karnabahar

ben hep karnıbahar diyordum bu da benim cahilliğimmiş. efendim karnabaharın en sevdiğim versiyonu mesela amerikada yediğim gibi buffalo soslu kanatlara benzetiyorlar tat olarak. işte onu yediğim zaman dedim beni bununla besleyin ben vegan olurum. genel olarak soslanınca çok hoş oluyor. çağla şikelin programında yayınlanan karnabahar mantısı da hoş bir tarif ilgilenene duyurulur.

soğanlı salçalı yemeğinden nefret ederken fırında yapılmış haline mest olduğum sebzedir. şurada gördüğünüz gibi bi tipi vardır;

fırında denemek isteyenler için şöyle bi tarif ekleyeyim.

çocukken adını çiçek olarak bildiğim, herkesin karnıbahar şeklinde yanlış yazdığı faydalı sebze. genelde kışın yemeği yapılır bol bol. kızartması da salatası da mükemmeldir. biz turşuya da atarız, kereviz gibi. a, c, b1 ve b2 vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor, fosfat ve demir mineralleri, bol e vitamini ve protein içerir. folik asit bakımından da zengindir.

of çok karaktersiz bir sebze be, ne tadı var ne tuzu kokusu da iğrenç git brokoli ye bunun yerine

ikindi vakti. pazarın en zevkli olduğu vakit.
gökyüzünde mavinin en güzel tonu.
hiçbir şey almayacak olsanız bile öylesine gezilebilir bu vakitte.
yine de biraz kalabalık.

pazarların en güzel tarafı da normalde bir araya gelmeyecek insanları görebilmek.
çeşit çeşit insan.
farkındalar mıydı acaba bir arada olduklarından?
menfaatti onları bir arada tutan.
menfaatleriydi o an tek düşündükleri.
masum bir menfaat ama.
'yok yok burdan almayalım baksana şu portakallara biraz küçükler, hem ucuzmuş, ekşi çıkar bir de... hiç gerek yok' tadında bir menfaatti.
keşke bütün menfaatler portakalın ekşiliğine endeksli olsaydı*.
bu küçük menfaatlerin arasında gezmek güzeldi.
ama bu küçük menfaatler bazen toplumsal bilinçaltının ortaya çıkmasına sebep oluyordu.


artık alacağını almış, rahat rahat dönüş yolundaydı.
solundaki tezgahta ise bir pazarlık dönüyordu.
kadın elindeki bozuk iki lirayı uzatmıştı. isteği çok basitti.
iki liralık karnabahar istiyordu.
pazarcı ise üçe tamamlayayım mı dedi.
kadın iki liralık istediğini söyledi. pazarcıda bir cesaret vardı.
tamamlayayım işte üç liraya, uğraştırma beni.
kadın bu sefer açıklama yapma gereği hissetti, ne yapayım o kadarını ihtiyacım olmayanı alacağım da nolacak!
bir lira için anlamsız bir diyaloğa girmişlerdi. pazarcının sesi yükselmeye başlamıştı.
kadının naifliğinden, yanında bir erkek olmayışından, yalnız alışverişe çıkmasından faydalanıyordu. elbette bunu bilinçsizce yapıyordu.
kadınsa karşısındakinin ne yaptığını anlayamamıştı. neden bağırıyordu ki? altı üstü bir karnabahar istemişti.
aslında biraz üste çıksa, biraz ses tonunu sertleştirse pazarcı geri adım atacaktı.
ama o kadının bunu yapmasına imkan yoktu sanki. o kadar çaresizdi ki. kim bilir kimden öğrenmişti bu sessizliği, bu hakkını arayamayışı.
işin tuhafı pazarcı, kadına bağırıyordu resmen ve onlarca insan sadece seyrediyordu. halbuki o kadın onlar için yabancı olmasaydı kıyametler kopardı.
ama bu güne kadar böyle gelinmişti. o an yaşanacaktı.
kadının çaresiz ısrarı sonucu pazarcı geri adım attı. iki liralık karnabahar alınmıştı.
bu kadar tantanaya gerek var mıydı?
bir lira için değer miydi? o karnabaharlar zaten parçalar halindeydi.
dönüş yolu kötü bir sürprizle sonuçlanmıştı.

menfaatlerin kesiştiği beyaz bir sebzeydi karnabahar.

aşırı duygulandırır. sısısıs derin anlamları var.

sabah 9. gözler dolu dolu.

o ne konsantrasyon yahu çok kötü bu arada. posta gazetesine göndersen yayınlamazlar o derece. sısısıs

sadece yumurta ile kızartılmış olan halini sevdiğim bir sebze türüdür.

sadece yumurtayla kızartılmış halini sevenlerin henüz honkinin elinden yememiş olduğu yemektir.

yazılışının karnabahar olduğunu yeni öğrendiğim bitki türü...

c vitamini açısından zengin olan bitki. lahanaya en çok benzettiğim bitkidir ayrıca.

kendisine kimi insanlar tarafından çok haksızlık yapıldığını düşündüğüm sebze. oysa kendisi ne kadar lezzetli ve çeşitli tariflere uyarlanabilecek bir sebzedir.

koku olayına gereksiz takılmadan, haşlama suyuna limon doğrayıp konulsa, koku minimuma indirilmiş oluyor. sonrasında camı, kapıyı açıp evi havalandırmak ne derece zor olabilir?

çeşitli tarifler dedik başta. birkaç örnek verecek olursam:
- soslu kızartma.
- salata
- zeytinyağlı veya kıymalı yemek.
- beşamel soslu fırın yemeği.
- mücver.
- graten.
- mantı.
ve daha belki de benim bilmediğim onlarca çeşit.
neredeyse yemek çeşitliliğinde patatesle yarışır durumda.
e bu karnabahar size daha ne yapsın?

onu bunu bilmem de turşusu efsane oluyor arkadaş. bu 1, salatalık 2

kokusu çok baskın ama tadı yok denecek kadar az, o yüzden neyle karışırsa onun tadına geçiyor.
karnabahara şans verin, yumurta ve galetaya bulayıp kızartın, beşamel sosla fırınlayın, zeytinyağı ve limonla salatasını yapın, karnabahar tadı almanız zor. alışırsınız.

mazottan pahalıdır.

her çeşidini severek yediğim, değeri bilinmeyen bir sebze.

bir çok vitamini içinde barındıran ve kan şekerini düzenleyen bir sebzedir. ayrıca severek yapıp yediğim bir yemek. fırında yapılanı ve köftesinin yapıldığını buradan öğrendim. en kısa süre içerisinde deneyeceğim. keşke bu yorumları dün okusaydım pazardan alırdım hemen:).

3 gün üst üste yiyince çişiniz karnabahar gibi kokar ve tertemiz berrak gelir. neden böyle bir bilgi verdim bilmiyorum sadece diyet zamanı bunu yaşamıştım. sürekli yemek bayıyor.

çorbası da güzel oluyor, bilmiyorum böyle bir şey var mı ama blenderdan geçireyim nasıl olacak diye denemiştim ;
soğan, karabiber vb gibi zevkinize göre şeyler atıp haşlayın, sonra blenderla çekin birazcık su ekleyin, bir kez daha kaynatın kıvamı yoğunsa biraz daha su ekleyin, mis gibi.

en sevdiğim yemektir. kızartması, haşlaması, çiğ hali yani kendisi mükemmeldir. her hali ile yedirten başka bir sebze yok cidden.

ismini daima yadırgadığım sebze; "karnıbahar" olsun isterdim hani beyaz çiçekler açmış minik bir bahar ormanı gibidir görünüşü ya ondan.

ayrıca dilimize farsçadan biraz saçma geçmiş; farsçada karamb-i bahār adı bu sebzenin. "ilkbahar lahanası" anlamında.
"karamb", lahana demek.

bir de az duyduğumuz başka iki adı var: karnabit ve çiçek lahanası.

çocukluktan bu yana en sevdiğim sebzelerden. kızartmasını, z.yağlısını, yoğurtlu salatasını, gratenini, yemeğini çok seviyorum. haşlamasını bile seviyorum