küçük iskender
başlık "şimdi ananı laciverde boyadım" tarafından 23.11.2020 18:10 tarihinde açılmıştır.
101.
“yaşarken kimse kimseye benzemez ölünce herkes birbirinin aynı nasılsa.” şiirinin birinde böyle yazmış, benzersiz olma cesareti veren naif adam. sevenlerinin üzerinde derin izler bıraktın. ölüm yıldönümünde saygıyla...
bir organ nakli gibi sevmiştim seni;
çürük gözlerine bağışlanan ellerim,
yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
darmadağın kadınların,darmadağın ettiği erkekler gibi
sevmiştim seni...
çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması,
sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
aslında işin açıkçası;
rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
sevmiştim seni...
ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi,
neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
ortalık yerde durup dururken
sevmiştim seni...
atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı,
mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
kasaba meydanında birbirini dövmekten
yorulan iki kovboy gibi,
bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle,
kendisinden farklı,
kendisinden ayrı,
bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi,
aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,
katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
sevmiştim seni... ''küçük iskender ''
bir organ nakli gibi sevmiştim seni;
çürük gözlerine bağışlanan ellerim,
yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
darmadağın kadınların,darmadağın ettiği erkekler gibi
sevmiştim seni...
çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması,
sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
aslında işin açıkçası;
rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
sevmiştim seni...
ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi,
neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
ortalık yerde durup dururken
sevmiştim seni...
atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı,
mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
kasaba meydanında birbirini dövmekten
yorulan iki kovboy gibi,
bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle,
kendisinden farklı,
kendisinden ayrı,
bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi,
aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,
katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
sevmiştim seni... ''küçük iskender ''
devamını gör...
102.
"
...
şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. hangimiz daha özveriliydik; bunun da… umarım mutlu olursun. bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . yüzüme öyle bakma nefretle,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm."
...
şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. hangimiz daha özveriliydik; bunun da… umarım mutlu olursun. bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . yüzüme öyle bakma nefretle,
bir nedeni yok. yalnızca öptüm."
devamını gör...
103.
104.
bugün sayın küçük iskender'in vefatının 5. yıl dönümü. şiirlerini çok seviyorum. özellikle de hasta hayat depoları isimli kitabına bayılıyorum. bu kadar güzel ve düşündürücü şiirler bırakan pek değerli şairimiz huzurlu uyusun.
devamını gör...
105.
sev ıslak tüylerimi sevgiye ihtiyacı olan bir canavarım ben. anlam kazanayım senin yanımda altında yamacında. bizi sevmiyorlar hayta sevgilim bizi istemiyorlar ne bu erk ne bu gezegen ne de aykırı uçtakiler.
kilerimizdeki umut da tükendi aklında olsun.
hatırladığım kadarını yazmak istedim. eksikleri olabilir. güzelliklerle uyu küçük iskender.
kilerimizdeki umut da tükendi aklında olsun.
hatırladığım kadarını yazmak istedim. eksikleri olabilir. güzelliklerle uyu küçük iskender.
devamını gör...
106.
ekrem coşkun döner kebapçı'da içinde 40 gram et olan iskender dönere verilen ad.
devamını gör...
107.
"biz hepimiz yaşanan korkuların ürünleriyiz. yüzlerinde patolojik bulgular taşıyan anne - babaların bir tür sosyal halüsinasyon sayılabilecek birliktelikleri esnasında düştükleri yokolmama telaşının oluşturduğu performansyon ürünleri!"
cümlelerin sahibi yazar.
eser zatülcenp
cümlelerin sahibi yazar.
eser zatülcenp
devamını gör...
108.
allah rahmet eylesin. yasadigi donemin bence en buyuk sairlerindendi.
devamını gör...
109.
birlikte çektirilmiş eski fotoğraflar, yalnızca anı değildir.
o insanlarla beraber olmuşluğunuzun da kanıtıdır aslında.
hatta inanmalısınız kimi, dersiniz ki, o ve ben! işte bakın, şu şu tarihte,şu şu yerde yan yanaymışız; kollarımızı birbirimizin omzuna atıp gülümsemişiz de.
gülümsemek de ne demek, kahkahalara gömüldü gömüleceğiz sanki birazdan. çok da mutlu görünüyoruz! oysa onu uzun zamandır görmüyor ve özlemiyorsunuzdur şimdi.
ya da etrafında dolaşmanız, kesinlikle yasaktır. size küstür. sizinle sonsuza dek konuşmayacaktır.
bu bir kainat yasası olmuştur. sizin için hiçbir şeyi göze alamayacak kadar uzak bir yakınlıktadır artık
bu sizin en marlon brando tarafınızı incitir.
birilerinin birilerine yazdığı mektuplar, yalnızca anı değildir. o insanlarla beraber olmuşluğunuzun da kanıtıdır …aslında.
sevgi sözcükleri (çıldırtan), yeminler (ölümüne), ilk sende tattım'lar (ikna edici), sen diğerlerinden farklısın'lar (ödüllendirici), hepsi hepsi!..
güzelce yerleştirildikleri yerlerden çıkartılıp önünüze sürülürler. bu sürüş, ivmesizdir.
bu sürüş, ahlaklı teklifler besler. o, nerdedir?
kimin nesi, kimin fesidir? içinizdeki cam, tuzla buz olur. kayıp düşmemek için o tuzu, o buza döküp yürümeye kalkışırsınız. aşağısı yokuştur. yukarısı yokuştur.
durup kardanadam olursunuz.
burnu simgeleyen havucu başka tarafınıza takarlar. sizin için hiçbir şeyi göze alamayacak kadar uzak bir yakınlıktadır artık.
bu sizin en marilyn monroe tarafınızı incitir.
su, sizi korkutur olur. gök, sizi ürpertir.
aniden uçan kuş, yüreğinizi sıkıştırır. birileriyle birlikte gidilmiş mekanlar, yalnızca anı değildir.
oradaki görüntü, bir zamanların kaydını silip yenileyememiştir.
orada, o zamanlarda konuşulanlar, yaşanılanlar dirilir, dirilir ve perdenize bütün canlılığıyla yansır. kalkıp gitseniz, gittiğiniz yer!, ah o yerde de küçük sırlar, küçük aşklar, küçük temaslar ve yorgunluklar vardır.
ölseniz, ölüp gömüleceğiniz mezarlıkta bile tanıdık birkaç kişi yatmaktadır. rahatsızsınızdır.
yeryüzü sizin rahatınızı bozmaktadır. geçen yıl bu zamanlar, gelecek ay şu gün gibi koordinatlar yüzünden asla yalnız değilsinizdir!
her noktada telefon numaraları, notlar, doğum günü tarihleri, kartvizitler, davetiyeler kurulup bacak bacak üstüne atmıştır. sosyalleşme, bir vazifedir!
bir tür zorunluluk halidir adeta. inkar etseniz de, rahatsızsınızdır.
yeryüzü, sizin rahatınızı bozmaktadır.
devamını gör...
110.
artık kalbim yok
artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını bekledim
batmasını yanan bir gemi nasıl ağlayarak denize dökülürse
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arda kalmış bir kalbim yok!
yok!
artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını bekledim
batmasını yanan bir gemi nasıl ağlayarak denize dökülürse
istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok!
artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arda kalmış bir kalbim yok!
yok!
devamını gör...
111.
"bir nedeni yok. yalnızca öptüm"
demiş, bir yığın kelime ve cümleyi emekli etmiştir.
demiş, bir yığın kelime ve cümleyi emekli etmiştir.
devamını gör...
112.
devamını gör...
113.
“bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
bazı doğum günleri kötü geçer. bazı romeolar julietleri iplemez.
aşk ölüm gibi bir şeydir ama kimse ölmez.”
devamını gör...
114.
115.
kotu 1 sair
devamını gör...
116.
bir nedeni yok yalnızca öptüm'ü yarısına kadar ezbere okuyabiliyorum, etkilenen kızlar qm.
devamını gör...