kötü yapmana rağmen keyif aldığın şey

matematik çalışmak

resim yapamamak.

tanım girmek.

bir dans etmek de bana yazın. arada kendimi johnny marr gibi hissetmiyor değilim.

resim. hadi tuvalde bir şekilde toparlıyorum da suluboyada çok zorlanıyorum. eğitim almamak, deneme yanılma ile milim milim ilerlemek, bazen bir saat uğraşılan resmi tek hareketle mahvetmek zor ama garip bir şekilde çok keyifli.

menemen.

çizim yapmak.

kek yapmak!

ama bir gün mükemmeli yakalicam ve yüzünüzdeki o işkence çeker görüntüyü enjoy olarak değiştircem. söz*

herkes şarkı söylemek demiş arttırıyorum ,şarkı söylemek hemde kendi kafamdan uydurduklarımı..

madem kimse yapmamış bir klişe atayım, (bkz: yaşamak)

sözlükte yazmak.

kıyafet tercihlerim daha doğrusu giydiklerim ayakkabılarım dışında hiçbir şekilde doğru düzgün bir giyinme tarzım yok ama yine de sevdiğim renkleri giymekten keyif alıyorum.
inşallah rabbim bana güzel giyinebildigim günleri de gösterecek.

dans etmek, resim yapmak, makrome ve örgü. evet. neyi doğru yapıyorum ki zaten.

işte o her neyse sizin sahiden karşılıksız, çıkarsız, yalnızca kendiniz için bir şeyler yaptığınızın karşılığıdır. aynı zamanda gelişmek yolunda atılmış büyük bir adımdır. çünkü emek verilmiş/zaman harcanmış hiçbir şey yoktur ki elimizden kurtulsun.

zamanla "kötü"den "kötünün iyisi"ne oradan da "iyi"ye ulaşacaksınız. en azından kendi gözünüzde bunu sağlamış hissedeceksiniz. bakın size yaptığım ilk resmi göstereyim. bunu görünce bana "kadının yanındaki ne?" diye sormuşlardı.


cidden o ne? ahaha.

yemek yapmak, şarkı söylemek. iki büyük zaafım. ikisini de yaparken triplere giriyorum. ama ikisini de kötü, üf hatta çok kötü yapıyorum.

yemek yaparken sanırsın bir şefim. alt tarafı tavaya yumurta kırabiliyorum ama iç sesim vedat milor. bitakım malzemeler alıyorum. "hah" diyorum; "artık her şey tamam, çok güzel yemekler yapacağım" olmuyor. çift taraflı bir tava aldım. kesin bir adı vardır. hani böyle kapaklı ama kapak kısmı da tava? anlatamadım ama var böyle bi şey. çift taraflı tava. kapaklı. var gerçekten. aldım işte. dedim; "bu öldürücü hamle oğlm, artık sen de yemek yapabileceksin her şey tamam." o tavayı çevirirken buharının çıkış deliğinden bütün malzemeler aktı gitti örneğin. güya alman malı. baksan dersin; "oo kaliteli ürün." hatalı ürün. buhar çıkmasa da olur. bunu düşünmeleri lazımdı.

şarkı söylemek konusunda herhangi bi şey söylemek istemiyorum. bence siz anladınız nasıl biri olduğumu. yumurta kıramayan adamdan bir edis performansı beklemeyin siz de üf.

yaşamak.

beceremiyorum pek ama acıdan zevk almaya bakıyorum artık.

bir tane delikanlı da seks dememiş.

rölyef yapmak, kalimba çalmak, ebru yapmak, şarkı söylemek, dans etmek… daha yazardım ama kendime olan saygımdan susuyorum

bazen çok kötü espiriler yapabilirim evet evet kötünün kötüsü ama kime ne ?
başlıktan da anlaşıldığı gibi çok keyif aliyorsam demek..
tabi bu espiri yeteneği yok olarak algılanmasın öhömm.

(bkz: beatbox)