bende kalbimin ağrımasıyla sonuçlanan duygu. ne yaparsam yapayım, başıma kötü bir şey gelecek diye çok korkuyorum.
devamını gör...
biraz daha sadeleşince adı kaygı oluyor bende. hayatını insanın zehir eden bir durum bir şeyden endişe etmekte korkudan geliyor zaten diye düşünüyorum. yarından, bugünden endişe, olacaklar ve olamayacaklar tartısı içinde insanın gidip gelme korkusu. beni hayattan bezdiriyor diyebilirim. tek çaresi, teslimiyet. ben manevi açıdan tedavi ve çözümünün bu olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
kaçtıkça kovalayan durup yüzleşince uysallaşan bir köpek gibidir.
devamını gör...
buradan
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
baskı unsurudur, hata yaptırır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
insanın içinden akıp gitmesi gerektiği yerde bir şekilde zihnin tutunduğu tuzakların temeli. zihinde yuvalanan örümcekler... her biri kendi ağlarını kurarken sonunda bütün ağlar birbiri ile birleşir. sonuç, tuzaklarla dolu bir zihin. duygular tarafından kozalarında büyütülen umut kelebeklerinin her türünün sonu bu tuzaklara yem olmaktır. zihnin içindeki vahşi yaşamın döngüsü bu şekilde sürer.
devamını gör...
en saf duygulardan, uzun süre sonra tekrar yaşadığım duygulardan biri.
hiçbir şey göründüğü kadar basit değil, çok dikkat çekersen, sonunda gece görüşünde kırmızı bir silüete dönüşürsün derler.
bir bilinmezlik tarafından gözlenmek, bunu yüksek dozda yaşatıyor.
adrenalin, dopamin,taşikardi..
devamını gör...
her insanda farklılık gösteren, çoğunlukla yaşadığımız olaylar veya edindiğimiz travmalar sonucu ortaya çıkan, kalp ritmini değiştiren ve hormon düzeyini tavan yaptıran bir duygu.
devamını gör...
korku kelimesini görünce aklıma ilk gelen şey stefan zweig 'ın kitabı.
devamını gör...
aşırısı zararlı olmakla birlikte insanın hayatını devam ettirebilmesi , hayatta kalabilmesi için programına yerleştirilmiş bir duygudur.
devamını gör...
insanı yiyip bitiren duygudur. kendine odaklar, başka bir şeyle ilgilenmene izin vermez.
devamını gör...
bizler için çok önemlidir, çünkü insanın hayatta kalmasına yardımcı olan duygudur. örneğin yaralanmaktan korktuğumuz için bıçak ve kesici aletlerden uzak dururuz, ya da dengemizi kaybedip düşmemek için yüksek yerlere çıkmayız. bana göre ise en tehlikeli olan duygudur. birini kaybetmek, bir şeyi başaramamak, haksızlığa uğramak, kandırılmak... bunların hepsi bir korku oluşturur, o korku da insanı kendine yabancılaştırır. insan kendine yabancılaştıkça etrafındaki her yüz yabancılaşır, dili lâl kulağı sağır olur. sonunda da bağrında biriken kelime yığınları altında hayatta kalmaya çalışır. bakın bunun sonu da korkuya gider, çünkü onu hayatta kalmaya iten şey yine ölüm korkusudur. yani anlayacağınız sizi hareketsiz bırakıp hareket etmenize sebep olan yegane şeydir, zehir de panzehir de kendisidir.


benim korkularımı füruğ ferruhzad çok güzel dillendirmiş:

"ben yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum ben bunca elin boşunalığını düşünmekten bunca yüzün yabancılaşmasından korkuyorum."

ezcümle korkuyoruz efendim, hayatta kalmak için yine hayattan korkuyoruz.
devamını gör...
aşktan daha güçlü bir his.
devamını gör...
en tehlikeli duygudur. bir korku uğruna her şeyden vazgeçilir. yaşamı sevmek dahi ölüm korkusundan gelir. (bkz: ters zê dımışkulo) *
devamını gör...
yaratılış amacıyla, tevhid sırrıyla ve sorumluluk şuuruyla bağlarını kopartarak ruhunu kesret dünyasında kaybedip kendine yabancılaşan insanın, artık güvenlik duygusunu yitirmiş olduğundan ötürü yüreğine çöreklenen acı bir telâş, sabır taşlarını çatlatan boğucu bir sıkıntıdır. korku, kimi zaman yasak ve sınırları ihlâl edip bir de üstüne kurtuluş umudunu yitiren arsız kaçakların kalplerine, şeytanın üfürdüğü türlü türlü vesvese ve vehimlerdir; kimi zaman ise korku, celâleddin rûmî'ye göre, ''allah'tan korkusu olmayanlar içindir.''
devamını gör...
kendisini var eden illüzyondur. korktuğun her neyse korkarak var edersin. korkmazsan yoktur korkacak bişey..
devamını gör...
sahtesi olmayan tek duygu, beynin gelecek zararlardan korunma mekanizması.
devamını gör...
''sinekli bakkal'' isimli eserde roman kahramanlarından vehbî dede'nin târif ettiği duygudur. vehbî dede, korkuyu şöyle anlatır: ''korku, efsâne cinsinden bir ejderhadan başka bir şey değildir. binlerce, binlerce kolu olan bir ahtapota benzer. gözsüz, kulaksız, şekilsiz, yaş ve korkunç bir ahtapot... kolları her insanın yüreğinde sarılı... bir tanesini keserseniz on tanesi hâsıl olur. râbia'nın büyükbabası gibi ruhâniler insanoğlunu korkutmak için bu ahtapotu yalancı ilâhlar, zebâniler, cinler ve periler kıyafetine sokar. dünyanın başına belâ olan her zâlim hükümdâr, bu bin kollu ahtapotu kullanır. insan şeklinde, vampir ruhlu münferit katiller, vampire benzeyen kanlı fikirler, hep bu ahtapotun kollarıyla habâsetlerini icra ederler. bu ejderhayı öldürmeden, insan ırkı için ne sulh vardır, ne hürriyet...''
devamını gör...
bizi yöneten duygudur.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"korku" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim