyor ki erkek güçlü taraftır kadın zayıftır hukuk kadını korumalıdır. bunu savunan bacılarımız da sanıyor ki ülke modernleşiyor ...
devamını gör...
soruşturma açılması için evet esastır. ayrıca sadece kadın değil çocuk beyanıda esastır.

ya siz mal mısınız acaba ? elli kere açıklandı bu. her sitede bu konu. neden anlamakta zorluk çekiyorsunuz ? kanunlar kadını savunuyor. erkekleri eziyor diye bir şey değil bu. hiç bir hakim ''aaa bu kadın bu böyle diyorsa'' ona göre karar vereyim demiyor. ''''''''''''''''''''''''''''soruşturma açılması'''''''''''''''''''''' için gerekiyor bu. kadın gidiyor savcıya bana tacizde bulunuldu diyor savcıda soruşturma açıyor. yine bir suç varsa ispat gerekiyor.

"6284'e göre korunma talep eden kişi, tedbir için aile mahkemesine veya savcılık veya kolluk birimlerine delil olmadan talepte bulunabilir. tedbir kararı verilmesi için de delil aranmaz. aynı iddialarla ilgili olarak soruşturma açılmasını da talep edebilir. talep olmasa veya şikayet olmasa da bazı suçlar için savcı doğrudan soruşturma yapabilir, önemli olan suçun niteliğidir."

kadın beyanı esastır= "kadın, 'bu adam bana tecavüz etti' derse, adam hemen hapse atılsın demektir" --> hayır, değil.

kadın beyanı esastır= "kadın her zaman haklıymış gibi sunmaktır" --> hayır, değil.

kadın beyanı esastır= "feministlerin uydurduğu bir şey" --> hayır, değil.

kadın beyanı esastır= "bu laf, masumiyet karinesiyle çelişiyor." --> hayır, çelişmiyor.

elbette hata yapılıyordur. cinayet davalarında da hata yapılır. içinde hiç kadın olmayan davalarda hata yapılıyor.

anlayın artık *mk.
devamını gör...
art niyetli olarak bunu kullanacak onlarca insan var.
devamını gör...
hangi tarafın sunduğu kanıtlar daha gerçek ve akla mantığa uygunsa, o tarafın kanıtları esas alınmalıdır. ama şunu da belirtmek lazımdır ki, bir kadının bir erkeğe iftira atması, bir erkeğin bir kadını gerçekten taciz ettiği anlara kıyasla çok daha nadir yaşanmaktadır. bu yüzden iftira şüphesi her zaman ikincil durumda olmalıdır.
devamını gör...
tek bir madde neden insanlara bu kadar dert oluyor anlamıyorum. bazıları işine geldiği gibi "kadın her zaman haklıdır" diye anladıkları için sanırım. kötüye kullanım her koşulda var zaten ama ben bir örnek vermek istiyorum varsayalım ki bir kadın "kocam beni öldürecek" dedi ama elinde bir kanıt yok. yalan da söylüyor olabilir ama doğru söylüyor da olabilir ve beyanı kanıt yok diye kabul edilmezse iki ihtimal de gerçekleşebilir. şunu unutmayın ki ihtimallerden biri öldürülmek.
devamını gör...
bu ülkede 'gizli tanık ' adı altında ne idüğü belirsiz insanların ifadeleriyle yüzler hatta binlerce insanın hayatı karartıldı ergenekon vs. süreçlerinde.

ardından yıllar sonra binali yıldırım bile konuyla ilgili , ' vahşice kullanıldı ' şeklinde oldukça absürt bir açıklamayla, adeta günah çıkardı.

yani demem o ki , türkiyede bu işin kadını erkeği konusu yok, birinin hayatını karartmak istiyorsan , at üzerine iftirayı, üzerine yak sigarayı, bir de keyif çayı, seyret yandan yandan...
devamını gör...
dr. öğr. üyesi pınar bacaksız ve
dr. öğr. üyesi tuğba bayzit'in konuyla ilgili yazdıkları makalede* ele alınan sorunsal.

* cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda; delillerin kaybolması ya da azlığı sonucunda, özellikle temaslı fiille suç işlenmişse veya niteliği gereği temas gerektirmeyen fiille işlenen suçlarda yargılama makamının elinde kararını dayandırabileceği beyan delilinin dışında başka bir delil mevcut bulunmuyorsa, bu gibi durumlarda kadının/mağdurun beyanına itibar edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

bu hukuki müessenin suistimal edileceği endişesine karşı ise;
kişinin kendisini yok yere bu kadar sıkıntılı bir sürece sokmasının hayatın olağan
akışına uygun olmadığı,
cinsel suç mağduru olmanın, toplumda kadını küçük düşüren, hor görülmesine neden olan bir
durum olduğu,
yalan ihbarda bulunmanın hem bir suç teşkil edeceği hem de
ihbarcı kadının toplum nezdinde küçük düşeceği belirtilmiştir.
faille mağdur arasında önceden bir tanışıklık söz konusu ise, mağdurun yalan suçlamada bulunup bulunmadığı, fail ile mağdur arasındaki ilişkiler, ihtilaflar araştırılarak belirlenebilecektir.

