kötüler neden kazanır sorunsalı

diger entrylere ilaveten merhametsiz oldukları icin de kazanırlar. ınsani duygularını kaybeden herkes her kötülügü yapabiliyor.

iyiler bu kadar kötülükle baş edemeyeceğini düşünüp pes ettiği için.

iyiliğin kazanmak için değil, kaybetme pahasına yapılmasından dolayıdır. aksi halde, zaten iyilik yapmanın çok da bir anlamı olmazdı, hepimiz, her zaman yapardık, adına da iyilik değil, norm denirdi.

çünkü iyiler bana ne diyorlar ama ne oluyor biliyor musunuz?
bunu size gösterek anlatmak lazım
iyi izleyin

çünkü kötüler işlerine vicdan ve duygu karıştırmaz. bu kadar basit.

onu kötülere sormak, belki de akıl danışmak gereklidir.

merhamet ve vicdan iyilerde kaldığı için.
kazanmak için her yol mübahtır tiyniyetinde oldukları için. çıkarları dışında zarar verdikleri hiç bir şeyi düşünmedikleri için. hala bir iyiyi dinledikleri için.

kötüler daima kazanır iyiler de ancak ahireti beklerler hesaplaşmak için. ahirette bile kendileri değil kötülerden de güçlü gördükleri tanrı adaleti kavramına sığınırlar. hala cezayı veremeyendir iyi olan. tanrı kötülüğü yargılasaydı şeytanla hesaplaşırdı. yada kötülüğü hiç var etmezdi. demem o ki ona da çok güvenmeyin. kendi hesabınızı kendiniz biçin

iyi sandıklarınızın çoğu fırsat bulamamış kötü olduğu için. çoğunluktalar yani, düzen onların düzeni. hem ezilip hem de bu düzenin değişmesini istemeyen, yarın öbür gün kendisinin de ezen tarafta olacağını ümit eden o kadar çok kişi var ki.

bizim yüzümüzden.

iyiler ahmak olduğu için.

kural tanımadıkları için.

kötü sevicilerin yüzünden, iyileri ahmak görenler yüzünden, güce tapanlar yüzünden...iyilik, kötülük kadar ilgi çekici gelmiyor insanlara.

kazanmaz. sadece iyiler kazaninca pek dikkat cekmez o kadar

daha fazla destek görürler.

makyevelisttirler. vicdansız ve acımasızdırlar. bu özelliğe yalan söyleme, manipüle etme özelliği gelince kaçınılmaz. bunların çoğunun tanrı'ya inancı yoktur ya da münafıktırlar. ne bu dünyada ne öteki dünyada ceza göreceklerine inanmazlar. bencil, çıkarcıdırlar ve zekalarını kullanırlar. tüm bunları toplayınca neden kazanmasınlar?

hiçbir insanı kötülükle inançsızlığı bağdaştıracak kadar aptal yaratmasın yaradan.

size yıllarca iyiliğin erdem olduğunu söylediler zarar verme potansiyeli olan ama zarar vermeyen birinin erdemli ve iyi olduğunu söylemediler.

bu yüzden iyi olmayı pısırıklıkla karıştırdınız.

bu yüzden iyiler kazanamıyor pısırık olduğu için ve zarar verme potansiyeli olmadığı için.

bir kötü ile baş edebilmek için ondan daha kötü olmanız gerekir.

burası böyle bir mekan çünkü, bin sene öncesine git yine adil bir dünya göremezsin.

burada mesele kötülerin kazanması değil sen de kazanmak için onlara meyledecek misin? yoksa bu yol benim yolum değil diyerek üç eksik beş fazla yaşamaya devam mı edeceksin?

yani asıl mesele kötülerin yaptıklarına devam ederek kazanması değil senin madem böyle kazanılıyor ben de yaparım deyip demeyeceğin.

bunlar tamamen benim kendi fikirlerim, bazen uymak zor da olsa sistem kimin kazandığıyla değil bir zat senin bu şartlar altında nasıl yaşadığına bakıyor. bu demek değil ki yaptıkları yanına kalır, hayır bence öyle değil. doğduğundan ölene kadar ki kısım maçın ilk yarısı, öldükten sonra ikinci yarı başlıyor ve esas hakedişler orada olacaktır.

herşeyi ebeyle imam arasındaki süreç olarak değerlendirirsen allah varsa neden kötüler sürekli kazanıyor sorusuna saplanır kalırsın ama aktardığım düşünce üzerinden bakarsan herşey yerli yerine oturuyor.

kötüler kazanmaz sadece kazandıklarına inandırılırlar ve bir gün öyle sert düşerler ki gökyüzüne dönüp "tanrım bana sağladığın skor için minnettarım" dersiniz.

zaman alması, adaletin gelmeyeceği anlamına gelmez.
bazen zaman alması, alınacak hazzın kapasitesini yükseltir.
inecek adaleti bekleyin. ( ben çok deneyimledim. biri yeni oldu.) :)

dinsizin hakkından gelecek bir imansız olmadığı için kazanır.

mesela akp karşısında güçlü bir muhalefet olmadığı için 23 yıldır kazanıyor. tayyipin kendi deyimiyle işine gelince demokrasi trenine bindi, gücü kazandığında demokrasi treninden indi. gerçi akp'nin arkasında siyonistler duruyor, onun da etkisi var. ama yine de sağlam bir muhalefet olsa akp teker teker hepsini içeri atamazdı. buna karşılık chp sadece kontrollü mitingler düzenleyip seçmenin sadece gazını alıyor. toplanıp sarayın önünde faşist iktidar diye bağırsanıza. zaten saraylı önüne geleni hapse atıyor, bari içeri atıldığınıza değsin. ama özgür özel izin vermez. aman tatsızlık çıkmasın diye uğraşır. zira eczacı muhalefetteki koltuğundan memnun. öyle olduğu için akp sürekli daha da güçleniyor, faşizmin dozunu daha da artırıyor. trump bile tayyipin karşısında kimsenin durmadığı iktidarını kıskanıp övüyor.

bu bağlamda person of interest dizisinde çok sevdiğim bir sahne var. buradan "medeniyet, halkın suçlulara, onların seviyesine düşmemek için, suçluların kurbanlarına davrandığından daha iyi davranması prensibi üzerine kurulu." yani halkı kin ve düşmanlığa iten söylemleri nedeniyle 4 ay 10 gün hapis yatmış eski hükümlü tayyipe iyi davranıp siyasi yasağını kaldırmasalardı, belki de bugün çok daha güzel bir türkiye'de yaşıyor olacaktık. tayyip belki yine bir yerlerde nefret tohumlarını saçmaya ve siyonizm maşalığını yapmaya devam edecekti ama asla halkın gözünde bu kadar değerli olmayacaktı. daha da önemlisi devleti en tepeden başlayarak mahvedemiyor olacaktı.

yani bir kötüye iyi davranmayın, ona onun olabileceğinden çok daha kötü şekilde karşılık verin. siz iyi davranıyorsunuz diye kötülüğünden vazgeçmez, aksine sizin iyi niyetinizden çıkar sağlayıp size zarar verir. vah deyip pişman olduğunuzda iş işten geçmiş olur.