sırf gey olduğu için övülen vasat şair. bende "the god jr." isimli şiir kitabı mevcut. iskender'in yanaklarını ayıran her adama ayrı ayrı şiirler yazdığını okuyabilirsiniz. sorun aşkın biçimi değil, anlatımın vasat olması.

mesela bir ismet özel şiirinde gümbür gümbür tansiyonu hissedersiniz, orhan veli'de o serseri aylaklık tadını alırsınız, nazım okursanız cezaevi duvarlarının ve serin rüzgarların soğuğunu hissedersiniz. ahmed arif'de umudu; özdemir asaf'ta yalnızlık ve bu durumu farklı görme biçimlerini deneyimlersiniz. arkadaş zekai özger okusanız mesela, kavganın göbeğinde tutkulu bir aşıksınızdır. cemal süreya bile daha tahammül edilebilir. en azından bir tek yengesine yanlamış, arada bir siyasi dalgalanmalardan etkilenmiş kararlı bir şair. oktay rifat vardır, halkla bir olursunuz. hasan hüseyin korkmazgil okuyunca sınırların olmadığı bir dünya hayal edersiniz. ataol behramoğlu, gençliğimizde dünyayı kurtarabilirmişiz gibi hissederiz ya hani, aynı o duyguyu depreştirir. didem madak mesela, üst üste içilen ikinci sigara gibi bir burukluk bırakır, boğazınız düğümlenir anladıkça.

peki ya küçük iskender? gey. tamam övelim o zaman.
devamını gör...
dünya'nın en uzun gecesi hala 21 aralık değil iskender, dünyayı terk ettiğin gecedir. yalnızlık ve mutsuzlukla geçtiğin dalgaların yüzü suyu hürmetine nefes alıyoruz. yoksa ne gezer? çıkmadı da pencereden sarkıtılan erkek çoraplarını çam yapraklarına benzeten nahiflik bir daha... ölümden çok da farklı olmayan bir hayatın nesiyle caka atacağız sana? üstelik yattığın toprağın sıkıcı olmamak gibi bir artısı da varken. bir tek trenler duruyor işte, onları da umursadığı yok kimsenin. bugün de sana olsun, tatsız tuzsuz bir selam...
devamını gör...
" bir nedeni yok yalnızca öptüm."
ışıklar içinde uyu lubunya.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
ağır roman'daki oyunculuk performansıyla göz doldurmuştur. yattığı yer incitmesin.
devamını gör...
karın doyurmaz.
devamını gör...
mıy mıy insanların çok sevdiği yazar. sevmem ama saygı duyulacak bir insandı.
devamını gör...
doyurmaz ya
devamını gör...
öbür tarafta (bkz: larktwain_123_) ile denk gelirlerse büyük sıkıntı yaşayacak. şimdiden geçmiş olsun.
devamını gör...
yarım porsiyon iskender. çocuk iskenderi. paşa çayı gibi...
devamını gör...
ah bir tanem...
beni üvey arkadaş şiiri ile bitirip kanıma girmiştin...

'zaaf zaaf! bunlar evrim zaafı! ben kin tutmayı aşktan daha yüce bilirim'

üvey arkadaş
devamını gör...

“gençliğimde edip cansever’in kitabını duvara çarptım, “böyle şiir mi olur” diye. babam komünist olduğu için cansever’i, nazım hikmet’i, orhan kemal’i okutuyordu. benzememi değil, onlar gibi olmamı istiyordu; ikisi farklı şeyler. bu yüzden ikinci yeni şiirine de soğuktum. 17 yaşındayım, arkadaşlarımla bodrum’a tatile gidiyoruz. o zamanlar otobüsler izmir’in içinden geçiyor. otobüs bir tren yolunun önünde beklerken gözümü açtım, bir köpek gördüm. köpek uzaklara bakıyor. onun baktığı yerlere bakmaya çalıştım, hiçbir şey yok, sadece dağlar. o zaman cansever dizeleri aklıma geldi; “kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam.” bodrum’a iner inmez bir edip cansever kitabı aldım. ben onu anlayacak kapasitede değilmişim, kabahat bende, ben salağım çünkü. şairleri anlamıyorsak bizimle ilgili bir sorundur o. yetmedi edip cansever’in yaptığı. istanbul’a dönünce tanışmak istedim. tanışmayı ayarladım da. ama ben tanışamadan öldü, üstelik doğum günümde. üstelik cenazesi benim o sıra yaşadığım teşvikiye’den kalktı. hayatımda bu kadar dayak yediğimi hatırlamıyorum.”

küçük iskender
devamını gör...
öğrenci menüsündeki iskenderdir.1 pozisyondan az,yanında çorba veya salata olur.
öğrenci de doymak için pidenin anasını ağlatır. çorbaya doğrar pideleri önce .çorba arkasından da iskender .öğrenci de iskender yemeli.
devamını gör...
onların büyük iskenderi varsa bizim de küçük iskenderimiz var diye dalgasını yapardık lisede..

666 kitabına istiklalde bir kitapçıda gezinirken denk gelmiştim ilk o zaman adını duymuştum. ondan evveliyatında l-manyak'ın 99'daki bir sayısında bülent üstün o ay kötü kedi şerafettin yerine küçük iskender diye pek kayda değer olmayan bir hikaye çizmişti okumuştum bana robin williams'ın jack filmini hatırlattırmıştı.

gene bu yazar/şair olan küçük iskender'in şiirinde bir mısra vardı hiç unutmam: "ananızın .mıyım ben durmayın s....n beni diye" bayağı koparmıştı.. ayrıca küçük iskender ağır roman filminde de mahalle delikanlısının en yakın arkadaşı olup pasif eşcinsel olmasıyla platonik şekilde bu mahalle delikanlısına aşıktır hatta bunu itiraf edercesine hareketler yapınca kıçına bıçağı yiyordur daha sonra da yüzü yanınca filmde travesti olmaktadır.
devamını gör...
her aşkta dönmedolaptayım ve kesiliyor elektrik ben en tepedeyken. *
devamını gör...
bulutlar: kuşların konuşma balonu. *
devamını gör...
kahvenden bir yudum bile almamışsın ; korktun mu beni kırk yıl sevmekten.*
devamını gör...
tanımı vapur girdi sandım jddjdjd
devamını gör...
annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
annemin mezartaşındaki imla hataları kadar sarhoş
annemin vasiyetindeki,
'oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın' maddesi kadar sevecendin.

bazı eski romanlar
'yıl bin dokuz yüz bilmem kaç' diye başlardı,
ben çocukluğuma, çocukluğumun çocuk romanına,
senin oyuncaklarını kırarak başladım.
ben her sonbahara hep yaz'ı kırarak başladım.
yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!

firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı.
belki o kadının ölüm nedeniyle ısınan gözlerinin,
uzak şehirleri hatırlatan soğukluğunda
bir kalp bulmak
bir kalbe çevrilmeyeek bir teklif sunmak
okyanusları birleştiren hayali aradenizlerin sonundaydı!

ah, nasıl unuturum,
ah ben nasıl unuturum ki
annem lohusayken karnına bir gül koymuştu!
gül bu
durur mu hiç yerinde
annemin karnına yepyeni bir rahim oymuştu!
benim çıktığım rahim, cehennem
gülün oyduğu rahim, cennet!
bütün bu mağaraların demir zemberek kapılarında
babamın spermlerinin yazdığı metinler
kutsal ihanet metinleri, kutsal cehalet yeminleri,
ölü kardeşlerim
doğmamış kardeşlerim
doğmamış melek kardeşlerim, peygamber kardeşlerim, cin kardeşlerim
hepsi,
ama hepsi, karanlığın serseriliğinde pervasızca donmuştu!
annemin öldüğü gece kazıdım kafamı!
kazıdım kafamı kafatasıma kadar! ,
siyah bir tişört giydim, siyah bir pantolon
siyah çoraplar ve siyah botlar
simsiyah bir palto giydim! simsiyah bir gece giydim yüzüme!
sana geldim yas tutar gibi
sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi
annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
'beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana
'beni hiç gömme, ben hep burda kalayım'
'bu evde çürüyeyim seni ıhlamur kokan yatağında'
'bu evde dökülsün etlerim
yaz'ı kırarak sonbahara başlayan bir ağacın döktüğü yapraklar misali'
annemin elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından
sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca
'affet beni anne' dedim
'affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından! '
devamını gör...
"bir nedeni yok yalnızca öptüm"

benim bu şiirle bu cümle ile hatırladığım şairdir kendisi...
devamını gör...
bir plak olsam, zeki müren çalsam bozulsam.
aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam;
elbet birgün buluşacağız.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"küçük iskender" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim