mesleğinizin en kötü yanı

bu aralar vize evrakları hazırlıyorum, herkes mi yurtdışına gidiyor? bir ben mi gidemiyorum? ülkede yapayalnız kalacakmışım gibi hissediyorum. off ne güzel ya siz gezin, ben evraklarınızı hazırlarım. off çok sıkıcı ya ben de yurtdışına gitmek istiyorum..

gürültüyü engellemenin tek yolunun hiç susmamak ve oturmamak olması.

bazen yanlışlıkla 7 de uyanıyorum

mesleğin kendisinden çok angaryasıyla uğraşmak.

patlarsan min 16 sene hapis.

mesai saatleri dışında da mesleğimi icra etmemin beklenmesi.

müzik dinleyemiyorum, çünkü hep mix veya masterda yapılmış hataları duyuyorum. yada bir şarkıya kendimi tam veremiyorum ya alttan bas gitara odaklanıyorum yada sadece back vokallere bir bütün olarak değil de tüm enstrümanları tek tek beynimde ayırarak dinliyorum. zor. konsere gittiğimde ses sisteminin kötü yerleştirilmiş olması beni rahatsız ediyor, tüm ses hatalarına müdahale edesim geliyor.

masa başı olması, hesaplamalar, kafa yorgunluğu...

staj dönemi. iddia ediyorum türkiye'de staj süreci böylesine berbat yürütülen bir meslek daha yoktur.

şirket yöneticileri ile çok fazla yüz göz olmak.

acılı ölümlere şahit olmak.

sanırım okumasaydım da bu sektörde olurdum. tabi statü farkı olurdu. bir insan 16 yıl okuyup inşaata düşer mi lan? mahmut abi var 1.sınıftan terk o da inşaatta bak

kitleleri salaklaştırmak.

en zekiyim diyen bile mesleğim gereği salaklaşabiliyor ve ben bu mesleğe başlarken sizin hiç sevmediğiniz benimse çok sevdiğim biri beni bu mesleğin tesirine karşı uyarmıştı, uzun yıllar dinledim kendisini fakat sonra nakit akışı ağır basınca prensiplerimden, nasihatlardan ayrılmak zorunda kaldım cünkü bakkal prensip karşılığı ekmek vermiyordu.

doğru düzgün hiç iznin olmaması. vardiyalı çalışanlar bilir. tek izin gününe gece vardiyasından çıkarsın. eve gidip doğal olarak uyursun ve izin günü biter. dini, milli bayram, yılbaşı gibi resmî tatillerin hepsinde zorunlu çalışırsın. tek iznin senelik iznin.

herkesin mesleğiniz hakkında bilgisi olması ve direkt iki katlı binanın maliyetini sormaları


edit: maliyetle ilgili bir mesaj aldım ama mesaj atan yazarın mesaj atamıyorum. kapatmış. buradan cevap vereyim: ben mesleği bıraktım. herkesi youtube kanalıma bekliyorum.

birilerine bağlı kalmak.
bilgi vermezlerse öyle kalıyorum.

mesleğimin kötü yanı: "ha endüstri meslek lisesi mezunu musun benim eltimin kızı da..." şeklinde konuşan teyzeler

işimin kötü yanı: yüzlerce işin takibi

ucuz iş gücü, esnek çalışma saatleri. inşaat mühendisliği hangi geleceğin mesleği acaba?

kahvenin bitmesi.

bu ülke için geçerli olmak üzere; herkes her şey hakkında uzman ve kendini çok yaratıcı saydığından tasarladıklarınıza değer verilmediği gibi insanlar size kendi yaptıkları saçma sapan şeylerle gelirler. türkçeyi katledip ben yaptım oldu mantığıyla işe yaramaz işlerde ısrarcı olurlar.

sonuç: yaratıcılık ve bir bilene saygı ölmüştür.
yaptığım işten zevk almıyorum. sadece yapıyorum.

edit: grafikerliği ve kreatif olmayı klavyenin birkaç tuşuna basmak zannedenler, çok küçük bir alana belli bir yazıyı sığdırmak bazen birkaç saat sürebilir. eğer bir iş hızlı bir şekilde ve hatasız bitirilebiliyorsa arka planında geceler boyu sabahlayarak calışmış, programların her köşesini kurcalayıp kendini geliştirmiş, baskı sonuçlarını bilen sabırlı biri vardır. sihirli bir değnek değildir yani ordaki.