41.
bir avuç dolusu mutluluk diyorlar ya tam tanımıdır bence muhabbet kuşları. rengârenk tüyleri, kikirdemeleri ve partnerleriyle öpüşmeleri ile kusursuz canlılardır.
devamını gör...
42.
muhabbeti sarmayan kuştur.
devamını gör...
43.
(bkz: zeki müren) in çıkış parçasıdır.
devamını gör...
44.
birkaç yıl evvel arkadaşım lutino albino cinsinde dişi bir muhabbet kuşu almış. evine gittiğimde zavallının kafesini altı aydır temizlememiş, bir tünek bile almamış olduğunu gördüm. zavallıyı bit sarmış. tırnakları bileklerini kanatır olmuş. kavga kıyamet aldım veterinere götürüp tedavisi ve yeni kafesi falan derken yanına bir de eş aldım.
günlük dört saat salonda gezerler keyfi yerine gelince kendileri kafeslerine girerdi. ıki yıl boyunca bir kere bile sevemedim, çünkü çok korkardım. ben ona sevgimi iyi bakarak gösterdim.
bir akrabamın çocuğu kanser hastasıydı, çok seviyordu cikcik'i mutlu olsun diye ona verdim. şimdi orada çok mutlular. alışmışlar üstüne falan konuyorlar. özlesem de mutlular bu da bana yetiyor.



günlük dört saat salonda gezerler keyfi yerine gelince kendileri kafeslerine girerdi. ıki yıl boyunca bir kere bile sevemedim, çünkü çok korkardım. ben ona sevgimi iyi bakarak gösterdim.
bir akrabamın çocuğu kanser hastasıydı, çok seviyordu cikcik'i mutlu olsun diye ona verdim. şimdi orada çok mutlular. alışmışlar üstüne falan konuyorlar. özlesem de mutlular bu da bana yetiyor.




devamını gör...
45.
daima ölmeleri ve bizde bıraktıkları çocukluk travmaları ile bilinirler.
devamını gör...
46.
aslında evde bakılmaması gereken ama insanların bencil sevgileri yüzünden mapus yaşayan ilk firsatta camdan kaçan tüylü güzellerdir
devamını gör...
47.
bir buçuk yıldır bizimle yaşayan dünyalar tatlısı oğlumun türü.bu kuşumuzdan önce cocukluğumdan beridir çok kuş bakmıstım ama hiçbirine konuşmayı öğretememiştik,hatta bize canayakın davrananların sayısı bile sınırlıydı.bu yüzden bu kuşumuzu almadan önce çok araştirma yaptım,adeta yavru-erkek kelimelerini ezberleyerek gittim kuşu almaya.ben aslında hep albino-lutino kuşlardan istiyordum ama satıcı,"elimizde çok güzel bir kuş var,"diyerek bu kuşumuzu gosterdi ve sahiden çok güzel bir rainbowdu.güzelliği karşısında dayanamadım,aldık çıktık.on gün geçti,kuş önce anneme sonra bana alıştı.çok geçmeden konuşmayı da ögrendi,artık cici kuşlar,askımlar,babacıklar havada uçuşuyor.hatta benim ismimi bile söylüyor güzelim.yanına bir eş bile aldık.gerçi esiyle çok anlaşamadı,eşi ilk başta buna bayağı geçirdi,sonraları bizim kuş da karşılık vermeyi ögrendi.yine de bir şekilde geçinip gidiyorlardı ki eşi vefat etti,eşli yaşamaya alıştı diye kıyamadık,cumartesi yeni bir eş alacağız küçük beyefendiye.alınca fotoğrafını buralara koyarım.bu da benim dünyalar tatlısı oğlumun resmi.

devamını gör...
48.
muhabbet kuşu eş seçimi çok çetrefillidir. onlar anlaşıp öpüşene kadar kaç eş değişilir kim bilir?
benim muhabbet kuşum 5. eşini kabul etmişti.*
sonrası aşk muhabbet muc muc.
bu kuşların muhabbet kuşu olmalarına etken özellikleri bizimle değil, kendi aralarındaki muhabbettir.*
benim muhabbet kuşum 5. eşini kabul etmişti.*
sonrası aşk muhabbet muc muc.
bu kuşların muhabbet kuşu olmalarına etken özellikleri bizimle değil, kendi aralarındaki muhabbettir.*
devamını gör...
49.
bugün oğluma ölen eşinin ardından çok üzüldügü için bir arkadaş alacağım ama bazı sorularım var.ilk olarak yavrulatma gibi bir derdim yok,hatta yavru olmazsa daha mutlu olurum çünkü bakımı çok zor olur.bu yüzden bize de alışması acısından acaba erkek muhabbet kuşumun yanına erkek bir kuş mu koysam diye düşündüm ama iki erkek kuş yan yana yaşayabilir mi?ya da diyelim ki kız aldık,kızı oğlandan küçük alırsam sorun olur mu?oğlumuz hiç saldırgan değil;hatta fazlasıyla uysal,bu yüzden kıza bir zarar vereceğini düşünmüyorum,önceki eşine de bir zarar vermişliği yoktu(hatta kız oğlana geçiriyordu) ama sorayım dedim.
devamını gör...
50.
#1013413 iki erkek iyi anlaşır. zaten dişileri arıza oluyor bunların.*
biraz da evdekinden ufak oldu mu, mis gibi anlaşırlar. kuşunuzu yanınızda götürün orada deneyin hangisi ile uyumlu olacak bakın.
biraz da evdekinden ufak oldu mu, mis gibi anlaşırlar. kuşunuzu yanınızda götürün orada deneyin hangisi ile uyumlu olacak bakın.
devamını gör...
51.
şimdi canlarım, halil ve turgut. aslanım siz hayvan değil misiniz? içgüdü temel değil mi sizde? depremi bile siz önce hissediyormuşsunuz güya, öyle diyorlar, öyle güçlüymüş hisleriniz!
bak aylardır beraberiz, benim dost olduğumu, size zarar vermeyeceğimi anlamanız neden bu kadar zor? her gün yeniden bir düş kırıklığı yaşatıyorsunuz bana. evet sevmek karşılık beklemez ama, marifet de biraz iltifata tabidir. çok seven iplenmez diyorsanız, o insanlar için geçerli yavrum, etmeyin.
hele o birinizin ben azıcık yaklaşınca kafasıyla diğerine haber vermeleriniz. canhıraş kaçmalarınız. kuşkucu tavırlarınız. ne oldu hayırdır ya?
yahu aslında ne kadar basit: bu adam sabah kalkıyor, biraz oyalanıp bizi salıyor, mis gibi geziyoruz, sağa sola dışkılıyoruz. saatler sonra tüneğe binip kafese girmemizi istiyor ve üstelik girdiğimizde de bize dal darı verecek. zaten darıyı gösterince elime gelip yumulmasını biliyorsunuz. yani bu kadarlık şeyi atom fiziğine çevirdiniz. oturup karşılıklı dertleşelim de demiyorum ama birazcık insanlık ya, çok mu zor?
işte bana yukarıdakileri söyleten hayırsız, vefasız şeker küpleridir. üçümüzden en az birinde var bir adilik. dertliyim sözlük, ben saksı değilim! biz kimleri sildik be, hey yavrum hey. sizi yeneceğim oğlum.
bak aylardır beraberiz, benim dost olduğumu, size zarar vermeyeceğimi anlamanız neden bu kadar zor? her gün yeniden bir düş kırıklığı yaşatıyorsunuz bana. evet sevmek karşılık beklemez ama, marifet de biraz iltifata tabidir. çok seven iplenmez diyorsanız, o insanlar için geçerli yavrum, etmeyin.
hele o birinizin ben azıcık yaklaşınca kafasıyla diğerine haber vermeleriniz. canhıraş kaçmalarınız. kuşkucu tavırlarınız. ne oldu hayırdır ya?
yahu aslında ne kadar basit: bu adam sabah kalkıyor, biraz oyalanıp bizi salıyor, mis gibi geziyoruz, sağa sola dışkılıyoruz. saatler sonra tüneğe binip kafese girmemizi istiyor ve üstelik girdiğimizde de bize dal darı verecek. zaten darıyı gösterince elime gelip yumulmasını biliyorsunuz. yani bu kadarlık şeyi atom fiziğine çevirdiniz. oturup karşılıklı dertleşelim de demiyorum ama birazcık insanlık ya, çok mu zor?
işte bana yukarıdakileri söyleten hayırsız, vefasız şeker küpleridir. üçümüzden en az birinde var bir adilik. dertliyim sözlük, ben saksı değilim! biz kimleri sildik be, hey yavrum hey. sizi yeneceğim oğlum.
devamını gör...
52.
tatlı mı tatlı, sevecen evcil kuş türü. şu anda beslemekte olduğumuz kuşumuzu dışarda ağaçta bulduk, galiba kaçmıştı. yakın çevreye her yere sorduk haber verdik ve ses seda çıkmayınca iyice sahiplendik. garip bir şekilde aşırı sosyal ve asla omzumuzdan, üstümüzden inmiyor. kafesini yatak başucumuza koymazsak yürüyerek yatak odası kapısına geliyor. bu kadar küçük olmalarına rağmen çok büyük kalpleri var bence. ya da ben böyle düşünmek istiyorum.
devamını gör...
53.
boyle mukemmel bir kusun 50-60 tl'ye her kose basinda satiliyor olmasi acayip sacma bir durum. muthis akilli ve duygulu hayvanlar.
edit: cevremde bayagi 50 tl'ye yavru muhabbet satiliyor. sizi kekliyorlar demek 150'ye.
edit: cevremde bayagi 50 tl'ye yavru muhabbet satiliyor. sizi kekliyorlar demek 150'ye.
devamını gör...
54.
böyle mükemmel bir kuş zaten 50-60 tl değil. 150 ile 400 arası değişir. fiyatlar pandemi nedeniyle iyice arttı.
efendim muhabbet kuşu alırken nelere dikkat edilmeli? öncelikle bulabilirseniz yerli üreticiden almanız çok sağlıklı. petshoplar çok kurnaz oluyor. size yavru diye türü küçük olan, üretimden düşmüş hayvanı bile kakalarlar. bazen de eş diye alakasız kuşu kakalarlar. bulabilirseniz yerli üretici çok iyidir bu konuda. bunun bazı sebepleri var. birincisi başka ülkelerden kaçak ve valizlerle getirilmiş kuşlar hem hastalıklı olur hem de türkiye ikliminde yaşamayabilir. ikincisi yerli üreticilerimiz muhabbet kuşu üretiminde gerçekten başarılılar. kafesleri falan gayet steril olur. bu önemli.
ister petshop ister üretici olsun farketmez yine dikkat edeceğimiz noktalar var tabii ki. beğendiğiniz kuşun hareketli olması önemli. tüy yapısı yavrulukta biraz çirkin olsa da sağlıklı ise anlaşılır o. tüy yapısı iyi olmalı yani. ceresinde, gözlerinde, gagasında ve özellikle tırnaklarında bir pürüz olmamalı. ayak tırnaklarında eksik veya yamuk parmak olmamalı. ceresinde akıntı olmamalı. bulunduğu kafes temiz olmalı. hatta diğer kuşlarda da sıkıntı olmaması salgın belirtisi açısından önemli. kendi tüylerini falan da düzeltiyorsa o kuş sağlıklıdır genel olarak. ben olsam o kafeste herkese salça olan kuşu seçerim.
ekstra bilgi isteyen dm.
efendim muhabbet kuşu alırken nelere dikkat edilmeli? öncelikle bulabilirseniz yerli üreticiden almanız çok sağlıklı. petshoplar çok kurnaz oluyor. size yavru diye türü küçük olan, üretimden düşmüş hayvanı bile kakalarlar. bazen de eş diye alakasız kuşu kakalarlar. bulabilirseniz yerli üretici çok iyidir bu konuda. bunun bazı sebepleri var. birincisi başka ülkelerden kaçak ve valizlerle getirilmiş kuşlar hem hastalıklı olur hem de türkiye ikliminde yaşamayabilir. ikincisi yerli üreticilerimiz muhabbet kuşu üretiminde gerçekten başarılılar. kafesleri falan gayet steril olur. bu önemli.
ister petshop ister üretici olsun farketmez yine dikkat edeceğimiz noktalar var tabii ki. beğendiğiniz kuşun hareketli olması önemli. tüy yapısı yavrulukta biraz çirkin olsa da sağlıklı ise anlaşılır o. tüy yapısı iyi olmalı yani. ceresinde, gözlerinde, gagasında ve özellikle tırnaklarında bir pürüz olmamalı. ayak tırnaklarında eksik veya yamuk parmak olmamalı. ceresinde akıntı olmamalı. bulunduğu kafes temiz olmalı. hatta diğer kuşlarda da sıkıntı olmaması salgın belirtisi açısından önemli. kendi tüylerini falan da düzeltiyorsa o kuş sağlıklıdır genel olarak. ben olsam o kafeste herkese salça olan kuşu seçerim.
ekstra bilgi isteyen dm.
devamını gör...
55.
devamını gör...
56.
bugün pencereme yavru bir muhabbet kuşu kondu . bizimkilerin ötüşünden anladım yoksa farketmeyecektim. kaçmış gelmiş , hasta , gözlerinin kenarındaki tüyler dökülmüş büyük bir ihtimal mantar var .. dal darı ile kandırmaya çalıştım kafesi götürdüm biraz karnını doyurdu tam kafese konduğu anda ürktü kaçtı ,yakalayamadım . çok korkmuştur , acıkmıştır , susamıştır .. üzgünüm sözlük umarım iyi bir insan bulmuştur onu .. aklım onda
devamını gör...
57.
korktuğum hayvan. ciddi ciddi korktuğum hayvan. kafesindeyken sorun yok ama o kafes açılıp pır diye uçtuğu an, gözümü elimle kapatıp, olduğum yere pısıyorum. ne saçma.
devamını gör...
58.
yemleri konusunda deneyimli biri varsa bana ulaşabilir mi?
devamını gör...
59.
yeşil ya da mavi renkte olan, kafeste yaşan kuştur.
devamını gör...
60.
henüz yeni kaybettiğim minik oğlumun cinsi.
bu bebeğimden önce de kuş bakmıştım ama en çok cinoş'umla yakınlaşmıştık,tahmin edersiniz ki bu yüzden en çok onun kaybı zor geldi.ağladım,ağladım,ağladım.o kadar tatlı ve o kadar sevgi dolu bir kuştu ki üzülmemek elde deģil.dahası hayatımızın o kadar içine girmişti ki her şeyde aklıma geliyor.salonda ailemle sohbet ederken gidecekken dönüp kafese bakıyorum,gitmeden seveyim diye ama minik oğlum artık orada yok.yemek yerken "şimdi burada olsaydı her şeyden yemeye çalışırdı,biz de zararlı deyip onu uzak tutmaya çalışırdık,"diye düşünüyorum;boğazıma bir yumru oturuyor.aklıma ilk kelimesini söylediği,ilk üzerime konduğu an geliyor;o günleri özlüyorum.muhabbet kuşlarına has ama onun olan o ses tonunu hatırlıyorum;bir daha o sesi duyamayacağımı fark ediyorum ve bunu nasıl kabul edebildiğimi bilmiyorum.masanın üzerinde en mutlu olduğu zamanlarda yaptığı hoplayıp zıplama hareketini hatırlıyorum ve başka bir kuşum olsa dahi niyeyse o kuştan bu hareketi göremeyecekmiş gibi hissediyorum.o sevgi kelebeģi halini,hiç tanımadığı insanlara bile anında ısınmasını,onları dahi hiç çekinmeden öpmesini hatırlıyorum ve onun kadar sevgi dolu,güven dolu,neşe dolu bir başka kuş var mıdır merak ediyorum.son zamanlarında kendine has o neşesini,saf mutluluğunu kaybettiğini hatırlayıp kötü oluyorum;içimde bir şeyler acıyor.elimde kalan birkaç tane fotoğrafına bakıyorum;daha çok olmadığı için üzülüyorum.vicdan azabı çekiyorum.ama her şeye rağmen bir başka kuş edinmek için araştırma yapıyorum;onun da ömrünün biz insanlara göre çok uzun olmayacağını ve o öldüğünde de canımın yanacağını bile bile.çünkü sevgisi,acısından büyük.yokluğu,aynı acıyı yaşama ihtimalini kabul ettirecek kadar güçlü.minik oğluma,biricik cinoş'uma fiziksel olarak çok benzeyen bir kuş buldum;bunun evimize ve ailemize yeni katılacak o kuşa haksızlık olacağını bilsem de bu fiziksel benzerliğin o kuşa garip bir sevgi hissetmeme neden olduğunu saklayacak değilim.fiziksel olarak benzese de cino olmayacak.belki cino'nun neşesini,saf mutluluğunu,sevgi dolu hallerini o kuşta hiç göremeyeceğim.bu düşünce bile içimi acıtıyor ama gerçek bu.bu düşünceye alışmak ve o kuşu cino'dan bağımsız olarak sevmek lazım;umarım bunu başarabilirim.birkaç gün içinde büyük ihtimalle yeni kuşumuz evine gelecek,dilerim o da cino gibi mutlu ve sevgi dolu bir kuş olur.
cinoş'um;canım bebeğim,minik oğlum,dünyanın en tatlı,en mutlu kuşu.senin ölümün henüz yeniyken başka bir kuş edinme çabalarına girdigim,büyük ihtimalle birkaç gün içinde o kuşu evimize,senin evine getireceğim için kızma bana.seni sevmediğim için değil;asla değil.ben kısa süreli baktigim kedimden ayrılırken bile bu kadar kötü olmamıştım be minik aşkım;sen bizi bırakıp gittin diye ağlamalara doyamadım.şu cümleleri yazarken bile göğsüme binen ağırlıģı hissediyorum,seni düşünmek çok zor.ama düşünmemek de imkansız.dedim ya;öyle girmişsin ki hayatımıza,şimdi her köşede senin eksikliğin hissediliyor.bu eksikliğe,yokluğuna;evimize kattığın neşeden,mutluluktan,sevgiden mahrum kalmaya dayanamadığım için bir başka arkadaşına sığınmaya çalışıyorum.evet;o sen olmayacak.bunu garip bir şekilde çok iyi biliyorum.dıştan sana çok benziyor;bir görsen,bir ton koyun sadece.ama o sen olmayacak.bunu hissediyorum.ama yine de onu da seveceğimizi,onun da bizi seveceğini ve evimize bir parça bile olsa sevgi katacağını ümit ediyorum.onun da kendine has bir karakteri olacak;senin kendine has bir karakterin olduğu gibi ve o da kendi karakterine uygun biçimde bizi sevecek,evimize aydınlık katacak diye umut ediyorum.seni sevdiğimiz gibi değil-çünkü diyorum ya;o sen olmayacak.o başka bir kuş.-ama bizim de onu seveceğimizi ümit ediyorum.sen her zaman benim en sevdiğim muhabbet kuşum olarak kalacaksın;hatta sadece benim değil,tüm ev halkının.ama şimdi sana vermek isteyip de veremediğimiz sevgiyi,şefkati ve merhameti bir başka arkadaşına aktarmak bence bize iyi gelecek;o arkadaşının da sevgimiz sayesinde mutlu bir hayat süreceğini,yani bunun ona da iyi geleceğini ümit ediyorum.seni çoook seviyorum benim minik sevgi kelebeğim;senin deyiminle "aşk kuş."boğazımdaki yumruyu yine geri ittim az önce,hissettin mi?henüz çok yeni sen gideli,özlemimin ve acımın beni ele geçirmesine izin vermeden seni düşünemiyorum ama daha şimdiden aynı-ya da benzer-bir acıyı yaşama ihtimalini kabul etmeyi yokluğundan daha katlanılır bulan ben; günü geldiğinde seni en çok ama en çok sevginle,neşenle düşüneceğimden eminim.seni çok çok çok ama çok çok seviyorum;cino.
bu bebeğimden önce de kuş bakmıştım ama en çok cinoş'umla yakınlaşmıştık,tahmin edersiniz ki bu yüzden en çok onun kaybı zor geldi.ağladım,ağladım,ağladım.o kadar tatlı ve o kadar sevgi dolu bir kuştu ki üzülmemek elde deģil.dahası hayatımızın o kadar içine girmişti ki her şeyde aklıma geliyor.salonda ailemle sohbet ederken gidecekken dönüp kafese bakıyorum,gitmeden seveyim diye ama minik oğlum artık orada yok.yemek yerken "şimdi burada olsaydı her şeyden yemeye çalışırdı,biz de zararlı deyip onu uzak tutmaya çalışırdık,"diye düşünüyorum;boğazıma bir yumru oturuyor.aklıma ilk kelimesini söylediği,ilk üzerime konduğu an geliyor;o günleri özlüyorum.muhabbet kuşlarına has ama onun olan o ses tonunu hatırlıyorum;bir daha o sesi duyamayacağımı fark ediyorum ve bunu nasıl kabul edebildiğimi bilmiyorum.masanın üzerinde en mutlu olduğu zamanlarda yaptığı hoplayıp zıplama hareketini hatırlıyorum ve başka bir kuşum olsa dahi niyeyse o kuştan bu hareketi göremeyecekmiş gibi hissediyorum.o sevgi kelebeģi halini,hiç tanımadığı insanlara bile anında ısınmasını,onları dahi hiç çekinmeden öpmesini hatırlıyorum ve onun kadar sevgi dolu,güven dolu,neşe dolu bir başka kuş var mıdır merak ediyorum.son zamanlarında kendine has o neşesini,saf mutluluğunu kaybettiğini hatırlayıp kötü oluyorum;içimde bir şeyler acıyor.elimde kalan birkaç tane fotoğrafına bakıyorum;daha çok olmadığı için üzülüyorum.vicdan azabı çekiyorum.ama her şeye rağmen bir başka kuş edinmek için araştırma yapıyorum;onun da ömrünün biz insanlara göre çok uzun olmayacağını ve o öldüğünde de canımın yanacağını bile bile.çünkü sevgisi,acısından büyük.yokluğu,aynı acıyı yaşama ihtimalini kabul ettirecek kadar güçlü.minik oğluma,biricik cinoş'uma fiziksel olarak çok benzeyen bir kuş buldum;bunun evimize ve ailemize yeni katılacak o kuşa haksızlık olacağını bilsem de bu fiziksel benzerliğin o kuşa garip bir sevgi hissetmeme neden olduğunu saklayacak değilim.fiziksel olarak benzese de cino olmayacak.belki cino'nun neşesini,saf mutluluğunu,sevgi dolu hallerini o kuşta hiç göremeyeceğim.bu düşünce bile içimi acıtıyor ama gerçek bu.bu düşünceye alışmak ve o kuşu cino'dan bağımsız olarak sevmek lazım;umarım bunu başarabilirim.birkaç gün içinde büyük ihtimalle yeni kuşumuz evine gelecek,dilerim o da cino gibi mutlu ve sevgi dolu bir kuş olur.
cinoş'um;canım bebeğim,minik oğlum,dünyanın en tatlı,en mutlu kuşu.senin ölümün henüz yeniyken başka bir kuş edinme çabalarına girdigim,büyük ihtimalle birkaç gün içinde o kuşu evimize,senin evine getireceğim için kızma bana.seni sevmediğim için değil;asla değil.ben kısa süreli baktigim kedimden ayrılırken bile bu kadar kötü olmamıştım be minik aşkım;sen bizi bırakıp gittin diye ağlamalara doyamadım.şu cümleleri yazarken bile göğsüme binen ağırlıģı hissediyorum,seni düşünmek çok zor.ama düşünmemek de imkansız.dedim ya;öyle girmişsin ki hayatımıza,şimdi her köşede senin eksikliğin hissediliyor.bu eksikliğe,yokluğuna;evimize kattığın neşeden,mutluluktan,sevgiden mahrum kalmaya dayanamadığım için bir başka arkadaşına sığınmaya çalışıyorum.evet;o sen olmayacak.bunu garip bir şekilde çok iyi biliyorum.dıştan sana çok benziyor;bir görsen,bir ton koyun sadece.ama o sen olmayacak.bunu hissediyorum.ama yine de onu da seveceğimizi,onun da bizi seveceğini ve evimize bir parça bile olsa sevgi katacağını ümit ediyorum.onun da kendine has bir karakteri olacak;senin kendine has bir karakterin olduğu gibi ve o da kendi karakterine uygun biçimde bizi sevecek,evimize aydınlık katacak diye umut ediyorum.seni sevdiğimiz gibi değil-çünkü diyorum ya;o sen olmayacak.o başka bir kuş.-ama bizim de onu seveceğimizi ümit ediyorum.sen her zaman benim en sevdiğim muhabbet kuşum olarak kalacaksın;hatta sadece benim değil,tüm ev halkının.ama şimdi sana vermek isteyip de veremediğimiz sevgiyi,şefkati ve merhameti bir başka arkadaşına aktarmak bence bize iyi gelecek;o arkadaşının da sevgimiz sayesinde mutlu bir hayat süreceğini,yani bunun ona da iyi geleceğini ümit ediyorum.seni çoook seviyorum benim minik sevgi kelebeğim;senin deyiminle "aşk kuş."boğazımdaki yumruyu yine geri ittim az önce,hissettin mi?henüz çok yeni sen gideli,özlemimin ve acımın beni ele geçirmesine izin vermeden seni düşünemiyorum ama daha şimdiden aynı-ya da benzer-bir acıyı yaşama ihtimalini kabul etmeyi yokluğundan daha katlanılır bulan ben; günü geldiğinde seni en çok ama en çok sevginle,neşenle düşüneceğimden eminim.seni çok çok çok ama çok çok seviyorum;cino.
devamını gör...