kur'aniyyun akımı müntesibi. ehli sünnet vel cemaat tarafından, fasık, mürted ve kâfir olarak tanımlanır. kur'an'ı kerim'i tek kaynak gören bu kişi, mezheplere göre yanlış bir yol üzeredir. kitabın ortasına bakıldığında kazın ayağı öyle değildir.
devamını gör...
kısacası müslümandır. islam'da dinin tek kaynağı kuran'dır çünkü:

www.kurandakidin.com/
devamını gör...
peygamberi saf dışı bırakan , sünnetini yapmak istemeyen müslümanlardır.
devamını gör...
peygamberi reddetmiş kadar olan müslümandır.
müslüman demeye bin şahit...
devamını gör...
tevrat müslümanından açık ara daha müslümandır.
devamını gör...
bakara 191: onları nerede yakalarsanız öldürün. sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. yalnız, mescid-i haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. sizinle savaşırlarsa onları öldürün. kâfirlerin cezası böyledir.

nisa 74: o hâlde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, allah yolunda savaşsınlar. kim allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.

nisa 89: arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. bu sebeple, onlar allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.

nisa 91: diğer birtakım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. işte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik.

tevbe 5: haram aylar çıkınca bu allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. şüphesiz allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

muhammed 4: inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. nihayet onları çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). artık bundan sonra ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. savaş sona erinceye kadar hüküm budur. eğer allah dileseydi, onlardan öç alırdı. fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. allah yolunda öldürülenlere gelince, allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır.

maide 33: allah’a ve resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. ahirette de onlara büyük bir azap vardır.

ahzap 61: andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. onlar da orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.

bakara 193: hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.

bakara 244: allah yolunda savaşın ve bilin ki, şüphesiz allah hakkıyla işitendir ve hakkıyla bilendir.

nisa 76: iman edenler, allah yolunda savaşırlar. inkâr edenler de tâğût yolunda savaşırlar. o hâlde, siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.

nisa 84: artık allah yolunda savaş! sen ancak kendinden sorumlusun! mü’minleri de savaşa teşvik et. umulur ki allah inkâr edenlerin gücünü kırar. allah’ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.

enfal 39: baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. eğer vazgeçerlerse, şüphesiz ki allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

tevbe 14: onlarla savaşın ki, allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

tevbe 123: ey iman edenler! kâfirlerden yakınınızda olanlarla savaşın ve sizde bir sertlik bulsunlar. bilin ki, allah kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.

saffat 4: hiç şüphe yok ki allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.

bakara 216: savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. allah bilir, siz bilmezsiniz.

enfal 65: ey peygamber! mü’minleri savaşa teşvik et. eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. eğer içinizde yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.

gibi ayetlerin muhatabı, barış dini mensubudur.
devamını gör...
o müslümanı bu müslümanı diye bir şey olmadığı için boş küme. müslüman müslümandır ya da değildir.
devamını gör...
emekleme döneminde olarak gördüğüm safileşme hareketinin müntesibi. katedeceği çok yol var. hadis metinleri ile kuran'a paralel bir din, peygamberle allah'a paralel bir tanrı edinmişlerin sapkınlıkla suçladıkları düşünce sahibi. eksiklikleri var da paralel dincilerin söyledikleri değil onlar. nedir bu paralellerden çektiğimiz?
devamını gör...
islam'da ayrımcılık istemiyoruz deyip kendini "kuran müslümanı" olarak nitelendiren müslümandır.
devamını gör...
“peygamberi devreden çıkaran, müslüman demeye bin şahid isteyen” gibi çok ağır ithamlarda bulunulmuş. büyük vebal alıyorsunuz arkadaşlar, ettiğiniz sözlerin ne kadar ağır olduğuna dikkat edin. biz hz muhammed’i falan reddetmiyoruz, öyle olsaydı kur’an’a da inanmazdık. sonuçta kur’an gökten megafonla dünyaya okutulmadı, onu da peygamberimizin ağzından dinledik.


“peygamber size ne verdiyse onu alın, sizi neden alıkoyarsa ondan da geri durun. allah’tan sakının. çünkü allah’ın cezası ağır olur”

evet, biz peygamberimiz ne dediyse onu aldık. peki peygamberimiz bize ne verdi?
bizi kur’an’a mu yönlendirdi, yoksa kendisinin vefatından 200 yıl sonra tam olarak derlenmiş yoksa binlerce kitaptan hocaların eleye eleye 6 kitaba sığdırdıkları kaynaklara mı yönlendirdi?

allah bize elçi ne derse onu yapın diyor, peki neymiş elçinin görevi?

“…peygamberlerin görevi açık seçik tebliğden başka bir şey değildir.”

kur’an ne dedi? allah’a ve peygambere itaat edin.
peygamberin görevi neymiş? açık seçik bir tebliğ.

dediğim gibi zaten kur’an’a inanmamız için peygambere de itaat etmemiz gerekiyor.


“biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır, sonra hepsi rablerinin huzurunda toplanırlar”

“bunlar, allah'ın, sana hak üzere okuduğumuz ayetleridir. öyleyse onlar, allah'tan ve ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?”
devamını gör...
peygamberlerin gerçek yaşam öykülerinin ve de sünnetlerinin de sadece kuran'da olduğunu bilir:

devamını gör...
akıl-vicdan ve din arasında kalmış bir çağ şaşkınıdır. islam'ın bilim karşıtı ve insanlık dışı hükümlerine 'çevir kazı yanmasın' yöntemiyle çözüm bulacağını sanarak kendini (hatta başkalarını da) kandırmaya çalışır.
devamını gör...
hadis inkarcısı tatlısu müslümanlarıdır ve gerçek bir müslüman değildirler çünkü gerçek islama göre kur'an-ı kerim, allahın sözü; kütüb-i sitte hadisleri muhammed peygamber'in sözüdür dolayısıyla sen bir müslüman olarak ikisinden birisini inkar edemezsin. hadis inkarcısı kur'an müslümanları, aslında sahih hadisleri olduğu gibi onaylayan geleneksel sünni islam otoritesine göre katl-i vacip'tir. din konusunda en dürüst olanlar, hadisleri onaylayan geleneksel ehl-i sünnet ulema ve bizim gibi nonteistlerdir çünkü bu iki cenah, hiç değilse dinin kaynaklarını ve oradaki tarihi olayları inkar etmeden olduğu gibi anlatıyor.
devamını gör...
olması gerekendir. gerçek bir müslüman kuranın türkçesini okumalı, hatta birkaç farklı çeviriyi okumalıdır. müslümanlıkla ilgili ihtiyacınız olan şeyleri kuranda bulabilirsiniz, bunun için herhangi bir kişiye veya kurumlara veya oluşumlara ihtiyacınız yoktur.
devamını gör...
ben şaka yapıyorsunuz sanıyordum. ciddi ciddi hala dinlere, tanrılara vs inananlar varmış.
çok şaşkınım.
devamını gör...
müslüman ne kuran ne karde$im 2023 bitti 2024'e girecegiz yapmayin artik
devamını gör...
normalsozluk.com/entry/2766564

ben de bunu bir insanın yazmasına şoke oluyorum. yanlış anlamayın, hakaret bâbında kullanmadım. böyle anlaşıldıysa özür dilerim.
dinler, insanlar için bir ihtiyaçtır. şimdi neden bir insan için dinin gerekli olduğunu, hiçbir zaman da dinlerin ortadan kalkmayacağını açıklamaya çalışayım:

din, milenyumlar boyunca insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. insanlar, varoluşun anlamını, yaşamın amacını ve ölümden sonraki hayatı anlamlandırmak için dinlere başvurmuşlardır. bu, sadece bireysel bir arayış olmanın ötesine geçmiş ve toplumların kültürel, sosyal ve etik yapısını şekillendirmiştir.

dinler, insanlara yaşamın zorlukları karşısında bir dayanak noktası sunar. ölüm, hastalık, kayıp gibi kaçınılmaz yaşam olayları karşısında insanlar, dinin sunduğu manevi konfor ve anlam arayışı içinde bulurlar. bu, bireylerin zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir ve psikolojik dayanıklılığı artırabilir.

din, insanlık tarihi boyunca sadece bireyin iç dünyasını aydınlatmakla kalmamış, aynı zamanda toplumların moralini yükselten ve bir arada tutan bir güç olmuştur. emerson, bu konuda 'din, insanın içindeki sonsuz ile iletişim kurmasının aracıdır.' demiştir. bu, bireyin kendi iç dünyasında bir yolculuğa çıkmasına ve yaşamın anlamını keşfetmesine yardımcı olan bir nehir gibidir. din, bu nehrin sularını yönlendiren ve ona anlam katan bir akıntıdır. ancak nehir zaman zaman taşkın yapabilir ve kendi yatağını aşabilir. bu durum, dinin dogmatik yorumlarının toplumu boğabileceği ve bireyin özgür düşüncesini kısıtlayabileceği anlamına gelir. bu nedenle, dinin sunduğu manevi rehberliği takip ederken, bireyin kendi akıl yürütme yeteneğini de kullanması ve eleştirel düşünceyi benimsemesi önemlidir.

toplumsal açıdan bakıldığında, dinler bir ahlâki çerçeve sunar. iyi ve kötü, doğru ve yanlış arasında bir ayrım yapmamıza yardımcı olur. bu ahlâki rehberlik, toplumun düzenini sağlar ve bireyler arası ilişkileri düzenler. özellikle hukuk sistemleri, ahlâki değerler üzerine inşa edilmiştir ve bu değerler çoğu zaman dinler tarafından şekillendirilmiştir. burada şunu da belirtmek gerekir, din olmadan ahlâklı birisi pekâlâ olabilirsiniz ancak ahlâkı temellendiremezsiniz.

dinler aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve birlik duygusunu pekiştiren bir rol oynar. ortak inançlar ve değerler etrafında toplanan insanlar, birbirleriyle daha güçlü bağlar kurarlar. bu, özellikle zor zamanlarda toplumun bir arada durmasına yardımcı olur.

elbette, dinin bu olumlu yönlerinin yanı sıra olumsuz yönleri de vardır. dogmatik inançlar, hoşgörüsüzlüğü ve ayrımcılığı körükleyebilir. ancak bu, dinin doğasıyla değil, insanların dinleri yorumlama ve uygulama şekliyle ilgilidir.

sonuç olarak, dinlerin insanlık tarihindeki varlığı, onların insanlar için çeşitli gereklilikleri karşıladığını göstermektedir. manevi konfor, ahlâki rehberlik ve toplumsal dayanışma, dinlerin sunduğu önemli yararlar arasındadır. ancak dinlerin olumlu etkilerinden yararlanabilmek için, hoşgörü, empati ve eleştirel düşünce gibi değerleri benimsememiz gerekmektedir.

bu ve çeşitli sebeplerden ötürü dinler de insanlık var olduğu müddetçe var olmaya devam edecektir, bu yüzden dindar insanları görünce şaşırmanıza gerek yoktur. sevgiler.
devamını gör...
hayatı kullanma klavuzu kuran, kuranı kullanma klavuzu hadisler, hadislerin kullanma klavuzu ise başa gelen olaylar
devamını gör...
samimi bir müslümandır. dini yaşamak için yalnızca dinin anayasasına ihtiyaç duyar.
devamını gör...
fotoğrafı eksik gören müslümandır. "bize kur'an yeter!" argümanını ilk kullanan toplum hariciler* dir. haricilerin ne yaptığı da islam tarihi ile ilgilenenler için malumdur.

"kur'an bize yeter" diyen bir müslüman dolaylı yoldan "peygamber'e gerek yoktur" demiştir. yani allah'ın bizzat kur'an ayeti ile itaat edilmesini emrettiği, hatta "o heva ve hevesinden konuşmaz!" * diyerek, ağzından çıkan her kelimeye kuran ayeti ile bizzat kefil olduğu peygamber'e, kur'an'a muhalefet ederek, kur'an bize yeter demiştir.

kur'an müslümanının, hz. ali(as)'nin sıffin savaşı sürecinde kazanmak üzere olduğu savaşta, ordusunun amr bin as' ın mızrak ucuna kur' an sayfalarını geçirterek "kur'an bize hakem olsun!" nidaları ile yutturduğu hileye kanan müslümandan bir farkı yoktur.

14 asır önce var olan cehaletini devam ettiren bir topluma da söylenecek çok şey yoktur.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kuran müslümanı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim