bir başka dikkat çeken örneği de şudur:

sahte tevrat'taki kefaret günü (yom kippur) ritüellerinin en çarpıcısı, topluluğun tüm günahlarının sembolik olarak bir keçiye yüklendiği ve ardından çöle salıverildiği "günah keçisi" (azazel) uygulamasıdır. bu ritüel, tevhidin (monoteizmin) temel adalet ilkesiyle çelişen, günahın aktarılabilir bir yük olduğunu ve sorumluluğun bireyden alınıp bir hayvana aktarılabileceğini öne süren pagan kökenli bir anlayışı yansıtır.

buna karşılık kutsal kur'an, bu tür tüm aracı ve sembolik arınma ritüellerini kategorik olarak reddeder ve günah ile sorumluluğun kesinlikle şahsi olduğunu beyan eder.

tahrif edilmiş tevrat'taki hata: günahı hayvana aktarma miti
levililer kitabı (16. bölüm), başkâbinin, yaşayan bir keçinin başına ellerini koyarak israil halkının tüm suçlarını, isyanlarını ve günahlarını itiraf etmesini ve ardından bu "günah yüklü" keçiyi çöle göndermesini emreder.

tevrat'ın anlatımı: "ve harun iki elini canlı keçinin başına koyacak ve onun üzerinde israil oğullarının bütün suçlarını, bütün isyanlarını ve bütün günahlarını itiraf edecek ve onları keçinin başına koyacak... ve keçi onların bütün suçlarını kendi üzerine alıp ıssız bir diyara götürecek." (levililer 16:21-22)

bu ritüelin yarattığı temel teolojik sorunlar:

sorumluluğun dışsallaştırılması: günah, bireyin vicdanında taşınan bir sorumluluk olmaktan çıkar ve bir hayvana aktarılabilen fiziksel bir "yük" haline gelir. bu, gerçek bir tövbe ve ahlaki dönüşüm yerine ritüelistik bir "temizlenme" yanılsaması yaratır.

adalet ilkesinin ihlali: masum bir hayvan, insan günahlarının taşıyıcısı ve bedeli haline getirilir. bu, ilahi adaletle bağdaşmaz.

pagan kalıntılar: "azazel"e gönderilen keçi ritüeli, eski mezopotamya ve kenan kültürlerindeki, günahların veya hastalıkların bir hayvana yüklenip çöle veya düşman topraklara gönderildiği pagan uygulamalarını anımsatır.

kutsal kur'an'ın mutlak kişisel sorumluluk eksenli düzeltmesi
kur'an, günah, tövbe ve sorumluluk konusunda net ve sarsılmaz ilkeler koyar; aracılığı ve dışsallaştırmayı tamamen ortadan kaldırır.

temel ilke: hiç kimse bir başkasının yükünü taşımaz

bu, kur'an'da en çok tekrarlanan adalet ilkelerinden biridir. bu ilke, "günah keçisi" veya hristiyanlıktaki "kefaret" anlayışı gibi tüm günah aktarımı doktrinlerini temelden geçersiz kılar.

"hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. insan için ancak kendi çabasının karşılığı vardır." (necm 53:38-39)

bu evrensel yasa, dört farklı surede (en'âm 164, isrâ 15, fâtır 18, necm 38) tekrarlanarak pekiştirilir. günah ne bir hayvana ne de başka bir insana aktarılabilir.

tövbe: doğrudan, aracısız ve içsel bir eylem

kur'an'a göre arınma, çöle bir keçi göndererek değil, kulun samimi bir pişmanlıkla doğrudan allah'a yönelmesiyle sağlanır.

"kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra allah'tan bağışlanma dilerse, allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur." (nisâ 4:110)

tövbe ritüelistik değil, psikolojik ve manevi bir dönüşümdür. bir aracıya, bir ruhbana veya bir kurbana ihtiyaç yoktur.

kurban anlamının düzeltilmesi: bir günah taşıyıcı değil, takva sembolü

kurban eylemi kur'an'da vardır ancak anlamı tamamen farklıdır. kurban, günahları "taşıyan" veya "silen" bir araç değil, allah'ı anma, o'na şükretme ve bağlılık (takva) gösterme ve etini fakirlerle paylaşarak sosyal adaleti sağlama eylemidir. (bu arada, kuran'da kurban bayramı yoktur. kurban sadece hac ibadeti sırasında farz kılınmıştır)

"onların ne etleri ne de kanları allah'a ulaşır; fakat o'na sizden ulaşacak olan takvadır." (hac 22:37)

kefaret (keffâret): günah aktarımı değil, telafi edici bir eylem

islam'daki "keffâret" (belirli hatalar için ödenen bedel) uygulamaları bile günahı başkasına yüklemekle ilgili değil, topluma fayda sağlayan sosyal eylemlerdir (fakiri doyurmak, oruç tutmak veya bir köleyi azat etmek gibi). (maide 89, mücadele 3-4).

kısacası;

sahte tevrat'ın "günah keçisi" ritüeli, sorumluluğu bireyden alıp bir hayvana yükleyen, adalet ilkesini sarsan, paganizm kökenli bir arınma yanılsaması sunar.

kutsal kur'an bunu temelden düzeltir:

günahın kesinlikle şahsi ve devredilemez olduğunu ilan ederek.

tövbenin ritüellerle değil, samimi bir içsel yönelişle doğrudan allah'a yapıldığını öğreterek.

kurbanın anlamını "günah taşıyıcılıktan" "takva ve sosyal dayanışmaya" dönüştürerek.

hesap verebilirliği kolektif ve sembolik eylem alanından çıkarıp, her bireyin kendi yaptıklarından sorumlu olduğu adil bir temele oturtarak.

böylece kutsal kur'an, sorumluluğu dışsallaştıran ve adaleti gölgeleyen tüm uygulamaları ortadan kaldırır; kişisel hesap verebilirlik ve allah'a doğrudan yönelme temel ilkelerini yeniden tesis eder.
devamını gör...
kendi dininde kurban kesmenin oldugu, bunu bayramla kutlayan biri yahudinin kecisine laf soyluyor )))) saka gibi)))
arkadas insanlari islamdan sogutmak icin elinden geleni yapiyor, tebrik ediyorum )))
devamını gör...
birbirinden farklı kaç kur'an olduğunu sorsak, muhtemelen cevap veremeyecek yazarın "sahte tevrat" söylemli konusu.
devamını gör...
yalnız tanrının yalnızca iki update yayınlaması yakışmamış, zira samsung bile yedi sürüm update garantisi veriyor.
devamını gör...
ahzab 50. ayetini çarpıtılması ve kur'an'cının buna cevap vermeyerek havanda su dövmesiyle gerçekleşen mevzu.

ahzab 50.

ey peygamber! mehirlerini verdiğin eşlerini, allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanları, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle birlikte hicret eden kızlarını sana helal kıldık. (bir de) kendisini (mehirsiz bir şekilde) peygamber'e hibe eden, peygamber'in de nikâhlamak istediği mümin bir hanımı diğer müminlere değil, sadece sana özel olmak üzere (helal kıldık). elbette biz sana bir zorluk olmasın diye eşleri ve ellerinin altında bulunanlar hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

peygambere has noktası: diğer mu'minler hicret etmeyen akrabaları ile evlenirken peygamber sadece hicret eden akrabalarıyla evlenebiliyor. diğeri de diğer mu'minler eşlerine mehir vermek zorundayken peygamber, kendini peygambere bağışlayan bir kadını mehirsiz nikahlayabilir.

olay bu. halbuki mehir mevzusunda kadın mehrini eşine bağışlayabilir.

(bkz: nisa 4)

şimdi mevzu cephede esir alınmış kadınların durumu. diypr ki vatandaş bu kadınlarıla nikahsız ilişki kurulur mu, bu kadınlar satılır mı?

nikah imkanı bulamayanlar, allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. size bağımlı olanlardan, hürriyetini satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı anlaşma yapın. allah'a size verdiği malından siz de onlara verin. hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. kim onları baskı altında tutarsa allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.

nur 24..

içinizden, imanlı özgür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kişi, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan, yeminlerinizin sahip oldukların)dan (cariyelerinizden alsın)! allah sizin imanınızı çok iyi bilendir. hepiniz birbirinizdensiniz. onları sahiplerinin izni ile nikâhlayın ve namuslu yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ile uygun bir şekilde mehirlerini de (bizzat) kendilerine verin! evlendikten sonra bir çirkinlik (fuhuş) yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). bu (cariye ile evlenme emri), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. sabretmeniz ise sizin için hayırlı olandır. allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

nisa 25..

kerhaneci, meyhaneci, kumarhaneci, tefeci, alkolik hayatı ve rejimi savunanlar , dışarıdaki yedikleri naneleri anlatanlar burada iftira ilr kur'an dinini taşlıyorlar, ilginç!
devamını gör...
çok çarpıcı bir başka örneği de şudur:

piyasadaki tahrif edilmiş, sahte tevrat, yeftah adındaki bir hâkim üzerinden, din adına işlenebilecek en korkunç eylemlerden biri olan insan kurban etmeyi meşrulaştıran vahşi bir anlatı içermekte ve hatta bu durumda tanrı'nın sessiz kaldığı izlenimini vermektedir. bu, tevhid dininin ruhuna sızmış en tehlikeli pagan kalıntılarından biridir.

buna karşılık kutsal kur'an, hem insan hayatının mutlak dokunulmazlığını ilan ederek hem de peygamber ibrahim'in kıssasını doğru bir şekilde anlatıp allah'ın asla insan kurban edilmesini istemediğini kesin bir dille ortaya koyarak, bu yanlış adak anlayışını temelden reddeder.

sahte tevrat'taki hata: kızını kurban eden " sözde kahraman"

hakimler kitabı, komutan yeftah'ın savaşı kazanması halinde evinden kendisini karşılamaya çıkan ilk şeyi tanrı'ya"yakmalık sunu" olarak kurban edeceğine dair akıl dışı bir adakta bulunduğunu ve bu adağını, kendisini karşılamaya gelen tek kızı üzerinde gerçekleştirdiğini anlatır.

sahte tevrat'ın anlatımı (vahşet): "ve yeftah rab'be adak adayarak dedi: ‘...eğer selametle evime dönersem, beni karşılamak için evimin kapısından çıkan şey rab'bin olacaktır ve onu yakmalık sunu olarak takdim edeceğim.’ ... iki ayın sonunda babasına döndü ve babası ona adadığı adağı yaptı." (hakimler 11:30-39)

bu korkunç anlatının yarattığı sorunlar:

insan kurbanının meşrulaştırılması: pagan toplumlara ait bu vahşi ritüel, tanrı'ya sunulan makbul bir adak gibi sunulmaktadır.

sözde, tanrı'nın sessizliği: sahte tevrat'ta tanrı'nın bu cinayeti engellediğine veya kınadığına dair hiçbir ifade yoktur. bu sessizlik, zımni (üstü kapalı) bir onay anlamına gelir.

akıl dışı bir adağın kutsanması: mantıksız ve acımasız bir adağın, bozulamaz kutsal bir yemin olduğu yanılgısını yaratır.

sahte tevrat içindeki çelişki: aynı tevrat, ibrahim'in oğlunu kurban etmesini tanrı'nın son anda bir koç göndererek engellediğini anlatırken (yaratılış 22), yeftah'ın kızının kurban edilmesine izin verilmesi metin içinde bariz bir tutarsızlıktır.

kutsal kur'an'ın insan onurunu ve ilahi merhameti tesis eden düzeltmesi

kutsal kur'an, bu tür vahşetlere asla yer vermez. aksine, insan hayatının kutsallığını ve allah'ın merhametini merkeze alan evrensel ilkelerle bu anlayışı temelden yıkar.

1. temel ilke: insan hayatı kutsaldır ve haksız yere alınamaz kur'an, masum bir canın alınmasını hiçbir bahanenin meşrulaştıramayacağını defalarca vurgular.

"haklı bir sebep olmadıkça, allah'ın haram kıldığı cana kıymayın." (isrâ 17:33)

"kim bir cana kıyarsa... bütün insanları öldürmüş gibi olur." (mâide 5:32)

bir "adağı" yerine getirmek "haklı bir sebep" değildir.

2. ibrahim kıssasının doğru anlatımı: insan kurbanı asla istenmedi
kur'an'ın anlattığı ibrahim kıssası, insan kurban etme geleneğini yıkan bir devrimdir. allah, ibrahim'in teslimiyetini en zor noktaya kadar denemiş ancak eylemin gerçekleştirilmesine asla izin vermemiştir.

"her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca, biz ona: 'ey ibrahim!' diye seslendik. 'rüyayı gerçekleştirdin.' ... ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık (koç) verdik." (sâffât 37:103-107)

bu kıssa, allah'ın insan kurbanı değil, kendisine mutlak teslimiyet istediğinin ve bu teslimiyetin sembolünün hayvan kurbanı olduğunun nihai kanıtıdır.

3. çocuk öldürmenin bir cahiliye vahşeti olarak kınanması
kutsal kur'an, çocukların, özellikle de kız çocuklarının öldürülmesi uygulamasını en sert dille lanetler. yeftah'ın yaptığı tam olarak budur.

"bilgisizlik yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler... muhakkak ziyana uğramışlardır." (en'âm 6:140)

"diri diri gömülen kız çocuğuna, 'hangi günahtan dolayı öldürüldüğü' sorulduğu zaman..." (tekvîr 81:8-9)

4. zararlı yeminlerin bağlayıcı olmadığının ilanı kur'an, akla ve ahlaka aykırı zararlı adakların ve yeminlerin yerine getirilmemesi gerektiğini öğretir.

"allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. bunun kefareti... (fakiri doyurmak veya giydirmek ya da oruç tutmaktır)." (mâide 5:89)

özet:
tahrif edilmiş tevrat'taki yeftah hikayesi, tanrı adına insan kurban etmek gibi korkunç bir pagan ritüelini meşrulaştırmaktadır.

buna karşılık kutsal kur'an ise bu anlayışı kökünden kazır:

insan hayatının mutlak kutsallığını ilan ederek.

ibrahim'in gerçek kıssasını anlatıp, allah'ın asla insan kurbanı istemediğini, aksine bu vahşi geleneği kaldırdığını göstererek.

çocuk öldürmeyi, hiçbir bahaneyle meşrulaştırılamayacak bir cahiliye vahşeti olarak tanımlayarak.

zararlı adak ve yeminlerin bağlayıcı olmadığını öğreterek.

böylece kutsal kur'an, yine olayın aslını anlatarak bizleri gerçek bilgiler ve gerçek ilahi dinle buluşturur.
devamını gör...
affınıza sığınarak şöyle bir bakış açısı da geliştirilebilir mi acaba?

kuran piyasadaki incil'leri bozuyor da olabilir aynı mantıkla...
devamını gör...
kur-an orijinal korunmuş bir kitap. incil gibi binlerce modifikasyonu olan oynanmış insan hevalarıyla mukayese bile edilemez.
devamını gör...
kur-an orijinal korunmuş bir kitap.... fikra bu kadar....
zaten 4 kere spor olsun diye yok edildi.....
devamını gör...
bir başka önemli örneği de anne ve babaya, hatta eşe ve çocuklara bakış açısında görmekteyiz.

piyasadaki sahte incil'e göre isa peygamber "anne babanızdan nefret edin, ben kılıç getirdim" demekte.

evet, "tanrı sevgidir" dedikleri halde, ellerindeki değiştirilmiş kitaplarda isa peygamber'e büyük bir iftira atarak ona aile düşmanlığı yaptırırlar.

piyasadaki sahte incillerden luka'ya göre, isa'nın öğrencisi olmanın şartı kendi öz annesinden ve babasından "nefret etmek"miş. insan yazımı bir hadis kitabı olan luka incili'nde şöyle yazar:

luka 14:26 "biri bana gelip de babasından, annesinden, karısından, çocuklarından, kardeşlerinden, hatta kendi canından nefret etmedikçe öğrencim olamaz."

bu korkunç nefret söylemi yetmezmiş gibi, bir diğer sahte incil olan matta'da şiddetin dozu daha da artar. "barış peygamberi" olması gereken elçiyi, elinde kılıçla aileleri parçalamaya gelmiş biri gibi konuştururlar.

işte o tüyler ürperten ifadeler:

matta 10:34–36: “yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın. barış değil, kılıç getirmeye geldim. çünkü ben, oğlunu babasına; kızını annesine; gelini kaynanasına düşman etmeye geldim.”

görüldüğü üzere sahte incil, insan fıtratına ve allah'ın merhametine tamamen aykırı bir emir uydurmuştur. bir peygamberin, insanları doğuran annelerine karşı "nefret" aşılaması veya "ben kızı annesine düşman etmeye geldim" demesi düşünülemez.

neyse ki elimizdeki tek korunmuş kitap olan kutsal kuran, isa peygamberin onurunu bu iftiralardan kurtarır ve gerçeği açıklar.

kuran'a göre isa peygamber, "kılıçla aile doğrayan" biri değil, annesine karşı son derece saygılı ve itaatkâr bir evlattır. bebekken konuştuğu o mucizevi anda bakın kendini nasıl tanımlıyor:

meryem suresi 32: "(allah) beni anneme saygılı/hayırlı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı."

hatta kuran, anne ve baba inançsız olsa, sizi inkara zorlasa bile onlardan nefret etmeyi veya düşmanlık gütmeyi yasaklar; sadece "itaat etmemeyi" ama "dünya işlerinde onlarla iyi geçinmeyi" emreder.

lokman suresi 15: "eğer onlar (anne-baban), hakkında hiçbir bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. ama dünyada onlarla iyi geçin, bana yönelenlerin yoluna uy..."

görüldüğü gibi; piyasadaki sahte incil "annenizden nefret edin, ben kılıç getirdim, kızı annesine düşman etmeye geldim" derken, buna karşılık kutsal kuran "onlarla dünyada iyi geçinin, sakın zorba olmayın" diyerek isa peygamber'in gerçek ahlakını ve allah'ın bozulmamış dinini ortaya koyar.

böylece kutsal kuran bize bir kez daha gerçek dini, sevgiyi ve gerçek ahlakı öğretir.
devamını gör...
ilginç bir başlık. kur'an'ın orijinalliğinden nasıl bu kadar eminsiniz? kitaplaştırlmasının tarihsel sürecine biraz baktıysanız hâlâ orijinal kalabilmesi neredeyse imkansız. kaldı ki bir kitabın hiç değiştirilmediğini iddia etmek ilk indirilen kitabın da çok iyi biliniyor olmasını ve güncel kitapla tamamen uyumlu olmasını gerektirir. kitabın geçmişi bu kadar hareketli ve bilinmezlerle dolu iken diğer kitaplara referans olabileceği iddiası gerçekten absürt. bence inanıyorsanız okuyun, hayatınıza yön verin ama böyle komplo teorilerini andıran hikâyeler peşinde koşmayın. yel değirmenlerine saldırmaya gerek yok.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kur’an’ın piyasadaki incil’leri düzeltmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim