anton çehov klasiklerinden.
tiyatroda kadın tiradlarindan başında gelenlerden
devamını gör...
aslında etçil olup türkiye ekonomisinde simit yemeye mahkum edilen yüksek ölçüde zeki olarak bilinen kuş türü ; )
devamını gör...
kuşlar dünyasının sırtlanı olarak bilinir. her şeyi yer. bazı türleri bir tavşanı bütün olarak yutabilirler.

sırtlan demiştik. alabileceğini gözü keserse önündeki yiyeceği almak için başka hayvamlara, hatta insana bile "dalmaktan" çekinmez. büyük martılar çocukları rahatlıkla öldürebilirler. bir tek vakada arkasından saldırdığı yetişkin bir erkeği de öldürdüğü bildirilmiştir.
ankara'da (bkz: mamak çöplüğü) açıkken çok daha fazla sayıda martı vardı. burada hem çöpleri, hem fareleri, hem de köpek yavrularını avlarlardı.
devamını gör...
aslında etçil bir hayvan olan martılar bizim millet sayesinde simit yiyorlar. sahi ilk kimin aklına etobur bir hayvana simit atmak geldi acaba?
devamını gör...
bence asil bir duruşu olan kuş türü.
devamını gör...
sevilesi bir yaşar kurt şarkısı

yaşar kurt - martı

düşmeden uçabilenleri kıskanıyorum.
devamını gör...
gak gak bağırmak dışında işlevi olmayan, otlakçı, şehir eşkiyası.
devamını gör...
(bkz: şaman ve ruh hayvanları) inanışlarında kişinin koruyucu ruh hayvanları olduğuna inanılır. insanın birden fazla ruh hayvanı olduğu söyleniliyor. ruh hayvanı kişiye, rüyalar ve ya hayatın içerisindeki normal akışın içerisinde görünürmüş. iyi bir şaman ruh hayvanını keşfetmek zorundadır, keşfedilmeyen ruh hayvanı kişiye belirli aralıklarla uğrayıp ona sıkıntı verebilir. ruh hayvanları kişiyi koruduğuna inanılır. bu yazmış olduğum bilgileri ruh hayvanı hakkındaki şaman inanışını, bir dönem üst üste görmüş olduğum rüyalar sonrası öğrenmiştim, bilmiyordum.

normal yaşamımda martılara karşı bir sempatim, ilgim, sevgim pek yoktu. marmara denizi üzerinde bir vapurla giderken dikkatimi çeken hayvanlardı. bir kuş olarak aslında tipsiz bir hayvan ve anatomisi çok da ilgimi çekmiyordu, sesi de çok güzel sayılmayan bir hayvan. ben karada evimde yaşarken bu hayvanlar sokak evlerin çatı katlarında, yolun kenarlarında, saksağanların, kargaların yanlarında görünmeye başladı. camdan her baktığımda martıları görüyordum. hatta bir keresinde balkona ölü balık koydum, simit koydum yer diye, gelmemişti. o bana karşıdan bakmayı tercih etmişti. gelmediği için sinirimden "çekeceğim kanadını, gaganı senin" demiştim. bir sene boyunca camın önünde sadece martılara bakmakla yetindim ve bende saksağan ve kargalara her gün ceviz, fındık vererek beslemeye devam ettim.

bir gün bir rüya gördüm; evin içine girmiş bir martı duruyordu, boynunda kırmızı bir kurdele vardı, komşunun sahipli bir martısıydı ama bizim evin içerisine girmişti. ertesi gün tekrar bir başka martıyı yine rüyamda görmüştüm. aradan bir hafta geçtikten sonra tekrar bir martı gördüm ancak bundan sonraki yazacağım martı rüyası para normal bir olaydı. (dip not; hayatımda rüyalar hariç pek para normal şeyler yaşadığım çok nadirdir. öyle cinli minli şeyler görüp te pek anlatan bir tip değilim, dediğim gibi hiç hayatımda cin min görmedim. hayatım boyunca üç garip olay oldu ilki küçük yaşlarda gecenin bir yarısı uyanmıştım ve duvarda beyaz bir kertenkele görmüştüm üzerinde tek çizgi halinde renkli benekli bir kertenkeleydi. aşırı uykulu bir halde ona dikkatli bir şekilde dibine kadar gelip yanaşıp bakmıştım. benekler sarı, kırmızı, turuncu şeklinde tek bir çizgide duruyordu. benden korkmuyordu ve kaçmıyordu. uyudum ve uyandım ilk aklıma gelen şey kertenkele olmuştu. onu evin her tarafında aradım bulamadım, anneme ve babama söyledim inanmamıştı. yaşım büyüyünce bu olay bana pek fantastik gelmişti, belki de para normal bir olaydı bilemiyorum. 24 yaşında ben güzel bir kadınken evime doğru yürürken kulağımda birden fısıltıyla irkildim, ama yüksek sesle ismimi duymuştum ancak o olay işte çok korkunçtu. gerçeğe yakın gerçek gibi ama değil, çok korkmuştum irkildim ve arkama baktım. "ne oluyor lan" demiştim. bir başka para normal olaysa deprem olurken olmuştu, belki deprem anında aşırı korkudan dolayı beynim beni yanıltmış olabilir. üç farklı hikaye dışında garip garip şeyler görüp duymadım.)

martı rüyasına geri dönecek olursak, yerde duran martıyı ben alıp ona sarılmaya başladım, martı kanatlarını açıp bana sımsıkı sarılıyordu, uyandığımda kendimi ve yüz kaslarımı durduramadığım bir gülümseme ile saf bir mutlulukla gülmeye devam ediyordum, o sıralar olmayan 17 tane dişlerim ile sırıtıyor ağzımı çenemi kapatamıyordum, mutfağa gittim ve bir sigara yaktım ve gülmeye devam eden halimle sigaramı bitirene kadar o hissettiğim mutluluk, sırıtmam devam etti, asıl garip olan kısmı yani para normal olan kısmı şuydu. sigara beş dakikada bitebilen bir şey ve ben beş dakika boyunca yani uyanır uyanmaz yaktığım sigara ile martının kanatlarını, sarılmasını onu yanımda uyanıkken hissediyordum, ben sigara içerken bana sımsıkı sarılıyordu bu yazılan hikayeyi hiç bir şekilde tarif edip yazamam, ortada görünmeyen bir martı var ama ben onu hissediyorum ve kanatları ile bana sarılıyordu. koruyucu ruh hayvanları insanların rüyalarına girip ona belirli aralıklarla mesaj gönderirmiş, 3. martı rüyasından bir hafta sonra yine böyle para normal bir rüya ile yani bir kabusla uyanmıştım. bu sefer rüyamda bir martı yoktu ancak yattığım yerde bir sürü ceset ve kesilmiş bir kolun üzerinde duruyordum, rüyamda cesetler ve kesilmiş bir kolun üzerinde durduğumu fark edince çığlıkla uyandım, buraya kadar her şey normal altı üstü bir rüya fakat rüyadan uyanır uyanmaz tıpkı martı rüyası sonrasında olduğu gibi ceset kolunu belimin altında hissediyordum ve durmaksızın elimin tersi ile belimin arkasına dokunmak zorunda kaldım yani sırtımda belimin arkasında o cesetleri uyanıkken, gözlerim açıkken ve ayağa kalkıp yürüdüğümde hissediyordum. martı ve ceset rüya sonrası olayları ben bir daha yaşamadım.

gördüğüm rüyalar kesildi ve aradan bir hafta daha geçmişti, sonbahara gelmiştik. son baharda kuşlar göç eder bilirsiniz ve martıların göç ettiğini ben ilk defa o son baharda öğrenmiştim ve hatta çok şaşırmıştım. göç öncesi ve yine evimde uyumuyorum ve ayaktayım evin içinde ev halkı ve normal hayatımın akışı devam ederken birden huzursuz hissetmeye başladım.

(şu aralar psikolojim pek iyi değil, kendimi bir "insan" olarak çok iyi tanıyorum ve biliyorum, ne zaman neye üzüldüğümü ve ya stres yaptığımı, ne istediğimi iyi biliyorum, hayatımda her zaman tek başıma sorunlarımı çözdüm ve bir psikoloğa, psikiyatriğe hiç ihtiyaç duymadım. kendi ruh halimi iyi tanıdığım için ve anlamlandıramadığım sebepsiz bir sıkıntım asla olmadı.)

işte o son baharda tamda martıların göç etme vaktinde yani tamda o günde ben evin içinde birden huzursuz, hüzünlü böyle yere göğe sığamaz bir halde, ortamın yani evimin bana tamamen bir yabancı gibi gelmesi, sanki evime ait değilmişim gibi hissetmem ve sürekli bir yerlere gitme isteği, dürtüsü, hani böyle bir yerden taşınırsınız ve başka bir yere gidersiniz işte tam o duyguyu bütün gün boyunca anlamsız bir şekilde hissediyordum, sürekli gök yüzüne bakıyordum evin içerisinde hep hareket halindeydim fakat ev bana çok yabancı geliyordu ve aşırı derecede üzgündüm. neden üzüldüğümü de anlamıyordum, o sıralar hayatımda kafama taktığım ve ya düşündüğüm bir şey yoktu, o kadar normal ve dengeli bir ruh halim vardı ki üzülebileceğim tek bir şey aklıma gelmiyordu, sebebini sorguluyordum, neden üzgünsün diye sürekli aklımdan geçiriyordum.

sebepsiz üzüntümün nedenini tekrar camdan dışarı baktığımda anladım, gökyüzü tarif edemeyeceğim bir kalabalıkta ve sürüde tüm havayı gök yüzünü doldurmuştu. hayretler içerisinde dehşet verici martıları görüyordum. havadaki kuşlar hareler yapıp gök yüzünde dans edip evin üstünden göçüp gittiler. onlara bakarken huzursuz haliminin nedenini o an anladım... "gitme ne olur gitme, gideceksen beni de götür yanında" diye martıya sesleniyordum, martıların göç ettiğini o gün öğrendim ve o günden sonra bir daha evin camından baktığımda gördüğüm pek martı olmadı. bu sene gelmediler belki ilk baharda ruh hayvanım geri döner ve onunla yine iletişime geçebilirim. şaman inanışına göre bence benim ruh hayvanım martı bundan eminim. bu bilgileri rüya ve göç etme gününden sonra öğrenmiştim aslında çok sık müzik dinleyen birisi olarak o gün sürekli martıların göç haftasında benim dinlediğim müzikler hep gitme üzerineydi, çevirdiğim şarkıların anlamları bile hep martıları anlatıyordu.

dip not; şamanizm inanışlarını sorguluyorum, anlattığım hikayeler kurgu ve ya uydurulmuş bir şeyler değil, ister inanın ister inanmayın çok da önemli değil, şimdi bu yazdığım tanımla tam deli oldum.
devamını gör...
jonathan livingston
devamını gör...
bu uygulamanın ne halta yaradığı ile ilgili en küçük bir fikre sahip değilim. her twitter'a girdiğimde, aşırı haklı olduğunu sanan bir tipin sponsorlu videosuna denk geliyorum.

bir şeyler anlatıyor ama tarz ve üslup o kadar irite edici ki 3 saniyede videodan çıkıyorum. o yüzden uygulama hakkında bilgim hala sıfır.

merak da etmiyorum zaten. ama o arkadaş her ne istiyorsa da bu tarzla pek bir yol alacağını sanmıyorum.
devamını gör...
bugün öğlen tam köşe kaldırıma motor modeli par etmişti ,engelli bir yola ihtiyaç duysa ??+
akşam üstü de camdan bakıyorum, komşunun oğlu babasının arabasının arkasına park etmiş yine motor modelini çocukcağız zor taşıdı kaldırıma koydu.
paten modelleri daha bela başıbozuk sürüsü.
ayağına düşse kırar çocuk yada bir yaşlının.
canım sıkılıyor buna yakında öneme çıkarsa kaldırıp yere atacağım suç olur mu bilemiyorum ..
birde çıkmış sahibi miting yapıyor , büyük olasılıkla motor tipinde kazalar oluyordur basın ve karakolda iltimas geçiyorlardır

kadıköy belediyesi yasakladı galiba kadıköy sınırlarında görmüyorum.

14-15 yaşında çocuk bile biniyor yaralansa -ölse bunu sahibi güler pis kapitalist.
devamını gör...
denizde iyi avlanabilen, balıklara ve yengeçlere korku salan kuş türü. başlarını ve gövdelerini her zaman rüzgârın estiği yöne çevirirler. bu da bizim rüzgâr yönünü tahmin etmemizde alternatif bir seçenek oluşturur.
mesela seyire çıkacaksınız, rüzgârın yönünü tam olarak kestiremediniz, etraftaki herhangi bir martıya bakın ve size ilk önce hangi halatı çözmeniz gerektiğini söylesinler. baktıkları yönün tam tersindeki halatı çözerek güvenli bir şekilde çıkışa başlayabilirsiniz.
devamını gör...
balıkçı jargonunda adı osman olan hayvan.
devamını gör...
biraz önce erenköy civarlarında kediler için bırakılan mamayı yerken gördüm birini. olm, sen kuşsun lan. denizde yaşıyorsun. adaptasyonun da bir sınırı olmalı. *
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"martı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim