komşuların istediği en garip şey

kedim.
vermedim tabiki.

internet şifresi

kırşehir’de görev yaptığım yıllarda karşımızdaki daireye yeni komşular taşınmıştı. iyi insanlardı, bir zararlarını görmemiştik ama zaman zaman garip istekleri oluyordu. bir defasında komşu hanım kapıya gelerek eşimden birkaç tane patates istemişti. “bunda ne var" diyeceksiniz. elbette ki bunda bir şey yok; komşular birbirinden patates, yumurta, ekmek, yağ, tuz, şeker isteyebilir. ama bu komşu hanım eşimden patatesleri haşlayıp öyle vermesini istemişti

aymı komşumuz başka bir defa da okula giden çocuklarının pantolon ve gömleklerini eşimin eline tutuşturarak “bunları ütüler misin?” demişti. 1 ya da 1,5 yıl kadar sonra apartmandan taşınmşlardı da biz de belki de hayatımızda tanıdığımız bu en garip komşularımızdan kurtulmuştuk.

bir tabak börek karşılığında hacamat istiyorlar wtf.

rakı...
evet rakı istedi. evine misafir gelecekmiş ödünç rakı istedi. biliyor babamın hayır diyemeyeceğini. "bro, tekel bayisi mi bizim ev" diyemedik tabi.

eski erkek arkadaşımın yan komşusu bir gün elinde tava ile "ya şey, tüpümüz bitti de, yumurtayı pişiremedik acaba sizde pişirebilir miyiz?" diye gelmişti. kadının hayat kadını olması ve her hafta süpürge makinesi istemesi gibi abartıları göz önünde bulundurduğumuzda absürt gelmemişti.

karşılıklı saygı

pizza yapacak olan komşum,sucuk, salam, sosis, kaşar istemişti. neye uğradığımı şaşırdım. ablacım o malzemeler ben de olsa kendim pizza yapar, ailemle yerim demi?
evde malzemelerden sadece tepsi var abla diyemedim tabi. yok dedim ne diyeyim.
zaten bu malzemelerin hepsini aynı anda evinde bulunduran rezidansta falan yaşar abla. ne işi var bizim mahallede allaaseen.

eski komşulukları isteyebiliyor muyuz acaba, güzel olurdu :)

şarj aleti ve kendi şarj aletimle onun telefonunu benim evimde şarja takmam

durup dururken çikolata çiçek ile gelip ablamı istediler. hemen vermedik ama bizimkinin de gönlü varmış

tuvaleti tıkanmış, tuvaletini benim evde yapabilir miymiş.

ses yapmamızı istediler. kendi sesleri çok çıkıyor diye
sizin sesiniz hiç gelmiyor azıcık ses yapın utanıyoruz dediler

eski karşı komşumuzun annesi benden evlerindeki çamaşır makinesini ve klimasını çalıştırmamı istemişti.

tekila shotın yanında yiyebilmek için limon istemişlerdi.

benim işe dolmuşla gitmem. yalanım varsa adım atmak nasip olmasın. ben böyle şey görmedim.

bizim eski apardumanda refika teyze vardı karşı komşumuz. o böyle didik didik ederdi her şeyi. ben onu meraklı bilirdim.
asansörden inersin çıt kapı açılır, "sen miydin yavrum, kim geldi dedim ben de x'i bekliyordum..."

yok benim refika teyze... *

şuamki apartmanımızdaki yönetici babamla karşılaşmış geçenlerde, demiş ki, "senin oğlan niye işe taksiyle gidip geliyor, dolmuş geçiyor önünden"

babam da benden sessizdir yani efendi adamdır, evet demiş falan filan. ya baba dedim, şeyi sağolsun öyle seviyor herhalde diyemedin mi? bak bak sanki ben derim he.

yav sen kimsin nesin? sen benim işe gidip gelişimi mi takip ediyorsun kardeşim? helikopterle bile gider gelirim sana ne oluyor taksi parasını sen mi ödüyorsun?

ulan bu nasıl millet ya. her boka maydanoz.
senin inadına günde 4 defa taksiyle gidecem gelecem a.

internet şifreniz olabilir ve asla verilmemelidir.

kişisel kullanım eşyası olan traş makinemi istemişti bir komşum. ben de ona ne içtiğini sordum. bir daha bir şey istemedi..

beni istemişlerdi

beni çay içmeye çağırıyorlar. gitmiyom. bu devirde adamın g*tünü keserler gider miyim hiç.peh.