konuya ilişkin yargıtayın geliştirdiği bazı kriterler ise şöyledir:
- mağdurun şikayette geç kalıp kalmadığı
- faille mağdurun suçtan önceki iletişimi
- mağdurun anlatımlarındaki çelişkiler
- faille mağdurun ilişki geçmişi
- beyanın hayatın olağan akışına uygun olup olmaması
- mağdur ile fail arasında husumet bulunup bulunmaması
- mağdurun direnme/yardım isteme imkanı olan hallerde bu imkanı kullanıp kullanmadığı.
1-www.google.com/url?sa=t&...
devamını gör...
mazlum kadınları korumaya yönelik bir uygulama.
bazen birbiriyle acımasızca eğlenen kimi gençlerin kötüye kullanabildiği, hiç bir günahı olmayan genç erkeklerin çok kolay hapse düşmesine sebep olabiliyor.
devamını gör...
aslında hukukun erkeği kadını yok, kurallar neyi gerektiriyorsa o yapılmalıdır ama maalesef ülkemizde kadına şiddet fazla olduğu için kadının beyanı daha önemli olabiliyor. oysa ki kadınında erkeğinde hayatı değerlidir, yanlış beyan yüzünden birinin haksız yere ceza alması her iki taraf için de oldukça kötü.
devamını gör...
burada görmezden gelinen şöyle bir risk var. erkeğin bir diğer erkekle kurnazca hesaplaşmasında; kendisine ekonomik olarak bağımlı kadın veya çocuk pekala kullanılabilir. özellikle taciz gibi delil bulunması zor bir suçta.

hep kadının bunu ortaya saçmasından bir çıkarı olmayacağından hareket ediliyor; kadının ve çocuğun zayıf olduğundan dem vuruluyor da...zayıf kabul edilen tarafın kendi yakını olan erkeklerin telkin hatta tehdidiyle mecburen şikayetçi olma ihtimali görmezden geliniyor.

mesela daha sonra şüpheli bir şekilde ölen ipek er'in, günlerce kendi başına seyahat etmiş olmasına rağmen iş şikayete gelince savcılığa babasıyla birlikte gitmesi çok mu normal bir şeydi. hymen muayenesi yaptırmanın bir yolu gibi kullanılmadı mı muhtemelen ailedeki erkeklerin baskısıyla mağdura verdirilen beyanlar o olayda.

özetle kadının beyanı esas alınsın eyvallah da kadının beyanı hür mü?
devamını gör...
cevabı tartışmasız bir şekilde, evet olan sorunsal.

kafası basmayan arkadaşlar için tekrar edelim: kadın beyanının esas olması, herhangi bir şiddet vakasında soruşturma açılması için kadın beyanının belirleyici olması demektir. yani sadece soruşturmanın, diğer bir deyişle iddia ile ilgili inceleme ve araştırmanın başlatılması için kadın beyanının esas olmasıdır; ceza verilmesi yönünde hükme varılması için değil.

soruşturma açılması için ise, kadın beyanının esas olması her yerde ve her zaman, tartışmasız bir zorunluluk olmalıdır zira bu koşula gerekçe bulmak için kadına şiddet meselesinin tarihsel sürecine bakmak yeterlidir. kolluk kuvvetleri ve yargı mensuplarının bireysel görüş ve tavırlarının, şiddet mağduru kadınları daha da mağdur etmemesi adına böyle bir uygulama şart. özellikle de böyle bir ülkede.

kaldı ki bu koşul, sadece kadın beyanından hareketle ceza verilmesi anlamına gelmediği için halihazırda, eğer söz konusu suçu işlemediyseniz endişelenmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değil.

kişisel olarak ise, bu ilkeye karşı çıkanların genel profilinden edindiğim izlenim; tamamıyla art niyetli olduklarıdır.
devamını gör...
bilgisi '' kadınlar yalana biraz daha meyillidir ohohoh'', ''taciz iddiasıyla bizi tutukluyorlar ühü'' önermelerinden ibaret olan red pillci arkadaşların bu kadar yaygara koparması tartışılması gerçekten komik. bir şey bu kadar yanlış anlaşılamazdı herhalde. açıp okumadan kaynağı kendinden menkul duyumlarla döşeyip durmuşlar. belki red pillci genconun teki okur da ne kadar saçma şeylere kapıldığını anlar.

öncelikle kadının beyanı değil ''aşamalardaki tutarlı beyanı'', hüküm için değil ''etkin soruşturma için'' esastır. kadının bir lafıyla tutuklanmazsınız yani bu ne ard yangını anlamadım.

taciz ile 15-20 yıl ceza alamazsınız. cinsel taciz suçunun üst sınırı dört buçuk yıl. ki uygulamada altı aydan fazlası neredeyse verilmiyor.

üstelik türkiye cumhuriyeti yargısı her davada şikayetçi kadını sanıktan çok daha fazla sorguya çekiyor. ''şüpheden sanık yararlanır'' anlayışı hiçbir suç tipinde bu kadar uygulanmaz.

bu dosyalarda ne savcılık ne de mahkeme yüzeysel bir araştırma bile yapmıyor, topla dediğin delilleri toplamıyor, tanık dinlemiyor, sanıkları düzgün sorgulamıyor.

işin özü şu, kadınlar zaten ataerkil yargı ve devlet anlayışından çekeceğini çekiyor bir de siz yapmayın allah aşkına. insanların haklı mücadelesine ''bor kodonon lafoylo onsonlor oşlerondon oloyor.'' (hangi tacizcinin işi bozulmuş şaşarım?) gibi abuk iddialarla ket vurmayın.
devamını gör...
çomarlara karın ağrısı olmuş sorudur.
evet, bilmem ne kafalılar kadının beyanı esas alınmalı, evet. hadi şimdi seke seke gidin. satırlarca yazılsada kafanız almıyor bazı şeyleri. bir cinsiyetin kökü kazınmaya çalışılırken hala, kodonon boyono osos olonmolo modor, demeyiverseniz keşke.
devamını gör...
tabii ki kadın beyanı esas olmalıdır. ezilen ve zarar gören kesime pozitif ayrımcılık yapılması neden sizi bu kadar rahatsız ediyor anlamış değilim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadının beyanı esas olmalı mıdır sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim