kadınların abi diyeyim de yavşamasın mantığı

abi dedikten sonra kendilerinin yavşamasıyla çöken mantıktır.

ben denedim arkadaşlar bir işe yaramıyor.

istekli ve hırslı bir erkeği "abi" kelimesiyle durdurmanız imkansız. bence bu kelimenin asıl efektif kısmı "acaba yaşlı mı görünüyorum" tribine sokmasıdır.

saçma bir teoriii kan bağı yok sonuçta

kendinden yaşça büyük olup yavşamak istedikleri kişilere de ismiyle hitap etmeleri kadar garip olan bir mantıktır. "abi erkin çok cool bir adam ya. erkin koray var ya, gitar falan çalıyor."

bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu biliyordum!
çık şimdi işin içinden...

yavşaklara işlemez dedirten başlık.tecrübe ile sabittir.

yakın akrabalar dışında kimseye kullanmayı sevmediğim ve kullanmadığım sözdür ''abi'' , diğer konuyla alakalı olarak başka çözümler bulma taraftarı olmakla birlikte;konudan bağımsız kullandığınız kelimenin önemi yoktur karakterde yavşamak varsa bariyer olarak zayıf kalır.

aman sanki cok merakliydim sana kardesiiiimmm dedirtir.

(bkz: abiy)

şu kasa boş abiy. abiy kaç poşeyt. abiy. sısısıs

macro markete giriyorsun, beyler hanımefendiler havada uçuşuyor. zınkk kapı açılıyor ve hoş geldiniz beyfendi diyorlar. inanılmaz yaa. böyle şeyler var bu memlekette. a101'e gidiyorsun kasiyer kıza 4324234 kilo tezgaha mal indirtmişler. diğer kasalardakiler hala raflara ürün yerleştiriyordur. kan ter saçı başı yağ içinde ne hikmetse de hep şişko kızlar oluyor bunlar. insanın içi parçalanıyor be. abiyy demese zaten bacım diyeceğim ben ona. hayat arkadaşlar, ben kötü tasvir edince öyle değişmişş gibi olmuyor malesef.

ama o macroo yok mu.. aman alaaam.. çiçek gibi kasiyerler. sarışın falan dizmişler oraya, gözlerinin içi ışıldıyor. gerilmeden alışverişi yapıyor olmam bile her şeye bedel. mahallede a101 var ama ruhum çekildiği için anormal işim düşmemişse ve acil değilse gitmem bile, çünkü enerjimi çekip alıyor kasiyerler. o nasıl bir mutsuzluk pompalaması. böyle bir negatif enerji yaymak yok. insanın sevmediği işi ve iş yerindeki ruh halini anlıyorum ama hocam ben napayım ya. iş veren ben değilim. iş yerimin yakınındaki macro'ya girince içimi huzur kaplıyor. her şey gözüme çok renkli geliyor.

yavşayacak olan da"abi deme lazım olur. " diyecek.

kimi zaman saçma, kimi zaman gerekli olan şey.
yol üzerindeki bimde çalışan birinin yapması saçma mesela. sonuç olarak sen orada bir işletmeyi temsil ediyorsun. içeriye girdiğimde bana abi diyeceksen, ben de yanağından bir makas alıp abisinin gülü diyeyim o zaman. fazla mı samimi olduk sanki sayın kasiyerler?

bana abi diyen hatun kisvesi altındaki şahısların alayı benden büyük, erken çöküyor bu kadınlar, yaşımı da göstermeyince böyle durumlarla karşılaşıyorum.

bir keresinde gittiğim bir striptiz kulübünde dans eden kadın arkadaş işi bittikten sonra barda yanıma geldi ve bi tekila ısmarlamak ister misin dedi. yaş falan muhabbeti olunca hayretle boynuma sarıldı, hayretle boyna sarılmanın ne olduğunu ilk kez orada anladım. inanır mısın otuz bilemedin otuz iki gösteriyorsun dedi. normal şartlarda otuz iki gösterdiğime dair çok şahidim var ama kulüpteki renkli ampüller insanı şaşırtıyor.
az kalsın sana abi diyecektim, kral adamsın dedi.

aslında olay yavşaklık değil yanılsamadır.