manipülasyon

çevre gözetmeksizin, herkes tarafından saygı duyulan, sevilen bir insan olmak da manipülatif bir kişilik sergilemektir bana göre.

sözlükte çok güzel uygulayanlar var. kitleler peşinden koşuyor. canım benim. yakında yazacağım sana dişicilik dersi alacağım senden, pardon manipülasyon demek istedim.

insanları harekete geçirmek ve yönlendirmek ereği ile başvurulan ve çoğunlukla siyasiler ve medya tarafından yürütülen operasyonel psikolojik yöntem.

kelimenin ingilizcesinin kökenini bilmiyorum ama ingilizce tanımlarına bakmakta faydalı olabilir diye düşünüyorum. çünkü bazı kelimeler dilden dile geçerken anlam ve kavram değişikliğine uğruyor.
şimdi türkçe'de çoğunlukla, sinsi gibi, farkına vardırmadan insanları yönlendirip menfaati için kullanmak anlamında kullanıyor. olumsuz ve kötü bir özellik olarak görülüyor.
ingilizce anlamları ise baktığınızda aşağıdaki gibi bir tanımla karşılaşıyoruz;
manipüle etmek ne demek?
"control or influence (a person or situation) cleverly or unscrupulously"
"vicdansızca ve zekice kontrol etmek ve etkilemek" demek.

bu tanımdan yola çıkarak, hangi insanın manipüle etmediğini söyleyebilirsiniz bana?

hani bir video var, "herkes çocukluk travmasını bahane gösteriyor, kimse ben silkik bir insanım demiyor" diyor ya.

bu manipüle etme konusunda da herkes ama sen ben manipüle etme çalışıyorsun diye şikayet ediyor, ağlıyor, dram yaratıyor. kimse demiyor ki arkadaş ben senin beni kontrol etmene izin verecek kadar aptal değilim demiyor. ya da ben senin beni kontrol etmene izin verdiğim için aptalım demiyor.

oh ne ala!

edit : ingilizce cümlenin türkçesinde hata yapmışım. onu düzelttim.

(bkz: bu bizim misyon)

nişan alarak duygularla oynama sanatıdır.

narsistlerin iyi rol yaparak karşısındakini etki altına almasıdır bazı durumlarda çok işe yarar

ilk kural insan tuzağı farketmiyecek.

zeki insanlara sökmeyen şey. üstelik fark ederlerse, gözlerinde çok komik bir duruma da düşersiniz. yapman guzum.

1 tur bilincsel kandirma ve sucluluk yukleme seysi. evet.

bir şeyi olduğundan farklı göstermek. psikolojide bu kişinin karşısındaki kişiyi bilerek veya bilmeyerek yanlış düşüncelerle doldurması iken grafik tasarımda soyut veya somut şeylerin biçimsel değişikliğe uğratılarak başka başka yorumlanmasını sağlamaktır.

örneğin bir reklam filminde yapılan color grading işlemi temel bir manipulasyon tekniğidir. coca cola reklamını izlerken siyah - kırmızımsı bir renk tonu uygulanır bütün filme ki obje ile bir bütünlük sağlansın.

fakat halk arasında manipulasyon denildiğinde ilk akla gelen elbette psikolojideki anlamıdır. evlerden ırak olasıcadır.

yapanlara karşı savunma:
3 kere manipülasyon yapıyorsun de. kış kış et. onlara ne yaptığını hissediyorum mesajı vermeliyiz ki herkeste işe yaramadığını anlasınlar. basıp gaza gidiyorlar yoksa. dediğim gibi o yola girdiğini hissettiğin kişilere işte şimdi yapıyorsun deyip odak noktalarını değiştirmek gerekiyor. karşılık verip o girdaba çekilmek yerine ne yaptığını biliyorum, farkındayım demek onları da dumura uğratıyor.

bana yapilmaya calisilmasini hic sevmem. baska birisinin dusunce ve hayal evrenini isgal edip yonlendirme cabasidir ve hos olmayan sonuclari olabilir.

hedefe giden yolda her şey mübahtırın psikolojik versiyonudur. manipülatör, kendi isteğinin gerçekleşmesini ister. bunun için her yolu kullanır. kurban, manipülatörü adam yerine koyduğundan düşüncelerini ve duygularını önemser.

işte burda kötüniyetli manipülatöre fırsat doğar. kullanabildiğini tüm duyguları istismar ederek istediğini yaptırır. korku, kaygı, utanç, suçluluk, acındırma, ödül, kendinden şüphe etme, yalan ve daha niceleri. yapılması gereken tek şey karşı tarafın niyetini çözmektir. bu olduktan sonra gerisi kar etmez. manipülatör kendi oyunuyla ortada kalır.

birinin duygularını kullanarak, yalnızca kendi çıkarına uygun şekilde davranışlarını yönlendirmektir.

mesela manipülasyoncu aktroll minikler durup dururken önce gider domatesin kulağına der ki elma hayatı boyunca domateslerle kavga etti, sonra gider elmaya, domatesin hiç mi suçu yok der. bunları sokağa dökene kadar apır sapır edebiyat parçalar. ama kendi asla sokağa çıkmaz. polis domatesle elmayı şiddet kullanarak ayırır içeri atar. o kargaşada herkes zarar görür ama aktroll 'polisimize kimse dokunamaz' diyerek domatesle elmayı vatan haini ilan eder, polisin arkasına saklanıp halka parmak sallayıp rahat rahat küfreder, elmayla domatese müebbet verilir.
ya da 5-6 minik türbanlı aktrol kız, metroda halkın haklı bir mücadelesi için eyleme giden öğrencileri kışkırtmak için şımarık şımarık bir slogan atar. amaç sinirlendirmek, zaten sinirleri laçka olmuş halkı tahrik etmek, arbede çıkarmak. western filmlerde barda arbede çıkarmak için devrilen masadır aktrol küçük kızlar. o arbededeki kimse genç kızlara zarar vermeyeceği için arkadan sıyrılıp topuklarlar.

bunu erkekler sık yapıyor. seni ilişkiye uygun görüyor ve sen de onu uygun gör diye manipüle etmeye çalışıyor. sağlıksız kesinlikle.

+dolar 42 tl oldu, erdogan istifa!!
-eyyy halkim!! bunlar dolar 42 tl oldu diyolar ya, ya gazze?! her sey dolar mi lan? her sey dolar mi oglum kafayi yicemmmm! o pislik amariganin dolari bize lazim mi lan?! hem 1 dolar 42 tl, yani amariganin 42 katiyiz, 42 kere masallah!!! lan camiide kufur edenler hakkinda 1 kez agzinizi acip konustunuz mu?? polisimize saldiran namussuz kahpeler !! dovucem lan sizi !! (bkz: sürtük)ler!!!!
(alkis sesleri)

evet.